sonunda türkiye hükümetininde varlığını kabul etmeyi başardığı felaket. kına geçtikten sonra diyoruz kendilerine.
üniversite hayatım boyunca içinde bulunduğum türkiyenin en güzel sol hareketi olan parti. ama ödpye katılım sırasında bölük pörçük olmuş bir çok üyesini ödpnin don lastiği tüzüğüne kurban vermiş partidir.
sosyalis iktidar partisini ismini değiştirip mirasına konduğu eskisi de yenisi de işlevsizlik temalı parti.
romantizmin dibine vurmuş üstadların bir araya gelip dünya gerçeklerinden uzaklaşıp egolarini tamin ettikleri oluşum.
dönemsel olarak değişsede istanbul new york arası. (bkz: yerleşik hayata geçemeyen insan)
küresel bak ile karıştırlmaması gereken harekettir. küresel adalet hareketi demokrasi ile bir devrimin gerçekleşebileceğine inanan demokrasiyi özellikle mevcut uygulamarın kirletmediği saf temsili demokrasiyi savunur hareketin önderleri arasında george monbiot, stiligitz, noam chomsky gibi aydınlar bulunmaktadır. hareket her türlü diktatörlüğe, ve köktenciliğe karşı bir anlayış benimsemiştir.
dünyayı dönüştürmek değiştirmekten daha kolay bir eylemdir. dönüşüm kaçınılmazdır ve halklar bunun hangi yöne olabileceğini tayin eder.
yeni bir bilgiç . (bkz: eş durumundan tayini çıkmak)
ekstra mhp.
kızların misket dışında her bir şeylerini yuvarladığı amsterdam sokağı. muadili için (bkz: yüksek kaldırım)
sürekli bir şey diyeceği hakkında paranoya yapılan ne idüğü belirsiz güruh.
gitti gelmez kondu göçmez sözlük.
doğal afetlerin insan etkeni olmadan oluştukları dikkate alınırsa küresel ısınmanın da büyük ölçüde insan etkeniyle meydana gelmesi yüzünden doğal afet sayılamayacağını ortaya koyan başlık.
(bkz: asit yağmuru )
(bkz: el nino )
(bkz: göktaşı tehlikesi )
(bkz: kasırgalar )
(bkz: kuraklık )
(bkz: erezyon)
(bkz: sel)
(bkz: tsunami )
(bkz: yanardağ)
(bkz: el nino )
(bkz: göktaşı tehlikesi )
(bkz: kasırgalar )
(bkz: kuraklık )
(bkz: erezyon)
(bkz: sel)
(bkz: tsunami )
(bkz: yanardağ)
(bkz: time s a wasting)
avustralya meteoroloji kurumu nisan ayında yaşanan sıcaklıkların el ninonun habercisi olduğunu bildirdi.
güney amerika kıyılarının da normalden iki derece daha sıcak olduğunu belirten meteoroloji uzmanı david jones, bunun el ninonun işareti olduğunu belirtti. jones, genelde son bahar döneminde meydana gelen el ninoya dair kesin tahminlerin önümüzdeki dört hafta içinde yapılabileceğini söyledi.
okyanuslarda deniz suyu sıcaklığının değişmesiyle atmosferi etkileyen el nino 1997-1998de öldürücü fırtınalara, sıcak hava dalgalarına, yangınlara, sellere, dona ve kuraklığa neden oldu ve tahmini 32 milyar dolarlık zarara yol açtı. amerikan uzay ve havacılık dairesi (nasa) bilim adamları, zayıf el nino ve sera gazlarının etkisiyle 2005in, 1800lerden beri kaydedilen en sıcak yıl olabileceğini açıklamıştı.
güney amerika kıyılarının da normalden iki derece daha sıcak olduğunu belirten meteoroloji uzmanı david jones, bunun el ninonun işareti olduğunu belirtti. jones, genelde son bahar döneminde meydana gelen el ninoya dair kesin tahminlerin önümüzdeki dört hafta içinde yapılabileceğini söyledi.
okyanuslarda deniz suyu sıcaklığının değişmesiyle atmosferi etkileyen el nino 1997-1998de öldürücü fırtınalara, sıcak hava dalgalarına, yangınlara, sellere, dona ve kuraklığa neden oldu ve tahmini 32 milyar dolarlık zarara yol açtı. amerikan uzay ve havacılık dairesi (nasa) bilim adamları, zayıf el nino ve sera gazlarının etkisiyle 2005in, 1800lerden beri kaydedilen en sıcak yıl olabileceğini açıklamıştı.
afrika’daki yağmur ormanları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. son yıllarda afrika’da doğal yaşamın kaynağı sayılan bu ormanlar ya çiftçiler tarafından yakılıyor ya da ağaçlar kesilerek yok ediliyor.
afrika’daki yağmur ormanları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. son yıllarda afrika’da doğal yaşamın kaynağı sayılan bu ormanlar ya çiftçiler tarafından yakılıyor ya da ağaçlar kesilerek yok ediliyor. ormanların yok edilmesi ise iklim değişimine neden oluyor…
afrika’daki yağmur ormanları, kamerun’dan kongo’ya, gine’den gabun’a kadar geniş bir alana uzanıyor. bu ormanlar, güney amerika’daki amazon ormanlarının ardından dünyanın en eski ikinci tropikal ormanları. uzmanlar, yeryüzündeki hayvanların yüzde 40’la yüzde 60 arasındaki bir bölümünün bu yağmur ormanlarında yaşadığına dikkat çekiyor.
son yıllarda özellikle afrika’daki ormanların yakılarak yok edilmesi ya da ağaçların kesilmesi yüzünden çok sayıda canlı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. çevre örgütü greenpeace son 30 yılda afrika kıtasının ormanlık alanının üçte ikisini yitirdiğine dikkat çekiyor.
iklim üzerindeki etkisi
afrika’nın batısında ve kıtanın iç bölgelerinde hala sık ormanların bulunduğu alanlara rastlamak mümkün, ancak kıtadaki gelişmelere bakıldığında durum kötüye gidiyor. çok sayıda odunculuk şirketi, ormanlardaki ağaçları kesip satıyor. bazı çiftçilerse ormanları yakarak tarlaya çeviriyor. ancak tarlaya dönüştürülen alanlar da yanlış işlendiği için çöle dönüşüyor.
peki bu değişikliklerin iklim üzerindeki etkisi ne? almanya’nın bonn kentindeki iklim araştırmacıları, ormanların yok oluşunun iklime ve diğer canlıların yaşamına nasıl yansıdığını araştırıyor. bir bilgisayar programına, afrika’nın çeşitli bölgelerinden elde edilen veriler yükleniyor. ardından çevre ve bitki örtüsüne ilişkin sayılar ekleniyor ve böylece afrika’da iklimin nasıl etkilendiği ölçülmeye çalışılıyor.
bu konuda yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren bonn üniversitesi coğrafya bölümü’nden heiko paeth, öncelikle afrika kıtasında yaşanan değişikliklerle ilgili bilgileri bilgisayara yüklediklerini belirterek “buna çevreye zarar veren sera gazı salınımını da ekledik. ardından ilginç bir sonuçla karşı karşıya kaldık. normalde sera gazları iklimi yağışlı hale getirirken, bizim elde ettiğimiz karışımda yağış miktarı azdı“ diye konuştu.
yağışlar azalıyor
uzmanların tahminleri doğru çıkarsa, afrika kıtası, önümüzdeki 20 yıl zarfında şu anda olduğundan daha az yağış alacak. ormanlar ve yeşillik alanların bu hızla yok olmasıyla ise kuraklık yaşanan bölgelerdeki su sıkıntısı daha da artacak. yeşil alanlara düşen yağmur suları bitkilerce toplanıyor ve buharlaşmayla yükseliyor ve bu da yeni yağışlara neden olarak devir daimi sağlıyor. bitki miktarının azalması bu etkiyi ortadan kaldırdığı için çölleşmeleri beraberinde getiriyor.
afrika kıtasındaki yağışların büyük bir kısmı, rüzgar ve fırtına sayesinde gerçekleşiyor. bunun için toprağın nemli olması şart. sahra çölü gibi bölgelerde ise nem olmadığı için sıcaklık ne kadar artarsa artsın rüzgar meydana gelmiyor, böylece yağış da düşmüyor. bu durum, afrika’da son yıllarda yaşanan değişikliklerin bir şeytan çıkmazına dönüşmesine neden oluyor.
felaket senaryoları
bonn üniversitesi coğrafya bölümü’nden heiko paeth, afrika kıtasında yaşanacak iklim değişikliğinin birçok ülke için felaket anlamına geleceğini belirtiyor. paeth, batı’da sera gazı salımının kontrolüyle iklim değişikliğinin dizginlenmeye çalışıldığını, sera gazlarının yoğun olmadığı afrika’daysa çevre koruması için doğal koruma alanları oluşturulması gerektiğini söylüyor.
kaynak: www.dw-world.de
afrika’daki yağmur ormanları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. son yıllarda afrika’da doğal yaşamın kaynağı sayılan bu ormanlar ya çiftçiler tarafından yakılıyor ya da ağaçlar kesilerek yok ediliyor. ormanların yok edilmesi ise iklim değişimine neden oluyor…
afrika’daki yağmur ormanları, kamerun’dan kongo’ya, gine’den gabun’a kadar geniş bir alana uzanıyor. bu ormanlar, güney amerika’daki amazon ormanlarının ardından dünyanın en eski ikinci tropikal ormanları. uzmanlar, yeryüzündeki hayvanların yüzde 40’la yüzde 60 arasındaki bir bölümünün bu yağmur ormanlarında yaşadığına dikkat çekiyor.
son yıllarda özellikle afrika’daki ormanların yakılarak yok edilmesi ya da ağaçların kesilmesi yüzünden çok sayıda canlı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. çevre örgütü greenpeace son 30 yılda afrika kıtasının ormanlık alanının üçte ikisini yitirdiğine dikkat çekiyor.
iklim üzerindeki etkisi
afrika’nın batısında ve kıtanın iç bölgelerinde hala sık ormanların bulunduğu alanlara rastlamak mümkün, ancak kıtadaki gelişmelere bakıldığında durum kötüye gidiyor. çok sayıda odunculuk şirketi, ormanlardaki ağaçları kesip satıyor. bazı çiftçilerse ormanları yakarak tarlaya çeviriyor. ancak tarlaya dönüştürülen alanlar da yanlış işlendiği için çöle dönüşüyor.
peki bu değişikliklerin iklim üzerindeki etkisi ne? almanya’nın bonn kentindeki iklim araştırmacıları, ormanların yok oluşunun iklime ve diğer canlıların yaşamına nasıl yansıdığını araştırıyor. bir bilgisayar programına, afrika’nın çeşitli bölgelerinden elde edilen veriler yükleniyor. ardından çevre ve bitki örtüsüne ilişkin sayılar ekleniyor ve böylece afrika’da iklimin nasıl etkilendiği ölçülmeye çalışılıyor.
bu konuda yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren bonn üniversitesi coğrafya bölümü’nden heiko paeth, öncelikle afrika kıtasında yaşanan değişikliklerle ilgili bilgileri bilgisayara yüklediklerini belirterek “buna çevreye zarar veren sera gazı salınımını da ekledik. ardından ilginç bir sonuçla karşı karşıya kaldık. normalde sera gazları iklimi yağışlı hale getirirken, bizim elde ettiğimiz karışımda yağış miktarı azdı“ diye konuştu.
yağışlar azalıyor
uzmanların tahminleri doğru çıkarsa, afrika kıtası, önümüzdeki 20 yıl zarfında şu anda olduğundan daha az yağış alacak. ormanlar ve yeşillik alanların bu hızla yok olmasıyla ise kuraklık yaşanan bölgelerdeki su sıkıntısı daha da artacak. yeşil alanlara düşen yağmur suları bitkilerce toplanıyor ve buharlaşmayla yükseliyor ve bu da yeni yağışlara neden olarak devir daimi sağlıyor. bitki miktarının azalması bu etkiyi ortadan kaldırdığı için çölleşmeleri beraberinde getiriyor.
afrika kıtasındaki yağışların büyük bir kısmı, rüzgar ve fırtına sayesinde gerçekleşiyor. bunun için toprağın nemli olması şart. sahra çölü gibi bölgelerde ise nem olmadığı için sıcaklık ne kadar artarsa artsın rüzgar meydana gelmiyor, böylece yağış da düşmüyor. bu durum, afrika’da son yıllarda yaşanan değişikliklerin bir şeytan çıkmazına dönüşmesine neden oluyor.
felaket senaryoları
bonn üniversitesi coğrafya bölümü’nden heiko paeth, afrika kıtasında yaşanacak iklim değişikliğinin birçok ülke için felaket anlamına geleceğini belirtiyor. paeth, batı’da sera gazı salımının kontrolüyle iklim değişikliğinin dizginlenmeye çalışıldığını, sera gazlarının yoğun olmadığı afrika’daysa çevre koruması için doğal koruma alanları oluşturulması gerektiğini söylüyor.
kaynak: www.dw-world.de
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?