kahve fali bakilabilir.
a$agidakine benzer diyaloglar olmasi olasidir;
e- sogumu$ mu?
k- evet
e- hmm
k- eee?
e- bir kismet goruyorum.
k- aaa!! hadi ya!! neymi$?
e- valla nasil diyeyim boyle uzun bir $ey, kimisi denizlerden gelir, buz gibi olur
k- ho? nasi yani?
e- ya bilmiyorum balik kismettir ya o yuzden $ey ettim.
k- hmm anladim
e- al bari sen benim falima bak
k- peki bakayim
e- ne goruyosun?
k- valla en az benim kadar guzel bir kiz goruyorum, seni seviyor ve daha ileri gitmek istiyor
e- oo kimmi$ gorebiliyo musun?
k- o degil de sen gorebiliyo musun? sabahtan beri ugra$tin da soyleyemedin, diyalogu uzattin sadece, bi de ben eylem adamiyim derdin.
e- gel lan buraya
pilav yapmayın pilav,
gitmez karadeniz’de.
pirinçler yağlar sular,
pişmez tenceremiz’de.
ne ayran’ı ne tuz’u,
fırlatır tansiyonu,
sobaların borusu,
zenci yok evimizde.
bırakın çan çalmayı,
davulları zurnayı,
millet böyle oynamayı,
çıkart kemençemizi.
o gün öyle desinler,
bugün cumaya gitsinler,
fatihalar, yasinler,
üç gulhüvella, felak, nas
mübarek ramazan ayında.
şerefini şanını,
şöhretini ananı,
çok severdim amcanı,
sen ne güzel ablamızdın o gün.
çin işi, japon işi,
tak fişi bitir işi,
soktumunun güneşi,
yaktı her tarafımı.
bizde varken bu duruş,
o duruşa vuruş kaç kuruş?
alayımız beş kuruş,
hepimiz sudan ucuz.
anladık var götünüz,
bellidir boy ölçünüz
kargalara gücünüz,
yetmez bu devirde.
gibi sözleriyle gönüllerde taht kuran bir türkümüzdür.
gitmez karadeniz’de.
pirinçler yağlar sular,
pişmez tenceremiz’de.
ne ayran’ı ne tuz’u,
fırlatır tansiyonu,
sobaların borusu,
zenci yok evimizde.
bırakın çan çalmayı,
davulları zurnayı,
millet böyle oynamayı,
çıkart kemençemizi.
o gün öyle desinler,
bugün cumaya gitsinler,
fatihalar, yasinler,
üç gulhüvella, felak, nas
mübarek ramazan ayında.
şerefini şanını,
şöhretini ananı,
çok severdim amcanı,
sen ne güzel ablamızdın o gün.
çin işi, japon işi,
tak fişi bitir işi,
soktumunun güneşi,
yaktı her tarafımı.
bizde varken bu duruş,
o duruşa vuruş kaç kuruş?
alayımız beş kuruş,
hepimiz sudan ucuz.
anladık var götünüz,
bellidir boy ölçünüz
kargalara gücünüz,
yetmez bu devirde.
gibi sözleriyle gönüllerde taht kuran bir türkümüzdür.
annesinin de bir kadin oldugunu unutmu$ bireyin malavurumsal serzeni$i.
90larda çocuk olan her bireyin en azından bir kez olsun kar$ıla$tığı bir uyarıdır, thank you mario but princess is in another castle. kar$ıla$mamı$sa eğer bu büyük bir kayıptır.
ilk bakı$ta sıradan bir ilerlemeli oyun uyarısıymı$ gibi gelen bu uyarı aslında felsefi açılımlarla süslenip, anlamlandırılabilecek bir yapıya da sahiptir.
çocuklukta super mario bros yani aklımızda kalan haliyle super mario, yetersizlikten batacak durumda olan grafiklerine, eksik derinliğine, hareket yetersizliğine rağmen gün boyu hiç sıkılmadan oynanabilirdi.
oyunun hikayesi gayet sıradandı, asıl kızımız kötü adamların eline dü$mü$tü, biz ise onu kurtarmak zorundaydık, erkeklik, kahramanlık bunu gerektirirdi. velhasılı kelam o i$ o kadar kolay değildi, acayip mahlukatlara hükmedebilen kötü yaratığımız, bizi durdurmak için elinden gelen her $eyi yapmaktaydı. bize yardımcı olan mantar kafa bir herif vardı ama yardımını binlerce saat mario ba$ında zaman geçirmi$ biri olmama rağmen hiç bir zaman görememi$tim tek bildiği $ey bölüm sonunda; "thank you mario but princess is in another castle" gibi o anda küfür etkisi yaratan cümleyi söylemesiydi. bu cümlenin acısı tam "bitirdim lan, kurtardım i$te prensesimi, pembe pancurlu evimizde ya$amaya ba$layabiliriz. artık evinin kadını, çocuklarının anası olabilirsin." demek üzereyken kar$ımızda görmemiz sayesinde kat kat katlanıyordu.
bu cümleyi gerçek hayatla ili$kilendirip, felsefi anlamlar katmak ise ayrı bir tattır. burada anlatılmak istenen muhtemelen bir a$k hikayesidir ve bulduğumuz/kar$ımızda olan ki$inin belki de hiç bir zaman aradığımız o prenses/prens olmadığıdır. hayatın ibnele$tiği anlardan sadece biridir bu gerçeği farketmemiz. yıllar yılı pe$inde adeta mario gibi ko$u$turduğunuz o princess mantar kafalı mahlukat olup size "hadi ba$ka kapıya" muadili bir cümle sarfetmi$tir ya da sarfetmi$ kadar olmu$tur. bu noktadan sonra kaybedeceği bir $eyi kalmayan mariomuzun üç seçeneği vardır;
1. kendini süper kahramanlığa adamak(gerçek hayatta biraz ütopik bir dü$ünce)
2. kendini alkole vurup unutmaya çalı$mak(daha bir gerçek hayata uygun oldu, tanıdık geldi sanki)
3. "giden gitti kalan sağlar bizimdir" dü$üncesi ile another castle dediğimiz yer(ler)e yol almaktır.
demem o ki; super mario bir yitirilmi$liklerin hikayesidir hatta o hiç geçilemeyen sonsuz bölüm de bunun kanıtıdır. princess bir bölümde bulunur lakin daha doyamadan tekrar elden gider, mario bu sefer kalkan kafalı aptal mahlukatlarla uğra$tığı bölüme geçer. sonrası ise hiç bitmeyen o sonsuz bölümdür, mario nun princess i arayı$ı sonsuzluğa kadar süremez çünkü ölüm vardır, yukarda süre geriye doğru hızla ilerlemektedir, mario son ana kadar "ha gayret bitti, bitecek" diyerekten ko$ar ama nafiledir, sonuçta hiç bir zaman bulamaz, mutlu mesut ya$ayamaz, davası yolunda ölür ve atari kapatılır, bu dü$üncelerle genç bir dimağ yatağına yatar, çözüm ararken kendisini kaybedip uykuya dalar. fin
ilk bakı$ta sıradan bir ilerlemeli oyun uyarısıymı$ gibi gelen bu uyarı aslında felsefi açılımlarla süslenip, anlamlandırılabilecek bir yapıya da sahiptir.
çocuklukta super mario bros yani aklımızda kalan haliyle super mario, yetersizlikten batacak durumda olan grafiklerine, eksik derinliğine, hareket yetersizliğine rağmen gün boyu hiç sıkılmadan oynanabilirdi.
oyunun hikayesi gayet sıradandı, asıl kızımız kötü adamların eline dü$mü$tü, biz ise onu kurtarmak zorundaydık, erkeklik, kahramanlık bunu gerektirirdi. velhasılı kelam o i$ o kadar kolay değildi, acayip mahlukatlara hükmedebilen kötü yaratığımız, bizi durdurmak için elinden gelen her $eyi yapmaktaydı. bize yardımcı olan mantar kafa bir herif vardı ama yardımını binlerce saat mario ba$ında zaman geçirmi$ biri olmama rağmen hiç bir zaman görememi$tim tek bildiği $ey bölüm sonunda; "thank you mario but princess is in another castle" gibi o anda küfür etkisi yaratan cümleyi söylemesiydi. bu cümlenin acısı tam "bitirdim lan, kurtardım i$te prensesimi, pembe pancurlu evimizde ya$amaya ba$layabiliriz. artık evinin kadını, çocuklarının anası olabilirsin." demek üzereyken kar$ımızda görmemiz sayesinde kat kat katlanıyordu.
bu cümleyi gerçek hayatla ili$kilendirip, felsefi anlamlar katmak ise ayrı bir tattır. burada anlatılmak istenen muhtemelen bir a$k hikayesidir ve bulduğumuz/kar$ımızda olan ki$inin belki de hiç bir zaman aradığımız o prenses/prens olmadığıdır. hayatın ibnele$tiği anlardan sadece biridir bu gerçeği farketmemiz. yıllar yılı pe$inde adeta mario gibi ko$u$turduğunuz o princess mantar kafalı mahlukat olup size "hadi ba$ka kapıya" muadili bir cümle sarfetmi$tir ya da sarfetmi$ kadar olmu$tur. bu noktadan sonra kaybedeceği bir $eyi kalmayan mariomuzun üç seçeneği vardır;
1. kendini süper kahramanlığa adamak(gerçek hayatta biraz ütopik bir dü$ünce)
2. kendini alkole vurup unutmaya çalı$mak(daha bir gerçek hayata uygun oldu, tanıdık geldi sanki)
3. "giden gitti kalan sağlar bizimdir" dü$üncesi ile another castle dediğimiz yer(ler)e yol almaktır.
demem o ki; super mario bir yitirilmi$liklerin hikayesidir hatta o hiç geçilemeyen sonsuz bölüm de bunun kanıtıdır. princess bir bölümde bulunur lakin daha doyamadan tekrar elden gider, mario bu sefer kalkan kafalı aptal mahlukatlarla uğra$tığı bölüme geçer. sonrası ise hiç bitmeyen o sonsuz bölümdür, mario nun princess i arayı$ı sonsuzluğa kadar süremez çünkü ölüm vardır, yukarda süre geriye doğru hızla ilerlemektedir, mario son ana kadar "ha gayret bitti, bitecek" diyerekten ko$ar ama nafiledir, sonuçta hiç bir zaman bulamaz, mutlu mesut ya$ayamaz, davası yolunda ölür ve atari kapatılır, bu dü$üncelerle genç bir dimağ yatağına yatar, çözüm ararken kendisini kaybedip uykuya dalar. fin
"nasıl olur? bugün mü yapalım? acelesi mi var?" derken goetica ile bu geceki emeklerimizle hayata geçirdiğimiz bir proje oldu, bilgi sözlük nostalji albümü. 90larda çocuk olanların unutmak için çaba sarfettiği $arkılar ile ilginç bonus tracklerden olu$an bu albümü dünya üzerinde sadece bilgisözlükte bulabilirsiniz.
ayrıca rollerpig ile birlikte yaptığımız remix çalı$maları ve onun solo çalı$maları bonus trackler olarak albümde yer buldular.
albüm ön kapak;
http://tinyurl.com/2yymzq
albüm arka kapak;
http://tinyurl.com/2bpfgy
dipnot: indirin albümü lan allahsızlar! sizin için uğra$tık didindik, emeğe saygı + rep vs.
dipnot2: emeğe saygı + rep forumlara bir göndermeydi ama bir $ekilde bu entry haftanın en beğenilenlerine girmi$, ben muhte$em oy almak amacıyla böyle bir çalı$mada bulunmadım, zaten öyle bir amacım olsa daha kolay bir yöntem olan sözlük yazarlarının nicklerinin olduğu bir entry yazardım, herkesin gönlünü yapardım/toplardım muhte$emleri, ne gerek var böyle remixlere, kapaklara, saatlerce uğra$lara falan.
ayrıca rollerpig ile birlikte yaptığımız remix çalı$maları ve onun solo çalı$maları bonus trackler olarak albümde yer buldular.
albüm ön kapak;
http://tinyurl.com/2yymzq
albüm arka kapak;
http://tinyurl.com/2bpfgy
dipnot: indirin albümü lan allahsızlar! sizin için uğra$tık didindik, emeğe saygı + rep vs.
dipnot2: emeğe saygı + rep forumlara bir göndermeydi ama bir $ekilde bu entry haftanın en beğenilenlerine girmi$, ben muhte$em oy almak amacıyla böyle bir çalı$mada bulunmadım, zaten öyle bir amacım olsa daha kolay bir yöntem olan sözlük yazarlarının nicklerinin olduğu bir entry yazardım, herkesin gönlünü yapardım/toplardım muhte$emleri, ne gerek var böyle remixlere, kapaklara, saatlerce uğra$lara falan.
ilk gördüğümde vokalistinin cinsiyetini anlayamayip aşık olduğum, sonrasında erkek olduğunu öğrenince "ulan yoksa ben homoseksüel miyim acaba? yok lan nasıl olur?" diye düşüncelere kapıldığım,daha sonrasında "madem ki homoseksüelim başka bir erkeğe neden ihtiyaç duyayım , ben kendime yeterim" dememe sebep olmuş gruptur.
edit: benim şu anki tercihim mi? aseksüelim artık, ömrümü çürüttü bir gencin cinsel hayatını kararttı bu grup. hepiniz birbirinize veriyosunuz işte, iğrenç organizmalar.
edit: benim şu anki tercihim mi? aseksüelim artık, ömrümü çürüttü bir gencin cinsel hayatını kararttı bu grup. hepiniz birbirinize veriyosunuz işte, iğrenç organizmalar.
adeta bir sanat eseri sıçtıktan sonraki anlarda kendiyle gurur duymakla mütevellit edilmiş iltifat cümleciği,bu yeteneğin farkedilmesi sonucu anne-baba misafir gelince "hadi çocuğum aç pipini göster" lafı yerine " hadi çocuğum şuraya bir düşünen adam sıç da roden bile şaşsın" diyebilir.
anketörün selam bicimidir, bu ki$iler sabah uyandiginda önüne gelen herkese bunu söylerler.ankete tapanlar namaz icinde de soyleyebilirler bu obegi pek tabi
amerikan filmi kli$elerinden sadece biri, evin cocugu bir haltlar i$lemi$tir , ebeveyn ise onun sucluluk duymasini istemektedir, bunun icin en iyi cozum onu odasina yollamaktir, sonra cocuk kapisinin uzerinde "danger/leave me alone/stop/bus stop" vb bir tabelasi olan odasina girer, kapayi sertce kapatir ve 31 ceker.
(bkz: beni tanidilar sen kac)
duz mantikla sonuca ula$mak denenirse;
muzik ruhun gidasidir. ruh ac ise muzik lazimdir. ruh acligi mideye vuruyorsa bir $eyler yenmelidir. buradan yola cikarsak eger muzik aletleri ya da nota,tablatur kagitlari vs. yersek hic bir sorun olmaz kendimizi dagda bayirda $en $akrak bulabiliriz.
(bkz: bir tespit insani olarak scapegoat)
muzik ruhun gidasidir. ruh ac ise muzik lazimdir. ruh acligi mideye vuruyorsa bir $eyler yenmelidir. buradan yola cikarsak eger muzik aletleri ya da nota,tablatur kagitlari vs. yersek hic bir sorun olmaz kendimizi dagda bayirda $en $akrak bulabiliriz.
(bkz: bir tespit insani olarak scapegoat)
bilgiçlerin tamamının tanınmasının saçmalığı dışında,olayın gizeminin de kaybolacağını düşünüyorum
tabiiki houston yoluyla veya radyodan sohbetlerde bulunup da iyi arkadaşlıklar olur ama diğer türlü kendini tanıtmak falan abazan yazarlarımıza gün doğurur ve bayan yazarların sayısının hızla düşmesine sebep olabilir,bu da doğal yollardan kadın-erkek dengesinin bozulup sözlüğün tıpkı bir meslek lisesi haline gelmesine sebep olur ki hiç tavsiye edilmez
tabiiki houston yoluyla veya radyodan sohbetlerde bulunup da iyi arkadaşlıklar olur ama diğer türlü kendini tanıtmak falan abazan yazarlarımıza gün doğurur ve bayan yazarların sayısının hızla düşmesine sebep olabilir,bu da doğal yollardan kadın-erkek dengesinin bozulup sözlüğün tıpkı bir meslek lisesi haline gelmesine sebep olur ki hiç tavsiye edilmez
ilk bakışta pismillah diye okuduğum değişik bir nicke sahip yazar kişisi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?