bir mehmet şamil baş şiiri
aşk yemini
şimdi gül kokan nefesimle ben
kağıtların ilişik yerlerine adını üflüyorum
aşkımın garanti belgesini
dudaklarımla imzalayıp
kalbimle sana uzatıyorum
sen kalbinle oku
dudaklarınla teslim al
al ki
bende bir şey kalmasın
aşk korkusundan
kalemlerden dökülen ihanetlerden yana
sebep-i aşkımı dillendiren
ve sözü duraklayan bir adam oluyorum
yetmiyor gibi
adına aşk deyip
sevdim
seviyorum
seveceğim
söz
ben sana yeteceğim
ölünün ardından dua okumak, ona faydası dokunmak, adını yaşatmak yerine kalp gibi her an meşgul olan bir uzuvda ölen kişiyi yaşatabileceğini sanmak.
(bkz: kalbimizdesin). nedense hayatta iken kıymeti bilinmeyen insanların dünyadan eteklerini topladıklarında onu sevenler tarafından söylenen ama birkaç gün sonra unuttukları cümle. (bkz: unutursun mihribanım).
günahkar mısır tanesinin ateşle imtihanı.
pislik üç şekilde temizlenir. su ile yıkayarak, herhangi bir şeyle silerek ve kazıyarak. bunun dışında tuvalet kağıdının lazım olduğu durumlarda kazıma yapılamayacağına göre iki şey uygulanır. ya su ile yıkarsın ya da birşeyle silersin.
zar kanatlı böceklerden olan kırmız böceğinden elde edilen boyaya verilen isimdir. çiçek boyası. eskiler, soğuk algınlığı ve benzeri hastalıklara karşı bazı ev ilacı yaparlardı. işte o ilaca da bu ismi verirlerdi.
parlak ve güzel kırmızı bir boya çıkarak bir böcektir. çıkardığı boyaya (bkz: kırmız) denmektedir.
mezgit balığının türlerinden biri de merlanostur
(bkz: merlanos)
yunanca bir kelime olup bir çeşit mezgit balığıdır. (bkz: berlam). genellikle merlam şekli halk arasında yaygındır.
altı sıfır atmaktan önce söylenmiş bir söz.
ısıtmayan ama ısıyı kaybetmeyen içine ilk girdiğinizde soğuk ancak zamanla beden ısısıyla ısınan ve böylelikle dışındaki soğuğu içeri sokmayan bir ihtiyaç malzemesi. ısınma derecesine göre çeşitleri vardır.
kelimenin aslı (bkz: kımıldamak) fiilinden gelmektedir. halk arasında film şeridinin gımıldamasından yola çıkılarak sinemaya verilen bir isimdir.
daha çok soyut resimlerin anlamlandırılması için gösterilen bir çabadır ki çoğu kere ressamın anlamına ters düşebilme ihtimali ile göz göze gelirsiniz.
tuttuğun takıma göre değişen bir sevinç ya da üzüntü halidir. ama tuttuğun takıma göre değişmeyen şey golü görmeyi kaçırmaktır. bunu görebilmek golü atabilmekle eşdeğer zorluk derecesine sahiptir. 2002 dünya kupasında hakan şükürün şükrettiği gol gibi.
uykunun gerçekleştirildiği mekan. (bkz: uyku tulumu)
aslen (bkz: antonio) şeklinde olması gereken bir kelimedir ki türkoğlu türk bunu bu şekilde okur. bu kelimenin kökeni hakkında çeşitli rivayetler vardır. bunlardan biri italyada yaşanmış bir olaydır ki tarasta bir türlü televizyon anteni düzeltemeyen çocuğa kızan baba anten yeyesice demiş ve çocuğun ismi anten yeden dolayı antonyo diye kalmıştır. bilindiği üzre italyanlar o harfini çok sever.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?