confessions

laughter

- Yazar -

  1. toplam entry 1621
  2. takipçi 1
  3. puan 30965

babutsa

laughter
yanayım yanayım adlı oynak parçanın sahibi londra’da yaşayan grup. esmer, kasketli solistin sesi mansur ark’a acayip benzemektedir.

çıkış parçaları da inanılmaz eğlendirici. sabah es kaza bir yerde duyarsanız sonra tüm gün bu şarkı ağzınıza dolanır söylemedi demeyin.

eda özerkan

laughter
hakkaten çirkinmiş bu kız ya. yazılanları okumuştum sadece, kıza bakmıyordum, abartıyorlar herhalde demiştim içimden. ama sonuna kadar doğruymuş tüm yazılanlar. aşk-ı memnu’nun atmosferinden güzel görünüyor herhalde kendisi de televizyonda.

ayrıca sesi de çok fena. günlük hayatta da dublaj yapsalar yeridir.

disko kralı

laughter
sigara konusunda yaptıkları vtr’ler harika. zorunlu mu, tamam abi yapıyolar işte, diyolar da sigara zararlı, içmeyin. peki adamı etkiliyor mu, asla, peki onlar onu dedi diye insanlar iyi madem içmeyelim mi diyor, ona da asla. işte rtük’ün saçmalığı. ah şu zorunluluklar, dayatmalar ah...

v yerine w kullanımı

laughter
dile özensizlikten ziyade cep telefonlarından gelen bir alışkanlıktır. v harfini yazmak için 3 kez 8 tuşuna basmak gerekirken, anlaşılmayı engellemeyecek şekilde w harfini yazmak için sadece 9 tuşuna basmak yeterlidir. işte bu da genel olarak bu alışkanlıktan gelir ve kabul, biraz da üşengeçliktir. klavyede de w’nun bulunduğu tuş daha net bir yerdedir. ondan daha kolaya geliyor olabilir.

ebru polat

laughter
ya gerçekten fazla salak bi insan. hani biliyorsan konuş ibret alsınlar, bilmiyorsan sus adam sansınlar diye bir laf var ya; bu kadının bu lafı her gece yatmadan önce 1000 kez tekrarlaması lazım yüksek sesle. yoksa kendisinden daha üst insanların yanında gün geçtikçe daha da rezil olucak. ben üzüldüm onun için yaa...

gece

laughter
eğer uyanık kalınıyorsa fena halde acıktıran zaman dilimi. hayır biri acıkınca, sol frame sağolsun herkes acıkıyor. ben de yapmıştım bir keresinde, fazla ah aldım herhalde, şimdi acısını çekiyorum.

ebru polat

laughter
sitesine girince müziği kapatayım derken acayip acayip yerlere girdim, gene kıllı korkunç adam gibi bir şey çıkacak diye korktum kapattım. gerçi kadının kendisi ziyadesiyle korkunç duruyordu özellikle dudaklardan.

not:allahım paranoyaklaşıyor muyum ne, bundan sonra bilmediğim hiçbir siteye girmiycem, hiçbir yere tıklamıycam. walla.

sipsi

laughter
hastaneye kaldırılmış kendisi, yukarıdaki entryleri okuduktan sonra üstün zekamla vardım bu kanıya. çoook geçmiş olsun kendisine, tez vakitte dönsün aramıza, o güzel entrylerine de kaldığı yerden devam etsin, okuyalım, eğlenelim hep birlikte.

ebru polat

laughter
kendisi kitap okumanın %100 zekayı geliştirmeyeceğinin ya da %100 kültürel birikim sağlamayacağının göstergesidir. eğer söyledikleri doğruysa çok kitap okuyormuş ve eğer kitap okumak insanı bu hale getiriyorsa, şimdi yakıcam bütün kitaplarımı.

dost basa düşman ayaga bakar

laughter
bu durumda kişinin ayakkabısını önemsemesine gerek yoktur. çünkü dostu yani onu asıl ilgilendiren, önemseyeceği insan ayağına bakmayacaktır. ayağına bakacak olan da zaten düşmanı olacağından ayakkabısı kötü olsun, pis olsun, bakımsız olsun önemli olmayacaktır. çünkü o kişi düşmandır, önemsiz insandır, muhattap olunmaması gerekendir, beğenip beğenmemesi önemli değildir.

evet belki ben yüzeysel bi insanım ya da yüzeysellik yaptım ama bu atasözünün meali bu şekilde de düşünülebilir. şimdi benim merak ettiğim; ben ilk tanıştığım insanda ilk ayakkabıya bakarım, ayakkabı benim için çok önemlidir diyen insanlar var çevremde. napiyim onları, bir bir uzaklaşıyim mi, yoksa kalsınlar mı... sorarım atalarıma, bu sözün amacı nedir...
24 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol