grand theft auto, max payne ve midnight club serilerini cikartan manhunt gibi pislik bir oyunun sahibi elinden hic kötü is cikmamis oyun firmasi.
(bkz: taparak izliyoruz)
http://www.rockstargames.com
erci-e nin cartel parcasinda söyledigi unutulmaz replik.
mac öncesi spekülasyonlariyla fenerbahce cumhuriyetinin kendi yöntemlerini ifsa ettigi mac olmustur.
(bkz: kisi kendinden bilir isi)
(bkz: kapak)
(bkz: kisi kendinden bilir isi)
(bkz: kapak)
herhangi bir skorla uzatmalara giden bir macin ilk ya da ikinci uzatma devresinde gol atilmasi halinde karsilasma gol atilan devrenin sonuna kadar sürer. durum degismezse mac bu devrenin sonunda biter. farzi misal bu gol uzatmanin ilk yarisinda atilmissa eger; bu gole maglup takimdan karsiligi gelmezse mac uzatmanin ilk yarisi sonunda biter. ikinci yarısı oynanmaz.
kendisine; sozlukteki entrylerinin cok büyük bir kisminin sonuna üc nokta koymasina ithafen yazdigim "..." (sadece üc nokta) entrysi jedi tarafindan silinen bilgic.
bu bambaska bir olgu. bir yasam bicimi. sadece genel duruma bakipta oyun basinda kac saat gecirdigini görmek bile muazzam bir cm hazzi veriyor insana. monitörden akip giden yazilara disardan bakip "bu mu simdi oyun sen buna mi seviniyorsun" diyenlerin arasinda uzun yillar büyük bir keyifle oynadim. kücük bir esigi var oyunun. bakip "bu ne lan böyle" dediginiz andan sonra biraz daha oynamaya devam ederseniz basindan kalkamayacaginiz cm dünyasina girmis olursunuz. tek tedavisi oynamak. ancak zamanla birakiliyor bu oyun.
futbolculardan dm, aml, fc, sc diye hitap etmek.
mac seyrederken her calimda "vay be infulancesi cm de bu kadar iyi degil" , "her kafada adamda ne heading vermis" be diye ortamin disinda cümleler kurmak. halisahada "sana long shot veriyorum, ben run with ball oyniycam" gibi cümleleri sarfetmek bulunmak. stadyumda mac seyrederken toptan cok, topsuz alandaki futbolcularin hareketlerini izleyip, off the balla bak be 20 verilir demek.
insanlarin duymadigi takimlar ve bunlarin duyulmamis futbolculari hakkinda istatistikel bilgi sahibi olmak. gelecegin yildizlarini ilhan cavcav vb. den daha iyi bilmek ve bunlar medyada cikinca magrur bir edayla "bu benim sol acigim, 5 yildir oynatiyorum, favoried personelinde adim yaziyor" demek. gözlerinizin her kapandiginda sanki yazılar geçiyormuş gibi olmasi. rüyada taktik, training, genc yetenek vb. görüp bunlari hayra yormak. büyük maclarda monitore bakip futbolcunun istatistiklerine doğru "bak aslanim, bu cok önemli bir mac, senden performansinin doruk noktasinda oynamani istiyorum" diyerek bunun futbolcuyu etkileyecegini dusunmek. futbolcu satmakla evi terketmenin ayni zorlukta olmasi. cevrenizdeki insanlari shortliste eklemek. kaldirimda ilerlerken önünüzde yürüyen dört kisiye icinizden "helal olsun be, bunca yildir cm oynarim böyle zonal marking görmedim" demek. kaldirimda yürürken sürekli önünüze cikan, size yol vermeyen sahsiyetin man markinginin 20 olduğunu düsünmek. ertem sener in bu gün chelsea sahaya her zamankinden farkli bir taktikle cikiyor, defansin önünde 2 defansif orta saha ve ceza sahasina yakin iki kanat oyuncusu görüyorum seklindeki sunumuna "vay mourinho vay taktigimi calmis" demek. korner atislarinda pozisyondan ziyade kimin nerde durduguna dikkat etmek. neredeyse bütün futbolcularin ön adlarini bilmek ve "aaa matias delgado" diyenlere gönül rahatlığıyla "hayır o cesar delgado" diyebilmek.
u19 turnuvalarindaki bir sürü genç yeteneğe adiyla değilde fiyati ve mevkisiyle hitap etmek. televizyonda mac seyrederken gol kaçıran forvete "yuhh bea senin finishingini 18 yapan database basliycam simdi" demek. "gördün mü zlatan ibrahimovici havada ters takla atip topuğuyla gol atti, sansa bak" diyenlere "olur böyle şeyler adamın flair 20" diye cevap vermek. derste konusunca öğretmeni "siz ortadaki üclü" bagirtisina suursuzca "hayir hocam biz defans bloguyuz" diye cevap vermek. yakin arkadaslariniza; diablo taktigi ve üst düzey takimla bir sezonda her bir forvetine 90 gol attirinca oyuna kiyamayarak arkadasiniza "ulan sictin güzelim oyunun icine" diye bagirmak.
inanilmaz paralar döküp aldiginiz futbolcunun kotü performansi sonucu elinizde patlamasiyla hayata küsmek ve daha sonra ayni futbolcuyu daha fazla paraya satinca da loto ikramiyesi bulmuş kadar sevinerek duygularinizin yipranmasi. rakip takimlardaki iki kanat oyuncusunu mac baslar baslamaz otomatikman compare edip speed kirmizi 4, power -, decision kirmizi 2, gibi yorumlar yapmak. seyrettiginiz her macta mutlaka man of the match secmek. "ben olsam" yada "bu takimi bana verseler" diye baslayan, bitmeyen futbol yorumlari. bunlarin hepsi ve daha fazlasi championship manager insaninin hayatinin gidishatinda gayet normal hareketlerdir. sosyal yasamin gereklerinden uzaklasmak o kadar dogal ki yazmiyacaktim neredeyse.
cm nin gercek futbol dünyasina paralel giden kendi dünyasi icinde zaman gecirmek tabiki futbolu seven insanlar icin bulunmaz keyif.
totti, ronaldo, cassano, santa cruz, robben, adriano, milan baros gibi yeteneklerin henüz 16-17 yaslarindayken cm serilerinde gelecek vaad eden oyuncular listesinde olmasi tesadüf degil. her ülkenin, her bölgenin takimlarini tek tek takip edip oyunculari hakkinda gercek yorumlari yapan, birbirine bagli alt gruplardan olusan cok genis bir gözlemci ordusu var. tabi her genc yetenek büyük futbolcu olacak garantisi olmadigindan, adi bile duyulmayan futbolcular cm de yildiz da olabilirler.
03/04 serisine kadar olan cm sürümlerini ortak cikartan firmalar eidos ve sigagames ayrildiginda isim hakki eidosta oldugu icin eski database e sahip olacak oyun championship manager adiyla cikamadi. eski oyun motoru ve database i elinde bulunduran sigagames, cm nin devami olan yeni oyunu football manager adiyla cikardi.
championship manager adiyla cm5 den sonra cikan managerlik serileri tamamen yeni bastan ve beautiful game tarafindan yapildi. bu yüzden eski cm serisinin devami olan oyun, football manager serisidir.
(bkz: continue game)
futbolculardan dm, aml, fc, sc diye hitap etmek.
mac seyrederken her calimda "vay be infulancesi cm de bu kadar iyi degil" , "her kafada adamda ne heading vermis" be diye ortamin disinda cümleler kurmak. halisahada "sana long shot veriyorum, ben run with ball oyniycam" gibi cümleleri sarfetmek bulunmak. stadyumda mac seyrederken toptan cok, topsuz alandaki futbolcularin hareketlerini izleyip, off the balla bak be 20 verilir demek.
insanlarin duymadigi takimlar ve bunlarin duyulmamis futbolculari hakkinda istatistikel bilgi sahibi olmak. gelecegin yildizlarini ilhan cavcav vb. den daha iyi bilmek ve bunlar medyada cikinca magrur bir edayla "bu benim sol acigim, 5 yildir oynatiyorum, favoried personelinde adim yaziyor" demek. gözlerinizin her kapandiginda sanki yazılar geçiyormuş gibi olmasi. rüyada taktik, training, genc yetenek vb. görüp bunlari hayra yormak. büyük maclarda monitore bakip futbolcunun istatistiklerine doğru "bak aslanim, bu cok önemli bir mac, senden performansinin doruk noktasinda oynamani istiyorum" diyerek bunun futbolcuyu etkileyecegini dusunmek. futbolcu satmakla evi terketmenin ayni zorlukta olmasi. cevrenizdeki insanlari shortliste eklemek. kaldirimda ilerlerken önünüzde yürüyen dört kisiye icinizden "helal olsun be, bunca yildir cm oynarim böyle zonal marking görmedim" demek. kaldirimda yürürken sürekli önünüze cikan, size yol vermeyen sahsiyetin man markinginin 20 olduğunu düsünmek. ertem sener in bu gün chelsea sahaya her zamankinden farkli bir taktikle cikiyor, defansin önünde 2 defansif orta saha ve ceza sahasina yakin iki kanat oyuncusu görüyorum seklindeki sunumuna "vay mourinho vay taktigimi calmis" demek. korner atislarinda pozisyondan ziyade kimin nerde durduguna dikkat etmek. neredeyse bütün futbolcularin ön adlarini bilmek ve "aaa matias delgado" diyenlere gönül rahatlığıyla "hayır o cesar delgado" diyebilmek.
u19 turnuvalarindaki bir sürü genç yeteneğe adiyla değilde fiyati ve mevkisiyle hitap etmek. televizyonda mac seyrederken gol kaçıran forvete "yuhh bea senin finishingini 18 yapan database basliycam simdi" demek. "gördün mü zlatan ibrahimovici havada ters takla atip topuğuyla gol atti, sansa bak" diyenlere "olur böyle şeyler adamın flair 20" diye cevap vermek. derste konusunca öğretmeni "siz ortadaki üclü" bagirtisina suursuzca "hayir hocam biz defans bloguyuz" diye cevap vermek. yakin arkadaslariniza; diablo taktigi ve üst düzey takimla bir sezonda her bir forvetine 90 gol attirinca oyuna kiyamayarak arkadasiniza "ulan sictin güzelim oyunun icine" diye bagirmak.
inanilmaz paralar döküp aldiginiz futbolcunun kotü performansi sonucu elinizde patlamasiyla hayata küsmek ve daha sonra ayni futbolcuyu daha fazla paraya satinca da loto ikramiyesi bulmuş kadar sevinerek duygularinizin yipranmasi. rakip takimlardaki iki kanat oyuncusunu mac baslar baslamaz otomatikman compare edip speed kirmizi 4, power -, decision kirmizi 2, gibi yorumlar yapmak. seyrettiginiz her macta mutlaka man of the match secmek. "ben olsam" yada "bu takimi bana verseler" diye baslayan, bitmeyen futbol yorumlari. bunlarin hepsi ve daha fazlasi championship manager insaninin hayatinin gidishatinda gayet normal hareketlerdir. sosyal yasamin gereklerinden uzaklasmak o kadar dogal ki yazmiyacaktim neredeyse.
cm nin gercek futbol dünyasina paralel giden kendi dünyasi icinde zaman gecirmek tabiki futbolu seven insanlar icin bulunmaz keyif.
totti, ronaldo, cassano, santa cruz, robben, adriano, milan baros gibi yeteneklerin henüz 16-17 yaslarindayken cm serilerinde gelecek vaad eden oyuncular listesinde olmasi tesadüf degil. her ülkenin, her bölgenin takimlarini tek tek takip edip oyunculari hakkinda gercek yorumlari yapan, birbirine bagli alt gruplardan olusan cok genis bir gözlemci ordusu var. tabi her genc yetenek büyük futbolcu olacak garantisi olmadigindan, adi bile duyulmayan futbolcular cm de yildiz da olabilirler.
03/04 serisine kadar olan cm sürümlerini ortak cikartan firmalar eidos ve sigagames ayrildiginda isim hakki eidosta oldugu icin eski database e sahip olacak oyun championship manager adiyla cikamadi. eski oyun motoru ve database i elinde bulunduran sigagames, cm nin devami olan yeni oyunu football manager adiyla cikardi.
championship manager adiyla cm5 den sonra cikan managerlik serileri tamamen yeni bastan ve beautiful game tarafindan yapildi. bu yüzden eski cm serisinin devami olan oyun, football manager serisidir.
(bkz: continue game)
anlayamadigim bir oyuncu. özellikle canli izlenen maclardabakiyorum sahada hicbir yerde yok. televizyondan izleniyorsa hele mac, adi bile gecmiyor. kale önünde topun sekecegi yere dogru iki pozisyon önceden agir agir hareketlenmeye basliyor. bir bakmissin adini duymadan skor tabelasina sasa ilic yazdirmis. sanki pres yapmiyor gibi ama yanindaki adama pas atamiyorlar. bir anda duvar pasiyle kalecinin karsisinda buluyor kendini ki en iyi yaptigi islerden biri. pek hizli da degil, süretle katetmiyor kanatlardan iceri. gps’le konumlandirmis tüm oyuncularin yerlerini sanki onunla cikmis maca. daha top ona gelmeden ne yapacagini, sonrasinda ne olacagini biliyor. aklindan gecen sey sürekli ileri gitmek. top ona gelince hizla pasini atiyor tekrar kayboluyor. spektaküler calim yetenegi yok sert isabetli sutlarda pek atmiyor ama sahada bunlarin gerektigi bir alanda isini cok iyi yapiyor. nispeten yetersiz fizik gücünden dolayi defansif getiri beklenmemesi gereken bir ortasaha. bu adamin tam yeri iki forvetin arkasi. bu mevkide cok gol atti/attirdi. futbolun oyun kurallarini cok iyi bilen bir oyuncu. galatasaray elinde tutar da göndermezse gelecek sezon takimi da daha iyi tanimasiyle beraber asmis bir futbolcu seyredebiliriz.
türkiye liginde an itibariyle 10 golü bulunan forvet. zira sasa ilicin 11 golü vardir.
henry sürekli gol atar. anelka atamaz.
anelka gittigi takimlarda uyumsuz ve mutsuzdur. henry kendini takimina adamistir.
anelka sakatlanir ekseri yatar oynamaz. henry sakatlanmaz.
anelkanin yetenegi kisitlidir ki bu istatistiklerinden de belli olur. henry futbol tanrilarinin cocugudur.
anelka’nin ingiltere’de tüm branslarda 174 macta 65 golü varken bundan daha kisa bir dönemde ve sadece ligde henry’nin 105 macinda 79 golü vardir.
henry muhtemelen anelkanin 5-7 kati servete sahiptir.
bla
bla
bla
bla
anelka gittigi takimlarda uyumsuz ve mutsuzdur. henry kendini takimina adamistir.
anelka sakatlanir ekseri yatar oynamaz. henry sakatlanmaz.
anelkanin yetenegi kisitlidir ki bu istatistiklerinden de belli olur. henry futbol tanrilarinin cocugudur.
anelka’nin ingiltere’de tüm branslarda 174 macta 65 golü varken bundan daha kisa bir dönemde ve sadece ligde henry’nin 105 macinda 79 golü vardir.
henry muhtemelen anelkanin 5-7 kati servete sahiptir.
bla
bla
bla
bla
"bu benim meselem, derin meselem" diye giren, tüm sucu üzerine kabullenmis baba adam müslüm gürses sarkisi.
yüksek okul bahanesiyle iki yil bulundugum avrupa bölgesi. kendisine bagli 73 köyüyle bir rivayete göre en cok köye sahip ilcedir. her tarafi dimdik yokus. cik cik bitmiyor. en güzeli merkezin icinde paralel yürümek. o zaman egimden biraz daha az zarar görüyor insanlar. sehrin tek sinemasi vizyonu geriden takip etse de kültür sarayinda var. aslinda sinemasindan sa pizzasi güzel buranin tavsiye edilir. merkezinde birinin de meslek yüksek okulu oldugu onlarca okul var. ögle saatlerinde sehir merkezinin tamami ögrenciyle dolar. güzel bir yer degildir. sehrin merkezine cok yakin büyük bir askeriye ye sahip oldugundan haftasonlari her taraf asker dolar. ilcenin tüm kafelerinde aranan gözlerle etrafa bakan ast subaylar da cabasi. inanilmaz genc kiz nüfusu var tabi dogal olarak cok fazla okul oldugundan. tabi hepsinin kendini/karsisindakini dogramaya merakli en az 3 platonik sevgilisiyle beraber. ben deli yürek dizisi zamaninda oradaydim. mirogullari had safhadaydi. kurtlar vadisi nden sonra ki polat alemdar lari düsünemiyorum bile.
kisa ziyaretlerde konaklama icin kullanilabilecek temiz bir ögretmen evi var. ögretmenler okullarinda ki isleri bittikten sonra, kapanisa kadar buranin lokalinde oyun oynarlar. güvenli bir yerdir. yemekleride güzel. bilet alirken kati suretle pazarlik yapin ucuza geliyor.
kisa ziyaretlerde konaklama icin kullanilabilecek temiz bir ögretmen evi var. ögretmenler okullarinda ki isleri bittikten sonra, kapanisa kadar buranin lokalinde oyun oynarlar. güvenli bir yerdir. yemekleride güzel. bilet alirken kati suretle pazarlik yapin ucuza geliyor.
potansiyel popcu ismi.
google arama hizmetinde; yapilan aramalarda cocuklarin ruhsal ve zihinsel gelisimlerini etkileyecek sonuclarin cikmamasi icin gelistirilmis arama secenegidir. prefences kismindan düzeyi ayarlanabilir. türkce google servisinde varsayilan olarak acik durumdadir ve degistirilemez.
googlein -türkce harici- grafik arama servisinde prefencesden safe search off yapilarak aranmasiyle boy boy fotograflari bulunabilecek internet aleminin porno yildizi.
(bkz: www.alisonangel.com)
(bkz: www.alisonangel.com)
creative’in fiyat/performans orani en iyi oldugunu iddia ettigi 5+1 hoparlör sistemi cözümü. hoparlör basina 6 watt, subwoofer’i 17 watt ses gücüyle gayet doyurucu ses cikartabilen iyi bir secenek. ucuz sound blaster live 5.1 kartiyla beraber tam performans ve sorunsuz kullanilabildiginden ayrica ses karti sorunuda yaratmaz. ses ve bas kontrolü icin kablolu kumandasi vardir. acma/kapama da bu kumandadan yapilir. su anki fiyati ~94$ civarindadir ve bu özellikler ve kalitede buna yakin fiyata alinabilecek model yoktur. fazlasiyla memnunum. her eve lazim.
creative’nin 4+1 hoparlör seti. zamanin iyi modellerinden biri olsa da artik bolca muadili oldugundan alinmasi tavsiye edilmez lakin fiyati halen yüksektir. ses seviyesini ayarlamak icin kullandigi potansiyometre diger creative ses sistemlerinde oldugu gibi bunda da zamanla sorun cikabilir.
ayrıca;
(bkz: creative inspire 5200)
ayrıca;
(bkz: creative inspire 5200)
orijinal adi harry and the hendersons olan dizinin türkce ye cevrildiginde aldigi isim. birgün bir aile ormanda kocaman, garip, hayvana benzeyen bir canli bulur, alir evinin bahcesinde yetistirmeye baslar ve olaylar gelisir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?