muque

mobilya satan ve imal eden kişilere ve dükkanlara verilen isimdir.

mobilyacıların abuk sabuk desenlerle bezeyip, hatta kendilerini aşıp tavandan sarkan bilgisayar masası falan gibi aksesuarlarla yutturmaya çalıştıkları aslında çocuk odası olan mobilya takımı.

(bkz: agresifim kompleksliyim bilgi sözlük yazarıyım)

"sözlüğün bünyeye etkileri dahilinde evrimini tamamlamış bilgiçler" için dışarıdan bakan gözlerin veya yeni gelenlerin yapabilecekleri yorum.

(ara: bilgiçler)

(bkz: pilav ısıtmak)

bence dünyanın en zor işlerindendir.pilav denen yemek tanıdığım, bildiğim yemekler arasında ısıtılması en zor yemektir.inatçıdır. mutlaka dibi yanar.karıştırayım der karıştıramazsın çünkü soğuk pilav kalıp gibi olur.bir yöntemi var ama ben onu da becerenmiyorum.kendilerine azıcık su koyup altını kısık tutarak kapağı kapalı bir şekilde ısıtılabiliyormuş bu yemek,ben yapamadım yapamayacağım...

(bkz: pilavdan donenin kasigi kirilsin)

(bkz: buud)

pürüzlü ses.

çok bağırmaktan,konserlerden, maçlardan,soğuk algınlığından,çok sigara içmekten meydana gelebilecek iğrenç durum.sesin çatallı çıkmasına, hatta ve hatta zorlanmasından dolayı boğazın acımasına neden olur.sıcak içecekler ve mentollü şeyler tüketilirse tedavi sağlanabilir.

uzanlar tarafından 1990 yılında kurulmuş türkiyenin ilk özel televizyonudur.bir diğer adı da "star 1"di.

sertab erener tarafından seslendirilen şarkıları da vardı;

sihirli kutuda yeni bir cag basliyor,
mutluluk sizleri magic box’la selamliyor,
her sunusta star 1’le sizlere ulasir
bu ekrandan magic box...

her saat bambaska yayinlarla suslenir,
coskuyla, sevgiyle insanlari birlestirir,
her dakika star 1’le sizlere ulasir
24 saat suren ruya...

el ele, butun bir gun sizlerle,
bambaska bir sarki dillerde,
yasanir sanki cennette...
magic box butun bir gun evlerde,
star 1 tek sarkidir dillerde
yasanir sanki cennette...
(magic booooooooooox)

töbank’tan mı geliyon da kız sen namuslu musun?
yanakların al al olmuş genç telecard’lı mısın?

(bkz: töbank)

türkiye öğretmenler bankası.

grup vitamin’in albümüdür.aynı zamanda bu ismi taşıyan bir şarkıları vardır.yonca evcimik,ercan saatçi ve ufuk yıldırım da geri vokaldeler.
sözlerini de yazayım da tam olsun;

hiç bana laf söylemeyin sakın,
sormayın nedir bu iş
size ne aman, anlamazsınız
pek hesaplı ince iş

ara sıra bazı bazı genellikle sık sık
sıkılıyorum daral geliyor
ama gaste niyetine okuduğumuz şeyler
dört beş kupona neler veriyor

siz yine hâlâ ananızın margarinini mi kullanıyosunuz?
şarkı daha yeni başladı, neden hemen kıllanıyosunuz?

bol haş haş bol kokain
çok mariyana az vitamin

bol ketçap yine tat ketçap
yani dök dök ye dök ye

hadi kış kış arazileyin
cinleri tepeme getirtmeyin
basın gidin beni delirtmeyin
beni küplere bindirtmeyin

televizyon 6 kanal oldu bizim oğlan bir tuhaf oldu
her gün tv seyretmekten rengi sararıp soldu
bizim soluk benizli oğlan düzelmeyecek gibi
ne zaman reklamlar başlasa tavana vuruyor dibi

siz o yollardan gelirken biz geri dönüyorduk
geri dönmek de ne kelime tam dört tur bindiriyorduk
sana’yla beslenip özenle büyütülen o yaratıklardan farkımız
onlar atıp tutarlarken batar bizim şarkımız

bol haş haş bol kokain
çok mariyana az vitamin
bol ketçap adı tat ketçap
yani dök dök ye dök ye

hadi kış kış arazileyin
beni kötü kötü söyletmeyin
bir söyleneni ikiletmeyin
ikileyin, ilerleyin

doktor moktor kâr etmedi oğlan kafayı yedi
magic box bile yetmedi, uydu isterim dedi
uydu antenini neremize takıcaz
yer mi var ki damda?
insaf olur biraz adamda

hayır yanlış anlamayın, alıcınızın ayarıyla oynamayın
eski deterjanınızdan iki kutu vereyim siz benim işime karışmayın!...
töbank’tan mı geliyon da kız sen namuslu musun?
yanakların al al olmuş genç telecard’lı mısın?

bol haş haş bol kokain
çok mariyana az vitamin
bol ketçap adı tat ketçap
yani dök dök ye dök ye

hadi kış kış arazileyin
cinleri tepeme getirtmeyin
basın gidin sinirlendirmeyin
beni küplere bindirtmeyin

güvenimizin eseri reklamlar,
seyretmesek olmaz
pınarla mayalanan peynire doyum olmaz
pınar pınar pınar pınar peynir mayası

her gelin kızın rüyası
kocasının ... hıııı...
şanzımanlı duygulara beş vitesli ihtiraslar katılır
bazı sofralardan da hafif kalkılır

big babol şekersiz ciklet de ben şekersiz çiğnemem
bir filmin arasında olmalı reklam aksi hâlde seyretmem
saçlarımda kepek varsa rejoice’la yıkar çıkarım
tv1’de reklam yoksa başka kanallara bakarım

bol haş haş bol kokain
çok mariyana az vitamin
bol ketçap adı tat ketçap
yani dök dök ye

sonunda olacağı buydu, reklamlarla bozdu
küçükken zaten gerzekti büyüdü psikopat oldu
sersemledi aptallaştı beyni bulanıklaştı
bakın şimdi siz de dinleyin
şarkısı bile tuhaflaştı

bol haş haş bol kokain
çok mariyana az vitamin
bol haş haş bol kokain
çok mariyana az vitamin
bol haş haş bol kokain
çok mariyana az vitamin
bol haş haş bol kokain
çok mariyana az vitamin

önce darklordu sözlüğe zincirleyelim,kalsın gitmesin.akabinde o zincirle benim azcık işim var.klon avına çıkacağım.
(bkz: dedirten başlık)

bahsi geçen gidişin gerçekleşmesi gibi bir ihtimal varsa bilgi sözlük adına belkide bugüne kadar yaşanmış en büyük kaybın adı olacaktır darklord.sadece benim değil bir çok kişinin ciddi anlamda çok fazla, çok çok fazla üzülmesine sebebiyet verecek bu kararından dolayı kendisine söylemek istediğim çok şey var ama susmaktayım.sadece şu dönüyor bu lanet gidiş entrylerini okuduğumdan beri beynimde;

"kızgınlıklarımız ölüm çığlığı gibi, kuduz bir çello sesi gibi benliğimize işlediği vakit durmadık, durulmadık ama arkamıza bile bakmadan çekip gitmedik oysa sen ifade engelli bitkisel hayattaki bir beden gibi sessizce kaybettin kendini"

sözlüğe ilk geldiğimden beri "monitöre bakarak kahkaha atmak", "entry okumanın zevki" gibi durumları bana yaşatan bu adam,bu farklı, bu içten, bu kocaman yürekli adam gereksiz insanların gereksiz laflarıyla "okuyucu"sunu terk ediyor olamaz,olmamalı.ben böyle bir darklord tanımadım...bilmedim yazarlığının kalitesini 3-5 ağıza bakarak bir kalemde ardına bırakabilecek bir darklord.her yerde belirttim, çoğu zaman söyledim; "tek geçerim dedim, okumaktan sıkılmam,merakla okurum bu adamı ben" dedim.ama ne oldu? sen şimdi ne yaptın...kuru bir "hoşcakalın" nidasıyla harcadın okuyuşlarımızı,gülüşlerimizi...ben anlamadım bu gidişi...şu anda benim belkide en sevdiğim entrylerini hiç düşünmeden siliyorsun.sana bu hakkı tanımıyorum darklord! sana bu hakkı tanımıyorum!

kodlamalarla ilgili bir durum olsa gerek başlık sayısı 40 olmadığı takdirde yaşanan durum.

(bkz: independence nin uyku saatleri)

(bkz: fuck the system)

(bkz: sol frame)

kural bilmem kaç;

üsküdar’dan motorla beşiktaş’a geç,hayatının en güzellerinden bir 12 dakika yaşayacaksın.