neredeyse harabe haline gelmiş bazı binalarına ve genelde köhne ve tekinsiz görüntüsüne rağmen eski dokusunu hala korumayı başaran ender istanbul semtlerinden biri. her türlü pislik buradadır. ancak derler ki, eğer tarlabaşında ikamet ediyorsan, mahalle sakinleri ve esnafa kendini kabul ettirebilmişsen, istanbulda tarlabaşından güvenli semt yoktur. korunursun, sevilirsin, yan gözle bakan olmaz. çingeneler ve kürtler bu semtin sakinlerini oluşturur. adım başı perukçu görebilirsiniz. hangi amaca hizmet ettiğini (!) pek anlayamadığım onlarca otelle doludur. bitik mekanların bini bir paradır. taksiyle bile geçerken bana korku veren, tehlikeyi hissettiren bir yer olmasına karşın özellikle ara sokaklarına girme, o eski binalara yakından bakma hatta içini gezme, dar sokakların birbirine yaklaşan binaları arasına asılmış çamaşırları yakın açılardan görme, koca şehrin acımasız çarkları arasında ufalanıp gitmeye yüz tutmuş onlarca yaşama tanıklık etme, bu insanlarla sohbet etme isteğimi delicesine kamçılayan çok enteresan, benzersiz bir semttir. emniyet müdürlüğünün sokağında tarihi bir meyhane vardır bi de, süperdir, kesinlikle tavsiye edilir, hayatınıza görüp duymadığınız artık yapılmayan eski istanbul mezelerini tadabilirsiniz.
-gözleri açık hapşırmak imkansızdır.
-ortalama bir kadın hayatı boyunca yaklaşık 5 kilo ruj yiyor.
-boyutu ne olursa olsun bir kağıdı 8 kereden fazla yarıya katlamak mümkün değildir.
-ortalama bir kadın hayatı boyunca yaklaşık 5 kilo ruj yiyor.
-boyutu ne olursa olsun bir kağıdı 8 kereden fazla yarıya katlamak mümkün değildir.
bisiklete binmeye bayılan erkek modelinden farksızdır. bisiklete binmek zevklidir, eğlencelidir. spordur aynı zamanda.
(bkz: nedir yani )
(bkz: nedir yani )
aile babasıdır, sevecendir, zevkle pişirir, zevkle yedirir, doyarsınız, yine yedirir zorla, köfteleri çevirirken rakısını yudumlar, mangalı harika yaptığından emindir, öyle de yapar. balkon insanıdır, tavlayı pek sever.
-seni seviyorum
-ananı da al git buradan
-ananı da al git buradan
aşk beklemez
ertelenmez
dar vakitlerde
ölür büyümez
alışmak yok
karışmak yok
kavga edersek
darılmak yok
kendini al gel
gömleğini kazaklarını
kitaplarını al gel
gel bu defa gel evime
gel aşka gel
misafir ol gel bana
börekler açarım sana
param pulum yok ama
kalbim vuruktur sana...
nazan öncel’in ben böyle aşk görmedim albümünden güzeller güzeli bir şarkı... çok çok severim.
ertelenmez
dar vakitlerde
ölür büyümez
alışmak yok
karışmak yok
kavga edersek
darılmak yok
kendini al gel
gömleğini kazaklarını
kitaplarını al gel
gel bu defa gel evime
gel aşka gel
misafir ol gel bana
börekler açarım sana
param pulum yok ama
kalbim vuruktur sana...
nazan öncel’in ben böyle aşk görmedim albümünden güzeller güzeli bir şarkı... çok çok severim.
eskiden dolara ve marka yüksek faiz veren bankaydı, bi reklamı vardı borazan gibi bi herif konuşuyodu, 1995 filandı o zamanlar.
berna laçinin zamanında sunmuş olduğu, eğlenceli bir yarışma programı idi. neşeli ve güzel çocuklar vardı. "sizce ömercan bu soruya yapmam mı demiştim yaparım mı demiştir?" diye sorardı berna laçin, yarışmacı ise "ay bilemiyorum ki" filan der sonra sallardı götünden, artık şansa kim kazanırsa tatile giderdi. güzel günlerdi, biz de küçüktük o zamanlar..
casablanca daha modern görünümlü ve yeni kurulmuş bir şehir görüntüsünde iken, marakeş daha masalsı, mistik, büyüleyici bir şehirdir, çok turist çeker. fransızca ve arapça konuşulur, arapça da büyük ölçüde fransızcanın etkisi altındadır. çölde çay filmi burada geçmektedir. en çok gitmek istediğim ülkelerden biri olup, bir gün yerleşmeyi bile düşünebilirim.
şu dünya üzerinde en çok kıskandığım ve yerinde olmak istediğim kişi. hem şöhretlisin, hem dünyayı geziyosun, paranı ödüyolar üstüne para veriyolar, ve yaptığın iş sırf eğlence, gece kulüpleri, bikinili kızlar ve deniz güneş kumsal. çat pat ingilizcesiyle çıktı, kaç sene oldu şimdi düzeltti biraz tabi, helal olsun diyim daha ne.
teomanın 4. ve aynı adlı albümünün ilk parçasıdır.
kırıklarını aldırdım kalbimin
zırhımı çıkarttım astım portmantoya
güzel vücutlar boş suratlar
benimse yenmiş tırnaklarım titrek ellerim var
evet dedi ben de seni aldattım
bir kez de değil üstelik
çünkü beni çok kanattın
çok sevdiğim bir yalandın
gönülçelen gönülçelen
aynı anda utanmadan
hem kırıcı hem kırılgan
yordun beni gönülçelen
gönülçelen gönülçelen
biraz gerçek biraz yalan
hem yara bandım hem yaram
bitsin artık gönülçelen
ayrıca j.d.salingerın catcher in the rye isimli romanının can yayınlarından çıkan çevirisinin ismidir, artık piyasada yoktur. yapı kredi yayınları çavdar tarlasında çocuklar ismiyle yayınlamıştır. inanılmaz güzel bir kitaptır.
kırıklarını aldırdım kalbimin
zırhımı çıkarttım astım portmantoya
güzel vücutlar boş suratlar
benimse yenmiş tırnaklarım titrek ellerim var
evet dedi ben de seni aldattım
bir kez de değil üstelik
çünkü beni çok kanattın
çok sevdiğim bir yalandın
gönülçelen gönülçelen
aynı anda utanmadan
hem kırıcı hem kırılgan
yordun beni gönülçelen
gönülçelen gönülçelen
biraz gerçek biraz yalan
hem yara bandım hem yaram
bitsin artık gönülçelen
ayrıca j.d.salingerın catcher in the rye isimli romanının can yayınlarından çıkan çevirisinin ismidir, artık piyasada yoktur. yapı kredi yayınları çavdar tarlasında çocuklar ismiyle yayınlamıştır. inanılmaz güzel bir kitaptır.
(bkz: gönülçelen)
allahın her günü binmek zorunda olduğum toplu taşıma şeysi. adalılar birbirlerini tanırlar, vapurda da her an bir tanıdık görülebilir ve adaların problemleri üzerine sohbet edilebilir. iş dönüşü sirkeciden veya kabataştan vapura binenler çilingir sofrası kurarlar, kadınlı erkekli eğlenirler, doğumgünleri kutlanır. yolculuk uzun da sürse güzeldir...
ayrıca (bkz: şinanay)
ayrıca (bkz: şinanay)
je taime ille de je taime şeklinde sözleri olan sanat eseri şaheseri. ("ille de" derken türkçe "ısrarla" anlamına gelmektedir, "de" bildiğimiz dahi anlamında kullanılmıştır, fransızca bir ek olan "dö" şeklinde okunan "de" ile alakası yoktur.)
(bkz: eee sikerim yatiyorum ben )
(bkz: eee sikerim yatiyorum ben )
vladimir nabokovun aynı adlı romanından stanley kubrick ve adrian lyne tarafından sinemaya uyarlanmıştır. adrian lyne versiyonu fikrimce daha başarılıdır nitekim başrolde oynayan dominique swain isimli genç kız çok başarılı bir performans sergilemiştir. her halükarda kitabını tercih ederim ve herkese okumasını salık veririm.. vladimir nabokovun kitabı bir arkadaşına yolladığında dediği gibi "lütfen lolitayı okurken onun son derece ahlaklı bir kitap olduğunu unutmayın".
"dilin ucu damaktan dişlere doğru üç basamaklık bir yol alır. üçüncüsünde gelir, dişlere dayanır: lo-li-ta"
"dilin ucu damaktan dişlere doğru üç basamaklık bir yol alır. üçüncüsünde gelir, dişlere dayanır: lo-li-ta"
pahalı fakat albenili, güzel, kullanımı kolay, çok uzun zamandır edinmek istediğim fakat edinemediğim kesme şeker kadar tatlı mp3 çalıcısı. en yeni modeli olan ipod nano kanımca en sevimli modelidir.
teoman’ın 7.albümü renkli rüyalar oteli’nin 2.şarkısıdır, teoman’a sarah nile cameron isimli güzel bir bayan eşlik etmektedir.
yaklaştırsana yavaş yavaş kendini bana
al içine tekrar, derinine sakla, kat kasırgana
yalan söyleme bak gözlerime bitmiş olamaz..
yokla ceplerini aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz
aşk kırıntısıyla doymaktansa
tek başıma aç kalırım bu hayatta
paylaşacak birşey artık yoksa
bir erkekle bir kadın arasında...
yürürüm ipte ağım yokken hem de
kopkoyu içim..
inan çok çalıştım, bu kalpsiz dünyayı sevebilmek için
neyim var ki sanki senden başka
hadi son bir kez
ceplerini yokla aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz..
aşk kırıntısıyla doymaktansa
tek başıma aç kalırım bu hayatta
paylaşacak birşey artık yoksa
bir erkekle bir kadın arasında...
yaklaştırsana yavaş yavaş kendini bana
al içine tekrar, derinine sakla, kat kasırgana
yalan söyleme bak gözlerime bitmiş olamaz..
yokla ceplerini aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz
aşk kırıntısıyla doymaktansa
tek başıma aç kalırım bu hayatta
paylaşacak birşey artık yoksa
bir erkekle bir kadın arasında...
yürürüm ipte ağım yokken hem de
kopkoyu içim..
inan çok çalıştım, bu kalpsiz dünyayı sevebilmek için
neyim var ki sanki senden başka
hadi son bir kez
ceplerini yokla aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz..
aşk kırıntısıyla doymaktansa
tek başıma aç kalırım bu hayatta
paylaşacak birşey artık yoksa
bir erkekle bir kadın arasında...
tarihi eserler itinayla korunurdu, kiliselerin filan durumunu bir yana, osmanlı zamanından kalan, bize ait sarayların hatta camilerin durumu dahi içler acısı olmazdı. istanbul eski dokusunu korurdu, daha yaşanılır medeni bir şehir olurdu. hala, herşeye rağmen güzel ya, o da ayrı konu.
cüneyt arkının karate filmi tarzında çekilmiş "intikam benim" isimli filminde dövdüğü yaklaşık 200 kişinin her birini dövmeden önce sarfettiği söz öbeği:
"iyi ki önce siz vurdunuz, prensibimdir, bana vurmayana vurmam. şimdi size bir iyilik yapacağım..."
"iyi ki önce siz vurdunuz, prensibimdir, bana vurmayana vurmam. şimdi size bir iyilik yapacağım..."
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?