kral arthur’un yuvarlak masa şövalyelerinden en güvendiği şövalye.
"hakkı bulut sen bu işi unut" deyişini türkçemize kazandırmıştır kendisi.
her seferinde yenisini bulmak zorunda olmak insanın yaratıcılığını geliştirir. her gün çalar saat bozulmaz, her gün dolmuş kaza yapmaz ama bulmak lazım bişiler..
jackson 5 grubunun ezik gitaristi. bunun çocukları da 3t olarak piyasaya çıkmışlardır.
izmirde bir grup zırzop gencin kurduğu rock grubu. sizi gidi sizi.
klibinde madonna nın t-shirt ünde "italians do it better" yazar.
akşam üstü küçükpark semalarında yenen bir yemek üstüne sos ya da cosmo da içilen bir kahve ve ver elini empas. empastan sonra yeni hali ve çalışanları ile ne yazık ki berbatlaşan beri esgeçilir ve gardiyana uğranır. oradan da ooze ya da dungeon. işkembe çorbasının ardından sabaha karşı eve dönülür ama yalnız değildir bu dönüş, olmamalıdır.
(bkz: ama) baglacına ihtiyaç duyan, edepsiz başlık.
bir robert burns şiiri.
a red, red rose
[hear red, red rose]
1794
o my luve’s like a red, red rose,
that’s newly sprung in june:
o my luve’s like the melodie,
that’s sweetly play’d in tune.
as fair art thou, my bonie lass,
so deep in luve am i;
and i will luve thee still, my dear,
till a’ the seas gang dry.
till a’ the seas gang dry, my dear,
and the rocks melt wi’ the sun;
and i will luve thee still, my dear,
while the sands o’ life shall run.
and fare-thee-weel, my only luve!
and fare-thee-weel, a while!
and i will come again, my luve,
tho’ ’twere ten thousand mile!
a red, red rose
[hear red, red rose]
1794
o my luve’s like a red, red rose,
that’s newly sprung in june:
o my luve’s like the melodie,
that’s sweetly play’d in tune.
as fair art thou, my bonie lass,
so deep in luve am i;
and i will luve thee still, my dear,
till a’ the seas gang dry.
till a’ the seas gang dry, my dear,
and the rocks melt wi’ the sun;
and i will luve thee still, my dear,
while the sands o’ life shall run.
and fare-thee-weel, my only luve!
and fare-thee-weel, a while!
and i will come again, my luve,
tho’ ’twere ten thousand mile!
(bkz: a red red rose)
yarım kilosu ya da dönümü osmanı yan getiren şey.
kucak dansı ve karaokenin çok sevildiği bi tuhaf ülke. asgari ücret 100 dolarmış.
(bkz: lionel richie)
(bkz: to the lighthouse)
the sick rose
o rose, thou art sick!
the invisible worm,
that flies in the night,
in the howling storm,
has found out thy bed
of crimson joy;
and his dark secret love
does thy life destroy.
o rose, thou art sick!
the invisible worm,
that flies in the night,
in the howling storm,
has found out thy bed
of crimson joy;
and his dark secret love
does thy life destroy.
(bkz: birada yaşamı savunalım)
87 alıp okutman olmamın yolunu açmış bir sınavdır ama hükümetin birden harekete geçip okutmanlık ve araştırma görevliliği için merkezi sınav yapma kararı alması ne heves bıraktı ne şevk. bravo, tebrik ediyorum kendilerini.
(bkz: 81 doğumluların çektikleri)
(bkz: 81 doğumluların çektikleri)
yüksek lisans başvurularını yapacak kadar puan almamı sağlamış ama yine de pek tatmin etmeyen sınavdır. sonuçlarının aşırı geç açıklanmış olması da ayrı bir konu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?