giyim eşyalarını işlemek için kullanılan küçük, pırıltılı pul.
valentinin günü sevgililer günüyse valentin sevgili midir?
hazır mısın?
-neye?
-neye olucak sevgililer günü ne? ay inanmıyorum yoksa sen daha sevgiline bir şey almadın mı?
diyaloğu nasıl uzatacağım şu an benim elimde ne dersiniz biraz daha uzatalım mı?
-ay haklısın unutmuşum ayın kaçı olduğu, sağ ol hatırlattığın için.
ya da
-bir ortodoksun hristiyan olduğu halde kutlamadığı, katoliklerin aziz valantinei onurlandırmak için kutladıkları bugün için hazır olduğumu mu soruyorsun bana?
hangisini söylemek istersin? ama dur karar vermeden önce yazdıklarımı bir oku!
bir şubat ayının yine içindeyiz ve ortalarına doğru geldiğimiz şu günlerde çevremizde olağan üstü bir hareketlilik hakim. sevgililer günü yaklaşıyor. her şey hazır. vitrinler, sokaklar, şarkılar, kırmızı kurdeleler ve kalp şeklindeki yastıklar... hadi kim daha çok sevdiğini göstersin bugün. eller ceplere insin, kim daha çok verirse o kazanır bugün. kazanan kim mi olucak? tabi ki en başta çiçekçiler olmak üzere kozmetik sektörü, pastahaneler, restoranlar ya da giysi firmaları.
masumca kutladığınızı sandığınız bugün "hoşgeldiniz kurtlar sofrasına"!
biraz geçmişe gidelim, nereden çıkmış bugün?
sevgililer gününün başlangıç tarihi eski roma imparatorluğu zamanına uzanıyor. eski romada 14 şubat günü bütün roma halkı için önemli bir gündü. çünkü bu günde roma tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi olan junoya duyulan saygıdan ötürü tatil yapılırdı. juno ayrıca roma halkı tarafından kadınlık ve evlilik tanrıçası olarak da biliniyordu. bu günü takip eden 15 şubat gününde ise lupercalia bayramı başlıyordu.
bu bayram, halkın genç nüfusu için büyük önem taşıyordu. bunun nedeni ise yaşantıları kesin kurallar ile sınırlandırılmış, bunun doğal sonucu olarak bir birliktelik yaşama şansı olmayan bu gençler, sadece bu bayram süresince bile olsa birbirlerinin partneri oluyorlardı. hangi genç bayanın hangi genç erkek ile bir çift oluşturacağı eski bir gelenek olan ve lupercalia bayramının arife günü yapılan bir çekiliş ile belli oluyordu.
romalı genç kızlar, isimlerini küçük kağıt parçalarının üzerine yazıp bir kavanoza koyuyorlardı. erkekler ise kavanozdan bu kağıtları çekerek üzerinde hangi kızın ismi yazıyorsa o kızla bayram eğlenceleri boyunca beraber oluyorlardı. bu birliktelikler birbirine aşık olan çiftler için bayram süresinin dışına taşıp genellikle evlilikle sonlanıyordu. imparator 2. claudius, romayı kendi katı kuralları ile zalimce yöneten bir hükümdardı. onun için en büyük problem, ordusunda savaşacak asker bulamamaktı. ona göre bu durumun tek sebebi romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istememeleriydi.
işte bu yüzden, romadaki tüm nişan ve evlilikleri kaldırdı. aziz valentine de claudiusun hükümdarlığı zamanında romada yaşayan bir papazdı. kendisi gibi papaz olan aziz marius ile birlikte claudiusun yasağına rağmen gizlice çiftleri evlendirmeye devam etti. ancak imparator bu durumu bir süre sonra öğrendi. aziz valentine, insanları evlendirmeye devam ettiği için tutuklandı ve yaptıklarının cezası olarak sopa ile dövülerek öldürüldü. milattan sonra 270 yılının 14 şubatında hıristiyan şehitliğine gömüldü. aynı zamanlarda romadaki putperestler, şubat ayı içinde kutlanan lupercalia bayramını kendi putperest tanrıları için kutluyorlardı. bayram öncesi yapılan geleneksel çekilişi ise seromoniye bağlı kalarak kendileri için uygulamaya başladılar.
hıristiyan kilisesinin ilk kurulduğu yıllarda hizmet veren papazlar, bu törenlerin, özellikle de evlenmemiş gençlerin putperestler ile birlikte anılmasından rahatsız oldukları için bir çözüm buldular. bu gençlerin isimlerinin azizlerle birlikte anılmasını istedikleri için lupercalia bayramının başladığı günü aziz valentine günü olarak kutlamaya başladılar.
nasıl hikaye hoşunuza gitti mi? ülkemizde bugünün kutlanmasının dini açıdan hiç bir yönü bulunmamakla birlikte sadece ticari bir oyun olduğunu düşünüyorum. modern dünyanın tüketicileri kullanmak için sunduğu bir gün sadece. önemli olan ne siz, ne sevgiliniz ne de aziz valentinedir önemli olan alışveriş çılgınlığına ne kadar katkı sağladığınızdır. kapitalist sistemin çarkının bugünlerde ne kadar da coşkulu döndüğüne bir bakın. bütün alış veriş merkezleri hediye seçmek için uğraşan ve de ter döken insanlar ile dolu. alt yapısı çok iyi hazırlanmış bu günler sayesinde bu düzenin güçlenmesi kaçınılmaz olmuştur artık. dönen bu çarkta sizin sevginizin yeri nerededir acaba? çarkta yerini alan sevginiz mi yoksa sevginizi göstermek için cüzdanınızdan çıkan para mıdır?
bu günü kutlayan kesimi değerlendirdiğimizde ise günün bilincinde olup karşı olan ya da kendine has "müslüman" bir tavır gösterenlerin sayısı oldukça azalmıştır. bugün için muhalif olması beklenen müslüman kesimin de farklı davranmadığını görüyoruz. yine aynı tablo, modern dünyaya ayak uydurmanın iç huzuru ile ellerinde kırmızı güller ile eşlerine koşan müslüman erkekler! bugün hatırlanmayı beklerken hatırlanmadığını gördüğünde suratları bir karış asılıveren müslüman hanımlar! bir müslümanın tavrı kesin olarak belirlenmiş olmasına rağmen bu işleyen akıllı oyun karşısında kendi dinine ait olmayan bu geleneği başarı ile sürdürmeye devam ediyorlar. oysa ki her şey açık ve seçik karşımızda duruyor. bunları görmezden gelerek bugün için hazırlanmış, oyunun bir parçası olan; güzel aşk sözcüklerine, vitrinlere, fiyatları bugünde tavan yapmış olan çiçek satıcılarına aldırmayalım.
bir başka açıdan bakacak olursak. allah katında hak din islamdır (âl-i imran,19) ve allah katında islamdan başka hiçbir din makbul değildir(âl-i imran, 85) bu yüzden hak dine inanan bizlerin başka dine ait olan bu anlayışı evetleyerek alabildiğince içselleştirmemiz ne kadar doğru olur? peygamber efendimiz de bizlere, diğer din mensuplarına gerek inanç, ibadet ya da örf ve davranışlarımızla benzemememiz açısından sakınmamızı buyurmuştur. hristiyanların dini niteliği olan ve papaz valentinei andıkları bugün bizim ne kadar inanç, ibadet ya da örf ve adetlerimize uyuyor bir düşünün.
bundan sonrası size kalmış. sizin de bildiğiniz bazı şeyleri hatırlatmaktı tek niyetim. şimdi isterseniz tekrar başa dönüp soruma bir cevap verin. "14 şubat sevgililer gününe hazır mısınız?"
hazır mısın?
-neye?
-neye olucak sevgililer günü ne? ay inanmıyorum yoksa sen daha sevgiline bir şey almadın mı?
diyaloğu nasıl uzatacağım şu an benim elimde ne dersiniz biraz daha uzatalım mı?
-ay haklısın unutmuşum ayın kaçı olduğu, sağ ol hatırlattığın için.
ya da
-bir ortodoksun hristiyan olduğu halde kutlamadığı, katoliklerin aziz valantinei onurlandırmak için kutladıkları bugün için hazır olduğumu mu soruyorsun bana?
hangisini söylemek istersin? ama dur karar vermeden önce yazdıklarımı bir oku!
bir şubat ayının yine içindeyiz ve ortalarına doğru geldiğimiz şu günlerde çevremizde olağan üstü bir hareketlilik hakim. sevgililer günü yaklaşıyor. her şey hazır. vitrinler, sokaklar, şarkılar, kırmızı kurdeleler ve kalp şeklindeki yastıklar... hadi kim daha çok sevdiğini göstersin bugün. eller ceplere insin, kim daha çok verirse o kazanır bugün. kazanan kim mi olucak? tabi ki en başta çiçekçiler olmak üzere kozmetik sektörü, pastahaneler, restoranlar ya da giysi firmaları.
masumca kutladığınızı sandığınız bugün "hoşgeldiniz kurtlar sofrasına"!
biraz geçmişe gidelim, nereden çıkmış bugün?
sevgililer gününün başlangıç tarihi eski roma imparatorluğu zamanına uzanıyor. eski romada 14 şubat günü bütün roma halkı için önemli bir gündü. çünkü bu günde roma tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi olan junoya duyulan saygıdan ötürü tatil yapılırdı. juno ayrıca roma halkı tarafından kadınlık ve evlilik tanrıçası olarak da biliniyordu. bu günü takip eden 15 şubat gününde ise lupercalia bayramı başlıyordu.
bu bayram, halkın genç nüfusu için büyük önem taşıyordu. bunun nedeni ise yaşantıları kesin kurallar ile sınırlandırılmış, bunun doğal sonucu olarak bir birliktelik yaşama şansı olmayan bu gençler, sadece bu bayram süresince bile olsa birbirlerinin partneri oluyorlardı. hangi genç bayanın hangi genç erkek ile bir çift oluşturacağı eski bir gelenek olan ve lupercalia bayramının arife günü yapılan bir çekiliş ile belli oluyordu.
romalı genç kızlar, isimlerini küçük kağıt parçalarının üzerine yazıp bir kavanoza koyuyorlardı. erkekler ise kavanozdan bu kağıtları çekerek üzerinde hangi kızın ismi yazıyorsa o kızla bayram eğlenceleri boyunca beraber oluyorlardı. bu birliktelikler birbirine aşık olan çiftler için bayram süresinin dışına taşıp genellikle evlilikle sonlanıyordu. imparator 2. claudius, romayı kendi katı kuralları ile zalimce yöneten bir hükümdardı. onun için en büyük problem, ordusunda savaşacak asker bulamamaktı. ona göre bu durumun tek sebebi romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istememeleriydi.
işte bu yüzden, romadaki tüm nişan ve evlilikleri kaldırdı. aziz valentine de claudiusun hükümdarlığı zamanında romada yaşayan bir papazdı. kendisi gibi papaz olan aziz marius ile birlikte claudiusun yasağına rağmen gizlice çiftleri evlendirmeye devam etti. ancak imparator bu durumu bir süre sonra öğrendi. aziz valentine, insanları evlendirmeye devam ettiği için tutuklandı ve yaptıklarının cezası olarak sopa ile dövülerek öldürüldü. milattan sonra 270 yılının 14 şubatında hıristiyan şehitliğine gömüldü. aynı zamanlarda romadaki putperestler, şubat ayı içinde kutlanan lupercalia bayramını kendi putperest tanrıları için kutluyorlardı. bayram öncesi yapılan geleneksel çekilişi ise seromoniye bağlı kalarak kendileri için uygulamaya başladılar.
hıristiyan kilisesinin ilk kurulduğu yıllarda hizmet veren papazlar, bu törenlerin, özellikle de evlenmemiş gençlerin putperestler ile birlikte anılmasından rahatsız oldukları için bir çözüm buldular. bu gençlerin isimlerinin azizlerle birlikte anılmasını istedikleri için lupercalia bayramının başladığı günü aziz valentine günü olarak kutlamaya başladılar.
nasıl hikaye hoşunuza gitti mi? ülkemizde bugünün kutlanmasının dini açıdan hiç bir yönü bulunmamakla birlikte sadece ticari bir oyun olduğunu düşünüyorum. modern dünyanın tüketicileri kullanmak için sunduğu bir gün sadece. önemli olan ne siz, ne sevgiliniz ne de aziz valentinedir önemli olan alışveriş çılgınlığına ne kadar katkı sağladığınızdır. kapitalist sistemin çarkının bugünlerde ne kadar da coşkulu döndüğüne bir bakın. bütün alış veriş merkezleri hediye seçmek için uğraşan ve de ter döken insanlar ile dolu. alt yapısı çok iyi hazırlanmış bu günler sayesinde bu düzenin güçlenmesi kaçınılmaz olmuştur artık. dönen bu çarkta sizin sevginizin yeri nerededir acaba? çarkta yerini alan sevginiz mi yoksa sevginizi göstermek için cüzdanınızdan çıkan para mıdır?
bu günü kutlayan kesimi değerlendirdiğimizde ise günün bilincinde olup karşı olan ya da kendine has "müslüman" bir tavır gösterenlerin sayısı oldukça azalmıştır. bugün için muhalif olması beklenen müslüman kesimin de farklı davranmadığını görüyoruz. yine aynı tablo, modern dünyaya ayak uydurmanın iç huzuru ile ellerinde kırmızı güller ile eşlerine koşan müslüman erkekler! bugün hatırlanmayı beklerken hatırlanmadığını gördüğünde suratları bir karış asılıveren müslüman hanımlar! bir müslümanın tavrı kesin olarak belirlenmiş olmasına rağmen bu işleyen akıllı oyun karşısında kendi dinine ait olmayan bu geleneği başarı ile sürdürmeye devam ediyorlar. oysa ki her şey açık ve seçik karşımızda duruyor. bunları görmezden gelerek bugün için hazırlanmış, oyunun bir parçası olan; güzel aşk sözcüklerine, vitrinlere, fiyatları bugünde tavan yapmış olan çiçek satıcılarına aldırmayalım.
bir başka açıdan bakacak olursak. allah katında hak din islamdır (âl-i imran,19) ve allah katında islamdan başka hiçbir din makbul değildir(âl-i imran, 85) bu yüzden hak dine inanan bizlerin başka dine ait olan bu anlayışı evetleyerek alabildiğince içselleştirmemiz ne kadar doğru olur? peygamber efendimiz de bizlere, diğer din mensuplarına gerek inanç, ibadet ya da örf ve davranışlarımızla benzemememiz açısından sakınmamızı buyurmuştur. hristiyanların dini niteliği olan ve papaz valentinei andıkları bugün bizim ne kadar inanç, ibadet ya da örf ve adetlerimize uyuyor bir düşünün.
bundan sonrası size kalmış. sizin de bildiğiniz bazı şeyleri hatırlatmaktı tek niyetim. şimdi isterseniz tekrar başa dönüp soruma bir cevap verin. "14 şubat sevgililer gününe hazır mısınız?"
metin olma, dayanma, sağlamlık
herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma, taşkınlık
edepsiz, eli maşalı, şirret...
mekanik olarak çalışan süpürge.
ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı durum
bir bedensel saldiri silahi. birbirine bagli 4 adet buyuk yuzuk gibidir. elin parmaklarina gecirilir, yumruk atildiginda rakipin agizi burnu onune direkman duser. artik o agiz ve burunun yeni adi "kan canagi"dir
türlü bitkilerden çıkarılan kokulu bir reçine.
budala, aptal, ahmak..
bazı maddeleri korumak, belirli bir parlaklık kazandırmak veya boyamak için kullanılan, saydam veya donuk cama benzeyen cila.
fotoğrafçılıkta ışığa karşı hassas malzeme.
içtenlik bildiren bir seslenme sözü...
bir suç dolayısıyla birini tutuklama.
(bkz: chimiothérapie )
(bkz: muafiyet)
kendisine uygulanmama, bağışıklık
(bkz: alşimi)
(bkz: arzuhal)
yazı taslağı, karalama
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?