evde kaldigim sure zarfinda sabah kalktigimda yatagin hali annemden azar isitmek pahasina olsa da yaparim.
otamak.
ogrencilere aci koyacak olan zam. gecmis olsun simdiden tabi banada artik kizilaya yilda bir kere falan giderim. ne yapalim ogrenci olmak zor is.
memduh sevket esendalin sigara belescileri konusunda yazdigi roman.
sigara icen fakat yaninda sigara tasimayan ve icenlerin yaninda bir iki nefes cekmek icin yalaklik yapan kisiler.
insanin konusmasini degistiren ve arkadaslar tarafindan dalga gecilmesine neden olan alet. taktirmasi da ucuz degil hani.
askerlikte egitimden kacmak.yakalaninca kotu koyar ona gore.
bazi kizlarin saclarini daha guzel gostermek amaciyla yaptigi islem utuyu mahfediyorlar o da baska bir yan etkisi.
kamuran solmazin cevirisini yaptigi bir romandir. okuyacak imkaniniz varsa okuyun derim.
kanuniin gulbahardan sonra ikinci karisi. cunku nikali esidir. yildirim beyazitten ona kadar kimse esine nikah kiymamistir.
Ann Chamberlin romani baya guzel 3-4 cilt olmasi lazim. ilk cilti okuduktan sonra digerlerine ulasmak zor oldu okuyamadim.
31 mart olayi’na karismaktan idamla yargilanip beraat etti.
pespese gelen surgunlere, mahkemelere ragmen said nursi, politikaya fazla bulasmamaya calisip, kendini halkin, kaybolmaya yuz tuttugunu dusundugu imanini yeniden kuvvetlendirmeye adadi. bunun sonucunda risalei nur kulliyati ortaya cikti.
said nursi 23 mart 1960’da urfa’da oldu ve halilurrahman camii’ne defnedildi. fakat 27 mayis 1960 darbesinde sonra askerler onun naasini alip askeri bir ucakla once afyon’a sonra skeri bir aracla isparta’ya goturdu. o gun bugundur nerede gomulu oldugu bilinmiyor.
pespese gelen surgunlere, mahkemelere ragmen said nursi, politikaya fazla bulasmamaya calisip, kendini halkin, kaybolmaya yuz tuttugunu dusundugu imanini yeniden kuvvetlendirmeye adadi. bunun sonucunda risalei nur kulliyati ortaya cikti.
said nursi 23 mart 1960’da urfa’da oldu ve halilurrahman camii’ne defnedildi. fakat 27 mayis 1960 darbesinde sonra askerler onun naasini alip askeri bir ucakla once afyon’a sonra skeri bir aracla isparta’ya goturdu. o gun bugundur nerede gomulu oldugu bilinmiyor.
en sevdigim siirlerinden birisi otuz bes yas siiridir. hatta bu siirle odul de almistir. fakat kendi yetmis yasina kadar yasayamamistir.
genellike basina cumle yazmayi unuttugum siirlerin basina eklenen yazi.
15 mayis 1919da izmire giren yunan askerlerine ilk kursunu sikarak isgallere karsi silahli direnisi baslatan hasan tahsin, hemen oracikta yunanlilar tarafindan sehit edildi. 1973te izmir konak meydaninda hasan tahsin anisina ilk kursun aniti dikilmistir.
asil adi osman nerves bu kisi aslinda bir ermeni vatandasidir.
asil adi osman nerves bu kisi aslinda bir ermeni vatandasidir.
ayipettin, sen hic dusunme anlaminda kullandigim sozlerden biri.
?iir de yazan ahmet altanyn bir ?iiri:
duracaksin
aci,
agulu dikenler gibi ruhuna dolandiginda,
ofke,
kizil bir kuheylan gibi kosturdugunda,
keder,
yasli bir agac gibi ustune yikildiginda,
duracaksin,
durup, gumus bir su gibi akan sabahin tazeligine
bakacaksin,
sana iki yuz yil onceden haberler tasiyan
alayci kargalarin sesini
dinleyeceksin,
ciceklerini koklayip derin bir soluk
alacaksin.
olum seni kusattiginda, tam o sirada, hayati
dusuneceksin.
aciyi, ofkeyi, kederi ulu bir golgelige yatiracaksin
bir zaman, ?dinlenin biraz? diyeceksin.
bir inci avcisi gibi, ta derinlere dalip tek tek butun
istiridyeleri acarak,
bir sevinc arayacaksin.
hayaller kuracaksin.
hatiralarini bir daha gozden gecireceksin.
sevdiklerini dusuneceksin ve seni sevenleri.
ozlediklerini dusuneceksin ve seni ozleyenleri.
teninde iz birakanlari ve senin izini tasiyan
tenleri.
seni sakalariyla guldurenleri ve senin sakalarina
gulenleri.
sevinclerini, hayallerini, hatiralarini,
sevdalarini, sevismelerini,
ozlemlerini, sakalarini bir bir yerlestireceksin icine,
hayat denilen mucizenin sana verdigi armaganlari
sikica kucaklayacaksin.
olum her yandan ustune saldirip seni kusattiginda,
tam da o zaman, hayati dusuneceksin.
guzel bir haber gelecek belki yarin sabah.
belki bir mektup alacaksin.
sana gulumsemesini cok istedigin gulumseyecek belki sana.
seruvenci gemiciler gibi mechul denizlerde
kayboldugunda,
tam da o zaman, karanin bir gun gorunecegini dusuneceksin.
gozcunun ?kara gorundu? diye bagirdigini hayal
edeceksin.
kara, hic gorunmese bile,
hic olmazsa neyi aradigini ve neyi kaybettigini
bileceksin,
cektigin onca firtinanin, varmayi umdugun o umutlu
hedefle mana kazandigini anlayacaksin.
her seyini kaybetsen de hayallerini
kaybetmeyeceksin.
neyi aradigini hic unutmayacaksin.
sevincleri ne kadar hatirlarsan, acinin derinligini
o kadar kavrayacaksin.
yasadigin ve yasayabilecegin guzel seyleri ne kadar
cok dusunursen
ofken o kadar keskinlesecek.
karanlik inerken isiga daha dikkatli bakacaksin.
geleceginle arana, dibinde canavarlarin dolastigi
bir ucurum koyduklarinda,
nasil bitecegini bilmedigin atlayisini yapmadan once,
gecmisine, sevinclerine, hayallerine yaslanip guc alacaksin.
sevdigin bir turkuyu mirildanmaktan hic vazgecmeyeceksin.
bir cicek ilistireceksin yakana.
olum seni kusattiginda, tam da o zaman, hayati dusuneceksin.
en azgin, en ihtirasli sevismelerini...
en cilgin hayallerini...
en cagiltili kahkahalarini...
aci,
agulu dikenler gibi ruhuna dolandiginda,
ofke,
kizil bir kuheylan gibi kosturdugunda,
keder,
yasli bir agac gibi ustune yikildiginda,
duracaksin,
durup gumus bir su gibi akan sabahin tazeligine
bakacaksin,
sana iki yuz yil onceden haberler tasiyan alayci
kargalarin sesini dinleyeceksin,
ciceklerini koklayip derin bir soluk alacaksin.
olum seni kusattiginda, tam o sirada, hayati
dusuneceksin.
olum seni kusattiginda, tam o sirada, hayati
dusuneceksin.
aciyi, ofkeyi, kederi ulu bir golgelige yatiracaksin
bir zaman,
?dinlenin biraz? diyeceksin.
onlari, sefkatle dinlendireceksin.
cunku onlara yine ihtiyacin olacak.
duracaksin
aci,
agulu dikenler gibi ruhuna dolandiginda,
ofke,
kizil bir kuheylan gibi kosturdugunda,
keder,
yasli bir agac gibi ustune yikildiginda,
duracaksin,
durup, gumus bir su gibi akan sabahin tazeligine
bakacaksin,
sana iki yuz yil onceden haberler tasiyan
alayci kargalarin sesini
dinleyeceksin,
ciceklerini koklayip derin bir soluk
alacaksin.
olum seni kusattiginda, tam o sirada, hayati
dusuneceksin.
aciyi, ofkeyi, kederi ulu bir golgelige yatiracaksin
bir zaman, ?dinlenin biraz? diyeceksin.
bir inci avcisi gibi, ta derinlere dalip tek tek butun
istiridyeleri acarak,
bir sevinc arayacaksin.
hayaller kuracaksin.
hatiralarini bir daha gozden gecireceksin.
sevdiklerini dusuneceksin ve seni sevenleri.
ozlediklerini dusuneceksin ve seni ozleyenleri.
teninde iz birakanlari ve senin izini tasiyan
tenleri.
seni sakalariyla guldurenleri ve senin sakalarina
gulenleri.
sevinclerini, hayallerini, hatiralarini,
sevdalarini, sevismelerini,
ozlemlerini, sakalarini bir bir yerlestireceksin icine,
hayat denilen mucizenin sana verdigi armaganlari
sikica kucaklayacaksin.
olum her yandan ustune saldirip seni kusattiginda,
tam da o zaman, hayati dusuneceksin.
guzel bir haber gelecek belki yarin sabah.
belki bir mektup alacaksin.
sana gulumsemesini cok istedigin gulumseyecek belki sana.
seruvenci gemiciler gibi mechul denizlerde
kayboldugunda,
tam da o zaman, karanin bir gun gorunecegini dusuneceksin.
gozcunun ?kara gorundu? diye bagirdigini hayal
edeceksin.
kara, hic gorunmese bile,
hic olmazsa neyi aradigini ve neyi kaybettigini
bileceksin,
cektigin onca firtinanin, varmayi umdugun o umutlu
hedefle mana kazandigini anlayacaksin.
her seyini kaybetsen de hayallerini
kaybetmeyeceksin.
neyi aradigini hic unutmayacaksin.
sevincleri ne kadar hatirlarsan, acinin derinligini
o kadar kavrayacaksin.
yasadigin ve yasayabilecegin guzel seyleri ne kadar
cok dusunursen
ofken o kadar keskinlesecek.
karanlik inerken isiga daha dikkatli bakacaksin.
geleceginle arana, dibinde canavarlarin dolastigi
bir ucurum koyduklarinda,
nasil bitecegini bilmedigin atlayisini yapmadan once,
gecmisine, sevinclerine, hayallerine yaslanip guc alacaksin.
sevdigin bir turkuyu mirildanmaktan hic vazgecmeyeceksin.
bir cicek ilistireceksin yakana.
olum seni kusattiginda, tam da o zaman, hayati dusuneceksin.
en azgin, en ihtirasli sevismelerini...
en cilgin hayallerini...
en cagiltili kahkahalarini...
aci,
agulu dikenler gibi ruhuna dolandiginda,
ofke,
kizil bir kuheylan gibi kosturdugunda,
keder,
yasli bir agac gibi ustune yikildiginda,
duracaksin,
durup gumus bir su gibi akan sabahin tazeligine
bakacaksin,
sana iki yuz yil onceden haberler tasiyan alayci
kargalarin sesini dinleyeceksin,
ciceklerini koklayip derin bir soluk alacaksin.
olum seni kusattiginda, tam o sirada, hayati
dusuneceksin.
olum seni kusattiginda, tam o sirada, hayati
dusuneceksin.
aciyi, ofkeyi, kederi ulu bir golgelige yatiracaksin
bir zaman,
?dinlenin biraz? diyeceksin.
onlari, sefkatle dinlendireceksin.
cunku onlara yine ihtiyacin olacak.
siirleri de varmis yeni gordum sahsen.bir tane siir su; (bkz: duracaksin)
buyuk yetenek isteyerek cikartilabilen sesleri cikartma eylemi
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?