basel adında inanılmaz güzel bir $ehre sahip ülke. iz tvde rastladığım bir belgeselde izlediğim kadarıyla, tek kelimeyle ; wunderbar.
isviçredeki eyalet birimlerine verilen isim. isviçre almancası olmalı.
-sanırsam- sozlüğe yeni dahil olmuş, çömez. ho$gelmi$tir.
türkçesi için "genç" dışında aklıma başka önerme gelmeyen kelime.
ailesi varlıklı teenagelerin elinde gördüğüm, kendime kızarak, onlara imrendiğim alet. her ne kadar açıkları olsa da-öyle diyolar ne bileyim-, o ekranı bile beni büyülemeye yetti.
içinde bulunduğumuz güzide 2009 yılında gerçekleşmesini umduğum olay.
serp evden baba ki$isini arar.
serp : alooo !
baba : alo ! oğlum ? eve geldin mi ?
serp : hayır baba hala metrobüsteyim. buraya da ev telefonu bağlatmışlar. oradan arıyorum.
baba : *bir kaç saniye susar* eşekoğlueşek. kapat.
serp : alooo !
baba : alo ! oğlum ? eve geldin mi ?
serp : hayır baba hala metrobüsteyim. buraya da ev telefonu bağlatmışlar. oradan arıyorum.
baba : *bir kaç saniye susar* eşekoğlueşek. kapat.
(bkz: makbule kral)
(bkz: blair waldorf)
modacı elanor waldorf’un kızıdır kendileri. upper east side sosyestesinin gözde isimlerindendir.
uzun bir süre nate archibald ile çıktıktan sonra, ismi chuck bass ardından lord marcus beaton ile anılmı$tır.
okulun kraliçesidir. (bkz: queen b) freshman’lere çok çektirir bu ablamız. insanlara öyle bir laf sokar ki, laf soktuğu ki$i bir süre örümcek ısırmı$casına hareket edemez.
dan humphrey’e göre google’a intikam yazarsanız, blairwaldorf.com kar$ınıza çıkabilir. bunu da gayet iyi biliriz. (bkz: georgina sparks)
bir kaç aforizma alalım şimdi ondan.
b : -chuck’a- 3 words, 8 letters, say it that i’m yours
..
b : -georgina’ya- don’t you know ? i’m the crazy bitch around here.
..
b : -marcus hakkında- you know he wasn’t pressured me about sex? not once! [üzülür] not once...
..
b : -nate ile dutchess i görünce- oh my effing god!
leighton meester canlandırır bu karakteri.
unutmadan, (bkz: gossip girl)
uzun bir süre nate archibald ile çıktıktan sonra, ismi chuck bass ardından lord marcus beaton ile anılmı$tır.
okulun kraliçesidir. (bkz: queen b) freshman’lere çok çektirir bu ablamız. insanlara öyle bir laf sokar ki, laf soktuğu ki$i bir süre örümcek ısırmı$casına hareket edemez.
dan humphrey’e göre google’a intikam yazarsanız, blairwaldorf.com kar$ınıza çıkabilir. bunu da gayet iyi biliriz. (bkz: georgina sparks)
bir kaç aforizma alalım şimdi ondan.
b : -chuck’a- 3 words, 8 letters, say it that i’m yours
..
b : -georgina’ya- don’t you know ? i’m the crazy bitch around here.
..
b : -marcus hakkında- you know he wasn’t pressured me about sex? not once! [üzülür] not once...
..
b : -nate ile dutchess i görünce- oh my effing god!
leighton meester canlandırır bu karakteri.
unutmadan, (bkz: gossip girl)
(bkz: national hockey league)
takip etmek için fox sports kanalını kullanabilirsiniz. digiturk 70inci kanaldadır.
takip etmek için fox sports kanalını kullanabilirsiniz. digiturk 70inci kanaldadır.
istanbul’da olup, yanlız olduğunu hissettiğinde dinlenecek bir $arkıdır. diyor ya teoman,
"hangi kentte bu denli acı var,
başka nerde istanbul kadar.."
sanki matt parkman misali aklınızın derinliklerine girmi$, sonra gördüklerini kendi cümleleriyle anlatmı$. (bkz: çok doluyum be bilgiçler)
"hangi kentte bu denli acı var,
başka nerde istanbul kadar.."
sanki matt parkman misali aklınızın derinliklerine girmi$, sonra gördüklerini kendi cümleleriyle anlatmı$. (bkz: çok doluyum be bilgiçler)
-----------------------------spoiler----------------------------:
s2e3 itibari ile öğrendiğimize göre kendisi ingiliz aksanı yapabiliyormuş.
-----------------------------spoiler----------------------------
s2e3 itibari ile öğrendiğimize göre kendisi ingiliz aksanı yapabiliyormuş.
-----------------------------spoiler----------------------------
ilk ba$larda dinlediğimde bir christian rock $arkısı sandığım, lakin öyle olmayan, herkesin bir alanis moristte $arkısı sandığı, lakin yine öyle olmayan bir joan osbourne $arkısı.
yeah, yeah, yeah
what if god was one of us,
just a stranger on the bus,
tryin’ make his way home.
yeah, yeah, yeah
what if god was one of us,
just a stranger on the bus,
tryin’ make his way home.
(bkz: kitchen confidental)
(bkz: daily prophet)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?