madeline

bayılınılası renktir.kadifede şahane durur.özellikle dış giyimde tercih edilirse tadından yenmez.iç çamaşırında da ayrı bir seksapellik yaratır belirtmeden geçemeyeceğim.

(bkz: yetkin dikinciler)

tatlı bir esansa sahip beni delirten parfüm.2 yıl önce kullanıyordum tekrar döndüm şahane kokuma.kokuyu aldıkça bir kere daha aferin diyorum kendime.

kimin karısına ağrılar giriyor? şeklinde düşünmeme sebebiyet veren başlık.

bir anneye göre kucağına bebeğinin verildiği gündür.

sert plastik.ucuzdur tabak çanak yapımında kullanılır.kırıldığında bir kaç parçaya ayrılır.cam gibi 1500 parça olmaz.hafiftir.kullanımı rahattır.

kendi kendimeyken eğlenmek için yaptığım oyun .takip ettiğim yazarların kendilerine özgü tarzları var doğal olarak entry okuduğumda bu yazarın kim olduğunu rahatlıkla tahmin edebiliyorum.
gerçi bazı talihsiz entryler sonucu bu entrylerinde hangi yazara ait olduğunu anlayabiliyorum ama bu pek de keyif verici olmuyor açıkçası.

saygılı gibi görünen ancak saçma sapan hareketleriyle sıkça saygı sınırını aşan ancak konukların anlayışı sayesinde bir nebze idare edilebilen.vasat şov adamı.

bugün başarısızlığı gözle görülür duruma gelmiş program.yeni türkü olmasa yüzüne bakılmazdı.

(bkz: yeni türkü)

başka türlü birşey isimli şarkısıyla beni benden alan şahane grup.canlı dinlemek nasip olmadı.o da olacak .

şaşırmadığım akp tekrar iktidara geldiği günden beri ne zaman olacak diye beklediğim sonunda göstere göstere kabul ettirdikleri yasa olmuştur.

(bkz: allah belanı götünden versin)

(bkz: esheduenlailaheillallah )

içine tükürmek.

ben atasözümüzün orjinalini yani köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek yanlış anlayarak başlıktaki gibi anlamış olmalıyım ki özellikle girdiğim iş yerlerinde yönticilerime karşı olan tutumum ,en azından bir yerlere gelene kadar yükselmek adına,dayı demem gereken yerde hep ayı diyerek ya işten çıkartılmama ya da caydırma politikası sonucu cayarak işten istifa etmeme sebep olmuştur.

garip ama popüler olan her şeye tepki duyan belli bir kesim var ülkemizde.belki de insan yapısında vardır bu.hemen taraf olmak istiyor herkes.hemen,herşeye.ne olduğu önemli değil.siyah ya da beyaz.
ama herzaman ,herşey bu kadar net olabilir mi?yani çeşit çeşit insan var ve biz buna rağmen herhangi bir konu hakkında sadece 2 fikre varıyoruz sevmeyiz,karalarız,tepki duyarız ya da severiz.
misal facebook.
şimdi ne kadar inkar edilse de gittikçe büyüyen ve daha da büyüyecek olan bir sanallık durumu söz konusu.bunun sebepleri çok fazla şimdi bu başlıkta bu konuya değinerek konuyu dağıtmayacağım.
facebook’un neden bu kadar sevildiğini düşünürsek eğer zaten soru işareti kalmayacak kimsenin aklında.bence tepki duyanlar sadece moda olduğu için tepki duyuyorlar facebook’a.diğer bir deyişle taraf olmak için muhalefet etmek için sadece.
insanlar yeni insanlarla tanışıyor.konuşuyor,vakit geçiriyor,paylaşıyor.zaten internet popülaritesini buna borçlu değil mi?iletişimi ve paylaşımı arttırması asıl sebep.
facebook ta bir eksikliği tamamladı hayatımızda adı üstünde face book yani suratlarımızı ortaya çıkardı.sakladığımız yüzümüzü ,kendimizi.geçmişe ait madeline’i ve onunla zamanında tanışmış ama daha sonra bir şekilde izini kaybetmiş insanları ortaya çıkardı.
ya da çocuklukta birlikte olduğumuz ama büyüdüğünde ne olduğunu bilmediğimiz aklımızda sadece ona ait bir isim ve soyisim kalmış olan-belki sıra numarası-,anesi annemizi tanıyan temiz,çocuksu sıra arkadaşımız.ve daha sonra bu insanlar birbirlerini bulduklarında aslında ne kadar çok şey paylaşabileceklerini gördüler.yeni insanlara gerek kalmadı kimi insanın hayatında.
hatta inanmayacaksınız ama sözlükteki arkadaşlık bile arttı bu sayede.evet komik ama entry’sini beğendiğiniz kişiye houstondan msj attıktan sonra msnden önce facebookunu sorar olduk.yüzünü gözünü görmek için.
bunun dışında sohbet kanalları vardı eskiden belki hala var bilmiyorum.uzunca sohbet ederdik sonunda buluşmaya kadar giderdi iş.en sonunda buluşulunca aslında hayalde canlandırılanın dışında garip kro bi insan çıkabilirdi karşınıza ya da normalde hiçbir şekilde muhabbet etmek istemeyeceğiniz farklı bir tip.sonra hayal kırıklığı kaynaklı kaçınılmaz pişmanlık.okadar zaman boş yere harcanmış olurdu.şimdiyse herşey daha kolay .acı ama gerçek bu.
neyse sonuca gelicem artık çok uzadı bu iş.
face book iyi bir oluşumdur.insanların face’ni görebilmemizi sağlamış olmasına borçludur popülaritesini.uzun bir zamanda en azından daha gelişmişi çıkmadıkça
ivmesinde herhangi bir düşüş olmayacaktır.

soz muzik sezen aksu

uyandim bembeyaz bir sabahti
son yillardaki en sert ayazdi
sicaciktin taze kahve tadindahavalandi kalbim kuş kanadında

oysa umut ne kadar azdı
gündelikti, anlıktı, birazdı
okşarken inatçı saçlarını
hissetiğim kara kısta sarı yazdı

nihayet, nihayet, nihayet

diyar diyar gezdim geldim
safiyeti sezdim geldim
kendi ateşine yanan pervaneydim
yalanımdan bezdim geldim

uzandım, örttüm bağrını usulca
öptüm olgun erik gibi ağzını
yürekten bir dua kondurdum alnına
hadi dedim hadi, yürü kalbime...

şahane bir fotosu için.facebookta çözdüğüm bir test sonrası tanıdığım tanrıça güzelliğine sahip insan evladı.
bakınız:
http://tinyurl.com/32to9v

#762252
numaralı entrye eksi oy veren bili bili bilgiçe sesleniyorum.entryde herhangi bir yorum yok sadece nette varlığını sürdüren ticari amacı bulunan insanların zevklerine hitaben teknolojik ürünler üreten bir sitenin linki bulunmakta.bu entrye neden berbat oyu verilir?çok ahlaksızca birşey midir yapılan yoksa nedir ne düşündün bilemeyeceğim ama üretici ben değilim eksiyi vericeksen git onlara ver!artık anlamaya çalışmıyorum eksi oy veren ibneyi.bu da nacizane tepkim olsun eksi oyuma.