öldüğünde, ceset teşhisi yaptırılmak için en yakın arkadaşı,duman grubu gitaristi batuhan mutlugil’in çağrıldığı gitar virtüözü.
lise yıllarında, annemin çalışma masamda, altında adı yazılı fotoğrafını görüp de "kurt çobanı" diyerek yazık günah ettiği, grunge’ın kült ismi, red hot chilli peppers’ın solisti anthony kiedis’in yakın arkadaşı ve hatta öldüğünde kendisine mektup yazdığı önemli rockçu.
(bkz: erken gitti)
(bkz: erken gitti)
asıl adı beyazıt öztürk olan komedyen.
öyle ki bir dönem yaptığı radyo programında insanların kendisine sürekli "beyaz bey" diye hitap etmesinden sıkılmış ve bir keresinde programını "televizyon ile radyo izleyicisi birbirine karışınca böyle oluyor demekki" diye sinirlenerek,yarım bırakıp gitmişti.
öyle ki bir dönem yaptığı radyo programında insanların kendisine sürekli "beyaz bey" diye hitap etmesinden sıkılmış ve bir keresinde programını "televizyon ile radyo izleyicisi birbirine karışınca böyle oluyor demekki" diye sinirlenerek,yarım bırakıp gitmişti.
yeri benim için gerçekten çok özel olan biri.
yıllar önce bir dergide,okan bayülgen ile istiklal caddesi’nde yürürken çekilmiş siyah beyaz bir fotoğrafında tanıdığım ve okan bayülgen ile aynı dönemde galatasaray lisesi’nde okumuş aktör.
ayrıca çok başarılı.
ayrıca çok başarılı.
ilk defa 2002 yılında,punkçı ve bağımlı bir gitaristi canlandırdığı bir filminde izledğim ve o an,ilk görüşte vurulduğum aktör,herşey.
şehnaz tango’da uzun saçları ile asi genç imajını çok önceleri vermeye başlamış, yolda görüp de öpsem, öptüğü yerimi 1 yıl yıkamayacağım, taş gibi adam.
bir zamanlar sıkı dostum olan yada benim öyle zannettiğim,şimdi ise yüzünü dahi görmek istemediğim zatın çok kullandığı kelime.
örnek:
* yarın saat dokuzda buluşalım mı lan?
* okidoki.
ota boka "okidoki" der.
örnek:
* yarın saat dokuzda buluşalım mı lan?
* okidoki.
ota boka "okidoki" der.
zannedersem az evvel abuk bir soru ile bilmeden kırdığım,admin kişisi.
(bkz: intiharlık şarkılar)
izleyemediğim için kendimden utanıyorum dedirten film.
life in mono gibi bir soundtrack’i varsa film hakkında bana susmak ve gidip izlemek düşer
life in mono gibi bir soundtrack’i varsa film hakkında bana susmak ve gidip izlemek düşer
emre aydın >> belki bir gün özlersin
mono >> life in mono
portishead >> teardrops
portishead >> roads
muse >> muscle museum
muse >> unintended
muse >> sing for absolution
james blunt >> goodbye my lover
jeff buckley >> grace
sezen aksu >> herşeyi yak (özellikle sezen versiyonu)
daha çok var.
mono >> life in mono
portishead >> teardrops
portishead >> roads
muse >> muscle museum
muse >> unintended
muse >> sing for absolution
james blunt >> goodbye my lover
jeff buckley >> grace
sezen aksu >> herşeyi yak (özellikle sezen versiyonu)
daha çok var.
ocak ayında tanıştığım ve şuanda sevgilim,canım,herşeyim olan çok değerli kişiliğin, tanıştığımız dönemde "al dinle" diyerek gönderdiği, ve aylardır her gün hiç bıkmadan,usanmadan,sıkılmadan,bunalmadan dinlediğim süper bir emre aydın şarkısı.
emre aydın’a teşekkür ediyorum
emre aydın’a teşekkür ediyorum
sezen aksu’nun bir döneme damgasını vurmuş ünlü şarkısında yer alan bir söz.
"ada vapuru yandan çarklı"
"ada vapuru yandan çarklı"
2001 yılına gireceğimiz yılbaşı gecesini,aptal punkçı tiplerle geçirmek zorunda kaldığım,biranın yarısını suyla doldurup o zamanın parası ile 250.000 tl.’ye (25 ykr) satan,içinde, gece sonunda cam kırıklarından yürünemeyecek hale gelmiş yerleri müşterilere temizletmeye kalkan garsonları ve kapısında eroin iğnesinden kolları mahvolmuş,bodyguard diye geçinen tipler barındıran iğrenç ötesi bar yada bara benzeyen mekan.
allahtan tuvaletine girmek gibi bi gaflette bulunmamıştım.
allahtan tuvaletine girmek gibi bi gaflette bulunmamıştım.
kürdan kullanmanızı şart koşan durum.
kürdan olmayan durumlarda genelde parmak sokulur.
kürdan olmayan durumlarda genelde parmak sokulur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?