confessions

louandreassalome

- Yazar -

  1. toplam entry 3253
  2. takipçi 1
  3. puan 85882

sarah brightman

louandreassalome
the phantom of the opera’nın müthiş sopranosu ve eserin bestecisi andrew lloyd webber ’in eski karısı.


diskografisi aşağıdaki şekildedir:

ilk dönem:
*i lost my heart to a starship trooper (1978)
*the adventures of a love crusader (1979)
*love in a ufo (1979, 1980)
*my boyfriend’s back (1981)
*not having that! (1981)

son dönem:
*dive (1993)
*fly (1995)
*timeless/time to say goodbye (1997)
*eden (1999)
*la luna (2000)
*classics (2001)
*harem (2003)

tiyatro/opera kariyeri ve albümleri:
*cats(1981)
*nightingale (1983)
*him(1983)
*rhythm of the rain (1983)
*song and dance (1984)
*unexpected song (1984)
*requiem (1985)
*pie jesu (1985)
*the phantom of the opera *single* (1986)
*music of the night(1986)
*all i ask you (1986)
*the phantom of the opera (1986)
*carousel (1987)
*a room with a view (1987)
*the trees they grows so high (1988)
*save the children (1988)
*grandpa (1988)
*make believe (1989)
*the songs that got away (1989)
*anything but lonely (1989)
*as i came of age (1990)
*something to believe in (1990)

think of me

louandreassalome
the phantom of the opera’da geçen,ilk söyleyenlerden olan sarah brigtman’dan dinlenince daha da güzel olan muhteşem şarkı.buyrun sözleri:

think of me
christine
think of me
think of me fondly
when we’ve said goodbye
remember me once in a while
please promise me you’ll try

when you’ll find that once again
you long to take your heart back
and be free
if you ever find a moment
spare a thought for me

we never said our love was ever green
or as unchanging as the sea
but if you can still remember
stop and think of me

think of all the things
we’ve shared and seen
dont think about the things
which might of been

think of me
think of me waking silent and resigned
imagine me trying too hard
to put you from my mind

recall those days
look back on all those times
think of the things we’ll never do
there will never be a day
when i won’t think of you

raoul
can it be?
can it be christine?
bravo!
what a change
you’re really not a bit
the gawkish girl that you once were
she may not remember me
but i remember her

christine
we never said our love was ever green
or as unchanging as the sea
but please promise me
that sometimes you will think...
...of me

hangimiz normaliz ki

louandreassalome
özellikle de normal kelimesinin psikoloji literatüründeki tanımının ’kendisiyle barışık,çevresiyle barışık’ şeklinde ortalama bir sürü insanını da akla getirtebilen bir içeriği olduğu düşünülürse ’normal’in ne kadar yüzeysel ve içi boş bir sıfat olduğu anlaşılabilir.tabii burada anormal kişilerin tanı ve tedavisiyle ilgilenen psikoloji ve psikiyatri bilimlerinin vazgeçilmezi olan dsm iv 4 kitapçığının insanı mutlaka bir kategoriye koymaya çalışması ve kısa yoldan damgalaması normal-anormal ayrımını yapmaya götürmektedir bizi zorunlu olarak.ancak hastalık yoktur,hasta vardır ve normal kavramı da o kişinin kendi dinamiği,kendi yaşantısı içerisinde değerlendirilmelidir.

vermeyen sevgili yüzünden icerleyip saçmalamak

louandreassalome
bu ukdeyi veren bilgicin içinde bulunduğu berbat,iğrenç,adeta dünyanın sonu niteliğinde olan(!) eylem olsa gerek.

+vermiyor be abi,mezarda böceklere yedirecek.
-vay or...,ben anlamıştım zaten senin sözlükteki tavırlarından,ondan saçma entryler girip duruyorsun.yazık be kardeşim sana,çok kötü bir durum bu ya,bilmemki ne yapsak.iyisi mi git kendini intihar et sen.

fatih terim

louandreassalome
aşağıdaki fıkraya konu olan insan:

1998 fransa dünya kupası henüz sona ermiştir.fransa’nın şampiyonluğunun sırrını merak eden terim,teknik direktörüne gidip bunu sorar.’ben oyuncumun her şeyden önce zekasına önem veririm’cevabını alır.’size bunu şöyle ispatlayayım.zidadine gel oğlum,söyle bakayım ’annenden babandan olup da kardeşin olmayan kimdir?’zidadine düşünmeden ’tabii ki benim’der.’bakın gördünüz mü sayın terim,bu yüzden takımın kaptanı yaptım onu.’terim müthiş etkilenir.istanbul’a döner dönmez ayağının tozuyla basın toplantısı düzenler.’futbolcumun zekasına önem vermeye karar verdim bundan böyle’der.hakan şükür’ü çağırıp o soruyu sorar.hakan düşünür,bulamaz.gider,hagi’ye sorar.hagi,’tabii ki benim’deyince terim’e gelir ’hagi’ymiş cevabını verir.terim’in yanıtı ise şu olur:’yanlış cevap!doğru cevap zidane olacaktı.’

virginia woolf

louandreassalome
ingiliz feminist,yazar,romancı ve eleştirmen.

1882’de londra’da dünyaya gelen virginia woolf, victoria çağı’nın tanınmış yazarlarından sir leslie stephen’ın kızıydı. annesi de babası da daha önce başkalarıyla evlenmişler, dul kalınca da bir araya gelmişlerdi.her ikisinin de ilk eşlerinden çocukları vardı.sir leslie stephen’ın ilk eşi,ünlü romancı thackeray’nın kızıydı.thackeray’nın eşi akıl hastası olduğundan, leslie stephen’ın bu kadından olan kızı laura,anneannesine çekmiş,yirmi yaşında bir akıl hastahanesine kapatılmıştı.o yıllarda kadınların ikinci planda kalmasına rağmen woolf, anne babasının açık görüşlülüğü sayesinde evinde iyi bir eğitim almış ve yazmaya başlamıştır. 1895’de bir gazetede kısa hikayeleri yayınlanmıştır.

1904’te londra’daki bloomsbury’ye taşınması ise hayatının dönüm noktası olmuştur. bloomsbury grubu içinde birçok ünlü edebiyatçıyı barındıran ve cinsel konulardaki özgürlükçü tavırlarıyla tanınan bir grup entelektüelden oluşuyordu. grupta john maynard keynes, e. m. forster, roger fry, duncan grant ve lytton strachey gibi ünlüler vardı. woolf 1909’da bir süreliğine lytton strachey ile nişanlandıysa da 1912’de leonard woolf ile evlendi.

bu arada kadınlara da yakınlık duyan virginia woolf’un eserlerinde kadın yakınlıklarına bol bol ratlanır. bir klasik olan orlando isimli romanı bir aşk mektubuyla beraber sevgilisi vita sackville-west’e adanmıştır.1925 yılında yayımlanan mrs. dalloway ünlü yazarın adıyla anılacak bilinç akışı tekniğinin en başarılı örneğidir.

virginia woolf, 28 mart 1941’de içine düştüğü ruhsal bir bunalım sonrasında evlerinin yakınlarında bir nehre atlayarak intihar etti. yazar,modernist hareketin en önemli kişilerinden biri olarak tarihe geçmiştir ve roman türünün gelişimine büyük katkıda bulunmuştur.1929 tarihli "kendine ait bir oda" feminst hareketin klasik bir romanı olarak kabul edilir.

eserleri:

gece ve gündüz
dalgalar
deniz feneri
flush bir köpeğin romanı
jacob un odası
kendine ait bir oda
mrs dalloway
orlando yaşamöyküsü
perde arası
yıllar
virginia woolf un günlükleri


http://tr.wikipedia.org/wiki/virginia_woolf
123 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol