confessions

laughter

- Yazar -

  1. toplam entry 1621
  2. takipçi 1
  3. puan 30965

balans ve tolerans

laughter
luxusun acayip şeyler albümünden harika bir şarkı.

bir gecenin köründe masamız güzelkene
henüz gazı almışken
döktüm kadehi şehzadenin
ötesine berisine, dokunulmaz derisine
lakin kazadır oldu işte
papaz olduk zadeyle...

dedim birazcık şarap
ilaç olur her şeye
dedi ki uza buradan
ait olduğun yere

dedim bozuk merdiven
dedi ki ne yaptın sen
dedim ama bi dakka
dedi ki yok bir daha
dedim ayağım kaydı
dedi ki hayatın kaydı

tutturamadım balansı
yok mu bunun toleransı
hatasız kul hiç olmaz ki
budur dünyanın mayası...

acayıp şeyler

laughter
düşündüm bu zararın neresinden dönsem
etrafıma milimetrik çizgiler çeksem
benim tanrımın son duaları bunlar
bir koşu ölülerimi gömüp de gelsem

bana bir şeyler oluyor
acayip şeyler oluyor

hanginiz gördünüz
mavi kafalı bir fil
peki hanginiz atmosferden benim kadar rahatsız
şimdi kırıp dizlerinizi oturun bakayım yerlerinize
ve zaman geçirmeden başlayın siz de
son duanızı etmeye

zonk

laughter
luxusun müthiş şarkılarından biri.

ben meraklı bir insanım
kandırmacalar niçin yapılır
satılır bir şey olsa durmaz satarım
bundan iyi bok yapılır...

ben meraklı bir insanım
söyleyin ne yana dönüyor dünya
aşkın fikr-i sabitlerine mi
yoksul sinir uçlarıma mı yoksa...

ben meraklı bir insanım
senden gelip sana mı giderim
tanrım beni baştan yarat
yoksa durur durur merak ederim...

ben meraklı bir insanım
bu kadın milleti laftan niye anlamıyor
yardımsız daha ne kadar yaşarım bilmem
artık başım zonkluyor
zonk.. zonk.. zonk.. zonkluyor...

bu sabah kızgın bir ejderha gördüm
evimin bahçesinde
ağlamış solgun...

inanmak size kalmış dostlarım
ben yalnızca kafama takılanları sorarım...

paylaşmak istiyorum

laughter
bir linet şarkısı.

geceler yalnız geceler
bir haber vermezler
bu şehirde sen yoksan
diz boyu kederler
melekler, ağlayan güller
bir haber vermezler
sana dair tükenmiş hayaller ümitler
seninle olmak en doğal hakkım
ve ben bu hakkımı istiyorum
ben senin canında ve hergün yanında
yaşamak istiyorum
bir evde hayatı edebiyle aşkı
paylaşmak istiyorum

ihanet

laughter
bir linet şarkısı.

gözlerimi kapattım hayalin karşımda
kulağımda o sesin ’beni seviyor musun’
ah nasıl anlatırım bunu senin karşında
ilk bakıştan buseye onlar benim canımda
dokunmak istedim sana irlenmiş ruhumla
kıyamadım ah be gülüm o tertemiz duyguna
sevgilim kahreder ihtirafım sarkımda

başka tende aradım seni gülüm
seviştim ağladım içim düğüm düğüm
ihanetim hem sana hem bana ölüm
ne yaptım ah kahretsin üzgünüm

aşk ordusu

laughter
bir linet şarkısı.

her son bir başlangıçtır biliyorsun ki
bu ayrılık benim ömrümü bitirmedi
gurur için yaşanlardanım ben
bu kalp hiç kimsenin önünde eğilmedi
şimdi döndü deseler aşktan öldü deseler
masum kalbim senin için tek damla yaş döker mi

bitmedi harbim dağ gibi kalbim
senin gibilerin korkusuyum
beni yokluğunla yendin sanma
ben tek kişilk aşk ordusuyum

şeytan diyor ki

laughter
bir linet şarkısı.

sözlerinin tamamı:

bugünlerde yine benim çılgınlığım üzerimde
hiçbirşey umrumda değil
sevdam diyor git gide
ağlıyorum doyasıya
çıldırıyor gözbebeklerim
dayanamıyorum ağlıyorum

şeytan diyor ki
git kapısına
seviyorum diye haykır
şeytan diyor ki
düş yollarına
seni seviyorum seni seviyorum diye bağır


sustum

laughter
bir linet şarkısı.

sustum söyleyecek sözüm kalmadı
küstüm kaderime küstüm
neler umdum neler bekliyordum
kalbim anıların sessiz rıhtımı oldu

yağmur inat etti yine kuraklık
güneş batıp gitti yine karanlık
beklemek boş yere umut yok artık
sevdim umutsuzca sevdim en yazık

gittin dönüşünden umut kalmadı
düştüm ateşine düştüm
bitmez o aşk bitmez sanıyordum
artık yarınlarım sensiz olacak

kim özler

laughter
bir linet şarkısı.

senden ayrılmayı kahrolmayı hiç istemedim
istesen bile ah bu yürek zaten sessiz olamaz ki
bensiz yaşamayı söyle sana kimler öğretti
sana dokunan başka bir ten
bendeki sen olamaz ki
bensiz üşüyorsun diye
hala sana yanıyorum

kim özler kokunu, benim özlediğim kadar
kim çeker kahrını, benim çektiğim kadar
bu yürek seninle ölmeyi istiyor
sen yeter diyene kadar

o kim oluyor

laughter
bir linet şarkısı.

sözleri;

aşk aşık olup yanmaksa ben yanmam
aşk kuğ gölü olup yalvarmaksa yalvarmam
dağlar dile gelse
önünde diz çökse
o seni seviyor bir şans daha dese
kalbim acısa gönlüme dursa
söker atarım acımam aşka

o kim oluyor
benim aşkımla alay ediyor
o kim oluyor
ben seviyorumda sevmiyor
o kim oluyor
alnıma yazılmış gönlüme kazınmış
rabbine sükretmiyor

linet

laughter
harika sese sahip ve erkek gibi kadın imajı olan bayan şarkıcı.

gerçekten de hem şarkılarıyla hem de duruşuyla harbi kadın bu yaa dememe sebep olmuştur. hatta ileri gidip öyle fanatiği oldum k; eğer bi konseri denk gelip de gidebilirsem kafama linet bandı takıp tüm konser boyunca durucam. bunun için iddiaya girdim zaten arkadaşlarla, ucunda iyi para var. ama tabii ben para için değil tamamen duygusal sebeplerden yapıcam, o ayrı.

müthiş şarkılarından bazıları;

(bkz: o kim oluyor)
(bkz: kim özler)
(bkz: sustum)
(bkz: şeytan diyor ki)
(bkz: aşk ordusu)
(bkz: ihanet)
(bkz: paylaşmak istiyorum)
(bkz: can bildim)

büyük al seneye de giyersin

laughter
ayakkabı için riskli bir uygulama zira seneye rahat etmek için bir sene boyunca lap lap yürümeyi göze almış olursunuz.

ha bir de şöyle bir şey vardır; içgüdüsel bir şekilde ve belki de anneden gelen bir alışkanlıkla illa büyük numaraya gider ayak ve o satın alınır. daha sonra, ayak büyümese de kalın çorapla giyilebilceği düşünülür. amma velakin havalar soğumadanki evreyi kimse hesaba katmaz. ayak ayakkabının içinde fırdır fırdır dönerken, hem kendine sorulur, acaba hata mı yaptım diye. ha kimse de sormaz aga bu nedir, bu insan evladı niye astranot gibi yürüyor diye, ee ayakkabı büyük...

not: evet ben bu entryi sadece hikayemi anlatmak için yazdım, başlıkla pek bi alakası yok. beni dinlediğiniz için teşekkürler...

aşk geliyorum demez

laughter
ustalar olmasa rahatlıkla asla izlemeye değmez diyebileceğim film. ama demiyorum saygımdan. ha, filmi izlemedim ama izlemeden de böyle bi kanıya vardım hem de doğru olduğunu düşünüyorum.

ayrıca fragmandan yola çıkarak konuşuyorum ama bergüzar korel çok kart ve alakasız durmuş. ha başkası oynayasaydı ne olurdu; yine klasik ve sıradan bi film olurdu ama daha birbirine uygun bi cast izlerdik zannımca.

iki dil bir bavul

laughter
şu anda vizyonda olan film. ve daha çok bi belgesel tadında. yani sinema açısından da çok başarılı diyemem çünkü oldukça amatör bi çekim mevcut. ayrıca öğretmen de emre aydın.

---spoiler---
filmin, oldukça doğal ve gerçekçi olduğu aşikar. yani tüm yaşananları tüm şeffaflığıyla görüyorsunuz ve gerçekliğinden bir gram şüphe duymuyorsunuz. hem doğu görevindeki yeni bir öğretmenin açısından, hem türkçe bile bilmeyen öğrenciler açısından hem de umutlarını o öğretmene bağlamış aileler açısından hissettiklerini anlayabiliyorsunuz.

ve eğer izleyenler varsa bilirler; tüm öğrenciler içinde en çok göze çarpan ve adı geçen zülküf. çocuk türkçe bilmiyor, dolayısıyla öğretmenle ilginç diyaloglar yaşanıyor. türkçe bilmediği için çoğu kez söylenenlere şirin mi şirin bir suratla saf saf bakıyor. ama şunu belirtmeliyim ki o saflığı ve duruluğunun yanına şirin hareketleri de eklenince sinemada perdeye koşup çocuğu mıncırasım geldi. zaten sürekli el çırpmamdan ve ’ayy cınımmm mışnımmışnşşı’ tarzı sesler çıkarmamdan rahatsız olmuş diğer sinema seyircileri bu durumu hiç de hoş karşılamaz düşüncesiyle vazgeçtim. velhasıl gidip izlenebilir. bakın kesin gidin demiyorum ama izleyebilirsiniz. en azından zülküf için değer...
---spoiler---

edit: halt etmişim, film ödüller falan almış. herşeye rağmen çekimler konusunda söylediklerimin arkadındayım. zaten konu ve işlenişe laf edilmez, etmedik de.
26 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol