onununkoru

yamulmuyorsam başlığı açan yazarımızn okunulası yazısı yada yazısının içinde seslendiği kişi.

taşlayarak da mümkündür.

yarım kalmışlık hissinin daha kolay ifade edilişidir.

charles bukowski şiiridir.


tanrı aşkı yarattığında çoğu insana yaramadı
tanrı köpekleri yarattığında köpeklere yaramadı
tanrı bitkileri yarattığında eh işte idare ederdi
tanrı nefreti yarattığında standart bir hizmete kavuştuk
tanrı beni yarattığında beni yaratmış oldu
tanrı maymunu yarattığında uyuyordu
zürafayı yarattığında sarhoştu
uyuşturucuları yarattığında kafası kıyaktı
ve intiharı yarattığında bunalımdaydı

senin yatakta uzanmış halini yarattığında
ne yaptığını biliyordu
sarhoştu ve kafası kıyaktı
ve sonra dağları ve denizi ve ateşi
aynı anda yarattı

bazı hataları oldu
ama senin yatakta uzanmış halini yarattığında
tüm kutsal evren’ in üzerine boşaldı.

rüyayla gerçek arası mistik bir kitap. yazarın diger tüm kitapları gibi bu kitabı da tavsiye olunur.

doğumgünü şarkısıydı mırıldandığım
cesareti yoktu dilimin
gözlerimden gözlerine gönderdiğim ışıltıydı notası
iyi ki doğdun demekti boynuna asılı kalışım
iyi ki benimsin...
mutlu yıllara sevdiceğim.

söylemek için hiç bir bahaneye gerek kalmayan cümle.

aynı zamanda lise terk grubunun süper şarkısı

hiç beceremem süslü kelimeleri
yazamam ben aşk kokan sevda şiirleri
nasıl anlatsam
hani nerden başlasam
bir söyleyebilseydim şu içimdekileri )

anlatması öyle zor ki
kalbim tutuştu sanki
nasıl söylesem bilemiyorum
gözlerim görmez oldu
sanki dilim tutuldu
nasıl anlatsam bilemiyorum

seni çok
seviyorum
söylemek istediğim seni seviyorum

seni çok
seviyorum
artık biliyorsun
seni seviyorum

artık biliyorsun seni seviyorum.

bir bardak soğuk sütü fondipledikten 15 dakika sonra koku fazlasıyla azalıyor.

yüksek sadakat-yüksek sadakat
gripin-böyle kahpedir dünya

bilmem kaç sene önce annesi tarafından eehh yeter be diyerek dünyaya fırlatılmış insan. nice senelere.

vasıfsız eleman (ne iş olsa yaparım abii)

tüftüf borularıyla ucuna iğne koyulmuş kağıtları kedilerin kıçına saplamaya çalıştıysanız.
ninja turtles izledikten sonra koltuk tepelerinden uçan tekme atarken michelangelo mu raffaele mi olacağınıza karar vermediyseniz.
inşaat tepelerin kumların üzerine atlarken ayağınız paslı çivi battıysa.
korkusuzca komşuların meyve bahçelerine daldıysanız
okulda tebeşir savaşı yaptıysanız.
uçlu kalemler çıktığında çok şaşırdıysanız ve o rengarenk uçlardan aldırmak için bi yerlerinizi yırttıysanız.
dar paça pantolonların üzerine dize kadar gelen yarasa kollu bluzler giyip üzerine kafam kadar kemer taktıysanız.
güzel ve upuzun sarı saçlarıyla bizi teleozyon karşısına kitleyen mariaaaa mariaaaa dizisini izlediyseniz.
hayat ağacı dizisi favorinizse
yalan rüzgarındaki lauren fenmour’un taklidini yaparken parmağınızla burnunuzu yukarı doğru çekip dişlek bir hava verdikten sonra "merhaba ben lauren fenmour" deyip gülme krizleri geçirdiyseniz.

tebrikler siz 80 kuşağındansınız.

gördüğüne aşık görmediğine bulaşık insanımsı.

13 ağustos 2006 da türkiyede konser veren ama sahnede çok kısa kalıp hayranlarını hayalkırıklığına uğratan muhteşem grup.

(bkz: boka parmak sokmak)

kabus görüp sucuk gibi yataktan fırlayan koca göğüslü kızlar.

ishal başlığı altına şiir girmek gibi mesela.

portekizce barocco sözcüğünden gelir ve işlenmemiş inci demektir.

fransızca; mastürbasyon.