kelimeler ve şeyler adlı foucault eserinin kapağıdır.
http://static.ideefixe.com/resim.asp?uid=23942
kelimelerle anlatılmayacak kadar muhteşem olan eser. nedimeler, küçük hanım, gölgeler derken korku ve hayranlık dolu bakışlarla saatlerce izlenebilir.
94.5 frekensından yayın yapmaktadır.
assolist kıyafetlerinin vazgeçilmezi.
son olarak kanka şeklinde görülmüştür.
(bkz: taş sektirmek)
alice harikalar diyarındaki sırıtan bilmiş kedinin, adı ve cinsi.
hayatın her deminde silik yaşamış ve kimse tarafından önemsenmeyen kimsenin son atraksiyonudur, çabadır.
(bkz: mum gibi erimek)
(bkz: bugün ne giysem)
http://www.nepisirsem.com/ adresinden ulaşılabilen, sağlıklı, pratik ve bol tarif veren site.
27.02.2008 tarihinde, saat 20:25te trt1de yayınlanacaktır.
iki sevimli kız kardeş olan satsuke ve mei, babaları ile birlikte hastanede yatan annelerine daha yakın olabilmek için hastanenin yakınındaki bir eve taşınırlar. yeni evlerine alışmaya çalışırlarken inanılmaz bir gerçeğin farkına varırlar.
evlerinin yakınındaki ormanda totoro isminde, son derece sevimli ve büyülü yaratıklar yaşamaktadır. bu sevimli yaratıklarla kısa zamanda arkadaş olan satsuke ve mei için yepyeni büyülü bir dünyanın kapıları açılacaktır.
kusursuz miyazaki eser.
evlerinin yakınındaki ormanda totoro isminde, son derece sevimli ve büyülü yaratıklar yaşamaktadır. bu sevimli yaratıklarla kısa zamanda arkadaş olan satsuke ve mei için yepyeni büyülü bir dünyanın kapıları açılacaktır.
kusursuz miyazaki eser.
neden temizlik yaparken buluyor ki, gayet doğal olarak gencimizin odasında gizli araştırmalar yaparken neden bulmuyor.
çömezdir şu aralari bilgiç olması, mutlulukla dolması dileği ile.
(bkz: us)
en huzur verici uyuma şeklidir.
içiniz dışınıza çıkıncaya kadar ağladıktan sonra hıçkırıklar içinde uykuya dalarsınız ve uyandığınızda üzerinizden yükler alınmış gibi olur, ferahlatır.
şekil olarak olumsuz olsa da öz olarak faydalı ve rahatlatıcıdır.
içiniz dışınıza çıkıncaya kadar ağladıktan sonra hıçkırıklar içinde uykuya dalarsınız ve uyandığınızda üzerinizden yükler alınmış gibi olur, ferahlatır.
şekil olarak olumsuz olsa da öz olarak faydalı ve rahatlatıcıdır.
kısaca:
ned ’in hayatı hiç normal değil. dokunmak onun için bambaşka bir anlama geliyor. çünkü ned’in tenine temas etmek, ölüleri diriltebiliyor. evet, ölü herhangi bir şeyi, dokunarak hayata döndürebiliyor ned. bir insanı, bir köpeği, hatta bir çileği... bu tuhaf özelliğini küçük yaşta keşfedip, gizlice yaptığı birtakım denemelerle sınırlarını öğreniyor.
çocukken öncelikle şunu anlıyor: bir ölüye dokunduğunda o kişi ya da şey hayata dönüyor ama, bir daha dokunursa tekrar ölüyor – hem de bir daha geri getirilemeyecek şekilde. ayrıca bununla çok yakından bağlantılı bir şey daha görüyor: bir ölüyü hayata döndürdüğünde bir dakika içinde yeniden dokunup geri göndermezse, hayata dönmüş ölünün yerine o civardaki başka bir canlı hayatından oluyor. nitekim ned çocukken, beyin kanamasından ölen annesine dokunup canlandırdığında, bir dakika sonra komşuları düşüp ölmüş. dahası annesi de sonra ned’i öperken birden bembeyaz kesilip devrilmiş.
yıllar sonra ned artık bir yetişkin olmuş, çürümüş meyvaları “dirilterek” birbirinden güzel turtalar yapıp “pie hole” adındaki dükkanında satıyor ve nispeten sakin bir hayat sürüyor. fakat bir gün emerson cod adlı bir özel dedektif onun yapabildiği şeyi fark edince, ikisi ortak çalışmaya başlıyorlar: ned ölüyü diriltiyor ve bir dakika içinde onunla konuşup kim tarafından öldürüldüğünü öğrendikten sonra, tekrar dokunup geri gönderiyor. ne var ki dirilttiklerinden biri çocukluk aşkı (ve aynı zamanda ölümüne neden olduğu komşusunun kızı) charlotte çıkınca, onu geri göndermeye gönlü razı olmuyor. tabii bir sorun da getiriyor bu durum: charlotte’un (ya da ned’in kullandığı hitapla, “chuck”ın) yaşamaya devam etmesi için, ned’in ona bir daha hiç dokunmaması gerekiyor. böylece ikisi arasında, iki tarafın birbirine dokunmamaya büyük bir dikkat gösterdiği bir aşk başlıyor.
ned ’in hayatı hiç normal değil. dokunmak onun için bambaşka bir anlama geliyor. çünkü ned’in tenine temas etmek, ölüleri diriltebiliyor. evet, ölü herhangi bir şeyi, dokunarak hayata döndürebiliyor ned. bir insanı, bir köpeği, hatta bir çileği... bu tuhaf özelliğini küçük yaşta keşfedip, gizlice yaptığı birtakım denemelerle sınırlarını öğreniyor.
çocukken öncelikle şunu anlıyor: bir ölüye dokunduğunda o kişi ya da şey hayata dönüyor ama, bir daha dokunursa tekrar ölüyor – hem de bir daha geri getirilemeyecek şekilde. ayrıca bununla çok yakından bağlantılı bir şey daha görüyor: bir ölüyü hayata döndürdüğünde bir dakika içinde yeniden dokunup geri göndermezse, hayata dönmüş ölünün yerine o civardaki başka bir canlı hayatından oluyor. nitekim ned çocukken, beyin kanamasından ölen annesine dokunup canlandırdığında, bir dakika sonra komşuları düşüp ölmüş. dahası annesi de sonra ned’i öperken birden bembeyaz kesilip devrilmiş.
yıllar sonra ned artık bir yetişkin olmuş, çürümüş meyvaları “dirilterek” birbirinden güzel turtalar yapıp “pie hole” adındaki dükkanında satıyor ve nispeten sakin bir hayat sürüyor. fakat bir gün emerson cod adlı bir özel dedektif onun yapabildiği şeyi fark edince, ikisi ortak çalışmaya başlıyorlar: ned ölüyü diriltiyor ve bir dakika içinde onunla konuşup kim tarafından öldürüldüğünü öğrendikten sonra, tekrar dokunup geri gönderiyor. ne var ki dirilttiklerinden biri çocukluk aşkı (ve aynı zamanda ölümüne neden olduğu komşusunun kızı) charlotte çıkınca, onu geri göndermeye gönlü razı olmuyor. tabii bir sorun da getiriyor bu durum: charlotte’un (ya da ned’in kullandığı hitapla, “chuck”ın) yaşamaya devam etmesi için, ned’in ona bir daha hiç dokunmaması gerekiyor. böylece ikisi arasında, iki tarafın birbirine dokunmamaya büyük bir dikkat gösterdiği bir aşk başlıyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?