laf ebesi kişiler için söylenir.
herseyden bahseden bilmişlik taslayanlar için soylenir...
bektaşi, mevleviye sormuş;
- ne der dönersiniz?
mevlevi, allah deyip döneriz demiş.
bektaşi bu sözü duyunca demiş ki:
- biz de allah deyip dururuz
- ne der dönersiniz?
mevlevi, allah deyip döneriz demiş.
bektaşi bu sözü duyunca demiş ki:
- biz de allah deyip dururuz
agustos basında bayrampasa da acılacak olan merkezdir. cogunlukla lise öğrencilerine yönelik calısmaların olacağı herkese acık ücretsiz yer. geniş kütüphanesi, edebiyat, gezi, sinema, fotoğraf vs. kulüpleriyle gençlere sosyal imkanlar sağlamayı amaçlıyor. her türlü faaliyetinden bu başlık altından haber alabilirsiniz. ilgilenenler benden de (tekin79) detaylı bilgi alabilir.
bir devletin, sınırlarını genişletme politikası. sınırları genişletmekteki gaye, başka memleketlerin zenginlik kaynaklarını ele geçirme ve insanlarını kendi hesaplarına çalıştırmaktır. bu maksat için çok defa silâhlı harp, hem masraflı, hem de hürriyet fikriyle bağdaşmadığından zamanımızda daha sinsi ve maskeli bir emperyalizm şekline başvurulmaktadır. modern emperyalizm denilen bu şekil iktisadi ve kültür hayatı bakımından bir ülkeyi kendine bağlamak suretiyle menfaat sağlamaktadır. gelişmiş ülkeler, az gelişmiş ülkeleri bu yolla kendilerine bağımlı hâle getirmektedir. insanlarını kendi kültür ve ideolojileriyle yetiştirdikleri için felsefe, siyasi görüş ve yaşayış bakımından kendilerinden ayrılamaz hâle getirmek isterler.
hıristiyanlıkta , jean calvinin ve izleyicilerinin geliştirdiği protestan ilahiyat akımına kalvenizm denir. calvin bir fransızdı, lutere benzeyen görüşlerini, fransa ve isviçrede yaymaya başladı. fransa da protestanlık resmen yasaklanmış olduğu için etkili olamamış, isviçreye geçmek zorunda kalmıştır.
hıristiyanlık dininin esasları ile aristo felsefesinin kaynaştırılmasıyla oluşmuş, dogmatik, durağan düşünce biçimi.
taazzuv; kurulma, şekillenme ve organlaşma anlamındadır
zeyneddin yezid zidan dır gerçek ismi
ülkemizde fas olarak bilin ülkedir mağrib, aslında fas mağribin bir şehridir. resmi ismi mağrib krallığıdır. klasik islâmi dönemde mağrib terimi, endülüs de dâhil olmak üzere kuzey afrika ülkelerini kapsıyordu.
quantitatif yokken sorulan soru. aslında şu anda işte önünde bilgisayar var ama gireyim demiyor. hadi seni bekliyoruz
tanrı kainatı yaratırken önce
dünyayı yaratır şöyle bir bakar ve
-güzel oldu. der
bitkileri yaratır bakar
-güzel yarattım. der
hayvanları yaratır ve yine
-güzel yarattım. der
sıra insana gelir önce erkeği yaratır ve bakar
- çok güzel oldu der
en son kadını yaratır ve bakar
- bu da boyanır.
der....
dünyayı yaratır şöyle bir bakar ve
-güzel oldu. der
bitkileri yaratır bakar
-güzel yarattım. der
hayvanları yaratır ve yine
-güzel yarattım. der
sıra insana gelir önce erkeği yaratır ve bakar
- çok güzel oldu der
en son kadını yaratır ve bakar
- bu da boyanır.
der....
sokakta yürürken malesef son zamanlarda daha da fazla rastladığım henüz daha okul çağına bile gelmemiş ufacık çocukların birbirlerine ettikleri en ağza alınmıyacak küfürler rahatsız ediyor ve üzüyor beni. burda da hiçbir bilgi değeri taşımayan yazılar görmek aynı derecede üzüyor beni. isteyen samimiyetime inanır isteyen inanmaz herhangi birini veya sözlüğü kötülemek niyetinde değilim. sadece daha düzgün işler çıkabileceğine inanıyorum bu sözlükten...
düzgün şeyler okumak istiyorum, insanlar ne düşünüyor, neler hissediyor öğrenmek istiyorum. ama malesef bir iki yazar dışında kendini düzgün ifade eden yok, sadece yazı yazmak adına yazılmış yığının arasında onları bulmakta çok zor. sadece yazmak için yazılınca, ahlak anlayışları yerlerde sürününce sözlüğün cıvığı çıkmış oluyor.
eski gücünde olmasada hala varlığını sürdüren nefret ve terör örgütü. faşist doktrin.
efendiler
bir şeyin zararıyla, bir şeyin imhasıyla yükselen şeyler, bittabi o şeyden zarara uğrayanı alçaltır. hakikaten avrupanın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenileşmesine karşılık türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlana durmuştur. artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka avrupadan nasihat almak, bütün işleri avrupanın emellerine göre yapmak, bütün dersleri avrupadan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi.
halbuki;
hangi istiklal vardir ki ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlariyla yükselebilsin?...
tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!..
(6 mart 1922, tbmm)
bir şeyin zararıyla, bir şeyin imhasıyla yükselen şeyler, bittabi o şeyden zarara uğrayanı alçaltır. hakikaten avrupanın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenileşmesine karşılık türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlana durmuştur. artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka avrupadan nasihat almak, bütün işleri avrupanın emellerine göre yapmak, bütün dersleri avrupadan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi.
halbuki;
hangi istiklal vardir ki ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlariyla yükselebilsin?...
tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!..
(6 mart 1922, tbmm)
birinci mi ikinci mi bilmem ama birileri argo ve küfür cağrıştıran başlıktan baska birşey bilmedikleri icin sözlüğün berbat olması durumu.
mamut, dinazor, anadolu parsı
amazonlar
cumartesi anneleri
herşeyinizi paylaştıgınız karınıza ömür boyu söyleyemeyeceğiniz cümle
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?