(bkz: çoban yıldızı)
eğer ki biraz bunalım, biraz melankolik, biraz bohem takıldığınız bir dönemdeyseniz, dinlediğiniz takdirde sizi içine alıp, bir daha geri vermeyecek bir şarkıdır.
kesinlikle kullanım talimatları bölümünde yazılmalı böyle bir madde. yan etkileri var yani. fazla dokunuyor, doz aşımı yapmamak lazım. ama çok güzeldir orası ayrı, zaten o yüzden o kadar dokunuyor, teomanın çoğu şarkısı gibi.
kesinlikle kullanım talimatları bölümünde yazılmalı böyle bir madde. yan etkileri var yani. fazla dokunuyor, doz aşımı yapmamak lazım. ama çok güzeldir orası ayrı, zaten o yüzden o kadar dokunuyor, teomanın çoğu şarkısı gibi.
sözleri sezen aksu’ya ait olan parça.
edit:ben de neden bu kadar güzel, neden bu kadar beğendim diyorum...
edit:ben de neden bu kadar güzel, neden bu kadar beğendim diyorum...
özellikle yeni başlayan abaza gençler için bir uyarı;
her gördüğünüz genç kıza, otobüs ortamı, sallanıyoruz, aman fren yaptı ayağına abanmayın; zira, ötede bi yerde kızın sevgilisi duruyor olabilir ki o da size abandığında pek de hoş olmayabilir.
her gördüğünüz genç kıza, otobüs ortamı, sallanıyoruz, aman fren yaptı ayağına abanmayın; zira, ötede bi yerde kızın sevgilisi duruyor olabilir ki o da size abandığında pek de hoş olmayabilir.
(bkz: beş çayı)
ziynet sali’nin seslendirdiği çok hoş bir parça.
tuhaf, çok tuhaf
en yakınken en uzak,
senin bir sevgilin var,
muhtemel benim de olacak,
gizli bölmelere
saklamış gibiyiz,
bütün yaşananlar,
biter mi; bitince aşk?..
olur da yolun düşerse
bir kahveye uğra derim,
ya da beş çayına.
bir yudum sohbete beklerim
çok ayıp mı olur?
yakışık almaz mı davetim?
bu kadar zor mu her şey?
canımın içi seni çok özledim
ben de uzun bir yola gittin farzederim
kandırırım kendimi ne yapayım
bütün hatıralarıma da saygılar arzederim
ama unutur muyum asla, niye unutayım.
edit: yahu sözler çok mu güzel, yoksa ben mi fazla abartıyorum, şu an şarkıya bayılmış durumdayım, durup durup sırıtıyorum ve sayısız kere dinledim, çok güzel ya...
tuhaf, çok tuhaf
en yakınken en uzak,
senin bir sevgilin var,
muhtemel benim de olacak,
gizli bölmelere
saklamış gibiyiz,
bütün yaşananlar,
biter mi; bitince aşk?..
olur da yolun düşerse
bir kahveye uğra derim,
ya da beş çayına.
bir yudum sohbete beklerim
çok ayıp mı olur?
yakışık almaz mı davetim?
bu kadar zor mu her şey?
canımın içi seni çok özledim
ben de uzun bir yola gittin farzederim
kandırırım kendimi ne yapayım
bütün hatıralarıma da saygılar arzederim
ama unutur muyum asla, niye unutayım.
edit: yahu sözler çok mu güzel, yoksa ben mi fazla abartıyorum, şu an şarkıya bayılmış durumdayım, durup durup sırıtıyorum ve sayısız kere dinledim, çok güzel ya...
hoşgelmiş, sefa getirmiş bilgiç kişisidir. buyrunz efenim, buyrunz, buyrunz...
insanı sinir krizine sokan durum. baya para verip iyi bir kalem alırsınız, eliniz alışır, yazı yazmaya heves bile gelir, hatta uğurlu kaleminiz ilan edecekken, tam o sırada nasıl becerirse ortadan kaybolur.
efenim, bu kalemlere özgü mucizevi bir özelliktir. yani aslında siz kaybetmezsiniz, o sıkılınca ortadan kaybolur. evet yapar bunu. istediğiniz kadar arayın bulamazsınız, ancak o isterse geri döner.
onun için size tavsiyem bir kaleme fazla bağlanmayın. körü körüne tutulmayın. hep bir gün gelecek, sizi terk edecekmiş hissiyle yaşayın. aksi takdirde her ayrılıkta, canı yanan taraf siz olursunuz; o gider kendi aleminde mutlu mesut yaşar ve siz bir daha ondan asla haber alamazsınız, izini bulamazsınız. çekip gitmek kolay ama, arkada kalan için hayat hep zordur.
ve bir gün acı haberi gelir, sizin bin türlü emek verdiğiniz, saçınızı süpürge ettiğiniz, canınızdan çok sevdiğiniz kalemininiz, gitmiş, bir beleşçiye yar olmuştur. hem de o özensiz ellerde hoyratça kullanılıyor, kimi zaman dişlerinin arasında acımasızca çiğneniyor, kimi zaman da namüsait yerleri temizlemek için adeta hizmetçi gibi kullanılıyordur. sizse onu kıskandırmak istercesine başka kalemlerle günü birlik ilişkiler kuruyor, hatta arkadaşlarınızınkilerle vakit geçiriyorsunuzdur. her yeni bir sınava girişinizde eksikliğini tüm kalbinizde büyük bir sancıyla hissediyorsunuz.
işte efenim, hayatın acı gerçekleri, bir kalem kaybolur, bir hayat kaybolur...
efenim, bu kalemlere özgü mucizevi bir özelliktir. yani aslında siz kaybetmezsiniz, o sıkılınca ortadan kaybolur. evet yapar bunu. istediğiniz kadar arayın bulamazsınız, ancak o isterse geri döner.
onun için size tavsiyem bir kaleme fazla bağlanmayın. körü körüne tutulmayın. hep bir gün gelecek, sizi terk edecekmiş hissiyle yaşayın. aksi takdirde her ayrılıkta, canı yanan taraf siz olursunuz; o gider kendi aleminde mutlu mesut yaşar ve siz bir daha ondan asla haber alamazsınız, izini bulamazsınız. çekip gitmek kolay ama, arkada kalan için hayat hep zordur.
ve bir gün acı haberi gelir, sizin bin türlü emek verdiğiniz, saçınızı süpürge ettiğiniz, canınızdan çok sevdiğiniz kalemininiz, gitmiş, bir beleşçiye yar olmuştur. hem de o özensiz ellerde hoyratça kullanılıyor, kimi zaman dişlerinin arasında acımasızca çiğneniyor, kimi zaman da namüsait yerleri temizlemek için adeta hizmetçi gibi kullanılıyordur. sizse onu kıskandırmak istercesine başka kalemlerle günü birlik ilişkiler kuruyor, hatta arkadaşlarınızınkilerle vakit geçiriyorsunuzdur. her yeni bir sınava girişinizde eksikliğini tüm kalbinizde büyük bir sancıyla hissediyorsunuz.
işte efenim, hayatın acı gerçekleri, bir kalem kaybolur, bir hayat kaybolur...
radyoya intikal edip, bir arkadaşa bakıp çıkabilecek bilgiçtir, lakin hali yoktur ama merak da etmektedir...
ay efenim, kimleri görüyorum, kimler gelmiş, kimler gelmiş... hoş gelmiş, sefalar getirmiş... buyrunz efenim, sizi şöyle hilmi beylerin yanına alalım, ay ay ay...
edit: sululuğum için bağışlayınız, alternatif karşılama teknikleri geliştiriyorum, bu da onlardan güzide bir parçaydı, ya da ben beynimi yedim, saçmalamanın doruklarındayım... ama ciddi ciddi hoşgeldiniz.
edit: sululuğum için bağışlayınız, alternatif karşılama teknikleri geliştiriyorum, bu da onlardan güzide bir parçaydı, ya da ben beynimi yedim, saçmalamanın doruklarındayım... ama ciddi ciddi hoşgeldiniz.
önce entry girsin, yarın düşünsün; ya da yarın düşünsün, ondan sonraki gün entry girsin. olmadı; bir sürü entry girsin, hepsini bi kerede toplu düşünsün... ha bi de şu ihtimal var; önce bi düşünen adam olsun, uzun uzuuun düşünsün; sonra bi kerede bir sürü entry girsin.
alternatif çok, bunlardan beğendiklerini seçsin, biz de okuyalım. sevelim, sevilelim, hayat güzel, uyku da güzel, uyumak isityorum ama yapıştı ellerim klavyeye...
ahanda bu düşünmeden yazılmış entry misal vereyim dedim, fazlaca saçmaladım. efenim takdir size kalmış,
düşünmek ya da düşünmemek, işte bütün mesele bu.
alternatif çok, bunlardan beğendiklerini seçsin, biz de okuyalım. sevelim, sevilelim, hayat güzel, uyku da güzel, uyumak isityorum ama yapıştı ellerim klavyeye...
ahanda bu düşünmeden yazılmış entry misal vereyim dedim, fazlaca saçmaladım. efenim takdir size kalmış,
düşünmek ya da düşünmemek, işte bütün mesele bu.
interneti, bir şey araştırıcam, sonra hemen çıkıcam, başka bir yere girmicem diyip açtığınızda; şuursuzca bilgi sözlüğe girmek, son girilen entrylere bakmak. yanımdaki arkadaş da bakıyo, napıyo bu saf diye...
(bkz: kapısız köyden gelmek)
(bkz: black eyed peas)
(bkz: hey mama)
bir zamanlarki, metin ucanın sunduğu günaydın türkiye programına benziyor. güzel olduğunu düşünmekteyim. metin ucayı severim, güzel programlar yapar zaten. eğlenceli, nükteli bi haber programı. hoştur, izlenebilitesi vardır.
tüm türkiyedeki begümler için üzüntü duyulması doğrudur; zira ben karşıma çıkacak ilk begüme bu şarkıyı ithaf edicem,bağıra bağıra, suratına höyküre höyküre söyliycem. yapıcam, tüm begümler korksun benden. begüm begüm huuu, suçu kendine at beybi...
ayrıca bundan sonra begümlerle ne kadar sağlıklı ilişkiler kurarım emin değilim.
ayrıca bundan sonra begümlerle ne kadar sağlıklı ilişkiler kurarım emin değilim.
dininin, devletle genelleştirilemeyecek kadar kişisel ve allah ile kul arasında olduğu için de karışılamayacak kadar özel bir inanç sistemi olduğunu farkında olan insanın söyleyebileceği laf.
yeni bilgicimizdir, hoş gelmiştir, sefalar getirmiştir... buyrun efenim...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?