eski dili eski yapan dil olması gereken dil. eski dilimiz olan osmanlıcayı harf inkılabı ile rafa kaldırmanın akabinde kullandığımız dil. adına her ne kadar türkçe denilse de içeriği yoğun bir şekilde arapça, farsça, fransızca, ingilizce gibi dillerle destekli dil. hatta bazı harflerinde hemen hemen öz türkçe kelimenin olmadığı söylenebilecek dildir. ne var ki eski ile yeni arasındaki farkın sadece harflerin şekilleri olduğunu idrak edemeyenlerin yepyeni bir dil havasıyla sarıldıkları dil.
bu eski dil ne arapcadir ne farsca ne de fransizcadir. bazen hepsidir; bazen de hicbiri. çünkü bu dil osmanlıcadır.
(bkz: yeni dil)
(bkz: yeni dil)
hüngür hüngür, hazin hazin, perişan bir halde.
zarif şey. zarif olan. zarifçe
yeni yeni tavırlar geliştiren. her yeni gün başka bir eda ile karşımıza çıkan.
içine yorgan battaniye vb şeyler konan çarşaf.
yeni anlamına gelen nev ile resim kelimesinin aslının birleşmesinden meydana gelmiş bir kelime. yeni moda ve bir kaput türü anlamları vardır. türkler bu kelimeyi anlam kaymasına uğratmışlardır.
(bkz: nevresim)
(bkz: nevresim)
eksik, noksan.
torun demektir.
nev yeni anlamına gelir. eser ise belirti iz demektir. böylece bu kelime yeni iz, yeni eser demek olur. ayrıca klasik türk musikisinde bir makam ve bayan adıdır.
namaz uykudan hayırlıdır anlamına gelip sabah ezanında essalatü hayrun minen nevm şeklinde geçer bir kelime.
diğer bir adı nevvab
aydınlık, nurlu. bir bayan adı.
bezemek fiilinden süslemek ve donatmak anlamında bir isim.
süs, bezek, donatı.
türkçe tabut
çok daraldım, çok sıkıldım demek isteyen kadının kötü ve derinleşen bir tonda söylediği sıkıntı cümlesi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?