orion

türkiye’ye gelisi gidisi,yaptıkları herseyin olay oldugu kadın, geçenlerde bir gazetede şu başlıgı gördüm "paris hilton les ottomans’daki odasında başını dolaba çarptı" işte size türk basını, tebrikler, bu kadar mı küçüldünüz diyor insan içinden, peki ya aptal yerine koyulan okuyucular? yani bizler? işçimiz memurumuz 500 ytl ile 1 ayı geçirerek bir mucizeye imza atsın, kimsenin umrunda mı? degil.paris hilton basını dolaba çarpmış.çok mu klişe geldi? evet öyle. alısmıs gibi gözükmektense bu acizlikler silsilesine kliselerle dolsun yasantımız, keşke.

6 sınav.. 3 gün.. tek kişi..

bugün 17.00 sularında aracımla 100/km/s hızla giderken radara yakalanmış bulunmaktayım.aracımı durduran polis memurları aracımın yanına gelirken bana bakarak aralarında

a kod adlı şerefli polis memuru: bugün de bişey yemedik yahu
b kod adlı şerefli polis memuru: haklısın valla baya da acıktım

bu güzel muhabbet geçiyordu.şimdi soruyorum sagdan 80 km/s ile gitsen küfür yiyorsun soldan 100km/s ile gitsen ceza yiyorsun üstelik otoban gibi bir yolda 3 gidiş 3 geliş.benim güzel ülkem.acaba benim yerimde ayda 700 ytl kazanan bir memur olsaydı ve 237 ytl ceza yeseydi ne olacaktı? milyon dolarlık soru şu katil olur mu? polisler bile bu ülkede bu kadar lakayt olabiliyorlarsa.kahretsin diyorum yalnızca.kahretsin.

zaten kesmekes ortamda herseyi daha bir hengame içinde gösteren, adi meydamız kapitalizmin son aşaması olan emperyalizmin uşagı medyamız,bir tarafta aydın dogan’ın ödedigi vergi diger tarafta türkiye’nin 33 ilinden toplanan vergi miktarı.. bir tarafta şehit cenazeleri diger tarafta popstarlar,topstarlar,seviyesiz dansöz şovları ne idügü belirsiz dedeler onlarla evlenmek isteyen nineler.. velhasıl milyon dolarlık soru şu ne oluyoruz? nereye gidiyoruz?

dagdaki teröristleri kardeş, kürt halkınının herbir bireyini devrimci kabul ediyor velhasıl sorunlu zat

çocugun yaşı küçük ise ve henüz dua etmesini bilmiyorsa ellerini açıp yalvarmaya başlar "ne olur sussunlar artık nolur allam nolur" diye, çocugumuz asi,karşıt biraz da manyak bir genç ise "ulan yarım saattir sizi izliyorum baba sen haksızsın ibnemisin ya bırak artık 60 yaşına geldiniz halen didişiyosunuz, sizi kınıyorum lanet olsun bi gün gidicem bu evden ne haliniz varsa görün bee" tabi duygusal çocuklar için zordur bu durum okuldan dönersiniz evde iki asık surat ilk başta sinir bozucu gelir, sonra alışmaya başlarsınız hatta gülersiniz bile akabinde bagışıklık haline gelir..

belli bir toplumda çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılmasıdır siyaset. bir fıkra ile özetlemek gerekirse ;

ali 3. sınıfa giden zeki bir çocuktur.bir gün öğretmeni ali’ye "siyaset" nedir diye sorar.ali düşünür ama o çocuk aklıyla cevap veremez.eve gider kitaplara bakar ama hiçbirşey anlayamaz.o da babasına sormaya karar verir. -baba, siyaset nedir? baba düşünür.ali’ye uygun bir yolla anlatmak ister. -bu evde parayı getiren kim oğlum?-sen...-ben kapitalist rejimim.peki parayı alıp bizim yiyecek içecek ve giyecek gibi ihtiyaçlarımızı karşılayan kim?-annem...-o da hükümet.peki küçük kardeşinle kim ilgileniyor?-dadım...-dadın işçi, kardeşin gelecek, sen de halksın o zaman.ali herşeyi notalır ve uyur..gece garip seslerle uyanır.bir de bakar ki kardeşi ağlıyor.yanına gidince altına pislediğini anlar.hemen annesini kaldırmaya gider.ama ne yaparsa yapsın anne kalkmaz.bu arada salondan gelen sesleri merak eder ve salona gider. babasıyla dadısını uygunsuz yakalayan ali’nin ağzından aynen şu kelimeler dökülür:- kapitalist rejim işçiyi sömürüyor, hükümet uyuyor, gelecek bok içinde, halk ne yapsın?

(bkz: adnan aybaba)
(bkz: mehmet ali birand)

fenerbahçe - chelsea bu eşleşme fenerbahçe adına acı bir realitedir.anelka fenerbahçe’de kezman chelsea’de olsaydı, ne olurdu derseniz sonuç değişmezdi.

kalabalıgın içinde bir tümsek olmaktır yalnızlık,modern aklın zindanı, ilkel aklın özgürlüğüdür, kimi zaman hissediyorum bende elbette, herşey yerli yerindeyken nerden çıktı diyorum birden, mistik duygular ürpertiyor sonra, kendime geldigimde kız arkadaşımı, en yakın dostumu arıyorum -niye aramıyorsunuz ulan diyorum sonra farkediyorum ki bunların hepsi hemen hemen 1 dakikada yaşanmış.

fushion hariç, pek severim.sizofrenik duygularımın attıgı sadist çıglıkları açıga vurmama neden olur zaman zaman. ayrıca müzik türü

(bkz: dogaçlama)

dün gece sevgilim aradı birden
ayrılalım dedi hayır yok senden
beşiktaşı daha çok sevdin benden
bitti gitti dersin soran olursa

üzgünüm sevgilim anlaşamadık
siyah beyaz aşkı paylaşamadık
işte böyle birşey beşiktaşlılık
deplasmanda dersin soran olursa

bizler taraftar degil birer aşıgız.farklı olan bu zaten

"fenerbahçe her iki maçta da gol yemezse turu geçer" müthiş zat (bkz: ilker yasin)

henüz 5. sınıfa giden yeni yetme orion,ilk aşkı oy vericek mi diye sınıf başkanlıgına aday olur, heyecan doruktadır ismi okunur eller havaya kalkar,30 küsür kişilik sınıfta 24 kişinin oyunu alan orion mutsuzdur, çünki ilk aşkı muhalif 6 kişinin arasındadır, baskan seçildikten sonra sürekli muhalif sevgiliyi tahtaya yazar, sonuc degismez orion’un tek kazandıgı liderlik vasfıdır,zira lise hayatı boyunca hep baskanlık yapmıstır, çok şey kazanmıstır kaybetmistir de aynı zamanda.velhasıl konumuza döndügümüzde milyon dolarlık soru şudur nerdesin muhalif aysun?

bu aksam itibariyle (bkz: c.ronaldo)

kimseler yorulmazdı, eğer istemek başarmanın yarısı olsaydı

ülkemizde yasak olmakla beraber kumar oynayanlar 125 ytl ödeyerek serbest kalabilmekte efendim,aynı ülkede otoyolda 110 km/s hızla giderken bana 237 ytl ceza yazan sevgili memurlarımız sizleri seviyorum ve öpüyorum teşekkürler türkiye.

otoyolda sagdan 80 km/s ile gitseniz her türlü küfür yersiniz
otoyolda soldan 110km/s ile gitseniz yine küfür yersiniz
otoyolda 90km/s ile gitseniz ceza yersiniz 237 ytl
cezayı yazan polis yılışık bir sevinç nidasıyla yanınıza gelir sırıtır durur
ülkemizde kumar oynamanın bile cezası 125 ytl’dir
kredi kartınızı kaybettiginiz anda bankayı aradıgınızda size annenizin kızlık soyadı sorulmadan hiçbir işlem katiyen yapamazsınız
amerika’da insanlar 5 ila 10 yıl çalıştıktan sonra hayatlarının geri kalanını yatarak geçirirler ancak ülkemizde insanlar 65 yaşında emekli olmaktadırlar şayet ölmemişlerse.

testere filmindeki kuklaya benzeyen zat.

büyük lider, zeki,etkileyici,ileri görüşlü,devrimci böyle devam etsem en azından 2 3 saat yazarım anlatmakla bitmez kelimeler kifayetsiz kalır, o’na çok şey borçluyuz..