minyonlarin sevgilisi

bu filmi izleyenlerde anlamadığım bir şekilde gaza gelme durumu söz konusu oluyor. muhtemelen "gelincik hareketi" ve "biz kaç kişiyiz" oluşumları ile "türkiye iran olmasın" sloganlarının kaynağı da bu film. animasyon kesinlikle başarılı bu muhakkak, fakat yazılı medyada google aracılığı ile dahî araştırılabilecek doneler görsel medyada insanların gözüne gözüne sokulduğu zaman ancak anlaşılıyor, bu bana saçma geliyor.

cnbc-e’de alt yazılı olarak yayınlanmasına bozuldum ben daha çok. biraz daha fazla halka hitap eden bir kanalda dublajlı falan yayınlanması gerek toplumun her kesiminin gaza gelmesi için. okumayıp bilmediğimiz için kolaycılığımıza denk düşen yapıtları alt yazılı yapmasınlar bir daha, okurken yoruluyor insan.

youtube’un sürekli kapanması nedeni ile sıklıkla türk istilasına uğrayıp ana sayfa ve yeni eklenen videolar içerisinde "turkish belly dance" başlığı fazlasıyla görülmeye başlandı. nelson mandela gibi öyle bir dünya istiyorum ki.. youtube istanbul ise dailymotion izmir benim gözümde. çarpık kentleşmesi devam etmez umarım.

şimdiye kadar 4 liderin hükümranlığı altında kalması da oldukça enteresan. baykal’ı fazla eleştirmemek gerekiyor bu nedenle. adam gelenekten ne gördü ise onu uyguluyor. diğerlerinden tek farkı, atatürk inönü’yü, inönü ecevit’i, ecevit de baykal’ı yaratmıştı. baykal ise kendisi ile liderlik konusunda aşık atabilecek potansiyeldeki herkesi partiden ihraç ediyor. sanırım ölmeye niyeti yok, bu nedenle kendine olan güveni hala yerinde.

4-5 ağustos tarihinde istanbul’da konser vereceği söyleniyor. hala netleşmiş bir takvim ya da organizasyon yok ama ortada.

cicatriz esp, roulette dares, concertina, ambuletz, l’via l’viaquez şarkıları mutlak surette dinlenmeli.

tepe nautilus carrefour’da iki farklı türü 90 ve 130 liraya satılıyor. tapdk bandrollü ve legal. hem de türk gıda kodeksine aykırı.

devlet ondan da para kazanmak için serbesti sağladı sanırım. yeşil peri isyanlarda.

bir kaç kez konser yayınladığı için cnn international tarafından önce bir kaç kez uyarılan, sonra anlaşması tek taraflı feshedilerek ulusal yayın yapmaması sağlanan ve doğan grubunun buna istinaden bu kanalı d-smart’a alarak boşalan yerine tnt’yi koyduğu tv kanalı.

"uyuşturucu işinde çok para var hacı" geyiklerini güçlendiren film. el americano’nun sevgilisini bu nedenle kaybetmesine, tutuklanmasına, karısı ile arasının açılmasına, çocuğu doğduktan sonra tövbe etmesine rağmen yakalanması ile 60 yıl hapis cezasına çarptırılması ile sonlanıyor. verilmek istenen toplumsal mesaj da şu sanırım, "uyuşturucu kötü bir şeydir, yasalar en büyüktür." darren aronofsky’nin requiem for a dream’i ile kıyaslanabilir bu içerik ve son açısından.

cindrella man’in dişi versiyonunun bahtsız olanı çekilmeye çalışılmış sanırım bu film ile. mutlu sonla bitmemesi dışında, pek fazla şaşırtan bir senaryo veya çekimi yok. şişirilen bir çok hollywood filmine göre oldukça iyi, ama daha öncesinde cindrella man’i izleyenler için sürekli bir soru işareti ve hayal kırıklığı yaratıyor.

filmdeki hali görüldükten sonra "i have seen it all" şarkısından tiksinilebilir. daha sonra thom yorke ile düet yapıp durumu kurtarması björk’ün akıllıca.

feci bi marketing çalışması.
(bkz: ekşi sözlük)