javaci

sürekli yayagarası yapıldığı şekliyle özgürlükle,insan hakları ile dine saygı ile alakası yoktur.
devletin her dine eşit durmak zorunda olması ile alakası vardır.
şimdi müslüman olan inancım gereği der girer türbanla,
e bunun mezhebi var...
öbürü ben de müslümanım ama ben kara çarşaflıyım beni de böyle alın derse, almak zorunda kalırsın.
öbürü ben budistim yalın ayak,bir tek turuncu çarşafla girecem derse onu da almak zorunda kalırsın.
öbürü ben museviyim der kafasında kippayla,belinde sallanan beyaz kemeriyle, uzun favorileriyle girmek ister.onu da almak zorundasın.
öbürü de ben mormon dinine inanıyorum çıplak girecem dinim bunu emrediyor derse ne yapacaksın?
inanca saygı sadece müslümanlara mahsus mu?
herkesin inancı eşit saygıyı hakeder.hrıstiyanına da,musevisine de,budistine de,mormonuna da eşit davranmak zorundasın.
adaletli devlet olmak,insan olmak bunu gerektirir.
amaç gözleri alıştırıp şeriatı getirmekse orasını ben bilmem artık !

-cuma günü seni camide göremedim tayyip?
-cami amaç değil araçtır!

müslümanlığı araplıkla karıştırmadan yaşarlar.türklüklerini yitirmemiş müslümanlardır.kadın erkek birlikte ibadet ederler.türkçe ibadet ederler.
tüm örf ve adetleri orta asya türklerinden kalmadır.dejenere olmazlar.

kişilik çatışması yaşayan kızdır.mesaj verme kaygısı taşımaktadır.ancak,
"o kadar özgür ve rahatına düşkünsen o gelinliği de giymeseydin, kot pantolon ile evlenseydin bari" denmesi gereken kızdır.

-evden ya da okuldan eve dönüp de yemek masasına yalnız oturulup,ses gelsin bari denip,televizyonun açıldığı andır.
-telefonun günlerdir hiç çalmadığının ve dolayısıyla 1 haftadır şarj edilmediğinin anlaşıldığı andır.
-bayramlarda tek başına sokağa çıkıldığında yolda yürümekte olan çeşitli arkadaş ve aile gruplarının görüldüğü andır.

-gözünü yumruk yemiş gibi mora ya da siyaha boyamamış kızdır.
-kirpiklerini rimel ile birbirine yapıştırmamış kızdır.
-bronz görüneyim diye yüzünü kahverengiye bulamamış kızdır.
-bülent ersoy gibi gözünün altını far gibi beyaza boyamamış kızdır.
-operacılar gibi kıpkırmızı allık sürmemiş kızdır.
-60’lardaki gibi gözünün üstüne firavun modeli eye-liner çekmemiş kızdır.

dövülmeyi haketmiş insan modelidir.
git evinde iç şerefsiz milleti niye dumana boğuyosun denmesi gereken insan modelidir.

kronik astımdan farklıdır.belli başlı uyaranlara karşı astım krizleri ortaya çıkar.bunların en başında sigara dumanı,parfüm egsoz dumanı ve toz gelir.
bu uyaranlar solunduğunda kafası suya sokulmuş bir insan gibi nefes alamama hissi oluşur.
hayat kalitesini düşüren bir hastalıktır.
kronik astım gibi olmadığından insanların anlaması zordur.
açık alanda dahi sigara dumanına tahammül edilememesi insanlarda kapris yapıldığı kanaatini oluşturur.
oysaki yaşamayan bilmez...

osmanlı eğitimciliğinde mesel olmuş bir deyiştir. bina, arapça bir dilbilgisi terimidir. arapçanın eylem çatılarıyla ilgili olarak: dildeki eylemlerin geçişli (müteaddi), geçişsiz (lazım, gayri mütaddi), edilgen (mechul fiil), dönüşlü adıl (mutavaat zamiri), dönüşlü çatı (mutavaatı), ve dönüşlü eylem (mutavaat fiili) vb. gibi dilbilimsel yapıları öğreten değil de, ezberleten dilbilgisi kuralları bina terimi çatısı altında toplanırdı. ama osmanlı eğitimi bir türlü bu arap saçına dönmüş karmaşık kuralların içiinden çıkamazdı.onun için olacak ki, "benim oğlum bina okur, döner gene okur." alaysama sözü üretilmiştir.

valla benim annem mi caniydi bilmiyorum ama.20 yaş üstüler bilir eskiden (bkz: gırgır) diye bişey vardı ve bu zımbırtının tamamen demirden dökülmüş kalın bir sapı vardı.takribi 1 metre ve 2 kilo.
işte bu lanet şeyle az vurulmadı popoma ve sırtıma.morartırdı da yani!
çömezin notu:hayır annem dayakçı piskopat değildi.

kökten dincilerin yapacağı şeydir kanımca.
"bir iyilik yapacaksın sevaba gireceksin pezevenk burda siyaset yapma bari!" diye yapanın suratına haykırılması gereken durumdur.
hayır yani sen türbanlıya yer verince daha mı çok sevaba girecen?
yoksa türbanlılar oturup türbansızlar ayakta kalınca ,türbansızlar buna çok içerleyip türban mı takacak imana gelip?
ya da sen o oturan türbanlılarla devrim yapıp şeriati mi getirecen?
hadi defol git benim kafamı bozma!

bekar ise korkulacak ve kaçılacak kadınlardır...
30’lu yaşlarında ise,üniversite mezunu ise,büyük şehirlerde ikamet ediyor ise, para kazanabiliyor ise,kariyerini hemen hemen yarılamış sayılabilir.
yalnızdır ve yalnız yaşar çoğunlukla.
daha önceki ilişkilerinde ya evlenebileceği biri çıkmamıştır karşısına,ya da çıksa da evlenmeye ikna edememiştir.
artık yaşı geçmektedir,çocuk doğurabilmek için az vakti vardır.
bu da hayattaki en önemli amacı olmuştur.
işyerindeki gençken,bakireyken evlenmiş,çocuk yapmış,mutlu kadınları içten içe kıskanır.
artık yakışıklı mı,çok parası var mı,kariyerinde nerede falan diye düşünmez.
seçenekleri azalmıştır.
kendi yaşına uygun bekar erkekler de azalmıştır.
hatta sevgilisi varmı,evli mi diye de düşünmez artık.
daha önce kendisi yediği kazıkları pekala o da atabilir...

hiçbir kadına sigara yakışmaz.zira hiçbir kadının eline o ve saçlarına o iğrenç sigara kokusu yakışmaz.
ancak bir de sigarayı dirsekten itibaren kollarını havaya dikip göstere göstere ve sallaya sallaya içen kadınlar vardır ki erkeklerin çoğu bu görüntüden tiksinir.

bebek gibi kokuyorsa,horlamıyorsa,uykusunda fazlaca dönüp durmuyorsa bir de göğsüne yatmışsanız benim için cennetin ta kendisidir...

eskiden ilk kasetinin çıktığı dönemlerde gerçekten esmer güzeli bir hatundu.ancak çoğu güzel hatun gibi sıfır beden trendine uyup kendini çirkinleştirmeyi başarmıştır.etiyoplalılara dönmüştür yüzü gözü artık tamamen çukurluklar ve kemikten oluşmaktadır.acilen kilo almalıdır.

cem ceminay’ın orjinal soy adıdır.uzun yıllar amerika’da yaşaması ve amerikalıları’ın ona böyle seslenmesi (cemini’nin ingilizce telaffuzu:ceminay) sebebiyle artık böyle kullanmaktadır.

çizgi film izlemek.

ılımlı islamic kadın:
-vakko eşarp takar
-tasarım pardösü giyer
-makyaj yapar
-pantolon giyer
-eşinin siyasette ilerlemesine katkı yapar

ramazan ayında kira almayan bir türünü biliyorum.

öncelikle türkiye gibi grund norm’u militer devlet olan bir ülkede asla topluma kabul ettirilemeyecek bir husustur.yasalar buna imkan tanısa bile bu hakkı kullanan kişiyi halk sokağa çıkamaz hale getirir. ne pkk’lılığı kalır ne de korkaklığı,ibneliği...
olması gereken elbette bu değildir. öncelikle farklı dinden olan vatandaşlara bu imkan sağlanabilir.zira islamda olan "cihat" veye "şehitlik" anlayışı başka dinlerde yer almıyor olabilir.
ya da vatandaşlığa inanmayan kominist biri de vatan millet diye kavramlara inanmayabilir.
bu kişiler için elbette bu hak tanınmalıdır.
kaldı ki siz böyle bir ruh haline sahip kişiyi zorla askere alır iseniz o kişinin ilerideki psikolojisinin sorumluluğunu alabilecek misiniz?
ya da askerliğini yaparken diğer askerlerin ona karşı olacak davranışlarının sorumluluğunu?
herşey vatan millet sakarya ile çözümlenmez.üzerinde sağlıklı bireyler olmayan kara parçası vatan değildir zati!