4 kişinin kollarından tuttuğu bir kıza arkadan yumruk atan zihniyet nasıl bir zihniyettir, gibi düşüncelere sebebiyet veren faşist yuvası
yalçın küçük gibi enteresan insanları bir kenara bırakırsak, gözle görülebilir bir durumdur, kaynakça manyaklığı olarak da adlandırılabilir, ayrıca manifestoyu ve edebi kitapları dillerinde okuyabilmek de ayrıcalık hanesine yazılabilir, evet?
boris viana ait şiir kitabı. ilk şiirde süt annesiyle yaşadığı maceraları anlatılmakta olup, nüktedanlığı açısından olsa gerek, fransızca öğrenme isteği yaratıyor
(bkz: kitap okumak için dil öğrenmek)
(bkz: kitap okumak için dil öğrenmek)
türkiyede yılların getirdiği burjuva restorasyonunun(ikinci cumhuriyetçilik, aşırı serbest piyasa ekonomisi, esnek üretim, misak-ı milli de dahil olmak üzere cumhuriyetin kuruluş felsefesinde önemli yerler tutan bir çok kavramın açıkça tartışılmaya sunulması, enteresan başlıklarda liberalizm-neo liberalizm- ve demokratlık vs.) geldiği önemli aşamalardan birisidir. her şeye rağmen, cumhuriyet yazarlarının özellikle üzerinde durduğu gibi bu akpnin klasik anlamda bir merkez partisi olamayacağını da açıkça göstermektedir. aslında en önemli sorun olan ve çok da sağlıklı bir şekilde tartışılmayan veya tartışılamayan; solun burada üzerine düşenlerle yaptıkları arasında ortaya çıkan açı olabilir. garip olan burjuva demokrasisi, avrupa birliği, bireysel özgürlükler gibi bir ton anlamsız(tek başına anlamsız) ve hatta tezat içeren(eşitlik temelli özgürlük- ab demokrasisi) konulara yoğunlaşan ve liberallikte sınır tanımayan, emekten, devrimcilik ve ilericilikten vazgeçmiş gibi görünen, en acısı da bunu ezber bozmak olarak niteleyen insanların peşine takılan orta sınıf kitlelerin solu temsil ettiğine inanılmasıdır. gelenekte yıllarca söylendiği gibi, iktidar perspektifinden uzak bir sol varlık nedenini büyük ölçüde yitirmiştir. özellikle de emek-sermaye çelişkisinin bu denli çıplaklaştığı, neo liberalizmin zayıflıklarının bu kadar göze çarptığı bir ortamda..
hz. muhammed peygamberdir. peygamberler de insanlara mutlak doğruları, yaratıcının gücünü ve kollayıcılığını anlatırlar. bunlar ve beraberindekiler de doğası gereği dogmatik olup, hem ateist hem de deistler için tartışılması anlamsızdır.
gelişimlerin sonundaki özlü sözler de efsanedir, mesela;
-do not throw the arrow which will return against you(kurdish proverb)
-i am the state(louis xxx
-do not throw the arrow which will return against you(kurdish proverb)
-i am the state(louis xxx
bu nicki biliyorum bir yerlerden, lakin her sözlükte başka bir nick alınca laf atmak da kolay olmuyor tabi
(bkz: kraldan çok kralcı olmak)
benim yönetimden anladığım, şikayete çözüm bulmaktı, şikayetçi olanı kovmak değil. görünen bu entry sebebiyle benim de kovulma ihtimalimim yüksekliği, yahut yine açıklığı sebebiyle iplenmemesi durumu. her iki durumda da, kişi tekelinde bir ortam sağlıklı değildir diye düşündüm ben oturup
ayrıca siyaset okunmalıdır. ne tarih, ne de teori durağan değildir. öyle ki, 1848 hareketlerinden önce marks burjuvaziye ilericilik atfediyordu. leninin katkıları, dünya sosyalist düşüncesine önemli aşamalar kazandırmıştır. ayrıca devrimcilerin deneyimleri, teoriye de önemli bir katkı sağlar, tarih, her gün yeniden okunmalı, kazanımlar değerlendirilirken, hedef sürekli olarak hatırlanmalıdır
öncelikli okunması gereken kitaplar noktasında farklı görüşler belirtebileceğimi söyleyebilirim;
eğitim için notlar- ilhan akalın
komünist parti manifestosu
sosyalist devrim teorisi - gelenek seçkisi
vs.
mdd- sd tezleriyle ilgili gerekli donanım, ve kronoloji bilgisiyle birlikte leninin ne yapmalı da okunabilir. türkiye sol tarihi için, tevfik çavdardan yalçın küçüke kadar geniş bir yelpazede kaynak bulunmaktadır.
eğitim için notlar- ilhan akalın
komünist parti manifestosu
sosyalist devrim teorisi - gelenek seçkisi
vs.
mdd- sd tezleriyle ilgili gerekli donanım, ve kronoloji bilgisiyle birlikte leninin ne yapmalı da okunabilir. türkiye sol tarihi için, tevfik çavdardan yalçın küçüke kadar geniş bir yelpazede kaynak bulunmaktadır.
artistik özelliklerinden bir tanesi de, burcuyla ilgili yapılan değerlendirmelere kayıtsız kalması olarak göze çarpıyor(üf analize bak) yine de bir yerleri kalkmıyor değil
(bkz: bilip de söylemek)
(bkz: bilip de söylemek)
türkiye komünist partisinin 15 temmuz tarihli seçim mitingine türküleriyle eşlik etmiş kendisi.
ahmet kaya şarkısıdır, sözleri vurucudur
akşam olur karanlıklar çökende
devriyeler adım adım gezende
kar kaplamış solmuş güller görende
sarılıp dallarına öpesim gelir.
sanki gökten kar yerine kan yağıyor
kar altında üşümüş bir çocuk ağlıyor
yaşlı gözleriyle bana bakıyor
akan gözyaşını içesim gelir.
işte böyle karanlıklar içinde
devriyeler adım adım gezende
yar uykuda ben yine penceremde
doğacak güneşi göresim gelir.
akşam olur karanlıklar çökende
devriyeler adım adım gezende
kar kaplamış solmuş güller görende
sarılıp dallarına öpesim gelir.
sanki gökten kar yerine kan yağıyor
kar altında üşümüş bir çocuk ağlıyor
yaşlı gözleriyle bana bakıyor
akan gözyaşını içesim gelir.
işte böyle karanlıklar içinde
devriyeler adım adım gezende
yar uykuda ben yine penceremde
doğacak güneşi göresim gelir.
bir komisi vardı, nöbetçi yazılar kitabında anlattığı, öyle şiirleri vardı ki akıllara zarar
insanlar sevinir, insanlar hüzünlenir, insanlar karıya kıza laf atar, olmaması gerekir, ama olabilir de
insanlar sevinir, insanlar hüzünlenir, insanlar karıya kıza laf atar, olmaması gerekir, ama olabilir de
sınavda, soruları söyler ve bir hafta sonra cevapları istermiş kendisi, ayrıca meşhur sözleri de vardır;
-20 yaşına gelip marks okumamış kişi eşşektir, marks okuyup marksist olmamış kişi eşşeoğlu eşşektir
-20 yaşına gelip marks okumamış kişi eşşektir, marks okuyup marksist olmamış kişi eşşeoğlu eşşektir
marmara üniversitesi iletişim fakültesi eski dekanı. türkiyede iletişim biliminin önemli temsilcilerindendir
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?