grup yorum şarkısıdır. ve merak edilmiştir bir zorluk çıkıyor mu diye.
em ne binketi ne
avê da ne çûn jan û êşên me
bın her tovên ku hêşin dıbın bı baranên bıharê
ku mina şevekî şewatê ne
lı meydana şer mêfxas hene
em ne bınketi ne
ku nanê me ji dest me bıgrın ji
u ji porê zarokên me wek serê genımê zer
yarê ji me dûrxının ji
em ne bınketi ne
xwina me da jin dıkele xek çavkaniyek
em ne bınketi ne
tûrê me tov tıji bı dıl û can dıçın şer
(bkz: kurtçe başlık açmak)
istediklerinden çok isteklerine dönüşmüştür seviyoruz biz bu anket hadisesini.
(bkz: melankomik le istek vakti)
(bkz: melankomik le istek vakti)
insani duygulara hitap etmekten çok sömürdüğünü düşündüğüm arabesk vari hayat hikayesiyle varolmaya çalışan, sanatı bırakın popa bile hiçbir şey katamamıştır.
rus şair sergey yesenin şiiri.
yoruldum yaşamaktan yurdumda,
içimde engin kırlara açılma özlemi,
bırakıp gideceğim kulübemi,
çekip gideceğim hırsız ve hayta.
kendime bir barınak arayarak
gideceğim günün ak pürçeklerinde.
ve en iyi dostum beni vurmak için
bileyecek bıçağını çizmesinde.
çayırlık boyunca kıvrılan sarı yol
ilkbahara ve güneşe bürünmüşken,
adını kalbimde taşıdığım
kovacak beni eşikten.
yeniden döneceğim baba ocağına,
yadırgı bir sevinçle avunacağım,
ve yeşil bir akşam, altında pencerenin
koluyla mintanımın kendimi asacağım.
çit kıyısındaki akça söğütler
başlarını daha bir sevecen eğecekler.
ve öylece, yıkamadan beni
köpek uluması altında gömecekler.
ve ay yüzerek durmamacasına,
göllere küreklerini indirerek,
ve sürdürecek yaşamasını rusya
avlularda ağlayarak ve hora teperek.
yoruldum yaşamaktan yurdumda,
içimde engin kırlara açılma özlemi,
bırakıp gideceğim kulübemi,
çekip gideceğim hırsız ve hayta.
kendime bir barınak arayarak
gideceğim günün ak pürçeklerinde.
ve en iyi dostum beni vurmak için
bileyecek bıçağını çizmesinde.
çayırlık boyunca kıvrılan sarı yol
ilkbahara ve güneşe bürünmüşken,
adını kalbimde taşıdığım
kovacak beni eşikten.
yeniden döneceğim baba ocağına,
yadırgı bir sevinçle avunacağım,
ve yeşil bir akşam, altında pencerenin
koluyla mintanımın kendimi asacağım.
çit kıyısındaki akça söğütler
başlarını daha bir sevecen eğecekler.
ve öylece, yıkamadan beni
köpek uluması altında gömecekler.
ve ay yüzerek durmamacasına,
göllere küreklerini indirerek,
ve sürdürecek yaşamasını rusya
avlularda ağlayarak ve hora teperek.
leningrad’da bir otel odasında yaşamını sonlandırırken bıraktığı not olan hoşçakal adını almış şiirin dizelerini kendi kanıyla not etmiştir.
(bkz: yoruldum yaşamaktan yurdumda)
(bkz: yoruldum yaşamaktan yurdumda)
güncel adı leningrad olan şehir.
(bkz: sergey yesenin)
hoşçakal, dostum, hoşçakal, mutluluklar.
sevgili dostum, yüreğimde yaşayacak anın,
sonunda ayrılık yazgısı olsa da insanın.
hoşçakal dediğimiz gibi buluşmak da var.
hoşçakal, dostum, el sıkışmadan, suskunlukla
sakın üzülme, nedir bu gözlerindeki hüzün?
şu yaşamda yeni bir şey değil ki ölüm,
ama pek öyle yeni sayılmaz yaşamak da.
----------------------------------------
elveda sevgili dostum elveda,
sen kökleri içimde uzanan..
ayrılık yazılmış alnımıza
ilerde gene karşılaşırız inan..
elveda dostum, el sıkışmadan
sessizce.. ne keder ne tasa gerek:
ölmek yeni bir şey değildir bu dünyada
ama yaşamak da yeni bir şey olmasa gerek.
------------------------------------------
hoşçakal, dostum, hoşçakal, mutluluklar.
sevgili dostum, yüreğimde yaşayacak anın,
sonunda ayrılık yazgısı olsa da insanın.
hoşçakal dediğimiz gibi buluşmak da var.
hoşçakal, dostum, el sıkışmadan, suskunlukla
sakın üzülme, nedir bu gözlerindeki hüzün?
şu yaşamda yeni bir şey değil ki ölüm,
ama pek öyle yeni sayılmaz yaşamak da.
azer yaran’ın hoşçakal, attila tokatlı’nın elveda sevgili dostum ve yurdanur salman’ın ayrılık şiiri adıyla birbirininden farklı ifadelerle çevirisini yaptığı hoşçakal ismiyle kabul görmüş sergey yesenin dizeleridir.
sevgili dostum, yüreğimde yaşayacak anın,
sonunda ayrılık yazgısı olsa da insanın.
hoşçakal dediğimiz gibi buluşmak da var.
hoşçakal, dostum, el sıkışmadan, suskunlukla
sakın üzülme, nedir bu gözlerindeki hüzün?
şu yaşamda yeni bir şey değil ki ölüm,
ama pek öyle yeni sayılmaz yaşamak da.
----------------------------------------
elveda sevgili dostum elveda,
sen kökleri içimde uzanan..
ayrılık yazılmış alnımıza
ilerde gene karşılaşırız inan..
elveda dostum, el sıkışmadan
sessizce.. ne keder ne tasa gerek:
ölmek yeni bir şey değildir bu dünyada
ama yaşamak da yeni bir şey olmasa gerek.
------------------------------------------
hoşçakal, dostum, hoşçakal, mutluluklar.
sevgili dostum, yüreğimde yaşayacak anın,
sonunda ayrılık yazgısı olsa da insanın.
hoşçakal dediğimiz gibi buluşmak da var.
hoşçakal, dostum, el sıkışmadan, suskunlukla
sakın üzülme, nedir bu gözlerindeki hüzün?
şu yaşamda yeni bir şey değil ki ölüm,
ama pek öyle yeni sayılmaz yaşamak da.
azer yaran’ın hoşçakal, attila tokatlı’nın elveda sevgili dostum ve yurdanur salman’ın ayrılık şiiri adıyla birbirininden farklı ifadelerle çevirisini yaptığı hoşçakal ismiyle kabul görmüş sergey yesenin dizeleridir.
bitmesi varlığından öte acı vermeyecektir o acıyı bertaraf edecek bir var olmuşluk vardır. ve ayrıca hayatımızaa sokacak kadar değerliyse ki ölçüt zamandır burada, muhteşem derecede memnuniyet duyulacaktır bitmiş olsa bile. hiç bir neden ayrı düşürecek güce sahip değildir ve kimse de kimseye sahip değildir o halde acısı değerlerinizden güçlü olmayacaktır ki değerlerinizi belirleyen bölüşülmüş zamandır ve o onun içindedir. ayrı düşmekten kasıt ayrılmanın ötesinde kopmaktır olmaması icap eden. ilişkiniz bitse bile ondan daha fazlasını paylaşmışsınızdır tüm olmuşları ve mutluluk vermiş anları yüz üstü bırakmak aptallık olacaktır. elbette bu potansiyel duyguları yaşatmamış hiç kimseye böyle bir ödül vermeninde manası yoktur.
"diyorsun ki bazen geceler boyu sayiklarmisim onlari birer birer" dizeleriyle sayıklamaların sonunun hiç gelmeyeceğini savunur gib bir izlenim yaratmıştır.
açılmış haline örnek olarak rade zalad söylenebilir gerçekten iflah olmamıştır.
(bkz: yagmursuz topraklar)
yazılımından sonra her türlü kıvırma şansının olduğu anlatımlardır. madalyonun öteki yüzü gibi hatta gizli bir silah gibi saklanır anlamlar sorulduğunda "hayır ben şunu demek istemiştim" denir. elbette yazarın kötü niyetinden öte yazarın ufkunun bayağı bir geniş olduğununda işaretidir. olası üç kağıtçı entrylerle karıştırmamak gerekir.
miguel hernandez kaleminden muhteşem anlatımlı dizeler.
göründüğü gibidir dünya sergilenmiş beş duyumun ve seninkilerin önünde, benimkilerin kıyıları olan.
değil bizimkisi ötekilerin dünyası aynısı değil.
ben yatağıysam suyun, seninle ırmağız ikimiz derinleştikçe daha
usul ve kıpırtısız görünen.
görüntüleri yaşamın aynı anda ulaşır ikimize ve kendimizi bırakmış bulur bizi, ikimiz birden aynı ritme.
ama her şey bizim kendi çılgınlığımızdan doğar.
hava, onu soluyan yüreğimin büyüklüğünde ve güneş sanki ona meydan okuduğum ışık gibi.
gözümüz görmeden kimseyi hep karanlık hep gönülsüz yalnızca içimize çevirdik bakışı en içerdekini görmeye.
çaba ve aşk gerektiriyor seni böyle benimle görmek; nasıl birlikteyse suyla kum hep bir arada, öyle görünmek.
ne kimse beni gerçekten görecek ne de kimse benim gördüğüme benzeyecek.
göründüğümüzden bir fazlasıyız, düşünebildiklerimizden bir eksik.
başımıza gelenlerden biri fark edilmeden gelir geçer.
ne kimse gördü bizi, ne de biz kimseyi, görmeyen gözlerimizle.
göründüğü gibidir dünya sergilenmiş beş duyumun ve seninkilerin önünde, benimkilerin kıyıları olan.
değil bizimkisi ötekilerin dünyası aynısı değil.
ben yatağıysam suyun, seninle ırmağız ikimiz derinleştikçe daha
usul ve kıpırtısız görünen.
görüntüleri yaşamın aynı anda ulaşır ikimize ve kendimizi bırakmış bulur bizi, ikimiz birden aynı ritme.
ama her şey bizim kendi çılgınlığımızdan doğar.
hava, onu soluyan yüreğimin büyüklüğünde ve güneş sanki ona meydan okuduğum ışık gibi.
gözümüz görmeden kimseyi hep karanlık hep gönülsüz yalnızca içimize çevirdik bakışı en içerdekini görmeye.
çaba ve aşk gerektiriyor seni böyle benimle görmek; nasıl birlikteyse suyla kum hep bir arada, öyle görünmek.
ne kimse beni gerçekten görecek ne de kimse benim gördüğüme benzeyecek.
göründüğümüzden bir fazlasıyız, düşünebildiklerimizden bir eksik.
başımıza gelenlerden biri fark edilmeden gelir geçer.
ne kimse gördü bizi, ne de biz kimseyi, görmeyen gözlerimizle.
ispanyol şair 30 ekim 1910da orihuelada doğdu, 28 mart 1942de alicantede öldü. iç savaş çıkınca gönüllü cumhuriyetçilerin safında yer aldı. savaştan sonra milliyetçiler tarafından ölüm cezasına çarptırıldı. geleneksel lirik biçimlerini döneminin yenilikçi eğilimleri ile biçemiyle başarıyla birleştirmiş genç yaşta özgün şiir dili oluşturmuş bir sanatçıdır.
(bkz: göründüğü gibidir dünya)
(bkz: göründüğü gibidir dünya)
istihbarat teşkilatlarında uygulanmayan ve her türlü kılıfı uydurulan yasa.
emirdağ yöresinden sevilen türkülerdendir.
aspap serdim sicime
uyma elin picine
yar üstüme yar sevdi de vay aman
o gidiyor gücüme de vay aman
al entarim asılsın
kara gözlüm nasılsın
ikimizin sevdası da vay aman
gazeteye basılsın da vay aman
sako giyen karadan
ne bakıyon oradan
sana bir çift sözüm var da vay aman
şimdi değil birazdan da vay aman
aspap serdim sicime
uyma elin picine
yar üstüme yar sevdi de vay aman
o gidiyor gücüme de vay aman
al entarim asılsın
kara gözlüm nasılsın
ikimizin sevdası da vay aman
gazeteye basılsın da vay aman
sako giyen karadan
ne bakıyon oradan
sana bir çift sözüm var da vay aman
şimdi değil birazdan da vay aman
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?