confessions

mouscronoise

- Yazar -

  1. toplam entry 459
  2. takipçi 1
  3. puan 14793

veda

mouscronoise
söyleyemem derdimi kimseye, dermân olmasın diye
inleyen şu kalbimin sesini ağyâr duymasın diyerek hayata veda edenlerin hikayesidir bu film...

peşi sıra vedalar birbirini kovalar,

önce selanik’e ,çocukluk anılarına ,beyaz kule’ye

sonra fikriye’ye

peşinden valideye ,

son olarak da pekçok kez ıskalamış olduğu hayata.....

yaşamak

mouscronoise
biliyorum kolay değil yaşamak ,

gönül verip türkü söylemek yar üstüne;

yıldız ışığında dolaşıp geceleri,

gündüzleri gün ışığında ısınmak,

şöyle bir fırsat bulup yarım gün,

yan gelebilmek çamlıca tepesine.

bin türlü mavi akar boğaz’dan

herşeyi unutabilmek maviler içinde...

ii

biliyorum kolay değil yaşamak ,

ama işte...

bir ölünün hala yatağı sıcak

birinin saati işliyor kolunda

yaşamak kolay değil yaa kardeşler

ölmek de değil,

kolay değil bu dünyadan ayrılmak ....

o.v.k

başka dilde aşk

mouscronoise
louis aragon külliyatı’nı tekrar okumaya sebep olan filmdir.

filmin muhtelif yerlerinde duyableceğiniz dizeler aşağıdakilerle sınırlıdır.

sana büyük bir sır söyleyeceğim korkuyorum senden
korkuyorum yanınsıra gidenden pencerelere doğru akşam üzeri
el kol oynatışından söylenmeyen sözlerden
korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan korkuyorum senden

sana büyük bir sır söyleyeceğim kapat kapıları
ölmek daha kolaydır sevmekten
bundandır işte benim yaşamaya katlanmam
sevgilim

tamamı ise onur’un zeynep’e hediye ettiği kitapta gizlidir....

(bkz: elsa ya şiirler)


avatar

mouscronoise
bu arkadaşlarda öz eleştiri yapabiliyormuş diyerek izlediğim ironik yapıt.


evet yine din ve iman üçgeninde sıkışan arkadaşlarımız bu kez petrol için değil,100 gramı 20 milyar$ değerindeki unobtainable unobtimium için mücadele veriyorlar.

bu mücadele sürecinde neler mi var/yok ?



1)her zamanki gibi yaşayan toplumun niyetinin,inançlarının hiç mi hiç önemi yok.

2)herkes tehdit unsuru olarak var,

3)bu efsanevi madde adamların tapınağının orta yerinde olur da ,orantısız güç kullanımı olmaz mı ? olmaz olsun...

okta neymiş kardeşim bizde tank var tank...


4)medeniyeti bir üst mertebeye taşıyabilmek için ,medeniyet nedir bilmeyenler var ,

5)her zamanki gibi kendini dünya’yı kurtarmaya adayanlar ise hep var...



p.s:filme yıl 2140 lara geliyor ,yine var ,hep var....



vicky and christina barcelona

mouscronoise
javier bardem’in müthiş repliklerini mimikleriyle bezediği ,ölmeden önce aşklarımızı kategorize mi etmeli yoksa elimizi çabuk tutup javier ile mi tanışmalı diye gelgitler yaşatan bir woody alen yapıtı...



unutulmaz replikleri ise şöyle:

1)"i’m in love with the most incredible woman, she will always be a part of me,she’s an important person in my life,but for the 2 of us,smthng is not working
never found out element was missing....."

2)“life is short,life is dull , life is full of pain
the city is romantic,the night is warm and balmy,we are alive”




karanlıktakıler

mouscronoise


karanlığı yaratan tek unsurun yine kendimiz olduğunu her daim vurgulayan
filmin, bittiği an sizde karanlıktakilerden birisinizdir.
yerdeki patlamış mısır çöplerini toplamak için ışıklar açılsa da,müdavimleriniz arasına katılan yeni isim karanlıktır.
hay ben böyle görünmeyen kuralların deyip,bir türlü yazılı halini bulamadığınız,cep redhouse’undan milyonlarca sayfa daha kabarık olan toplumsal kurallar silsilesinin hayata geçmesi için ne leviathan ne de consent’e ihtiyacınız vardır.evet her iki manada da "consent sizsiniz"’dir.
bu durumda ya bu deveyi güdersiniz,ya da.................

coplüğün generali

mouscronoise
oya baydar’ın yakın zamanda aramıza katılacak olan ilginç romanı.
jose samarago ve george orwell ütopyalarından fazlasıyla etkilenerek kurgulanmış romanın içeriği şöyle;
hayali bir ülkede geçen bu roman ,yakın dönem olaylarının tanıklığını taşıyan, süreçlere metaforik bir hava katarak kapıları aralamaya devam ediyor...
bu hayali ülke oldukça tanıdık geliyor bize:

okudukça hayal gücümüz çerçevesinde anlamlandıracağı çevrede neler mi var:
günün birinde, çöplüklerde, boş arazilerde gömülüp bırakılmış bombalar, mermiler....
soğuk savaş vari gerçekleği henüz bünyeden atamamışken,
tüm bunların insanlık hariç neye kime hizmet ettiği sorusunun cevabını ancak bu tip ütopyalarda bulabileceğiz gibi....

lokman ayva

mouscronoise
bir gün”
- lokman ayva ve birkaç arkadaşı 4-5 katlı bir apartmanda merdivenlerden iniyorlarmış. bir ara lokman herkesin durduğunu hissetmiş. kimse inmiyor. ‘ne oldu’ demiş arkadaşlarına, ‘niye durdunuz?’
demişler ki:
- elektrikler kesildi.
lokman ayva ise “dert etmeyin” demiş:
- girin koluma, sizi indireyim!

hayvanat bahçesi

mouscronoise
öyle düşünceli bakma yüzüme
sana vereceğim şeyler belli
et veririm istersen
yumurta veririm
süt veririm
dile dilediğin kadar
saadet duygumu al götür
tepe tepe kullan darılmam

arslan olmasına arslansın
iyi niyetlerim var senin için
içine girilmedik düşüncelerim var
bu pazardan tezi yok
hepsini sana getirebilirim
öyle düşünceli bakma yüzüme
sana vereceğim şeyler belli
hürriyet veremem mesela
(bkz: nevzat üstün)

kuzu kestanesi

mouscronoise
ben sevgilimin
sevdiği şeyleri ezbere bilirim
balıklardan pisi
oyunlardan bayılır altmışaltıya
yemişlerden kuzu kestanesi
parası olunca gider veliefendi’ye
at yarışlarına

bütün yaz üryan suların köpüğünde
midyeler keser çarpar kıyılara dizlerini
benimse gözlerime uyku girmez
denizi bu kadar sevmek olmaz

bir bahçeden bir bahçeye sallamadım yemeni
ben sevgilimin
sevdiği şeyleri ezbere bilirim
çiçeklerden ayrı tutar yasemeni.
(bkz: halim şefik )

halim sefik

mouscronoise
soyadı gibi güzel bir sona imza atan halim şefik , hayatına gümrük ve tekel bakanlığı’nda memur olarak başlamış, memuriyeti sonrası ise şairane ruhuna daha çok hitap edeceğini düşündüğü yeni mesleği olan gezici kitap satıcılığına
"bayanlara baylara
kafası olanlara
bir de kitapsızlara
ben kitap satıyorum.."

diyerek başlamıştır."kuzu kestanesi" ve "otopsi" şiirleri okunası eserlerindendir.

emine erdoğan

mouscronoise
ağabeyi örtünmesi gerektiğini söylediği zaman intihar etmeyi bile düşünen.nasıl olur da örtünürdüm?çevremde bir tane örneği yok,köy gibi bir yerde olsam neyse diyen zat-ı muhterem.
(hürriyet,10 şubat 2008)

cumok

mouscronoise
kahvaltıları epey meşhurdur.sabahın köründen öğleden sonraya dek bitmek bilmez uzar gider,lakin ülkenin sorunlarına çözüm meselesi aynı performansı gösteremez.değişmeyen tekşey değişimdir ama sakin ve sakineleri bu gerçeği reddererek steril yaşamlarına oksimoron bir biçimde halkın olabildiğince uzağından devam ederler.

dinamo mesken

mouscronoise
1971 yılında kurulan ve taraftarlarınca ‘dinamo mesken’ olarak adlandırıldığı için 12 eylül askeri darbesinin ardından, ‘milli değerlere açıktan saldırı’ gerekçesiyle kapatılan ertuğrulgazi gençlik ve spor kulübü’nün o dönemde yargılanan futbolcuları, kulüplerini yeniden hayata döndürdü.

bir sonraki darbeyekadar kendilerine ligde başarılar diliyoruz....
17 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol