bir çok bölge de görülmekle birlikte, özellikle iç anadolu ve güney anadoluda, toroslarda yaygın olan avşar ve türkmen oymaklarına ait bir uzun hava türüdür.
mağaraların tavanında aşağıya doğru oluşan, genellikle koni biçiminde kalker birikintisi, damla taş, stalaktit.
giysilerini birbirine uygun giyen.
kaloriferlerden çıkan yanmış kömür artığı.
kan dolaşımı.
teşhis ve tedavi amacıyla vücut boşluklarına, damarlar içine ilaç veya sıvı vermek veya almak için özel olarak hazırlanmış tüp.
od: eski türkçede ateş, kor, alev, köz, nar, şule, yalaz, akkor gibi anlamları taşımaktadır.
siyasi veya idari güç
mobilyada vida başlarını örtmek için kullanılan yüksük biçiminde maden parça.
kısa süreli ve az yağan yağmur, kar.
selam veya teşekkür için eğilerek veya dizleri kırarak yapılan hareket.
uygulamada olan.
bezginlik verecek biçimde söylenip durmak.
irkı, dini, milliyeti, belirli bir toplumsal gruba üyeliği veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği korkusu ve endişesi taşıyan, bu sebeple ülkesinden ayrılan/ayrıltılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen veya dönmek istemeyen, iltica ettiği/sığındığı ülke tarafından endişeleri haklı bulunan yabancıdır.
dile dolanan laf.
tutuk evi.
birinin ardından gelip onun makamına geçen kimse.
yeterli miktarda olma, kâfi gelme.
seven, sevgi besleyen, dost.
bir işi yapmamak için türlü bahaneler uyduran.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?