bu savaşlara dair nihat genç’in şaheserini okumak gerekir.
http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2005/04/28/yazidizi/yazidizi1.html
http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2005/04/29/yazidizi/yazidizi2.html
mustafa kemal bu savaşlar sırasında elliyedinci alayın kaçtığını görünce atına biner ve hızla oraya gider;
-niçin kaçıyorsunuz (der askerlere)
-efendim düşman (der askerler)
düşman tepeyi ele geçirmek üzeridir bunun üzerine mustafa kemal; "düşmandan kaçılır mı" der, askerler "cephanemiz kalmadı" derler bunun üzerine mustafa kemal "cephaneniz yoksa süngünüz var" der ve hepsine süngülerini taktırtır ve yere yatırtır bunun üzerine düşmanda yere yatar ve o anda düşmanın tepeyi ele geçirmesi böylelikle engellenmiş olur.
-niçin kaçıyorsunuz (der askerlere)
-efendim düşman (der askerler)
düşman tepeyi ele geçirmek üzeridir bunun üzerine mustafa kemal; "düşmandan kaçılır mı" der, askerler "cephanemiz kalmadı" derler bunun üzerine mustafa kemal "cephaneniz yoksa süngünüz var" der ve hepsine süngülerini taktırtır ve yere yatırtır bunun üzerine düşmanda yere yatar ve o anda düşmanın tepeyi ele geçirmesi böylelikle engellenmiş olur.
bu savaşlar sırasında bir genç yarbay cesareti ve yönetme kabiliyeti ile parlamıştır bu genç yarbay ki idealisttir ve ülkesinin geleceğini düşünmektedir muharebenin en çetin zamanlarında bile kendisini bu düşüncelerden alamaz, yeni bir ülke kurmak ister. savaşın en sert zamanlarında bile geceleri çadırında mum ışığının altında okuduğu bir kitap vardır jean jacques rousseau’nun toplum sözleşmesi onun egemenliğin halka ait olması söyleminden çok etkilenmiştir.
bu yarbay ki elliyedinci alayın başındadır ve daha o yaşta hiç çekinmeden şu emri verecek kadar güvenir milletine "ben size taarruz emretmiyorum ölmeyi emrediyorum, biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka birlikler ve komutanlar gelebilir." ve bu elliyedinci alay onun emrini yerine getirir hepsi şehit olmuştur. bu savaşın dünya sahnesine çıkardığı bu yarbay tabiki de mustafa kemal’dir.
bu yarbay ki elliyedinci alayın başındadır ve daha o yaşta hiç çekinmeden şu emri verecek kadar güvenir milletine "ben size taarruz emretmiyorum ölmeyi emrediyorum, biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka birlikler ve komutanlar gelebilir." ve bu elliyedinci alay onun emrini yerine getirir hepsi şehit olmuştur. bu savaşın dünya sahnesine çıkardığı bu yarbay tabiki de mustafa kemal’dir.
anlayamadığım tek olay şudur, islam alemi dışında kalan dünyadaki bütün insanlık hıristiyanlar başta olmak üzere domuz etini sıkça tüketmektedirler. madem domuz eti insan sağlığına çok zararlı bu kadar insan salak mı? bu kadar bilimadamı ve uzman var, bu konularda araştırmalar yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir ancak bugüne kadar domuzetinin yasaklanmasına neden olabilecek hiçbir bilimsel çalışma yapılmadı. eğer domuzlar bilimsel yöntemlerle yetiştirilirse yenilmesinde hiçbir sakınca görülmedi şimdi 630lu yılların domuz yetiştiriciliği olmadığına göre olayı hala öyle mi yorumlamamız gerekir? bende domuz etini seven birisi değilim, kokusunu da sevmem ancak bilimin ışığından da vazgeçek değilim. dünyada milyarla sayılacak kadar insan özellikle de hayvan eti gibi üzerinde titizlikle durulan bir besini zararlı olması halinde yer mi?
bünyenin insan gibi değil hayvan gibi yemek yediğinin de resmidir.
http://www.kurtuluscephesi.com/marks/manifesto.html
adresinden okuyabileceğiniz ders niteliğindeki manifesto.
adresinden okuyabileceğiniz ders niteliğindeki manifesto.
o unutulmaz o uzun saçlarını bırakmış pek bir tanınmaz olmuş zira onun tanınma özelliği saçlarıydı. büyük futbolcuydu.
senelerce milan’da oynamış kısa bir süre barcelona’da oynamış olan eski italyan yıldız. an itibariyle kendisinin jubile maçı yapılmakta ve milan ile barcelona’nın tüm eski ve yeni yıldızları karşı karşıya gelmektedir. star’dan canlı yayınlanıyor.
(bkz: sucu çocuk)
ömer hayyam her zaman zenginin ve çalanın nasıl olduğunu çok güzel hicvetmiştir. zaten bu konuda ustadır kendisi, bir çok şey değişse de bu söyledikleri değişmemiştir pek.
endustriellere karşı çıkmış, çevreci apaçi şefi;
"dünyadaki her şeyi satın alabilirsiniz ama dünyadaki son ağaçta kesildikten sonra paranızın hiçbir anlamı kalmayacak." demiştir. çevreci bir
"dünyadaki her şeyi satın alabilirsiniz ama dünyadaki son ağaçta kesildikten sonra paranızın hiçbir anlamı kalmayacak." demiştir. çevreci bir
ogun sanlisoy’un da güzel yorumladığı şarkıdır.
bilgi sözlük içindeki tüm magazinsel kolpadan olayların anlatıldığı yerdir. "evet bilgi sözlük yazarlarından bilgiye independence ile basıldı şok şok şok! bilgi sözlük olmadan asla diyen bilgiye kendini bu duruma yoksa çok mu kaptırdı" gibisinden haberler gelecektir.
kafalar güzelken yapılma ihtimali yüksek bir olaydır ve yine kafalar güzelken yapılması halinde iki kişininde birbirinin üzerine işeyip sonra "sen nasıl benim üstüme işersin lan davar!" "esas sen benim üstüme nasıl işersin lan lavuk!" şeklinde bir diyalog yaşanmasına sebebiyet verip sağlam bir kavga çıkmasına neden olacak olaydır. çok iyi iki arkadaşı sidik davalısı eder valla.
http://www.ulusalihanet.com adresinden ulaşılabilen hayatımda gördüğüm en yalandan dolandan site. abdullah öcalan’ı ulusalcı yapmıştır bu site. hatta ulusalcılar türkiye’deki bütün sorunların kaynağıymış. ulusalcılarla sabetayistler birlermiş. şimdi soruyorum; attila ilhan ulusalcıyım diyen birisiydi o da mı sabetay o da mı vatan haini?
erol manisalı ulusalcılığın önde gelenlerinden sabetayist mi yani şimdi kendisi?
bu sabetayist ayaklarını iyi biliriz biz, bunlar değil mi ki zamanında atatürk’e bile sabetayist demeye çalıştılar. hatta açıkça söyleyemediler de "sabetayistlik selanikten çıkmıştır" "atatürk’ün karısı sabetayistti" "sabetayistler ancak sabetaylarla evlenebilir" dediler. bu kadar yalandan dolandan saçma şeylere kimsenin harcayacak vakti yok. bunlara inananların da bilgi birikiminden, hayat görüşünden ve zeka seviyesinden şüphe etmek gerekir.
edit: birde sitede atatürk’ün arkasına sığınmıyorlar mı! insanın deliresi geliyor.
erol manisalı ulusalcılığın önde gelenlerinden sabetayist mi yani şimdi kendisi?
bu sabetayist ayaklarını iyi biliriz biz, bunlar değil mi ki zamanında atatürk’e bile sabetayist demeye çalıştılar. hatta açıkça söyleyemediler de "sabetayistlik selanikten çıkmıştır" "atatürk’ün karısı sabetayistti" "sabetayistler ancak sabetaylarla evlenebilir" dediler. bu kadar yalandan dolandan saçma şeylere kimsenin harcayacak vakti yok. bunlara inananların da bilgi birikiminden, hayat görüşünden ve zeka seviyesinden şüphe etmek gerekir.
edit: birde sitede atatürk’ün arkasına sığınmıyorlar mı! insanın deliresi geliyor.
bugun hakkında verilen üçüncü gensoru da akp milletvekilleri tarafından reddetilmiş olan kiş. tertemiz(!) bir kişilik kendisi yandaşları onu bembeyaz yaptı adeta. meclis kürsüsünde yaptığı konuşma uslubu ise kahvehaneleri bile geçti. hiçbir iddiaya yine cevap vermedi onun yerine başkalarına bok attı üstüne üstlük "bu iddiaları söyleyenler şerefsizdir." diye bir cümle kullandı. uslubu takdire şayan.
ataköy 9uncu kısım’da atrium’un yanındaki hayatınızda yiyebileceğiniz ve yemeye de doyamayacağınız en kral nuggetını yapan büfedir. yolunuz buralara düşerse mutlaka gitmeniz gerekir insanın bıkası gelmez bu nuggetlara.
independence başlığının amına koymakta olduğunu düşündüğüm çömez sanırım çömezlikten öteye geçemeyecek.
"mahallenin en ezikleri kaleye" kuralı vardı bir de.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?