23 nisanın önemini kavrayamamış insanlar tarafından söylenmesi beklenen şiir.
insanların hayatlarının bir sınava bağlı olmasına neden olan sistem.
bi açıdan baktığında bu kadar insanı nasıl eleyeceksin diyosun.
diğer bi açıdan üniversiteye giremeyen bu kadar adam ne yapsın?
valla ben çıkamadım bu işin içinden, çıkan biri varsa lütfen bana da açıklasın.
bi açıdan baktığında bu kadar insanı nasıl eleyeceksin diyosun.
diğer bi açıdan üniversiteye giremeyen bu kadar adam ne yapsın?
valla ben çıkamadım bu işin içinden, çıkan biri varsa lütfen bana da açıklasın.
efenim altı şekilde olabilir bu:
a- vizeden 1 almıştır. finalden 100 alsa bile geçemeyecek durumdadır.
b- vizeden 90 almıştır. sikimi sallasam geçerim diye çalışmaz.
c- kitabı, defteri, kalemi, notları falan yoktur.
d- sözlük müptelası olmuştur. başından kalkamamaktadır.
e- notların başına oturur, -ki zaten derslere de girmemiştir bu şahsiyet- aklı başka yerdedir, hiç bi şey anlamaz, iki dakka sonra da kalkar.
f- ben zekiyim aslında çalışsam geçerim yalanıyla kendini avutmaktadır.
a- vizeden 1 almıştır. finalden 100 alsa bile geçemeyecek durumdadır.
b- vizeden 90 almıştır. sikimi sallasam geçerim diye çalışmaz.
c- kitabı, defteri, kalemi, notları falan yoktur.
d- sözlük müptelası olmuştur. başından kalkamamaktadır.
e- notların başına oturur, -ki zaten derslere de girmemiştir bu şahsiyet- aklı başka yerdedir, hiç bi şey anlamaz, iki dakka sonra da kalkar.
f- ben zekiyim aslında çalışsam geçerim yalanıyla kendini avutmaktadır.
"bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" deyişini ortaya çıkaran hede.
(bkz: work and travel)
(bkz: çok yazan bilir)
süper tespitler yapan ve süper 3ncü şahıs olarak o düşündüğünüzü yiyen yazar. bakınız:#429919
ne demiş bakınız, "sözlükteki resmi olmayan cemaat"
sonra, "yeni üyesi" demiş. ah ulan nasıl biliyor, nasıl ediyor ya, sonra özel mesajları incelemiş -hangi mesajlarıysa ben ona mesaj falan atmadım oysaki-, aynı tadı yakalamış vay anasını be, hassasiyitlere de değinmiş, o ne ise, biz anlamıyoruz tabi kendisi büyük düşünür olduğu için, ah yavrum be, aynı tarz bakın.
ne demiş bakınız, "sözlükteki resmi olmayan cemaat"
sonra, "yeni üyesi" demiş. ah ulan nasıl biliyor, nasıl ediyor ya, sonra özel mesajları incelemiş -hangi mesajlarıysa ben ona mesaj falan atmadım oysaki-, aynı tadı yakalamış vay anasını be, hassasiyitlere de değinmiş, o ne ise, biz anlamıyoruz tabi kendisi büyük düşünür olduğu için, ah yavrum be, aynı tarz bakın.
(bkz: belkıs)
hz. süleyman, sebe melikesi belkisin varligini kendisine haber getiren hüdhüd sayesinde ögrenmisti:"derken uzun zaman geçmeden (hüdhüd) geldi ve dedi ki: "senin kusatamadigin (ögrenemedigin) seyi, ben kusattim ve sana sabadan kesin bir haber getirdim. gerçekten ben, onlara hükmetmekte olan bir kadin buldum ki, ona her seyden (bolca) verilmistir ve büyük bir tahti var. onu ve kavmini, allahi birakip da günese secde etmektelerken buldum, seytan onlara yaptiklarini süslemistir, böylece onlari (dogru) yoldan alikoymustur; bundan dolayi onlar hidayet bulmuyorlar." (neml sûresi 22-24)
bu bilginin üzerine hz. süleyman, allahi ilâh olarak kabul etmeyip günese secde eden ve seytanin kendilerine süslü gösterdigi bir sistemi kabul eden sebe halkini, imana davet etmek için onlara "rahman ve rahim olan allahin adiyla" baslayan bir mektup öndermisti. ve tüm kavmi kendisine teslim olmaya çagirmisti. "gerçek su ki, bu, süleymandandir ve süphesiz rahman ve rahim olan allahin adiyla (baslamakta)dir. (içinde de:) "bana karsi büyüklük göstermeyin ve bana müslüman olarak gelin" diye (yazilmaktadir). (neml sûresi 30-31)
sebe melikesi o ana kadar hiç karsilasmadigi kadar kesin bir üslupla tüm hükümdarligini kendisine katmasini isteyen hz. süleymanin, bu mektubu arsisinda çok sasirmisti. ve kendisini kesin olarak bozguna ugratacagindan emin oldugu bu hükümdari, kararindan vazgeçirmek için ona yüklü hediyeler göndermek yolunu seçmisti. ne var ki allahin rizasini ve rahmetini hiç bir zaman maddî bir menfaate tercih etmeyen tüm peygamberler gibi hz. süleyman da, sebe melikesi belkisin hediyelerini geri çevirmis ve elçileri vasitasiyla ona ne kadar kararli, onurlu ve allaha bagli oldugunu gösteren söyle bir haber göndermisti:"(elçi hediyelerle) süleymana geldigi zaman: "sizler bana mal ile yardimda mi bulunmak istiyorsunuz? allahin bana verdigi, size verdiginden daha hayirlidir; hayir, siz, hediyenizle sevinip ögünebilirsiniz" dedi. sen onlara dön, biz onlara öyle ordularla geliriz ki, onlarin karsi koymalari mümkün degil ve biz onlari ordan horlanmis asagilanmis ve küçük düsürülmüsler olarak sürüp çikaririz." (neml sûresi 36-37)
hz. süleyman sebe melikesi belkisa allahin adi ile basladigi mektubunda kendi gücünün yüce rabbinden geldigini ve asla yenilmeyecek bir kuvvete sahip oldugunu hissettirmisti. nitekim hz. süleyman cinlerden, insanlardan olusan, ona büyük bir teslimiyetle ve sevkle bagli bir orduya sahipti. öyle ki bu ordunun her üyesi süleyman aleyhisselamin bütün sözlerini büyük bir hosnutlukla ve tam bir itaatle yerine getirmekteydi. elbette hz. süleymanin ordusunun tüm gücü allahtan gelmekteydi ve allahin ordusu adetullaha uygun olarak her zaman üstün gelecekti.
sebe melikesi belkis, onun (hz. süleymanin) sarayina gittiginde o güne kadar hiç görmedigi büyük bir mülk ve zenginlikle karsilasmisti:
"ona: "köske gir" denildi. onu görünce derin bir su sandi ve (etegini çekerek) ayaklarini açti. (süleyman:) dedi ki: "gerçekte bu, saydam camdan olma düzeltilmis bir kösk zemindir." dedi ki: "rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; (artik) ben süleymanla birlikte âlemlerin rabbi olan allaha teslim oldum." (neml sûresi 44)
belkıs müslüman olduktan sonra da idareciliğine devam etmiştir.
hatta peygamberimizin hanımı hz. aişe de devlet yönetiminde bulunmuştur.
tüm bunlara baktığımızda islamda devlet yönetiminde kadının yeri vardır, olmalıdır. hatta kadınlara kadınlığını veren islamdır.
yani biz eğer islam ülkesiysek zaten başı örtülü olarak bir kadının meclise girmesinde dince bir sakınca yoktur, laik isek de yoktur, çünkü devlet kimsenin dinine karışmamaktadır.
hz. süleyman, sebe melikesi belkisin varligini kendisine haber getiren hüdhüd sayesinde ögrenmisti:"derken uzun zaman geçmeden (hüdhüd) geldi ve dedi ki: "senin kusatamadigin (ögrenemedigin) seyi, ben kusattim ve sana sabadan kesin bir haber getirdim. gerçekten ben, onlara hükmetmekte olan bir kadin buldum ki, ona her seyden (bolca) verilmistir ve büyük bir tahti var. onu ve kavmini, allahi birakip da günese secde etmektelerken buldum, seytan onlara yaptiklarini süslemistir, böylece onlari (dogru) yoldan alikoymustur; bundan dolayi onlar hidayet bulmuyorlar." (neml sûresi 22-24)
bu bilginin üzerine hz. süleyman, allahi ilâh olarak kabul etmeyip günese secde eden ve seytanin kendilerine süslü gösterdigi bir sistemi kabul eden sebe halkini, imana davet etmek için onlara "rahman ve rahim olan allahin adiyla" baslayan bir mektup öndermisti. ve tüm kavmi kendisine teslim olmaya çagirmisti. "gerçek su ki, bu, süleymandandir ve süphesiz rahman ve rahim olan allahin adiyla (baslamakta)dir. (içinde de:) "bana karsi büyüklük göstermeyin ve bana müslüman olarak gelin" diye (yazilmaktadir). (neml sûresi 30-31)
sebe melikesi o ana kadar hiç karsilasmadigi kadar kesin bir üslupla tüm hükümdarligini kendisine katmasini isteyen hz. süleymanin, bu mektubu arsisinda çok sasirmisti. ve kendisini kesin olarak bozguna ugratacagindan emin oldugu bu hükümdari, kararindan vazgeçirmek için ona yüklü hediyeler göndermek yolunu seçmisti. ne var ki allahin rizasini ve rahmetini hiç bir zaman maddî bir menfaate tercih etmeyen tüm peygamberler gibi hz. süleyman da, sebe melikesi belkisin hediyelerini geri çevirmis ve elçileri vasitasiyla ona ne kadar kararli, onurlu ve allaha bagli oldugunu gösteren söyle bir haber göndermisti:"(elçi hediyelerle) süleymana geldigi zaman: "sizler bana mal ile yardimda mi bulunmak istiyorsunuz? allahin bana verdigi, size verdiginden daha hayirlidir; hayir, siz, hediyenizle sevinip ögünebilirsiniz" dedi. sen onlara dön, biz onlara öyle ordularla geliriz ki, onlarin karsi koymalari mümkün degil ve biz onlari ordan horlanmis asagilanmis ve küçük düsürülmüsler olarak sürüp çikaririz." (neml sûresi 36-37)
hz. süleyman sebe melikesi belkisa allahin adi ile basladigi mektubunda kendi gücünün yüce rabbinden geldigini ve asla yenilmeyecek bir kuvvete sahip oldugunu hissettirmisti. nitekim hz. süleyman cinlerden, insanlardan olusan, ona büyük bir teslimiyetle ve sevkle bagli bir orduya sahipti. öyle ki bu ordunun her üyesi süleyman aleyhisselamin bütün sözlerini büyük bir hosnutlukla ve tam bir itaatle yerine getirmekteydi. elbette hz. süleymanin ordusunun tüm gücü allahtan gelmekteydi ve allahin ordusu adetullaha uygun olarak her zaman üstün gelecekti.
sebe melikesi belkis, onun (hz. süleymanin) sarayina gittiginde o güne kadar hiç görmedigi büyük bir mülk ve zenginlikle karsilasmisti:
"ona: "köske gir" denildi. onu görünce derin bir su sandi ve (etegini çekerek) ayaklarini açti. (süleyman:) dedi ki: "gerçekte bu, saydam camdan olma düzeltilmis bir kösk zemindir." dedi ki: "rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; (artik) ben süleymanla birlikte âlemlerin rabbi olan allaha teslim oldum." (neml sûresi 44)
belkıs müslüman olduktan sonra da idareciliğine devam etmiştir.
hatta peygamberimizin hanımı hz. aişe de devlet yönetiminde bulunmuştur.
tüm bunlara baktığımızda islamda devlet yönetiminde kadının yeri vardır, olmalıdır. hatta kadınlara kadınlığını veren islamdır.
yani biz eğer islam ülkesiysek zaten başı örtülü olarak bir kadının meclise girmesinde dince bir sakınca yoktur, laik isek de yoktur, çünkü devlet kimsenin dinine karışmamaktadır.
dolmuştaki bir bireyin bir durakta yanlışlıkla inip, "aa ne malım burda inmeyecektim" diyip, tekrar dolmuşa binmesi hadisesi.
sevilesi sevgili, öpülesi sevgili, sarılınası sevgili.
emin adam, az ama olumlu düşünendir.
norman vincent peale
norman vincent peale
eşinizin oyundan pek anlamaması da kötü, çok iyi oynaması da kötüdür.
eşiniz oyundan anlamıyosa zaten yenilirsiniz.
eşiniz iyi anlıyo ve yenilmişseniz, sabaha kadar onu dinlemek zorundasınızdır.
eşiniz oyundan anlamıyosa zaten yenilirsiniz.
eşiniz iyi anlıyo ve yenilmişseniz, sabaha kadar onu dinlemek zorundasınızdır.
tüm zamanların en iyi sol kanat oyuncularından biridir. fırtına gibidir, top sürüşleri, sol kanattan topla ceza sahasına dalmaları rakip savunmanın dizini titretir.
bir örnek:
http://www.youtube.com/watch?v=7qvpfqxfcfo
kariyerinin sonlarına gelmiş olmasına rağmen bu sezon takımını sırtlayan oyuncuların başında gelmektedir.
bir örnek:
http://www.youtube.com/watch?v=7qvpfqxfcfo
kariyerinin sonlarına gelmiş olmasına rağmen bu sezon takımını sırtlayan oyuncuların başında gelmektedir.
man utdnin efsanevi 7 numarası. cantonadan sonra david beckham, şimdilerde ise cristiano ronaldo taşır bu numarayı.
(bkz: taş gibi)
van nistelrooydan sonra takımın gol yükünü üstlenmesi gerekirken louis sahanın gerisinde kalmıştır. yine de iyi topçudur.
müyhiş top sürme kabiliyetine sahip oyuncu, bir maçta orta sahadan alıp topu sürerek ceza sahasına girmiş ve golünü atmış oyuncu.
entrymin silinmiş olması itibariyle sonuna kadar destekleyeceğim kampanyadır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?