çirkin kadın vardır.
midesiz erkek çoktur.
votkanın bir suçu yoktur.
bir türk kardeşimizin kendisine gelen ve ingilizce olan bir yazıya cevap verdiği yazışma örneğidir.
dear sir,
we send our company information attached to the mail (as pdf).
but the cost of operation you have foreseen is very low. this may take
more expensive. if you send drawings of your current product,
we can find the real cost including shipping.
kind regards.
cevap:
sugar brother
(şeker kardeşim),
be a young man for two minutes
(iki dakka delikanlı ol).
we put you in a man place , you become tempra
(adam yerine koyduk hemen arkanız kalktı).
no need to be artist
(artizliğin lüzumu yok).
we know that this work takes much money, too
(bu işlerin çok para tuttuğunu biz de biliyoruz).
no, why do you creating tension anymore , subtree?
(hayır da , daha ne diye gerginlik yaratıyorsun ki , dallama?).
i eat all of you nobody understand.
(alayınızı yerim haberiniz olmaz).
you not understand the word , you eat the grass where i put you .
(laftan anlamıyorsunuz , hala koyduum yerde otluyorsunuz)
no drawings mrawings my brother !
(proje mroje yok kardeşim! )
you make 3 kurush work camel.
( 3 kuruşluk işi deve yaptınız)
i understand we can not understand with you .
(anlasıldı biz sizinle anlaşamayacağız. )
but , if you go with this head to army , you take nah as diploma.
(ama, siz bu kafayla giderseniz askere nah alırsınız teskere. )
here that much !
( işte o kadar! )
dear sir,
we send our company information attached to the mail (as pdf).
but the cost of operation you have foreseen is very low. this may take
more expensive. if you send drawings of your current product,
we can find the real cost including shipping.
kind regards.
cevap:
sugar brother
(şeker kardeşim),
be a young man for two minutes
(iki dakka delikanlı ol).
we put you in a man place , you become tempra
(adam yerine koyduk hemen arkanız kalktı).
no need to be artist
(artizliğin lüzumu yok).
we know that this work takes much money, too
(bu işlerin çok para tuttuğunu biz de biliyoruz).
no, why do you creating tension anymore , subtree?
(hayır da , daha ne diye gerginlik yaratıyorsun ki , dallama?).
i eat all of you nobody understand.
(alayınızı yerim haberiniz olmaz).
you not understand the word , you eat the grass where i put you .
(laftan anlamıyorsunuz , hala koyduum yerde otluyorsunuz)
no drawings mrawings my brother !
(proje mroje yok kardeşim! )
you make 3 kurush work camel.
( 3 kuruşluk işi deve yaptınız)
i understand we can not understand with you .
(anlasıldı biz sizinle anlaşamayacağız. )
but , if you go with this head to army , you take nah as diploma.
(ama, siz bu kafayla giderseniz askere nah alırsınız teskere. )
here that much !
( işte o kadar! )
a$k...olmadığını inatla inkar ettiğin anda hep yanındadır a$k.bazen bir çiçek,bazen bir söz,bazen bir gülü$...bazen sadece bakı$,öpü$,dokunu$...bütün sessizliğini tanıkıp korkmaktan korkarak bazen,incitmek istemeden karşıdakini haykırmak istemek...bağırmak...yemek yemeyi unutmak a$k.ya da ya$adığını sanarken ne yaptığını hatırlayamamak.her $eyi sadece biri uğruna göze almak a$k.ama ölmekten korkmak...öldüğünde a$kı tekrar görememekten korkmak.a$k...her $eye kar$ı çıkmak.her güzelliğe lanet etmek ve bunları ortadan kaldırmaya çalışmak o kıskanmasın diye...sizi o kahrolası güzelliklerle beraber görüp yanlı$ anlamasın diye.a$k...en mantıklı halinizi takınıp sonuna kadar saçmalamak...sevmek değil a$k,sonuna kadar sava$mak...tutkuyla bağlanmak... ve kazanamamak...
altına birçok güzel şey yazılmış olsada açıklanamayacak bir başlıktır bu.annenin ölmesi ile evde ya büyük bir sessizlik ya da duydukça insanın içini acıtan çığlıklar baş gösterir.annenin ölmesiyle duyulan üzüntü anlatılamaz,kelimelere dökülemez.önce kalır insan öyle olduğu yerde sonra da annesiyle ilgili bütün konuşmaları,kavgaları,sevinçleri,hüzünleri kısacası tüm anları inatmış gibi geçer insanın aklından.ya onu üzdüğünüz için pişmanlık duyarsınız o an ya da onunla beraber ölmediğiniz için.aklınıza bir sürü intihar yöntemi gelir,bazen onu düşünürken kendinizi öldürmeyi unutursunuz bazen de o güçlü olmamı isterdi diyerek vazgeçersiniz.ama bilmezsiniz ki siz zaten her dakika her saniye binlerce kez ölmektesiniz.o an algılayamadığınız bütün teselli edici sözler size sadece karşıdakini dinlediğinizi ona düşündürmek için kafanızı sallatacak kadar etki etmektedir.aslında aklınız hep ondadır,hep yalnız kalmak istersiniz ama o boş kalabalık sizi bir türlü kendi kendinize bırakmaz.sonuç olarak katlanmak zorunda olduğunuzu farkedersizin ve ölmeden önce görünen o film şeridini bir an önce görmek için dua edersiniz.
(bkz: buralardan gitme)
(bkz: buralardan gitme)
bugün yine hastanedeyim.ablam yine fenala$mı$.bunun üzerine onu apar topar hastaneye kaldırmı$lar.ablama hissettirmemeye çalı$sak da durum ciddi görünüyor ve bu sefer bir haftayla buradan kurtulabilecek gibi değil.günlerdir ağlıyorum,ağlıyoruz.belki yanlı$ dü$ünüyorum ama beni anlayan tek ki$iyi kaybediyordum,sıcacık elleriyle beni tutan tek ki$i artık elini eteğini benden çekmek üzereydi.i$te ben bütün bu dü$ünceler içinde sanki bırakırsam kaçıp gidermi$ gibi sıkı sıkı tutuyordum ablamın ellerini.her $eye herkese inat bırakmayancaktım onubu kısır döndü artık bozulacaktı.ablam ölmeyecekti,ölmemeliydi.ve bir ses duydum admı fısıldayan.arkama dönüp baktım.evet $eyda ve ömür gelmi$ti.neden bilmiyorum ama ağlamaya ba$ladım.onların beni anladığını biliyordum çünkü onlarda geçen sene annelerini kaybetmişlerdi.yanımda biraz durduktan sonra onları gönderdim.yine eskiyi hatırlamasınlar diye.
bu sabah içimde garip bir hüzün vardı.hiç böyle olduğumu hatırlamam.içimden bir ses ablamın yanına gitmem gerektiğini söylüyordu.hayır söylemek değildi bu bağırıyorudu.bapırmak da değil resmen çığlıktı bu.ko$tum,evden çıktım.nereye,nasıl gittiğimi bilmiyordum.ama sonunda hastaneye vardım.ablamın olduğu kata doğru çıkarken içimdeki o çığlık bu seferde durmamı söylüyordu.dinlemedim.kata geldiğimde ise donup kaldım.herkes benim gibiydi.ablamı bir sedye üzerinde dışarı çıkardılar.o beyaz çar$afın altından sarkıyordu elleri.tuttum,son kez olduğunu biliyordum.tanrım neydi bu?öldürün beni.öyle kalalım.bırakmadım,onu bırakmadım.nasıl,nasıl deyip duruyordum.kendimden nefret ediyorudum.hani ya$ayacaktı o.yalancıydım ben,ablam yalancıydı.gitmeyecekti.bırakmadım ellerini.beni ondan ayırmaya çalı$anlara inattım bu sefer.olmaz.
sonunda beni ondan ayırdılar.bu sefer arkasından ko$tum.dü$e kalka tekrar ula$tım ona.o yanımdaydı.bulmu$tum onu.öldürsünler,canıma minnet.bırakmazdım.kendimden nefret ediyordun.yalancıydım,hemen caydım.bayılmı$tım.
ayıldığımda her $eyin bir rüya olduğunu anladım.her $ey rüyaydı da bir tek o,ölüm,o kadar gerçektiki ondan nefret ediyordum.ölmek istiyordum.neden,neden bıraktım onu tanrın,yardım et.ama sonunda anladım.yaşamam gerek.kendim için,ablam için ve hatta $eyda yla ömür ün annesi için bile.kararlıydım.bu ömür bitmeyecekt,.kararım deği$meden dı$arı çıktım.kendime en ucuzundan bir hayat alıp ’’sen buna layıksıun kızım’’ dedim,’’yalancısın’’.
bu sabah içimde garip bir hüzün vardı.hiç böyle olduğumu hatırlamam.içimden bir ses ablamın yanına gitmem gerektiğini söylüyordu.hayır söylemek değildi bu bağırıyorudu.bapırmak da değil resmen çığlıktı bu.ko$tum,evden çıktım.nereye,nasıl gittiğimi bilmiyordum.ama sonunda hastaneye vardım.ablamın olduğu kata doğru çıkarken içimdeki o çığlık bu seferde durmamı söylüyordu.dinlemedim.kata geldiğimde ise donup kaldım.herkes benim gibiydi.ablamı bir sedye üzerinde dışarı çıkardılar.o beyaz çar$afın altından sarkıyordu elleri.tuttum,son kez olduğunu biliyordum.tanrım neydi bu?öldürün beni.öyle kalalım.bırakmadım,onu bırakmadım.nasıl,nasıl deyip duruyordum.kendimden nefret ediyorudum.hani ya$ayacaktı o.yalancıydım ben,ablam yalancıydı.gitmeyecekti.bırakmadım ellerini.beni ondan ayırmaya çalı$anlara inattım bu sefer.olmaz.
sonunda beni ondan ayırdılar.bu sefer arkasından ko$tum.dü$e kalka tekrar ula$tım ona.o yanımdaydı.bulmu$tum onu.öldürsünler,canıma minnet.bırakmazdım.kendimden nefret ediyordun.yalancıydım,hemen caydım.bayılmı$tım.
ayıldığımda her $eyin bir rüya olduğunu anladım.her $ey rüyaydı da bir tek o,ölüm,o kadar gerçektiki ondan nefret ediyordum.ölmek istiyordum.neden,neden bıraktım onu tanrın,yardım et.ama sonunda anladım.yaşamam gerek.kendim için,ablam için ve hatta $eyda yla ömür ün annesi için bile.kararlıydım.bu ömür bitmeyecekt,.kararım deği$meden dı$arı çıktım.kendime en ucuzundan bir hayat alıp ’’sen buna layıksıun kızım’’ dedim,’’yalancısın’’.
bi kere dudaklarıma kıpkırmızı ruju sürüp duvarın bir kısmını kırmızı dudak $ekliyle kaplamıştım.o kırmızı $eylerin duvardan nasıl çıktığını hala anlamam.
(bkz: sevgili sözlük)
arıyorsa: yatmak içindir.
aramıyorsa: yatacak birini bulduğu içindir.
seviyorum diyorsa: yatmak içindir.
artık demiyorsa: yatacak birini bulduğu içindir.
size çiçekler alıyorsa: yatmak içindir.
almıyorsa: yatacak birini bulduğu içindir.
tüm zamanını size ayırıyor size kraliçeler gibi davranıyorsa: yatmak içindir.
bunları artık yapmıyorsa: yatacak daha iyi birini bulduğu içindir.
sizinle evleniyorsa: yatmak ve donlarını yıkatıp, karnını doyurmak içindir.
acıktım diyorsa: acıkmıştır.
sizi aldatıyorsa: yatacak daha heyecanlı birisini bulduğu içindir, siz don yıkayıp yemek yapmaya devam edin.
anlaşılması bu kadar kolaydır...
aramıyorsa: yatacak birini bulduğu içindir.
seviyorum diyorsa: yatmak içindir.
artık demiyorsa: yatacak birini bulduğu içindir.
size çiçekler alıyorsa: yatmak içindir.
almıyorsa: yatacak birini bulduğu içindir.
tüm zamanını size ayırıyor size kraliçeler gibi davranıyorsa: yatmak içindir.
bunları artık yapmıyorsa: yatacak daha iyi birini bulduğu içindir.
sizinle evleniyorsa: yatmak ve donlarını yıkatıp, karnını doyurmak içindir.
acıktım diyorsa: acıkmıştır.
sizi aldatıyorsa: yatacak daha heyecanlı birisini bulduğu içindir, siz don yıkayıp yemek yapmaya devam edin.
anlaşılması bu kadar kolaydır...
genellikle dizilerde görülen ´´uyumaya giden çocuğa masal anlatma´´olayına takılmıştım.masal anlatılırken çok sıkılsam ve acayip derecede uykum gelse bile sonuna kadar dinler sonrada sızardım.bi süre sonra farkettim ki sıkıntıdan annem bana değil ben anneme masal anlatmaya başlamışım.
ben küçükken çiçeklerin kimse tarafından koparılmadıkları zaman üzüldüklerini düşünürdüm.bu yüzden her çiçek koparıp eve getirdiğimde artık onlarında bir evi var diye sevinip solduklarında onları eve getirmekte geciktiğim için solduklarını düşünüp üzülürdüm.
bir gün bir fransız bir japon ve bir türk sihirli bir lamba bulmuşlar.lambaya ellerini sürtüp içindeki cini dışarı çıkartmışlar ve cin onlara üç soru haklarının olduğunu söylemiş.önce japon sormuş ve demişki:
-benim ülkem ne zaman dünyanın hakimi olucak?
+150 yıl sonra.
bunun üzerine japon başlamış ağlamaya ’’ben göremiycem,ben göremiycem.’’
sıra fransıza gelmiş ve o da ülkesiyle ilgili bir soru sormuş ve cevap olarak yine çook uzun yıllar almış.o da başlamış ağlamaya ’’ben göreycem,ben göremiycem.’’
bu sefer sıra türk olandaymış ve o da sormuş sorusunu.
-peki bizim ülke ab ye ne zaman girecek?
bu seferde cin başlamış ağlamaya ’’ben göreycem ben göremiycem.’’
-benim ülkem ne zaman dünyanın hakimi olucak?
+150 yıl sonra.
bunun üzerine japon başlamış ağlamaya ’’ben göremiycem,ben göremiycem.’’
sıra fransıza gelmiş ve o da ülkesiyle ilgili bir soru sormuş ve cevap olarak yine çook uzun yıllar almış.o da başlamış ağlamaya ’’ben göreycem,ben göremiycem.’’
bu sefer sıra türk olandaymış ve o da sormuş sorusunu.
-peki bizim ülke ab ye ne zaman girecek?
bu seferde cin başlamış ağlamaya ’’ben göreycem ben göremiycem.’’
daha yeni,bugün dı$arıda ortam yapmı$ dola$ırken sürekli bünyesinde barınma ihtiyacı duyduğumu farkettiğim sözlüktür.
bütün vaktimi burada geçirme ihtimalimin olmaması küçük bir pürüz.
(bkz: naptınız lan bana)
bütün vaktimi burada geçirme ihtimalimin olmaması küçük bir pürüz.
(bkz: naptınız lan bana)
eski sevgiliyi ozlemek
delilik belirtileri
aman sabahlar olmasin
turkiye de bakire kiz kalmasin kampanyasi
eski kasar
independence
delilik belirtileri
aman sabahlar olmasin
turkiye de bakire kiz kalmasin kampanyasi
eski kasar
independence
bilgiçlerin yazmış oldukları hikayelerdir.ayrıca bu kadar güzel şiirlerden sonra bilgiclerin süper hikayeler yazmaları da muhtemeldir.
yorgun argın bir şekilde dershaneden çıktıktan sonra durakta yarım saat bekleyip otobüsün gelmediğinden yakınırken daha yeni önünden hareket eden otobüsün aslında beklediğin otobüs olduğun anlamak ve ardından bir yarın saaat daha beklemek.
-ben acayip ünlü biriyim,biliyorsundur sende.
+saçmalama yine kızım,seni şu dünyada doğru düzgün tanıyan birkaç kişi var.
-ne farkeder yinede ünlüyüm ben,hemde çok.
+hıı?
+saçmalama yine kızım,seni şu dünyada doğru düzgün tanıyan birkaç kişi var.
-ne farkeder yinede ünlüyüm ben,hemde çok.
+hıı?
-seni seviyorum
+biliyorum,bende beni seviyorum
+biliyorum,bende beni seviyorum
birbirinden hiç hoşlanmayan iki kişi arasında geçen bir kavgada şunlar olur:
-bu sandalye kırık,kalk bana başka bir tane getir.
+az yede kendine hizmetçi tut!
-benim hizmetçimden sanane,aa!
+margarin.
-sen neden böylesin bi de anlayabilsem.
+çünkü!
-çünkü?
+tamam.
-bu sandalye kırık,kalk bana başka bir tane getir.
+az yede kendine hizmetçi tut!
-benim hizmetçimden sanane,aa!
+margarin.
-sen neden böylesin bi de anlayabilsem.
+çünkü!
-çünkü?
+tamam.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?