suppiluliuma

yeliz yeşilmen söyleyeceği şarkıya eşliken edeceği dans için ayakkabılarını değiştirmek üzere kulise döner...
okan: yeliz hazır mı?
yeliz: eveeeet!
okan: ehehe. salak! sen evet demeyeceksin. kulaklık var bende, rejiden bana söylicekler ben de senin anonsunu yapıcam. hadi bi daha deneyelim. yeliz hazır mı?
yeliz: eveeeeet!

her zamanki gibidir bu da. anadolu yakası sabaha kadar uyuyamaz, atılan silahlardan yürekler hoplar, servis şöförleri bile kornalarını patlatırcasına çalar, eş dost sizi arar dalga geçer.

ha bunlar beşiktaş veya galatasaray şampiyon olduğunda da oluyor mu? oluyor.

(bkz: muhteşem üçlü)

işaret ve baş parmak arasına alıp saat yönü veya tersine doğru çevrildiğinde sızım sızım sızlar. işkence yöntemidir bu. kötüdür.
(bkz: nipple twist)

tek kelimeyle mükemmeldir. en güzeli de a.i. isimli inanılmaz derecede monoton, yüzeysel, sıkıcı ve edepli edebiyat hocamız yanıma oturarak ders anlatırken yanımdaki arkadaşımla kafamızı birbirimize koyup uyumaktır. zilin çalmasıyla önce bir "noluyoz yaw" durumu olsa da akabinde gelen esneme ve gerinme sorası bir sonraki derse uça zıplaya gidilir.

(bkz: öpüşmeden sevişmek bir filmi sessiz izlemeye benzer icraatı görürsün ama anlamsız gelir)

prezervatif..
karavanla kaldığımız bir mekanda çok parlak ışık veren bir lambanın ampulune takılmış, ortama pembe-turuncu bir renk saçarak ortamı nahoş bir moda sokuyordu.
not: prezervatifteki bir delikten gözüme parlak ışık gelmekteydi.

cafe olması sebebi ile muhteşem canlı müziğin yanında alkol alınamayan mekan.
fakat, içeri gizli gizli şarap sokup masanın altında "sıcak çikolata" bardağına dolduran tipler de görmedim değil. garsonun "amma yavaş içiyosunuz bu kahveleri gençler?" sorusuna da maruz kalmışlardır.

meali: yirim seni
olarak da anlaşılabilesi durum.

maymunlara kırmızı bir yelek ve bir fes takıp oynatırlar sokak aralarında. işte eurovision yarı finaline de aynı kılıkta fakat fessiz olarak çıkmıştır kendileri.

tipik edebiyat sınavı soru cümlesi. biri de çıksın "ebenizin amını demiş hocam" yazsın komple eğitim öğretim camiası olarak ona vermeyen ölsün. bi kere şiir duygusal bir şey değil mi kardeşim? isteyen istediğini anlar, istediği şekle sokar. 5. sınıftaki burnunu karıştıran öğrenci bile profösör kesilmişçesine orhan veliyi, mehmet akifi tercüme etmeye çalışır.

ebeni hocam ebeni

- nuri hani çiçek toplayacaktın nerede kaldın??
+ yanlışlıkla adam toplamışım ayten şimdi yedin dayağı. alla alla alla.

independence:
+ j-je-jeedi.
-hanım koş kızımız konuştu.

goetica:
+ g-göt.
-beeeey bizim oğlan konuştu!

expert3:
+ yadyo. radyo?
- yayında konuşur: allaaah konuştu lan konuştu!

nick nicki nickince:
+ gam-gaaammaaaz.
- deniiiz. konuştu lan bu?!

şuppiluliuma:
+ dada ...mama ... aguyu magu... agudulay orda...tisleyi kocaman...koşuyolaydı, sen oydakileyi demeye kalmadan bi geçirdim ağızlarına...aynen kaçtılar... ohh mına koyim söktüm konuşmayı !...naber lan godoş !
- kırarım bu çocuğu müberra kaç kaaaaç!

(bkz: cevap başlığı altına sorusunu yazmak)
+cinler nerde yaşar?
-lambada

hakikaten de kötüdür. sevdiklerinizi göremessiniz, onlar arkanızdan ağlarlar, içki, seks, sigara ve de bunlar gibi hayatın bir çok zevkinden mahrum bırakılırsınız. en kötüsü de götünüze pamuk tıkarlar.
(bkz: öldük aq bi huzur verin lan)

beni tee 11 sene önceye götüren başlık. pazardan alınan mor renkli bir formam vardı benim. önünde euro 96 yazardı. kaç sene giydim ben onu. en son şortu tayt gibi gelmeye başlayınca annem atmıştı da sinirlenip ben de onun beyaz renkli bir bluzunu kesmiştim.
(bkz: ben küçükken çok salaktım)

önlemenin tek yolu: (bkz: alasıya defteri)

anne ben ibne oldum · (3)
olmek istiyorum ulan · (1)

(bkz: club med)

bu sene iki kupayı da kaldıramayacak bir takımın taraftarı, evet evet bir galatasaray taraftarı olarak diyorum ki;
(bkz: herkesin tuttuğu kendine)