yeni üretilmiş bir teorinin adı.
özünde türk holiganların davranış bozukluklarını açıklamak amacı güdüyor.
teoriye göre; savaşçı bir millet olan türkler, teknolojinin gelişmesi,artık dünya genelinde sıcak savaşların yapılmaması... gibi sebeplerle binlerce yıldır savaş meydanlarında atalarının sergiledikleri cengaverlikleri futbol tribünlerinde sergileme güdüsündeler
sırf bu yüzden birbirlerine döner bıçaklarıyla saldırmaları, şişe falan atmaları..
bunun üzerine söylenebilecek gayet güzel bir söz var yanlış hatırlamıyorsam rousseau nundu:
"insan ne kadar çok bildiğini sanıyorsa aslında o denli az şey biliyordur."
"insan ne kadar çok bildiğini sanıyorsa aslında o denli az şey biliyordur."
kahve sayılmaz kahvemsi bir karışımdır.
sade kahve müptelalarını asla kesmez ancak arada bir şekerli sütlü kahve içmek isteyenler için kolay hazırlanabilirliği açısından gayet güzel bir alternatiftir.
sade kahve müptelalarını asla kesmez ancak arada bir şekerli sütlü kahve içmek isteyenler için kolay hazırlanabilirliği açısından gayet güzel bir alternatiftir.
bizim muzaffer hocanın londra’dan okul arkadaşıymış.
ama onun kitaplarını hiç okumamış okumazmış da çünkü gündüz hoca’nın zamanında okuduğu kitaplara hiç akıl sır erdiremezmiş.
mesela churchill’in bütün anılarını ciltlerce okumuş
ama onun kitaplarını hiç okumamış okumazmış da çünkü gündüz hoca’nın zamanında okuduğu kitaplara hiç akıl sır erdiremezmiş.
mesela churchill’in bütün anılarını ciltlerce okumuş
avrasya stratejik araştırmalar masası’nın yayınladığı;sadece seçkin kitabevlerinde bulunan aylık uluslararası ilişkiler ve strateji dergisi nin adı.
zakkum adlı grubun ilk klip şarkısının adı.
-şaban!
-nee
-mahmut hoca..
-hadi laağğ...aaaa maamut hoca
mahmut hoca da fenerbahçeliymiş
-nee
-mahmut hoca..
-hadi laağğ...aaaa maamut hoca
mahmut hoca da fenerbahçeliymiş
birgün birgün bir çocuk
eve de gelmiş kimse yok
açmış bakmış dolabı
şeker de sanmış ilacı
yemiş yemiş bitiirmiii....
eve de gelmiş kimse yok
açmış bakmış dolabı
şeker de sanmış ilacı
yemiş yemiş bitiirmiii....
kızın biri içine sütyen giymeyi unutmuştu.
iş icabı elbisesini çıkarıp farklı bir kıyafet giymek sorundaydı.
belli olmasın diye meme uçlarına yara bandı yapıştırdı.
işe yaramadı.
iş icabı elbisesini çıkarıp farklı bir kıyafet giymek sorundaydı.
belli olmasın diye meme uçlarına yara bandı yapıştırdı.
işe yaramadı.
ilk dinlendiğinde sevilen şarkının defalarca dinlenmesi,
yeni öğrenilen bir kelimenin istisnasız her cümlenin içinde kullanılması,
iki sevgilinin seksen kere ayrılıp doksan kere barışması,
sevilen bir yemeğin her fırsatta öğütülmesi...
bokunu çıkarmaya örneklerdir
yeni öğrenilen bir kelimenin istisnasız her cümlenin içinde kullanılması,
iki sevgilinin seksen kere ayrılıp doksan kere barışması,
sevilen bir yemeğin her fırsatta öğütülmesi...
bokunu çıkarmaya örneklerdir
orhan veli’nin şiirlerinden birisinin adı:
beni bu güzel havalar mahvetti,
böyle havada istifa ettim
evkaftaki memuriyetimden.
tütüne böyle havada alıştım,
böyle havada aşık oldum;
eve ekmekle tuz götürmeyi
böyle havalarda unuttum;
şiir yazma hastalığım
hep böyle havalarda nüksetti;
beni bu güzel havalar mahvetti.
beni bu güzel havalar mahvetti,
böyle havada istifa ettim
evkaftaki memuriyetimden.
tütüne böyle havada alıştım,
böyle havada aşık oldum;
eve ekmekle tuz götürmeyi
böyle havalarda unuttum;
şiir yazma hastalığım
hep böyle havalarda nüksetti;
beni bu güzel havalar mahvetti.
ağız dolusu söylenebilen,söylerken insana tuhaf bir haz veren hücrenin organellerinden birinin adı
dört tane büyük melek vardır din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde öğretilir
cebrail
azrail
mikail
israfil
cebrail
azrail
mikail
israfil
gereken durumlarda kişinin engel olamayacağı; sesli ya da sessiz, kokulu ya da kokusuz ama muhakkak bir şekilde gerçekleştireceği eylem
suzgec dendiginde aklima ilk gelen sey su fıkra:
iki deli konusuyorlarmis.bir tanesi sormus
-suzgeci nereye koydun? diye
digeri cevap vermis:
-cope attim
digeri hiddetlenerek:
-neden yaptin ki boyle bir seyi?
deli de demis ki:
-dibi delik desikti de ondan..
not:ilkokul 2. sinifta falandim. bu fikrayi ogrenir ogrenmez her firsatta arkadaslarima anlatirdim.sadece kendimin guldugu kisimlari hatirliyorum.
simdi gulmedim ama sebepsiz bir mutluluk oldu tabi.
iki deli konusuyorlarmis.bir tanesi sormus
-suzgeci nereye koydun? diye
digeri cevap vermis:
-cope attim
digeri hiddetlenerek:
-neden yaptin ki boyle bir seyi?
deli de demis ki:
-dibi delik desikti de ondan..
not:ilkokul 2. sinifta falandim. bu fikrayi ogrenir ogrenmez her firsatta arkadaslarima anlatirdim.sadece kendimin guldugu kisimlari hatirliyorum.
simdi gulmedim ama sebepsiz bir mutluluk oldu tabi.
çalışmama gerek yok ki zaten diye kendini motive etmek
yahut; içimden gelmeyerek çalışacağıma başka bir şeylerle ilgileneyim bari diyerek kendine hak vermeye çalışmak, ders çalışmadığın için nerdeyse bir de sırtını sıvazlama durumlarına kadar gitmek
yahut; içimden gelmeyerek çalışacağıma başka bir şeylerle ilgileneyim bari diyerek kendine hak vermeye çalışmak, ders çalışmadığın için nerdeyse bir de sırtını sıvazlama durumlarına kadar gitmek
çay ya da kahveden birisini seçerken bile kafasında beyin fırtınaları yaratabilen insan ciddi anlamda kararsızlık içinde kıvranıyordur.bu şahsiyet acıkması durumunda ne yiyeceğine karar verebilene dek ölür genelde açlıktan,öldürür yanındakileri de
aksiyon filmlerinin birçoğunun izlenmesinin akabinde insanda oluşan şeytani dürtünün bir an için de olsa kişiye çok çekici ve de mantıklı gelmesinin ardından sarfedilebilitesi olan cümle
(bkz: ability diye bir şey yok türkçede)
(bkz: ability diye bir şey yok türkçede)
bu banka 19.yy’da çin’den batıya afyon pazarlıyormuş.tarihinde böyle bir şeyler var
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?