bunu bilinçli mi yapıyorlar yoksa ihtiyaç hasıl olduğundan mı yapıyorlar bilmiyorum lakin neden yaparsa yapsınlar içinde türlü türlü koruyucu, renklendirici, tatlandırıcı bulunan besin değeri düşük, gıda adı altında satılan ve kısa vadede obezite; orta vadede kalp ve şeker; uzun vadede çeşitli kanser hastalıklarına neden fast food tüketmelerinden çok daha faydalı bir iş yaptıkları su götürmez bir gerçektir. ha şimdi bana dışarıda yapılan ev yemekleri çok mu sağlıklı derseniz size vereceğim cevap "hayır" olur ama en azından o ketçaba mayoneze bulaştırılmış hamburgerin içindeki trans yağlarla hazırlanan iyi kolesterol düşmanı et yığınını yemektense bir tabak bulgur pilavı ve nohut yemek oldukça sağlıklıdır. aferin onlara.
başlama yeri mutfaktır. bu çok net. zira beslenmenizi yoluna sokmadığınız sürece istediğiniz kadar spor yapın, bir arpa boyu yoldan fazlasını alamazsınız. o nedenle, basit karbonhidratları tamamen hayatınızdan çıkarmanız gerekir. meşrubatlar, cipsler, çikolatalar, kekler... hülasa her türlü işlenmiş paket ürünlerinin raf ürünlerinin tüketimini durdurmanız gerekmektedir. bunlar kontrolsüz insülin salınımı yaptığı için kan şekerinde dalgalanmalar yaratır ve şuursuz bir beslenme rutinine girmenize neden olur. sonucunda sağlıksız bir vücut kaçınılmazdır.
o nedenle; karbonhidrat ihtiyacınızı kompleks karbonhidratlardan alıp protein ağırlıklı beslenmeniz gerekmektedir. onun dışında spor en kolay kısım. günlük yarım saatlik bir fiziksel egzersiz spor ihtiyacınızı giderecektir. ama önemli olan temiz beslenme. ona dikkat etmediğiniz sürece herhangi bir pozitif sonuç alamazsınız.
o nedenle; karbonhidrat ihtiyacınızı kompleks karbonhidratlardan alıp protein ağırlıklı beslenmeniz gerekmektedir. onun dışında spor en kolay kısım. günlük yarım saatlik bir fiziksel egzersiz spor ihtiyacınızı giderecektir. ama önemli olan temiz beslenme. ona dikkat etmediğiniz sürece herhangi bir pozitif sonuç alamazsınız.
alınan besinin muhteviyatındaki karbonhidratın kana şekerini yükseltme yeteneği. besinler glisemik indeksi yüksek gıdalar ve glisemik indeksi düşük gıdalar olarak ikiye ayrılır. glisemik indeksi düşük gıdalar sağlıklı gıdalardır. kana yavaş karışır, kan şekerini yavaş yükseltir, daha uzun süre tok tutar ve sonucunda kan şekerini daha yavaş düşürdüğü için 10 dakika sonra tekrar acıkmaz, yemeğe abanmazsınız. kompleks karbonhidratlar glisemik indeksi düşük karbonhidratlardır.
glisemik indeksi yüksek gıdalar; kana çabuk karışan, kan şekerini aynı hızda yükseltip düşüren ve kısa bir süre sonra sonra tekrar acıktırıp yemek yemenize neden olan, fazla alındığı zamanda vücut yağının oluşmasını sağlayan karbonhidratlardır. basit karbonhidratlar glisemik indeki yüksek gıdalardır ve tercih edilmemelidir.
glisemik indeksi yüksek gıdalar; kana çabuk karışan, kan şekerini aynı hızda yükseltip düşüren ve kısa bir süre sonra sonra tekrar acıktırıp yemek yemenize neden olan, fazla alındığı zamanda vücut yağının oluşmasını sağlayan karbonhidratlardır. basit karbonhidratlar glisemik indeki yüksek gıdalardır ve tercih edilmemelidir.
bunu söyleyen kişi muhtemelen kedinin tahıl kökenli karbonhidrat almadığı için obezite gibi bir sorunun olmadığını anlatmak istemiştir. ekmek tabii burada metaforik bir anlatım olmuş. diğer yandan, fare meselesine gelirsek eğer, farenin protein değeri biz insanların yediği herhangi bir hayvanın proteininden daha az değildir. onun eti de yüksek oranda protein içerir ve biz türkiye halkı olarak fare eti yemiyorsak eğer bunun nedeni bizim aldığımız yemek yeme kültürüdür. onun dışında fare eti yenmez diye bir kural yoktur, tabular toplumdan topluma değişkenlik gösterir. nasıl ki bir asyalı hamamböceği yer, bir fransız at eti yemek için yüzlerce euro öder. fare eti yiyen toplumlar da vardır yeryüzünde. dediğim gibi; bu tamamen tabularla, yemek kültürüyle alakalı bir durumdur.
hazırlanışı belirli kurallara göre yapılması gereken bir içecek. öncelikle, ideal sonucu almanız için gereken demlik türü dökme çelikten yapılmış demliklerdir. bunlar çayın ısısını daha iyi muhafaza eden, demi daha taze tutar. türkiyede bulması zor olduğu için yerine porselen demlik, o da yoksa cam demlik kullanılabilir.
ikinci olarak; su sıcaklığı kaynama noktasında olmamalıdır. yani henüz kaynamış suyla çayı demlemeniz amiyane tabirle "haşlama çay" yapmanıza neden olur, bununla birlikte muhteviyatındaki antioksidanların işlevsiz kalmasına neden olur. o nedenle, su kaynadıktan sonra 15/20 saniye kadar beklenip suyun sıcaklığının 70/75 dereceye düşmesi beklenir. yeşil çay için ideal su sıcaklığı budur.
üçüncü olarak; yeşil çay yaprakları önceden demliğin içine konulup üstüne su dökülmez. tam tersi; önce sıcak su konulur, çay yaprakları suyun içine atılır. bu şekilde, çay yaprakları üstüne belli bir basınçla sıcak su döküldüğü için zarar görmez.
dördüncü olarak; ideal demleme süresi 4 dakikadır. 4 dakikadan önce içilen yeşil çaydan tat alamayacağınız gibi 4 dakikayı geçtikten sonra da yeşil çay zararlı kimyasallar salgılamaya başlar. tadı acılaşır, içimi zorlaşır.
ikinci olarak; su sıcaklığı kaynama noktasında olmamalıdır. yani henüz kaynamış suyla çayı demlemeniz amiyane tabirle "haşlama çay" yapmanıza neden olur, bununla birlikte muhteviyatındaki antioksidanların işlevsiz kalmasına neden olur. o nedenle, su kaynadıktan sonra 15/20 saniye kadar beklenip suyun sıcaklığının 70/75 dereceye düşmesi beklenir. yeşil çay için ideal su sıcaklığı budur.
üçüncü olarak; yeşil çay yaprakları önceden demliğin içine konulup üstüne su dökülmez. tam tersi; önce sıcak su konulur, çay yaprakları suyun içine atılır. bu şekilde, çay yaprakları üstüne belli bir basınçla sıcak su döküldüğü için zarar görmez.
dördüncü olarak; ideal demleme süresi 4 dakikadır. 4 dakikadan önce içilen yeşil çaydan tat alamayacağınız gibi 4 dakikayı geçtikten sonra da yeşil çay zararlı kimyasallar salgılamaya başlar. tadı acılaşır, içimi zorlaşır.
insanların bir kere bile "bizde var ama ne işe yarıyor" diye düşünmediği bir organ. halbuki her gün yediğiniz pizzalar börekler hamburgerler yüzünden yükselen kan şekerini bu organın salgıladığı insülin hormonu düşürür. tabii sonsuza kadar düşürmez; düşürememeye başladığı noktada insülin direnci, yani tip 2 diyabet; hiç üretmediği noktada ise şeker hastalığı, yani tip 1 diyabet gelişir.
çok sık tekrarlanıyorsa eğer, muhtemel nedeni glisemik indeksi yüksek besinler tüketmenizdir. yani kana çabuk karışıp kan şekerini yükselten, insülin salgılanmasına neden olan ve kan şekerinin hızla düşüp tekrar acıkmanıza neden olan basit karbonhidratlar. beslenme alışkanlığınızı protein ve sebze ağırlıklı beslenmeyle değiştirirseniz eğer bu sorun da kendiliğinden çözülecektir.
dünyanın en saçma egzersizi, tam bir bel/sırt düşmanı. abdominal kaslarınızı ortaya çıkarmak için yapılan oldukça gereksiz bir hareket. o kasların belirginleşmesi için yapmanız gereken tek bir şey var: kardiyo egzersizi. yani kaslarını mekik çekerek değil; kardiyo yaparak, nabzınızı yükselterek, nabzınızı belli bir seviyede tutatarak ve sonucunda yağ yakımını başlatarak ortaya çıkarabilirsiniz. bunun başka bir yöntemi yok. mekik çekmek sadece var olan kaslarınızı çalıştırır. göbekli bir vücutta çalıştırılmış karın kasları, göbeğinizi ileriye doğru iteceği için daha da göbekli görünmenizden başka bir işe yaramaz. o nedenle, yapmanız gereken şey: glisemik indeksi düşük gıdalar almak, protein ağırlıklı beslenmek ve kardiyo egzersizleriyle vücut yağlarınızı yakmaktır. istediğiniz görüntüye sadece bu şekilde ulaşabilirsiniz.
harakirinin kelime anlamı "karın deşmek" olduğu için japonların aynı iş için tercih ettikleri daha naif bir isim.
sevimli bir yaz içeceği. dondurulmuş meyveyi (tercihen çilek muz kivi) birkaç buz küpünü bir miktar yoğurdu, tercihe göre biraz balı blenderdan geçirip sıvı hale getiriyorsunuz ve içiyorsunuz. bu kadar. gerisi sizin yaratıcılığınıza kalmış.
esasında yoktur böyle bir göbek. yani vücut, içeriğine dahil olan besinin karbonhidratını "aa bu biranın karbonhidratı, bu da kolanın karbonhidratı" diye ayırt etmez; karbonhidratı yararlı veya zararlı diye ayırt eder ve ona göre bir işlem uygular.
sarı ve tuzsuz olanının 100 gramında 20 gram protein vardır, bununla birlikte tam bir mide dostudur. diyetinizin önemli bir parçası olabilir.
bilinenin aksine kilo verdirmez; ödem sökücü özelliği vardır ve vücuttan su atılmasına yardımcı olur. bu şekilde vücut ağırlığında değişkenlik yaşanmasına neden olur. bununla birlikte uyarıcı etkisi vardır, spor öncesi için kahve ile aynı tip etkiler yaratır.
oldukça etkili bir kardiyo programı. yeni başlayanlar için pek uygun değildir. amaç 20/25 dakika boyunca belirli aralıkla hızlı ve yavaş koşarak nabzı yükseltip düşürerek yağ yakımını hızlandırmak; egzersiz bittiğinde de ertesi güne kadar yağ yakımını devam ettirmektir.
klasik program şu şekildedir:
1 dakika depar.
20 saniye hafif tempo koşu.
bunu 3*5 şeklinde yapıyorsunuz ve egzersiziniz bitmiş oluyor.
klasik program şu şekildedir:
1 dakika depar.
20 saniye hafif tempo koşu.
bunu 3*5 şeklinde yapıyorsunuz ve egzersiziniz bitmiş oluyor.
rabbim tarafından sosyal ortamlarda fotoğrafı paylaşılsın diye alemlere indirilmiş bir garip canlı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?