salomentol

kahve dünyasında boyu mühim olmamakla birlikte çikolata sosu olan çeşidi beni gün boyunca mutlu etmeye yetmiştir.
ayrıca algida’nın türkiye’de ilk piyasaya çıktığı yıl, fresta adıyla sattığı dondurmadır.her niyeyse ertesi sene kayboluverdi oysa ne de sevmiştik.

neveser kökdeş’in hicazkar makamında az bilinen fakat en güzel eserlerinden biri.

sözleri de şu şekildedir;

yıllardır bekliyorum, bir gün dönersin diye
neden bağlandı gönül vefasız sevgiliye
kalbimdeki aşkını hayalimle süsledim
inana bana güzelim seni candan özledim

çoktandır hasretinle inliyor dertli gönül
ızdırapla mı geçsin böylece benim ömrüm
kalbimdeki aşkını hayalimle süsledim
inana bana güzelim seni candan özledim

melihat gülses ve bekir ünlüataer düeti dinlemeye doyulmayandır.

deneysel çalışmam sonucunda çok iyi omlet malzemesi olduğunu anladığım karbonhidrat.
şöyle ki; derin bir tabağa iki yumurtayı kırın,içine birkaç dilim istediğiniz bir peynirden koyun ve iki yemek kaşığı yulaf kepeği ve birkaç damla süt ile iyice çırpın.yağsız teflon bir yavada birkaç dakikada omlet hazır.

22 aralık 1976 ankara doğumlu olan ve bu sezon istanbul devlet tiyatrosu tarafından sahnelenen sezuan’ın iyi insanı oyununda "shen te" ve "shui ta" karakterlerini müthiş bir performans ile sergileyen oyuncu.
kendisini oyununda en önden izledim. oyunun sonunda dakikalarca ayakta alkışladım.oynadığı karakterler ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi
sahneye böylesine yakışan oyuncuların her daim en güzel yerlerde olmasını dilerim.

osmanlı döneminde kuyumcu.

kelime anlamı gece müziğidir. genelde piyano eserleri için kullanılır.

1813-35 arasında bu isimde 18 piyano parçası yazan john field, sonrasında da chopin tarafından piyano parçalarını tanımlamakta kullandıkları form olmuştur.
en ünlüsü the pianist filminde wladyslaw szpilman’ın radyoda çaldığı eser olan chopin’in nocturne in c# minor’dür.

soldier of love albümünde yer alan enfes bir sade şarkısı.


i was the one
i who could, pull in all the star above
lay them on your feet, and i gave you my love

you are the one who got me started
you could have let me love anyone but i only wanted you
so why did he make me cry
why didn’t you come get me one last time

you’ll always know
the reason why
we could have had the moon and the sky
you’ll always know
the reason why this love, reason why this love
ain’t gon’ let you go

you let me down
left me for alliance
a long long time ago

you left me there dying
but you’ll never let me go

you’ll always know
the reason why
we could have had the moon and the sky
you’ll always know
the reason why this love, reason why this love
ain’t gon’ let you go

you’ll always know the reason.. why
the song you heard, will stay on your mind
it ain’t gon’ let you go.. no..
cuz you have removed the (????)in the sky

you’ll always know
the reason why
we could have had the moon and the sky
you’ll always know
the reason why this love, reason why this love
ain’t gon’ let you go...

ain’t gon’ let you go...

you have the keys to car...

you have every star...

everyone of them twinkling...

thinkin ’bout what you thinkin’...

edebiyatın farklı dallarıyla ilgili kimsenin kaçırmaması gereken müthiş bir film.
baştan sona herşey öyle güzel şekilde kurgulanmış ve aktarılmış ki filmin insanı büyülememesi elde değil.bu yüzden de aldığı "en iyi senaryo" ödülünü baştan sona hak ediyor.
amedeo modigliani,salvador dali,jean cocteau,f. scott fitzgerald,djuna barnes,t. s. eliot,luis buñuel,man ray,paul gauguin,edgar degas,picasso,henri de toulouse-lautrec,gertrude stein ve
ernest hemingway gibi sanatın farklı dallarındaki isimlerin birden karşınıza çıkması,özel hayatlarına dair birşeyler öğrenip birbirleriyle ilişkilerini görmek o anı yaşatıyor ve bu da insanı delice heyecanlandırıyor.
son yıllarda hiçbir filmi izlemek beni böylesine mutlu edip,heyecanlandırmamıştı.
woody allen’ın neredeyse bütün filmlerini izlemiş biri olarak bu film belki de en iyi filmi olmuş diyebilirim.
bir an önce dvd’si piyasa çıksın diye de film koleksiyonlarımın arasında en güzel yeri ayırmış beklemedeyim.

çok sayıda anlam taşır ve aslında kişinin iç dünyasıyla ilgili de bizlere hayli mesaj verir. ayrıca bacak bacak üstüne atmak, kalça ve bacak kaslarına değişik hareketler sağladığı için uzun süre yorulmadan oturmaya imkan verir.örneğin bir çocuk bacak bacak üstüne atarak oturmanın hoşuna giden rahat bir beden duruşu sağladığını düşünür.ve kısa bir süre sonra çocuğun içinde yaşadığı çevrenin yazılı olmayan kuralları bu oturma biçimini köklü bir şekilde etkiler. çocuklar büyüdükçe, hiçbir şekilde farkına varmadan, içinde bulundukları yaş grubu, sosyal sınıf ve aynı cinsiyetten olan arkadaşları gibi bacak bacak üstüne atmaya başlarlar. örneğin ingiltere’de geçen yüzyılda iyi yetişmiş bir genç kız ve kadın hiçbir şekilde bacak bacak üstüne atmazdı.aslında şimdi bugün de bu eğitimin izlerini kraliyet ailesinde görmek mümkündür. kraliçe elizabeth bacak bacak üstüne atmak yerine, ancak ayaklarını bileklerinden kavuşturur. yirminci yüzyılın ikinci yarısında sosyal davranışlarda meydana gelen büyük değişiklikler karşısında, kadınların bacak bacak üstüne atmalarını ayıplamak gibi birşey söz konusu değildir.ancak yine de bacak bacak üstüne attığı zaman oluşturacağı görüntü birçok kadın için kaygı kaynağı olabiliyor.dizleri hizasında veya daha kısa etek giyen bazı kadınlar sürekli eteklerini çekiştirerek bu kaygıyı dışarıya yansıtırlar. bir topluluk içinde bacak bacak üstüne atarak bacaklarını ortaya koyan bir kadının tutumu, çevredeki erkekler tarafından davetkar olarak yorumlanabilir. bu sebeple kadınların bacak bacak üstüne atma davranışlarına özen göstermeleri, geçen yüzyıldan kalan bir sosyal kuralın oldukça zayıflamış bir biçimde devam etmesidir. kolların kavuşturulması arkaik olarak nasıl kalbi korumak amacını taşıyorsa, bacakların kavuşturulması da cinsel organların korunması amacına yöneliktir. bacak bacak üstüne atma davranışı, kavuşturulmuş kollar kadar olumsuz duyguları yansıtan bir özellik taşımaz. ancak bu davranışın da dikkatle değerlendirilmesi gerekir.bu olumsuz ve savunucu bir tutumun ve artmış olan iç gerginliğin işareti olabileceği gibi, karşılıklı ilişkideki incelik ve zerafeti de yansıtabilir.
batı kültürünün etkisi altında kalarak yetişen insanların geleneksel oturma biçimi olarak da tanımlanabilir.aslında tek başına olumsuz bir işaret olarak değerlendirmek hatalı olur. çünkü uzun süre bir toplantıyı izlemek veya ders dinlemek gibi sebeplerle,çok rahat olmayan bir sandalyede oturmak zorunda kalanlar da zaman zaman bacak bacak üstüne atarak oturma biçimlerini kullanabilir.bu oturma biçimine kolların kavuşturulması eklendiği takdirde, kişinin hoşnutsuzluğunun bir ifadesi olarak değerlendirilir.

(bkz: vücut dili)

bir sigara çeşidi.
mentol boğaz tahrişlerini azaltmak amacıyla bazı sigaralarda katkı maddesi olarak kullanılır. özellikle genç kullanıcılar arasında yapılan araştırmalarda aromatik sigaraların bağımlılığı artırdığı gözlemlenmiş ve mentollü sigaralar burada başı çekmektedir. yirmi yaş altı gençlerin yaklaşık yüzde 45’i aromatik sigaralara daha fazla heves etmektedir. ve bu da sigara satışlarını önemli ölçüde artırmaktadır.
ayrıca mentollü sigaralar dumanın daha fazla ciğerlerde tutulmasına sebep oluyor.bu da bağımlılığın artmasında bir etken oluşturuyor. amerikalı bilim adamlarının yapmış oldukları araştırmalar, mentollü sigaraların daha çok bağımlılığa neden olduğunu ve bırakılmasının güçleştiğini ortaya koymuştur.ki bu da aslında sigaranın neden olduğu boğaz tahrişinin azaltılması amacıyla geliştirilen mentollü sigaraların, diğerlerine göre daha zararlı olduğunun kanıtıdır.
ayrıca bir başka varsayım da amerikada yaşayan afrikalıların yüksek oranda akciğer kanserine yakalanmalarının bir sebebinin de mentollü sigara kullanmaları olduğudur.

"yalan da olsa söyle " temalı enfes bonjovi şarkısı.

kredi kartı borcunuzun son ödeme tarihi geçip de ödeyemediğinizde bankamatik hesabınızda eğer para varsa bankanın borcun asgarisini o hesaptan çekmesidir.

1981’ de gitarist jan kuehnemund tarafından amerika kurulumlu deri etek, deri ceket ya da dar kot pantolonları ve gitarlarıyla verdiği pozlarla döneme damgasını vurmuştur bu ablalar, dişi bonjovi diyede bir tabir edildikleri görülmüştür.

şaraplarıyla ününü dünyaya duyuran,izmir ilçesidir. şarap tadımı konusunda bu kadar eli bol başka bir yer olabileceğini pek sanmıyorum. mümkünse tok gidin lakin aç karnayken tadımlık diye aldığınız alkol sizi eve dönüş yolunuzda izmir diye manisa’ ya götürmeye sebep olabiliyor.

sistem geliştirme sürecinin ilk basamağıdır.
sistemin temel hedef ve kısıtlarının belirlenmesi,fizibilite çalışmalarının yapılması ve yöneticiye bunların karşılaştırmalı olarak sunulması gibi işlemleri içerir.

genellikle 28-30 günde bir adet görürken bazı kadınlarda bu düzenin 1 haftaya kadar gecikmesidir.
bunun altında yatan en muhtemel nedenler;
-iş değişikliği,
-psikolojik nedenler(stresler, sıkıntılar, üzüntü),
-ani kilo değişiklikleri,
-iklim değişiklikleri,
-yaşam tarzının değişmesi,
-gebelik gibi nedenlerdir.

şu da unutulmamalı ki düzenli adet gören kadınlarda yılda bir ya da iki kez adet gecikmesi yaşayabilir.

mısır tarihinin sonuna kadar,en büyük tanrıçası olmuştur. tanrılar ile insanoğlu arasında hayati bir bağlantıdır. çok büyük bir büyücüdür hatta ilk kobrayı, onun zehirli ısırığını kullanarak ra’ya gizli ismini itiraf ettirmek için yaratmıştır.
kutsal anne,koruyucu olarak bilinen tanrıça aynı zamanda ankhı en çok taşıyan tanrıçadır.

bu tekniği iç monolog tekniğinden ayıran en önemli özellik; karakterin kesik cümlelerle, kopuşlu, bir bütünlük içinde olmayan, mantıksal bir dizgeyi takip etmeyen biçimde, bilincindeki karmaşayı diline aktarmasıdır.yani bilinç akışı, karakterin görsel, işitsel, bedensel ve bilinçsel her türlü halinin söze dökülmüş halidir.

etkileri arasında en önemli faktör kana karışan alkolün miktarıdır.
kana karışan alkolün ml cinsinden değerleri ve yaptığı etkiler şu şekilde

50 ml.(çakır keyif)sıcaklık hissi, yüz kızarması, algı yavaşlaması, rahatlama

100 ml.(açık sarhoşluk)algılama yavaşlaması, kendini dizginleyememe, dikkatini verememe, kontrolsüzlük. reflekslerin yavaşlaması, kaslara hakim olamama.

150 ml.(sarhoşluk)sersemleme hissi, kaslara, hareketlere hakim olamama, konuşmanın bozulması, çift görme, hafıza ve anlayış kaybı.

250 ml.(aşırı sarhoşluk)ayakta duramama, kusma, sızma.

350 ml.(koma)bilinç kaybı, idrar kaçırma, düşük ateş, düşük tansiyon, solunum yavaşlaması, terleme

500 ml.ölüm ihtimali

ayrıca alkolün etkisi şunlara bağlı olarak da değişebilir,
-bir seferde alınan miktar
-içkinin içilme şekli
-içkinin hangi şartlar altında içildiği (yer, kişinin psikolojik durumu, duygusal durumu, yanında başkalarının olup olmaması, herhangi başka bir madde alınıp alınılmadığı (uyuşturucu vb.)

özetle sıkıntılı,mutlu yada bunların hiçbirini hissetmezken sırf canımız istediği diye alkole gereksinim duyabiliriz.fakat ne yazık ki herşey de olduğu gibi bunun da fazlası zarar hatta ölümü bile beraberinde getirebileceği için dikkatli,bilinçli olmak gerek.

afiyet olsun.

autocad ile birlikte en çok kullanılan cad programıdır. solidworks için cam programı camworks ve solidcam’dır.