dindar cumhurbaşkanı seçeceğiz demek laikliğin bir numaralı öğretisi olan dinin devlet alanında asla görülmemesini çiğnemek demektir. yani cumhurbaşkanı ateist de olabilir başka bir şeye de tapabilir neci olursa olabilir ancak bu devleti ve devletin yönetim aygıtlarını ilgilendiren bir şeydir. bu şekilde bir beyanat ve ille de dindar cumhurbaşkanı seçeceğiz demenin meali şudur, dindardan kasıt aslında dincidir, dinci cumhurbaşkanı da türkiye ılımlı islam cumhuriyeti demektir.
bünyesinde brüksel’de bulunduğum programdır. türk öğrencilere büyük bir para yardımı yapmaktadır. rotterdamda bir meydanda heykeli vardır ayrıca bu kişinin.
manchesterdan 7 yemesine rağmen anında toparlanmış kulüptür, lider interi milanoda 3-1 yenmiştirler.
efsane oyunları olan bir pc çeşitlemesi. özellikle de tren yolu kurmalı oyunu çok güzeldir. (bkz: railroad tycoon)
bugün yine son derece güzel yazmış olan bazılarına inat gerçekten güzel yazan insandır. emin çölaşan ile tam tersi şekilde bilerek mümkün olduğu kadar farklı yazmaya çalışırlar.
bugünkü yazısı;
’hepimiz katiliz...’
bu bir zor yazıdır.
malatya cinayeti ne ilk, ne son. o zaman arkası kesilmeyen cinayetlere bakarak birisinin sorması gerekir:
"yoksa katil biz miyiz?.."
(.....)
okul günlerimizden aklımızda kalan bir tek türk büyüğünün barış ve sevgi üzerine sözcüğü yok.
ama çatal uçlu kılıçlar var.
kelleden yapılan kaleler.
en ağır gürzü bilirim ben.
tekrar bakın; osmanlı’nın devlet düzeni, istikrarı ve sürekliliği neye bağlıydı; padişah kardeşlerinin saray mahzenlerinde ellerinin bağlanıp kafalarının kesilmesine...
böbürlenerek anlatıldı bizlere ve bizler böbürlenerek tekrarladık birbirimize.
*
tarih bir yana, doğduğumuzda "kan akıttıkları" gibi, ilk diploma alındığında da "bir kan akıtmak" kültürümüz var bizim.
ehliyet alana "kan akıt, hiç olmazsa bir horoz..." dediler mi, demediler mi?..
her zaman arabaya osman bindi, horoz canından oldu.
iyi ahlak demek olan inanca gelince; en büyük ibadet ise evin bahçesindeki kuzuyu yatırıp kesmekti. bizler yıllardır, "can almak dindarlığın şartı ise insan ile kuzu kesmenin arasında ince bir çizgi vardır" desek de demesek de...
*
hepimiz biliyoruz ki malatya’da üç kişinin domuz bağı ile bağlanıp boğazlarının kesilmesi ne ilk, ne son...
çünkü bu toplumun çocukları kılıç boyları öğretilen okullarda, bahçesinde ibadet diye kuzuların kesildiği evlerde, devletin atisi için kardeş kellesinin kesilmesinin gururla anlatıldığı kahvehanelerde-meclislerde büyüdüler.
"önce insan" olmayı öğreten olmadı.
bu cinayetler ne ilk, ne de son.
"hepimiz ermeni’yiz" gibi "önce insan" olmanın yüceliğini haykıranlara dahi "dinsiz, vatan haini" damgasının vurdular.
aptal ve ahmak beyni ile bu toplumsal öğretilerin gereğini yapan üç-beş çapulcuya kızmak bir yana... artık "hepimiz mi katiliz?" sorusunu sormadan ve yanıtlarını bulmadan bu cinayetler durmaz...
durmayacak...
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/6366058.asp?yazarid=2&gid=61
bugünkü yazısı;
’hepimiz katiliz...’
bu bir zor yazıdır.
malatya cinayeti ne ilk, ne son. o zaman arkası kesilmeyen cinayetlere bakarak birisinin sorması gerekir:
"yoksa katil biz miyiz?.."
(.....)
okul günlerimizden aklımızda kalan bir tek türk büyüğünün barış ve sevgi üzerine sözcüğü yok.
ama çatal uçlu kılıçlar var.
kelleden yapılan kaleler.
en ağır gürzü bilirim ben.
tekrar bakın; osmanlı’nın devlet düzeni, istikrarı ve sürekliliği neye bağlıydı; padişah kardeşlerinin saray mahzenlerinde ellerinin bağlanıp kafalarının kesilmesine...
böbürlenerek anlatıldı bizlere ve bizler böbürlenerek tekrarladık birbirimize.
*
tarih bir yana, doğduğumuzda "kan akıttıkları" gibi, ilk diploma alındığında da "bir kan akıtmak" kültürümüz var bizim.
ehliyet alana "kan akıt, hiç olmazsa bir horoz..." dediler mi, demediler mi?..
her zaman arabaya osman bindi, horoz canından oldu.
iyi ahlak demek olan inanca gelince; en büyük ibadet ise evin bahçesindeki kuzuyu yatırıp kesmekti. bizler yıllardır, "can almak dindarlığın şartı ise insan ile kuzu kesmenin arasında ince bir çizgi vardır" desek de demesek de...
*
hepimiz biliyoruz ki malatya’da üç kişinin domuz bağı ile bağlanıp boğazlarının kesilmesi ne ilk, ne son...
çünkü bu toplumun çocukları kılıç boyları öğretilen okullarda, bahçesinde ibadet diye kuzuların kesildiği evlerde, devletin atisi için kardeş kellesinin kesilmesinin gururla anlatıldığı kahvehanelerde-meclislerde büyüdüler.
"önce insan" olmayı öğreten olmadı.
bu cinayetler ne ilk, ne de son.
"hepimiz ermeni’yiz" gibi "önce insan" olmanın yüceliğini haykıranlara dahi "dinsiz, vatan haini" damgasının vurdular.
aptal ve ahmak beyni ile bu toplumsal öğretilerin gereğini yapan üç-beş çapulcuya kızmak bir yana... artık "hepimiz mi katiliz?" sorusunu sormadan ve yanıtlarını bulmadan bu cinayetler durmaz...
durmayacak...
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/6366058.asp?yazarid=2&gid=61
(bkz: etkisiz eleman)
sahil mpeg denilen ünlü videounun yer aldığı filmdir.
nazilerin yaptığı soykırımdır. 6 milyona yakın insan öldürülmüştür ancak bunların hepsi yahudi değildir, içinde sakat ve yaşlı almanlar da vardır. zaten saf ve güzel bir ırk yaratacağım diyerek yola çıkmış olan ubermensch hadisesini tamamen kıçından anlamış olan hitlerin bir numaraları hedefi sakatlar ve yaşlılardı daha sonrasında da yahudiler. avrupa birliğinde 12 ülkede holocaust yoktur demek büyük cezalara tabidir.
önce yalçın küçükün ardından da sanırım perihan mağden kişisinin söylediği üzere, bu taşların okunmadığı ülkelerin tarihi yok gibi bir şeydir. o yüzden araştırmalarında son senelerde bir çok insan mezar taşlarını okumaya başlamıştır.
şu anda fiorentinada top koşturan geleceğin yıldız adayı futbolcusu. cmde efsaneleşirdi kendisi.
(bkz: doğrudur)
sahin knın yakında çıkacak filmlerinden biri de olabilir. şahin ağa böyle 32nci gün gibi bir programın sunucusudur, bir sürü hatun kızımı programın konuklarıdır ve de program tahmin edildiği şekilde biter. her ayın 31inde tekrarlanır.
çok fena bir biradır, adamı fena çarpar 2-3 tane içince uçurmaya başlar ayrıca ertesi sabah çok içilirse eğer kesin fena baş ağrısı yapar.
kazım kanatın zamanında kıvanç oktay için yaptığı benzetmedir.
adı esasen erik geretstir.
1-1 bitmiş olan maçtır.
#235728 nolu entrydeki edebiyat çok güçlüydü ve bunu nasıl yazabildi acaba diyordum ki cevabı buldum. sözlük ahalisi uyumaya devam ederken güzel bir cevap buldum hemde inanmayanlar baksınlar;
http://www.siirkolik.com/hikaye/hikaye.asp?id=420
http://www.siirkolik.com/hikaye/hikaye.asp?id=420
(bkz: mokoko)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?