fast foodun yanısıra evde yaptığım tavuk yemeklerinde veya makarnada da kullandığım sos.
ayrıca tavuklu quesadilla yaptığımda da sos olarak ranch kullanıyorum. mis.
özellikle ortaçağda çok yoğun yapılmış, gerek "sorgulama" gerek infazlarda iyice acımasızlaşmış ve bir sürü genç kadının, çocuğun ve bazen erkeğin ölümüne sebep olmuş eylemler bütünü, bir nevi toplumsal histeri.
ortaçağdaki cadı avlarıyla ilgili okunabilecek en iyi türkçe kaynak, haydar akın'ın ortaçağ avrupası'nda cadılar ve cadı adı kitabıdır.
cadılık tarihin her döneminde var olsa da, 1300lü yıllarda avrupa'yı kırıp geçiren ve nüfusun hatrı sayılır kısmını öldüren veba salgını, tarım yapan köylülerin ölmesi, ölmeyenlerin ise güvenli yerlere göç etmesi ve hava koşulları nedeniyle yeterli ürün yetiştirilmemesi, bununla beraber gelen açlık ve diğer tüm felaketlerin üst üste gelmesi, avrupa toplumunda büyük huzursuzluk yaratmış ve bu histerinin altyapısını hazırlamıştır. 1400lü yıllara gelindiğinde şeytanla ve doğaüstü güçlerle işbirliği yaptığına inanılan cadılar için av artık başlamıştır. bu av, yaklaşık 400 yıl sürecektir.
1400-1750 yılları arasında Avrupa'da yaşanan cadı avı sürecinde, belçika/lüksemburg'ta 500, danimarka'da yaklaşık 1.000, almanya'da 25.000, estonya'da 65, finlandiya'da 115, fransa'da yaklaşık 4.000, britanya'da 1.500, irlanda'da 2, izlanda'da 22, italya'da 1.100, lichtenstein'da 300, hollanda'da 200, norveç'te 350, avusturya'da yaklaşık 1.000, polonya/litvanya'da yaklaşık 10.000, portekiz'de 7, rusya'da 99, isveç'te 300, isviçre'de 4.000, slovenya'da 100, ispanya'da 300, çek cumhuriyeti/slovakya'da yaklaşık 1.000, macaristan'da 800 kişinin katledildiği düşünülmektedir (rakamlar haydar akın'ın kitabından alınmıştır).
cadı avında temel referans kitabı, 1486 yılında Heinrich Kramer tarafından yazılan Malleus Maleficarum'dur (hexenhammer - cadıların çekici). kitap üç ana bölümden oluşur. ilk iki bölümde cadıların doğası ve varlık nedenleri, onlarla mücadele yöntemleri bulunur, üçüncü bölümde ise mahkemelerdeki sorgulama, yargılama usülleri ve cezalar yer alır.
cadı avı yılları boyunca işkence, olağan sorgu yöntemleri arasında yer almıştır. bazı kadınlar itirafçı olarak ölüm cezasından kurtulabildiği için, kendilerini kurtarmak adına başka insanları cadı olarak öne sürmüştür.
binlerce insanın suçsuz yere ağır işkencelere maruz kaldığı ve öldürüldüğü bu karanlık dönem, 1782 yılında anna goeldi isimli kadının infazıyla sona ermiştir.
ortaçağdaki cadı avlarıyla ilgili okunabilecek en iyi türkçe kaynak, haydar akın'ın ortaçağ avrupası'nda cadılar ve cadı adı kitabıdır.
cadılık tarihin her döneminde var olsa da, 1300lü yıllarda avrupa'yı kırıp geçiren ve nüfusun hatrı sayılır kısmını öldüren veba salgını, tarım yapan köylülerin ölmesi, ölmeyenlerin ise güvenli yerlere göç etmesi ve hava koşulları nedeniyle yeterli ürün yetiştirilmemesi, bununla beraber gelen açlık ve diğer tüm felaketlerin üst üste gelmesi, avrupa toplumunda büyük huzursuzluk yaratmış ve bu histerinin altyapısını hazırlamıştır. 1400lü yıllara gelindiğinde şeytanla ve doğaüstü güçlerle işbirliği yaptığına inanılan cadılar için av artık başlamıştır. bu av, yaklaşık 400 yıl sürecektir.
1400-1750 yılları arasında Avrupa'da yaşanan cadı avı sürecinde, belçika/lüksemburg'ta 500, danimarka'da yaklaşık 1.000, almanya'da 25.000, estonya'da 65, finlandiya'da 115, fransa'da yaklaşık 4.000, britanya'da 1.500, irlanda'da 2, izlanda'da 22, italya'da 1.100, lichtenstein'da 300, hollanda'da 200, norveç'te 350, avusturya'da yaklaşık 1.000, polonya/litvanya'da yaklaşık 10.000, portekiz'de 7, rusya'da 99, isveç'te 300, isviçre'de 4.000, slovenya'da 100, ispanya'da 300, çek cumhuriyeti/slovakya'da yaklaşık 1.000, macaristan'da 800 kişinin katledildiği düşünülmektedir (rakamlar haydar akın'ın kitabından alınmıştır).
cadı avında temel referans kitabı, 1486 yılında Heinrich Kramer tarafından yazılan Malleus Maleficarum'dur (hexenhammer - cadıların çekici). kitap üç ana bölümden oluşur. ilk iki bölümde cadıların doğası ve varlık nedenleri, onlarla mücadele yöntemleri bulunur, üçüncü bölümde ise mahkemelerdeki sorgulama, yargılama usülleri ve cezalar yer alır.
cadı avı yılları boyunca işkence, olağan sorgu yöntemleri arasında yer almıştır. bazı kadınlar itirafçı olarak ölüm cezasından kurtulabildiği için, kendilerini kurtarmak adına başka insanları cadı olarak öne sürmüştür.
binlerce insanın suçsuz yere ağır işkencelere maruz kaldığı ve öldürüldüğü bu karanlık dönem, 1782 yılında anna goeldi isimli kadının infazıyla sona ermiştir.
Paleontoloji ilgi alanlarımdan biri olduğu ve daha önce uzaktan eğitimle kısa bir dinozor 101 kursu aldığım için, elimdeki notlardan faydalanıp temel birkaç şeyi yazayım dedim.
Dinozorlar iki ana dala ayrılırlar. Birincisi saurischia, yani kertenkele-kalçalı dinozorlar, ikincisi ornithischian, yani kuş-kalçalı dinozorlardır. Bu iki grubun kalça yapısı birbirinden farklıdır ve kalçalarına göre ayrılmışlardır.
Saurischia, yani kertenkele-kalçalı dinozorlar, kendi arasında ikiye ana gruba ayrılır: sauropodlar ve theropodlar.
Sauropodlar, uzun boyunlu dinozorlardır ve bugüne kadar yaşamış en büyük kara hayvanlarıdır. Uzun boyunları vardır ve dört ayak üstünde yürürler. Bacakları kalındır ve sütuna benzer. Vücutlarına oranla kafatasları küçüktür.
Theropodlar ise etçil, otçul ve hepçil türleri içeren, çok çeşitli dinozor gruplarından oluşur. Günümüzde yaşayan temsilcileri, kuşlardır. Bütün theropodlar arka ayaklarının üzerinde yürür. Etçil olanların çok keskin dişleri vardır, bazı türleri ise asıl dişlerini kaybetmiştir ve dişsiz gagaları vardır. Theropod dinozorların genel olarak pençeli üç parmağı vardır fakat t-rex gibi bazı türler bir parmaklarını kaybetmiştir ve iki parmakları bulunur. Sciurumimus gibi bazı türler ise bütün parmaklarını kaybetmiştir ve bir adet, çok iyi gelişmiş pençeleri vardır. Theropodlar birçok yönden birbirinden farklılaşır. Bazılarının çok uzun burunları vardır, bazılarının çok kısa; bazılarının gözünün üstünde boynuzu vardır, bazılarının burnunun üstünde ve vücudunun farklı yerlerinde.
Saurischianlar iki ana gruba ayrılsa da, bir de prosauropodlar denilen üçüncü, kısa yaşamış ve daha az alt türü olan bir grup daha vardır. Prosauropodlar, erken dönem otçul dinozorlardandır ve kuzenleri sauropodlardan daha küçüktür. Yine de bazı prosauropodların uzunluğu 10 metreden, ağırlığı 3 tondan fazladır. Sauropodlar gibi prosauropodların da küçük kafaları ve uzun boyunları vardır. Çoğu prosauropodun kavrayıcı elleri, ayağa kalkma ve arka ayakları üzerinde yürüme yeteneği vardır. Dinozor zamanının başında prosauropodlar başarılı dinozorlar olsa da, bu grup kısa süre hüküm sürmüş ve çok geçmeden daha gelişmiş otçul dinozorlar yerlerini almıştır.
İkinci grup olan Ornithischianların hepsi otçuldur. Bu dinozorların çenesinde predentory denilen bir kemik vardır ve ağzın ön tarafında, koparmaya yarayan bir gaga oluşturur. Bu gaga ornithischianlar için bitkilerin gövdesini koparmaya yarıyordu. Bu sayede çenelerinin arkasındaki dişler öğütmek ve çiğnemek için özel olarak gelişmişti. Bu dişlerle bile bitkilerin gövdesini sindirmek zordu ve ornithischianları diğer dinozorlardan ayıran, arkaya doğru bakan pubis kemikleri bu dinozorlara ekstra mide alanı sağlıyordu.
Ornithischianlar beş ana gruba bölünür. İlk grup, ördek gagalı hadrosaurları, onların erken dönem akrabalarını ve sınıflandırılmamış bazı bitki yiyen dinozorları içerir. Hadrosaurusların çok kalın gagaları vardır. Ornithischianlar iki ayaklı dinozorlardır ancak bazı büyük hadrosauruslar muhtemelen dört ayak üstünde yürümüştür. Hadrosaurusların normal bir eli olmasına rağmen iguanadonun karakteristik, sivri uçlu bir başparmağı vardır.
İkinci grup ceratopsianlardır. Bu grup çok bilinen triceratopsu da içerir. Bunlar dört ayaklı dinozorlardır, görece kısa kuyrukları vardır. Başın arkasındaki yaka kafataslarının arkasındaki kemiklerden oluşmuştur. Bu yakalarda küçük boynuzlar, dikenler vb gelişebilir. Ceratopsianların çoğunun gözünün üstünde de boynuzları vardır. Bu dinozorların çok dar kafatasları vardır ve gagaları papağan gagasına benzer.
Üçüncü grup, pachycephalosaurustur. Bu dinozorların kubbeli kafatasları vardır ancak beyinleri büyük değildir. Kafatasının içinin çoğu sırf kemiktir ve dinozorlar bu kubbeleri birbirlerini tanımak için kullanmıştır. Ayrıca erkekler, dişiler için rekabet ederken muhtemelen bunlarla birbirlerine vurmuştur. Uzun bacakları yoktur, hızlı değillerdir. İskeletleri maalesef çok kırılgandır, bu nedenle tam iskelete sahip çok fazla tür bulunamamıştır.
Dördüncü grup stegosaurustur. Stegosaurus, ön ayakları arka ayaklarından oldukça kısa olmasına rağmen dört ayağı üzerinde yürürdü. Vücutlarının geri kalanıyla kıyaslandığında kafatasları oldukça küçüktür ve uzundur. Dişleri yaprak şeklinedir ve çok dar bir gagaları vardır. Stegosaurusun en ayırt edici karakteristiği sırtlarındaki plakalar ve dikenlerdir. Bunlar özel bir tür kemikten gelişmiştir.
Beşinci ve son grup ankylosaurdur. Bunlar zırhlı dinozorlardır. Stegosauruslar gibi plaka ve dikenleri vardır ancak ankylosaurlar farklı şekil ve büyüklerde plaka ve dikenlerle kaplanmıştır. Dört ayak üstünde yürürler.
Dinozorların şeması bu şekilde. daha fazla sizi baymadan ben kaçayım.
Dinozorlar iki ana dala ayrılırlar. Birincisi saurischia, yani kertenkele-kalçalı dinozorlar, ikincisi ornithischian, yani kuş-kalçalı dinozorlardır. Bu iki grubun kalça yapısı birbirinden farklıdır ve kalçalarına göre ayrılmışlardır.
Saurischia, yani kertenkele-kalçalı dinozorlar, kendi arasında ikiye ana gruba ayrılır: sauropodlar ve theropodlar.
Sauropodlar, uzun boyunlu dinozorlardır ve bugüne kadar yaşamış en büyük kara hayvanlarıdır. Uzun boyunları vardır ve dört ayak üstünde yürürler. Bacakları kalındır ve sütuna benzer. Vücutlarına oranla kafatasları küçüktür.
Theropodlar ise etçil, otçul ve hepçil türleri içeren, çok çeşitli dinozor gruplarından oluşur. Günümüzde yaşayan temsilcileri, kuşlardır. Bütün theropodlar arka ayaklarının üzerinde yürür. Etçil olanların çok keskin dişleri vardır, bazı türleri ise asıl dişlerini kaybetmiştir ve dişsiz gagaları vardır. Theropod dinozorların genel olarak pençeli üç parmağı vardır fakat t-rex gibi bazı türler bir parmaklarını kaybetmiştir ve iki parmakları bulunur. Sciurumimus gibi bazı türler ise bütün parmaklarını kaybetmiştir ve bir adet, çok iyi gelişmiş pençeleri vardır. Theropodlar birçok yönden birbirinden farklılaşır. Bazılarının çok uzun burunları vardır, bazılarının çok kısa; bazılarının gözünün üstünde boynuzu vardır, bazılarının burnunun üstünde ve vücudunun farklı yerlerinde.
Saurischianlar iki ana gruba ayrılsa da, bir de prosauropodlar denilen üçüncü, kısa yaşamış ve daha az alt türü olan bir grup daha vardır. Prosauropodlar, erken dönem otçul dinozorlardandır ve kuzenleri sauropodlardan daha küçüktür. Yine de bazı prosauropodların uzunluğu 10 metreden, ağırlığı 3 tondan fazladır. Sauropodlar gibi prosauropodların da küçük kafaları ve uzun boyunları vardır. Çoğu prosauropodun kavrayıcı elleri, ayağa kalkma ve arka ayakları üzerinde yürüme yeteneği vardır. Dinozor zamanının başında prosauropodlar başarılı dinozorlar olsa da, bu grup kısa süre hüküm sürmüş ve çok geçmeden daha gelişmiş otçul dinozorlar yerlerini almıştır.
İkinci grup olan Ornithischianların hepsi otçuldur. Bu dinozorların çenesinde predentory denilen bir kemik vardır ve ağzın ön tarafında, koparmaya yarayan bir gaga oluşturur. Bu gaga ornithischianlar için bitkilerin gövdesini koparmaya yarıyordu. Bu sayede çenelerinin arkasındaki dişler öğütmek ve çiğnemek için özel olarak gelişmişti. Bu dişlerle bile bitkilerin gövdesini sindirmek zordu ve ornithischianları diğer dinozorlardan ayıran, arkaya doğru bakan pubis kemikleri bu dinozorlara ekstra mide alanı sağlıyordu.
Ornithischianlar beş ana gruba bölünür. İlk grup, ördek gagalı hadrosaurları, onların erken dönem akrabalarını ve sınıflandırılmamış bazı bitki yiyen dinozorları içerir. Hadrosaurusların çok kalın gagaları vardır. Ornithischianlar iki ayaklı dinozorlardır ancak bazı büyük hadrosauruslar muhtemelen dört ayak üstünde yürümüştür. Hadrosaurusların normal bir eli olmasına rağmen iguanadonun karakteristik, sivri uçlu bir başparmağı vardır.
İkinci grup ceratopsianlardır. Bu grup çok bilinen triceratopsu da içerir. Bunlar dört ayaklı dinozorlardır, görece kısa kuyrukları vardır. Başın arkasındaki yaka kafataslarının arkasındaki kemiklerden oluşmuştur. Bu yakalarda küçük boynuzlar, dikenler vb gelişebilir. Ceratopsianların çoğunun gözünün üstünde de boynuzları vardır. Bu dinozorların çok dar kafatasları vardır ve gagaları papağan gagasına benzer.
Üçüncü grup, pachycephalosaurustur. Bu dinozorların kubbeli kafatasları vardır ancak beyinleri büyük değildir. Kafatasının içinin çoğu sırf kemiktir ve dinozorlar bu kubbeleri birbirlerini tanımak için kullanmıştır. Ayrıca erkekler, dişiler için rekabet ederken muhtemelen bunlarla birbirlerine vurmuştur. Uzun bacakları yoktur, hızlı değillerdir. İskeletleri maalesef çok kırılgandır, bu nedenle tam iskelete sahip çok fazla tür bulunamamıştır.
Dördüncü grup stegosaurustur. Stegosaurus, ön ayakları arka ayaklarından oldukça kısa olmasına rağmen dört ayağı üzerinde yürürdü. Vücutlarının geri kalanıyla kıyaslandığında kafatasları oldukça küçüktür ve uzundur. Dişleri yaprak şeklinedir ve çok dar bir gagaları vardır. Stegosaurusun en ayırt edici karakteristiği sırtlarındaki plakalar ve dikenlerdir. Bunlar özel bir tür kemikten gelişmiştir.
Beşinci ve son grup ankylosaurdur. Bunlar zırhlı dinozorlardır. Stegosauruslar gibi plaka ve dikenleri vardır ancak ankylosaurlar farklı şekil ve büyüklerde plaka ve dikenlerle kaplanmıştır. Dört ayak üstünde yürürler.
Dinozorların şeması bu şekilde. daha fazla sizi baymadan ben kaçayım.
tarihi kalıntılar "taş yığını" olarak görüldüğü sürece, benzerlerini çokça göreceğimiz ve her biri içimi acıtan rezaletler.
1591 yılında yapılan camii ile restore hali.
1591 yılında yapılan camii ile restore hali.
tudor hanedanı'ndan viii. henry ile ispanya kralı'nın kızı aragonlu catherine'in kızıdır. katı bir katolik olarak yetişmiştir, hükümdarlığı boyunca yaptığı eylemler nedeniyle kanlı mary olarak anılmıştır. iyi bir eğitim almış, küçük yaşlardan itibaren latince, fransızca ve ispanyolca konuşmuştur.
mary, babası kral viii. henry, anne boleyn'le evlenmek için annesi bir kenara atıldığında gözden düştü. annesi boşanmaya karşı direndi ve sonuçta sürgüne gönderildi. sürgün yılları boyunca mary ile annesinin görüşmesine izin verilmedi. henry, papalığın boşanmasına izin vermemesi üzerine roma'dan ayrılıp anglikan kilisesi'ni kurdu ve aragonlu catherine'in kendisinden önce abisi arthur ile evlenmiş olmasını gerekçe göstererek evliliğini geçersiz kıldı, bu da mary'yi piç konumuna düşürdü, unvanı alındı ve tahttaki haklarını yitirdi.
anne boleyn, henry ile evlenip i. elizabeth'i doğurduğunda mary, bebeğe bakması için bakıcı olarak görevlendirildi. henry'nin kiliseyi ayırdığı, anne boleyn ve ülkenin yarısının protestanlığı uyguladığı ve yaydığı yıllarda katı katolik inançlarından taviz vermedi.
henry ölmeden önceki yıllarında, son karısı catherine parr'ın da çabalarıyla mary'yi tekrar taht sırasına aldı. ancak sırada mary'den önce, kralın jane seymour'dan olan oğlu protestan vi. edward vardı.
henry'nin ölmesinin ardından planlandığı gibi vi. edward tahta geçti. ingiltere, edward'ın yönetimi altındaki yılları da protestan olarak sürdürdü ancak altı yıl sonra edward hayatını kaybetti.
veraset sırasına göre tahta mary'nin çıkması gerekiyordu ancak yapılan bir komplo ile tahta henry'nin kardeşinin torunu jane grey çıkarıldı. sadece 9 gün kraliçe olan jane, mary ve taraftarları tarafından tahttan indirildi, komployu kuranlar ile birlikte jane de kule'ye hapsedildi. jane grey, 9 günlük kraliçe olarak da bilinir.
jane grey'in indirilmesinin ardından mary tahta oturdu ve taç giydi. mary'nin tahta çıkmasından kısa süre sonra, bu sefer i. elizabeth'in tahta çıkması için isyan çıkarıldı. ancak mary bunu da bastırdı, isyanın başında olan dük john dudley idama mahkum edildi, oğlu robert dudley ve elizabeth de tutuklanarak kule'ye gönderildi. ikisi de idam edilmedi ve bir süre sonra mary tarafından affedildiler.
mary bu esnada hem ülkeyi beraber yönetmek, hem de tahta varis bırakabilmek için ispanya prensi philip ile evlenme hazırlıkları yapıyordu. prens philip'in de ısrarlarıyla, halen kulede bulunan jane grey ve kocası idam edildi. mary ve philip evlendi.
ispanyol olan philip de katolikti ve mary ülkeyi tekrar katolikleştirme girişimlerine başladı. bu girişimlerle birlikte ülkede bir çok protestan diri diri yakıldı, idam edildi. 800e yakın varlıklı protestan ülkeden kaçtı.
mary tahta çıktığında ve evlendiğinde 40lı yaşlarına yaklaşmıştı. birkaç hamileliği olsa da bunların hiçbiri başarılı olmadı ve mary çok istediği halde bir çocuk sahibi olamadı. mary'nin arkasında bir varis bırakmayı çok istemesinin sebeplerinden biri, taht sırasında kendisinden sonra elizabeth'in olması ve protestan olan elizabeth'in, mary'nin bütün girişimlerini bitirip ülkeyi yeniden protestan inancına döndüreceğini bilmesiydi. ancak bütün çabalarına rağmen çocuk doğuramadı.
mary döneminde, ingiltere'nin fransa'daki toprağı olan calais kaybedildi ve bu mary'ye büyük prestij kaybettirdi. philip'in elizabeth ile dedikodusu çıktı, philip mary'yi bırakıp ispanya'ya geri döndü. bütün bunları mary'nın zaten kısmen bozuk olan sağlığını iyice bozdu ve beş yıllık bir hükümdarlık sonrasında mary, çocuksuz olarak hayatını kaybetti. tahta kendisinden sonra üvey kız kardeşi protestan i. elizabeth çıktı.
mary, babası kral viii. henry, anne boleyn'le evlenmek için annesi bir kenara atıldığında gözden düştü. annesi boşanmaya karşı direndi ve sonuçta sürgüne gönderildi. sürgün yılları boyunca mary ile annesinin görüşmesine izin verilmedi. henry, papalığın boşanmasına izin vermemesi üzerine roma'dan ayrılıp anglikan kilisesi'ni kurdu ve aragonlu catherine'in kendisinden önce abisi arthur ile evlenmiş olmasını gerekçe göstererek evliliğini geçersiz kıldı, bu da mary'yi piç konumuna düşürdü, unvanı alındı ve tahttaki haklarını yitirdi.
anne boleyn, henry ile evlenip i. elizabeth'i doğurduğunda mary, bebeğe bakması için bakıcı olarak görevlendirildi. henry'nin kiliseyi ayırdığı, anne boleyn ve ülkenin yarısının protestanlığı uyguladığı ve yaydığı yıllarda katı katolik inançlarından taviz vermedi.
henry ölmeden önceki yıllarında, son karısı catherine parr'ın da çabalarıyla mary'yi tekrar taht sırasına aldı. ancak sırada mary'den önce, kralın jane seymour'dan olan oğlu protestan vi. edward vardı.
henry'nin ölmesinin ardından planlandığı gibi vi. edward tahta geçti. ingiltere, edward'ın yönetimi altındaki yılları da protestan olarak sürdürdü ancak altı yıl sonra edward hayatını kaybetti.
veraset sırasına göre tahta mary'nin çıkması gerekiyordu ancak yapılan bir komplo ile tahta henry'nin kardeşinin torunu jane grey çıkarıldı. sadece 9 gün kraliçe olan jane, mary ve taraftarları tarafından tahttan indirildi, komployu kuranlar ile birlikte jane de kule'ye hapsedildi. jane grey, 9 günlük kraliçe olarak da bilinir.
jane grey'in indirilmesinin ardından mary tahta oturdu ve taç giydi. mary'nin tahta çıkmasından kısa süre sonra, bu sefer i. elizabeth'in tahta çıkması için isyan çıkarıldı. ancak mary bunu da bastırdı, isyanın başında olan dük john dudley idama mahkum edildi, oğlu robert dudley ve elizabeth de tutuklanarak kule'ye gönderildi. ikisi de idam edilmedi ve bir süre sonra mary tarafından affedildiler.
mary bu esnada hem ülkeyi beraber yönetmek, hem de tahta varis bırakabilmek için ispanya prensi philip ile evlenme hazırlıkları yapıyordu. prens philip'in de ısrarlarıyla, halen kulede bulunan jane grey ve kocası idam edildi. mary ve philip evlendi.
ispanyol olan philip de katolikti ve mary ülkeyi tekrar katolikleştirme girişimlerine başladı. bu girişimlerle birlikte ülkede bir çok protestan diri diri yakıldı, idam edildi. 800e yakın varlıklı protestan ülkeden kaçtı.
mary tahta çıktığında ve evlendiğinde 40lı yaşlarına yaklaşmıştı. birkaç hamileliği olsa da bunların hiçbiri başarılı olmadı ve mary çok istediği halde bir çocuk sahibi olamadı. mary'nin arkasında bir varis bırakmayı çok istemesinin sebeplerinden biri, taht sırasında kendisinden sonra elizabeth'in olması ve protestan olan elizabeth'in, mary'nin bütün girişimlerini bitirip ülkeyi yeniden protestan inancına döndüreceğini bilmesiydi. ancak bütün çabalarına rağmen çocuk doğuramadı.
mary döneminde, ingiltere'nin fransa'daki toprağı olan calais kaybedildi ve bu mary'ye büyük prestij kaybettirdi. philip'in elizabeth ile dedikodusu çıktı, philip mary'yi bırakıp ispanya'ya geri döndü. bütün bunları mary'nın zaten kısmen bozuk olan sağlığını iyice bozdu ve beş yıllık bir hükümdarlık sonrasında mary, çocuksuz olarak hayatını kaybetti. tahta kendisinden sonra üvey kız kardeşi protestan i. elizabeth çıktı.
kitapta hamlet'in kalesi olarak geçen kale, danimarka'nın helsingor şehrindeki kronborg kalesi'dir. kopenhag'tan tek trenle yaklaşık 45 dakikada helsingor tren istasyonuna gidip, güzel bir yürüyüşle kronborg'a ulaşabilirsiniz.
mcdonalds'ın burgerlerini daha çok sevsem de chicken tenders ve çıtır peynir yüzünden burger king'e gidiyorum. peh.
"Çık, lanet leke, çık diyorum sana."
defalarca izledim, replikleri kaan ve mete'yle birlikte söyleyecek kadar neredeyse. ne zaman mutsuz olsam, kendimi onların arkadaşlığına veriyorum. kışın battaniye altında elimde birayla, yazın kucağımda bir kutu dondurmayla. bazen mutfakta kurabiye yaparken açıyorum, o zaman neşeli oluyorum bak. niye bu kadar seviyorum bilmiyorum, belki kadıköy sokaklarıdır, belki her şeye sahipken aslında kaybettiğini hissediyor olmalarıdır.
anneannemi kaybettiğimiz zaman, herkeste olan dandik sıkıntılarım vardı, çoğunlukla aşk meşk. gece anneannemin vefat haberini aldığımda, aklımda filmden bir replik çınladı, "ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir"
anneannemi kaybettiğimiz zaman, herkeste olan dandik sıkıntılarım vardı, çoğunlukla aşk meşk. gece anneannemin vefat haberini aldığımda, aklımda filmden bir replik çınladı, "ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir"
Fotoğraf kolajı, fotoğrafı instagram boyutlarına sığdırmak vs için photogrid.
Telefondaki müziği istediğiniz gibi kesip biçmek ve sonra isterseniz zil sesi, uyarı sesi, mesaj tonu vs olarak kullanmak icin mp3cutter.
Telefondaki müziği istediğiniz gibi kesip biçmek ve sonra isterseniz zil sesi, uyarı sesi, mesaj tonu vs olarak kullanmak icin mp3cutter.
Muhtemelen dünyanın en çok söylenen yalanı.
polisiye-suç
1. dexter
2. sherlock
3. without a trace
4. rizzoli & isles
komedi
1. the big bang theory
2. how i met your mother
3. the it crowd
4. scrubs
5. two and a half men
6. 2 broke girls
7. the exes
8. don't trust the b---- in apartment 23
9. speechless
drama
1. gilmore girs
2. grey's anatomy
3. one tree hill
4. gossip girl
5. the oc (ilk sezonları)
fantastik & bilimkurgu
1. buffy the vampire slayer
2. game of thrones
3. doctor who
4. ghost whisperer
5. being human
6. under the dome (ilk sezonları)
7. once upon a time (ilk sezonları)
8. heroes (ilk sezonları)
9. the secret circle (biraz kıytırık, kafa yormadan cadı madı izleyeyim diyenlere)
tarih
1. tudors
2. the white queen
3. unsere mütter, unsere vater (mini dizi)
bir de kategorilere koyamadığım glee (müzikal dizi) var.
1. dexter
2. sherlock
3. without a trace
4. rizzoli & isles
komedi
1. the big bang theory
2. how i met your mother
3. the it crowd
4. scrubs
5. two and a half men
6. 2 broke girls
7. the exes
8. don't trust the b---- in apartment 23
9. speechless
drama
1. gilmore girs
2. grey's anatomy
3. one tree hill
4. gossip girl
5. the oc (ilk sezonları)
fantastik & bilimkurgu
1. buffy the vampire slayer
2. game of thrones
3. doctor who
4. ghost whisperer
5. being human
6. under the dome (ilk sezonları)
7. once upon a time (ilk sezonları)
8. heroes (ilk sezonları)
9. the secret circle (biraz kıytırık, kafa yormadan cadı madı izleyeyim diyenlere)
tarih
1. tudors
2. the white queen
3. unsere mütter, unsere vater (mini dizi)
bir de kategorilere koyamadığım glee (müzikal dizi) var.
(bkz: berdan mardini)
muhafaza kelimesinden gelir.
muhafaza ise hfz kökünden gelir.
mahfuz (korunan, saklanan) mahfaza (korunak, sığınak), muhafaza (korumak, saklamak), muhafız (koruyan, saklayan), hafıza (saklayan, muhafaza eden) kelimeleri aynı kökü paylaşır.
muhafaza ise hfz kökünden gelir.
mahfuz (korunan, saklanan) mahfaza (korunak, sığınak), muhafaza (korumak, saklamak), muhafız (koruyan, saklayan), hafıza (saklayan, muhafaza eden) kelimeleri aynı kökü paylaşır.
2005 yılında yayına başlayan, 13. sezonu yeni bitmiş ve 14. sezon onayını almış, 2 altın küre ödüllü hastane ve doktorlar temalı amerikan yapımı drama dizisi.
dizi, cerrahi asistanı meredith grey ve arkadaşlarının çevresinde gelişen olayları anlatır.
dizinin kuruluş kadrosu meredith grey , cristina yang , alex karev , miranda bailey , richard webber , derek shepherd , izzy stevens , george o'malley ve preston burke karakterleridir. sezonlar içinde pek çok karakter değişikliği olmuş, bu karakterlerin bazıları çıkmış ve birçok yeni karakter diziye girmiştir.
dizinin baş karakteri, diziye adını veren meredith grey olsa da zaman içinde birçok karakter grey kadar öne çıkmıştır.
her bölüm farklı tıbbi vakalar gösteren, kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan, özellikle ilk sezonlarında doktorlar arasında yoğun seks dönen, artık karakterlerin her birini çok iyi tanıdığımız için hem severek hem alışkanlıktan izlediğimiz dizidir.
türk yapımı doktorlar'ın atasıdır.
dizi, cerrahi asistanı meredith grey ve arkadaşlarının çevresinde gelişen olayları anlatır.
dizinin kuruluş kadrosu meredith grey , cristina yang , alex karev , miranda bailey , richard webber , derek shepherd , izzy stevens , george o'malley ve preston burke karakterleridir. sezonlar içinde pek çok karakter değişikliği olmuş, bu karakterlerin bazıları çıkmış ve birçok yeni karakter diziye girmiştir.
dizinin baş karakteri, diziye adını veren meredith grey olsa da zaman içinde birçok karakter grey kadar öne çıkmıştır.
her bölüm farklı tıbbi vakalar gösteren, kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan, özellikle ilk sezonlarında doktorlar arasında yoğun seks dönen, artık karakterlerin her birini çok iyi tanıdığımız için hem severek hem alışkanlıktan izlediğimiz dizidir.
türk yapımı doktorlar'ın atasıdır.
an itibariyle teve2'de geri dönmüş! adamlar nasıl dizi yaptıysa her sene yayınlanmadığı kanal kalmadı.
allahın belası orospu çocuğudur. maruz kaldığım ısırıkları, domuz gibi olan bünyemde yoğun tahribat yaratmış, alnımdan ayak parmağıma kadar bütün vücudumda yoğun kabarıklık, kaşıntı, kızarıklık ve su keseleriyle seyreden ağır alerjiye neden olmuştur. yetmemiş, bağışıklık sistemimin içine sıçtığı için aylarca en ufak sinek ısırığında bile vücudum allah allah diye taaruza geçmiş, alerji boyut atlamış ve tekrarlayan lenf yolları iltihabına dönüşmüştür.
fiziki sıkıntıların yanısıra yarattığı psikolojik tahribat da cabası.
-- tahta kurusu çantanın, montun içine girip sizinle beraber seyahat edebilir. bu geberesicelerin olduğu bir yerde iseniz bütün kıyafet, çanta, çarşaf vsyi yüksek ısıda yıkamanız, yıkayamıyorsanız dondurmanız önerilir.
ayrıca ahşap dokulu yatakta bu mahlukattan olup olmadığını anlamanın yolu, hızlıca çarşafı kaldırıp yatağın kendisini kontrol etmektir. dikiş yerlerine yuvalanırlar.
fiziki sıkıntıların yanısıra yarattığı psikolojik tahribat da cabası.
-- tahta kurusu çantanın, montun içine girip sizinle beraber seyahat edebilir. bu geberesicelerin olduğu bir yerde iseniz bütün kıyafet, çanta, çarşaf vsyi yüksek ısıda yıkamanız, yıkayamıyorsanız dondurmanız önerilir.
ayrıca ahşap dokulu yatakta bu mahlukattan olup olmadığını anlamanın yolu, hızlıca çarşafı kaldırıp yatağın kendisini kontrol etmektir. dikiş yerlerine yuvalanırlar.
joss whedon'un "korku filmlerinde hep çıtır sarışınlar ölüyor, ben canavarları öldüren bir çıtır sarışın görmek istiyorum" isyanı ile başlamış, önce film olarak yapılmış ancak film whedon'u tatmin etmeyince dizi olarak devam etmiş, bende yeri farklı olan, içinden angel isimli bir spin-off çıkaran, belli bir kuşağın izlediği ilk yabancı dizilerden biri. vampirli, canavarlı fantastik dizilerin atası. içerdiği envai çeşit varlıkla zengin bir dünyası vardır. dizi bittikten sonra çizgi roman olarak devam etmiştir.
hush bölümünde, bölümün yarısından fazlası tamamen diyalogsuz, sözsüzdür . bu bölümüyle en uzun süre diyalogsuz çekilmiş dizi bölümlerinden biridir.
once more, with feeling bölümü müzikaldir.
hush, once more with feeling, the body, conversation with dead people, the gift, becoming 1&2, graduation day 1&2 gibi bölümleri dizinin en iyi bölümleri arasında yer alır. şahsen halloween ve tabula rasa bölümlerini de severim.
üç kere baştan sonra izledim, şimdi dördüncüye izleyesim var. niye bu kadar seviyorum, bilmiyorum.
not: spikeçıyım :)
hush bölümünde, bölümün yarısından fazlası tamamen diyalogsuz, sözsüzdür . bu bölümüyle en uzun süre diyalogsuz çekilmiş dizi bölümlerinden biridir.
once more, with feeling bölümü müzikaldir.
hush, once more with feeling, the body, conversation with dead people, the gift, becoming 1&2, graduation day 1&2 gibi bölümleri dizinin en iyi bölümleri arasında yer alır. şahsen halloween ve tabula rasa bölümlerini de severim.
üç kere baştan sonra izledim, şimdi dördüncüye izleyesim var. niye bu kadar seviyorum, bilmiyorum.
not: spikeçıyım :)
hayatında hiç başarısızlık yoksa, yeterince risk almamışsın demektir.
Hayali zaferlerde risk yoktur; konuşmanın iki tarafı da sizin hayallerinizden geliyorsa, düşmanla karşılaşmalarınız hep zaferle biter.
Hayali zaferlerde risk yoktur; konuşmanın iki tarafı da sizin hayallerinizden geliyorsa, düşmanla karşılaşmalarınız hep zaferle biter.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?