confessions

ketildakiiguana

- Yazar -

  1. toplam entry 45
  2. takipçi 1
  3. puan 6751

liselim

ketildakiiguana
liseli olan şahsın sırasındada şoförüm yazması muhtemeldir.tabi bugüne kadar böyle birşeyi gören duyan olmamıştır.
liseli vardı ya ah o liseli
kısacık etekli dar elbiseli[eteğin üstüne elbise giyoyorsa baya rüküş bi arkadaş olduğu anlaşılıyor]
lisenin en çıtır ...

kim 500 bin ister

ketildakiiguana
zamanında sunucu kenan işık’ın karizmatik hareketlerle süslediği yarışma programı.ama programın adı yanlış..kardeşim bu sorunun cevabının hayır olma ihtimali nedir?yarışmanın adına bakınca herhalde sorular kek diyorsun çünkü böyle bir soruyu sormuş olan yarışmada ne sorarki senden ne ister..ayrıca sorulan ilk beş soruyu cevaplayınca kendini birşey zannedenlerdenim.itirafımdır tutanaklara geçilsin..

avrupa yakası

ketildakiiguana
gülse birsel ve engin günaydın için izlediğim dizi.komik olduğu söylenebilir.bu dönemde diziyi burhan altintop kurtardı yoksa izlenecek pek birşey yoktu.büyük ihtimal bu dönem biticek.severiz ailecek..hümeyra’ya ayrı kızgınım ata demirer diziden onun yüzünden ayrıldı unutmamak lazım.

nil karaibrahimgil

ketildakiiguana
bazı şarkılarını dinledikten sonra arabesk in kralını yaptığını düşündüğüm süper sözler yazan güzel hatun.

çekirdeksiz kabuksuz
bir üzüm kadar yalnızım
hiçbir dalı tutamadım safsızım
birkaç güzel fikir buldum
ama elden çıkardım
inanırsam insafsızım tatsızım
kasa kasa toplanmış
turuncuya boyanmış
portakallar kadar sıkıldım
birkaç güzel anım oldu
ama elden çıkardım
ben yaşarken insafsızım tatsızım
erik kadar aşksızım
dutlar kadar şanssızım
çıksa biri kiraz gibi ansızın
birkaç güzel erkek buldum
ama elden çıkardım
ben severken insafsızım tatsızım
birkaç güzel erkek buldum
ama elden çıkardım
ben aşıkken insafsızım tatsızım

dinleyince ne kadar arabesk olduğunu anlayacağınız sorunlu şarkı..

necip fazıl kısakürek

ketildakiiguana
ölünün odasi
bir oda, yerde bir mum, perdeler indirilmiş;

yerde çıplak bir gömlek, korkusundan dirilmiş.

sütbeyaz duvarlarda, çivilerin gölgesi;

artık ne bir çıtırtı, ne de bir ayak sesi...

yatıyor yatağında, dimdik, upuzun, ölü;

üstü, boynuna kadar bir çarsafla örtülü.

bezin üstünde, ayak parmaklarının izi;

mum alevinden sarı, baygın ve donuk benzi.

son nefesle göğsü boş, eli uzanmış yana;

gözleri renkli bir cam, mıhlı ahşap tavana.

sarkık dudaklarının ucunda bir çizgi var;

küçük bir çizgi, küçük, titreyen bir ân kadar.

sarkık dudaklarında asılı titrek bir ân;

belli ki, birdenbire gitmiş çırpınamadan.

bu benim kendi ölüm, bu benim kendi ölüm;

bana geldiği zaman, böyle gelecek ölüm…

söze ne hacet.

istanbul

ketildakiiguana
yaşadığım ,uğruna şarkılar yazılan ,her yerinde ayrı bir hüzün barındıran ,çok aşığı olan ,uğruna çokça savaşlar yapılan bir garip şehir.tuhaf insanların kenti.türkiye’nin aynası.

# ama istanbul en çok sonbaharda güzel be! #
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol