okan:şşt beri bak are you talkin to me?
gürgen:i’m talkin to you nolucak!!!
1875te pragda doğmuş, 1926da calmontda hayata veda etmiş alman şair..
yalnızlık bir yağmura benzer,
yükselir akşamlara denizlerden
uzak, ıssız ovalardan eser,
ağar gider göklere, her zaman göklerdedir
ve kentin üstüne göklerden düşer.
erselik saatlerde yağar yere
yüzlerini sabaha döndürünce sokaklar,
umduğunu bulamamış, üzgün yaslı
ayrılınca birbirinden gövdeler;
ve insanlar karşılıklı nefretler içinde
yatarken aynı yatakta yan yana:
akar, akar yalnızlık ırmaklarca.
yalnızlık bir yağmura benzer,
yükselir akşamlara denizlerden
uzak, ıssız ovalardan eser,
ağar gider göklere, her zaman göklerdedir
ve kentin üstüne göklerden düşer.
erselik saatlerde yağar yere
yüzlerini sabaha döndürünce sokaklar,
umduğunu bulamamış, üzgün yaslı
ayrılınca birbirinden gövdeler;
ve insanlar karşılıklı nefretler içinde
yatarken aynı yatakta yan yana:
akar, akar yalnızlık ırmaklarca.
martin heidegger, 26 eylül 1889 tarihinde almanyanın baden eyaletinin messkirch kasabasında bir katolik zangoçun (kilisede çan çalan görevli) oğlu olarak dünyaya geldi. küçüklüğünde dine ve felsefeye olan ilgisi dolayısıyla liseden sonra rahip adayı olarak cizvitlere katıldı ve teoloji eğitimi aldı. freiburg üniversitesinde katolik ilahiyatı ve hristiyan felsefesi okudu.
1914 yılında "psikolojizmde yargı kuramı" adlı doktora tezini yayımlayarak insana ilişkin temel araştırma alanlarında felsefeye karşı psikolojinin etkili olmasını savundu. bu konuda hocası ve fenomenolojinin kurucusu olan edmund husserlden etkilenerek kaygı, düşünme, merak, sıkıntı, saygı gibi durumlar üzerine yazdıklarını psikolojik değil felsefi düzeyde ele aldı. 1923 yılında marburgda profesör oldu. 1927 yılında da en ünlü yapıtı ve tek derli toplu kitabı olan sein und zeit (varlık ve zaman)ı yayımladı. bu kitapta temel amacı varlık (sein, being) sorunu üzerine düşünerek varlığın anlamı, varlığın nasıl olup da var olabildiği, varlığın varoluşunu nasıl ortaya çıkardığı, insanın diğer varolanlar arasında nasıl olup da kendi varlığını anlayabildiği gibi soruları ortaya atarak felsefenin tekrar varlığa yönelmesine katkıda bulunmaktı. o, bu konuları zaman, ölüm, korku, hiçlik, kaygı gibi kavramlar çerçevesinde ele alıyor. en temel kavramı dasein olup buna, "kendini anlayabildiği kadarıyla insan, burada bulunan insan" anlamı veriyor. bu kitapta heidegger, 2000 yıllık kökeni olan batı felsefesini temelinden eleştiriyor ve onu metafizik olmakla, 2000 yıldır metafizik bir yöntemi kullanmakla suçluyordu. beklendiği gibi oldu ve kitap büyük yankı yaptı. heidegger ayrıca, teknik, sanat, şiir, tarih ve tarihsellik konuları üzerine de kafa yoruyor.
1927 yılında varlık ve zaman yayımlandıktan birkaç yıl sonra heideggerin düşüncelerinde dönüş (kehre) adı verilen bir değişme görüldü. heidegger, 1933 yılında siyasal olayların rüzgarına kapılarak nazi partisine girdi ve aynı yılın nisan ayında freiburg üniversitesine rektör oldu.*
heideggerin bu düşünsel dönüşümü ışığında nazi partisine girişi daha sonra büyük tartışmalara yol açacak, yanlış yaptığını itiraf etmesine ve benimsemiş olduğu faşist eğilimi terkettiğini açıklamasına rağmen ölene kadar bunun etkisini hissedecektir.
heidegger, 10 ay süren rektörlük görevinden nazi aleyhtarı iki dekanın görevden alınmasını ve üniversitedeki yahudi aleyhtarı kampanyayı protesto ederek istifa etti. bunun ardından ders vermesi ve kitaplarının okunması bir süre yasaklandı. 1936 yılından itibaren nietzsche üzerine dersler vermeye başladı. 1945te de bu sefer, daha önce nazilere yakınlık gösterdiği için fransız işgal kuvvetlerince üniversiteden uzaklaştırıldı. 1950 yılında görevine geri dönebildi.
heidegger, betimleyici psikoloji görüşleriyle tanınan franz brentanonun etkisiyle tüm yaşamı boyunca "olmak" (to be, sein, etre) fiilinin çeşitli kullanım biçimlerinin ardında temel bir anlamın yatma olasılığı üzerinde durdu. düşünce ve ilgilerinin oluşumunda eski yunan düşünürlerinden parmenides ve aristotelesin; gnostiklerin; modern varoluşçuluğun kurucularından danimarkalı filozof kierkegaardın; insan ve tarih bilimleri üzerinde yeni bir çığır açan ve açıklamaya değil "anlama"ya dayalı antropoloji yöntemini öneren wilhelm diltheyin ve tabii edmund husserlin olumlu ya da olumsuz etkileri görülmüştür. ancak o, bunların hepsinden farklılaşan bir düşünce geliştirmiştir. varlık ve zaman yayımlanınca varoluşçuluk (existentialism) akım içinde değerlendirildi ise de tam anlamıyla bir varoluşçu düşünür değildir. kendisi "varlık felsefesi" içerisinde ele alınmalıdır. heidegger, 26 mayıs 1976 tarihinde yine messkirch kasabasında öldü.
*onu nazilere yaklaştıran ve kehre olarak anılmasına yol açan değişiklikleri şöyle özetlenebilir:
- önceden reddettiği "halk tini" kavramını benimsiyor ve hegel ile aynı çizgiye geliyordu bu hususta. artık hakikat, bir halkın hakikatidir.
-büyük yaratıcılar, devlet önderleri yarı-tanrısal varlıklardır (hölderlindeki yarı-tanrı anlayışından mülhem (ilham edilmiş, esinlenmiş) ).
-önderler, büyük yaratıcılar, varolanın kendi varlığı içinde nereye yönlendiğini ve yönleneceğini bilirler, onlar varlığın hakikatini eylemleştirirler, olaylaştırırlar.
-düşünme, şiir ve sanat etkinliği kendilerini yaratıcı önderlere ve devlete adamalıdır.
- daseinımız, anlama yetisinin kendi düzleminde ele alamayacağı şeyleri de bilir. bu nedenle daseinın salt düşünsel ve şiirsel oluşu değil ancak eylemsel oluşu söz konusudur (pöggeler, 1994:64-70).
kaynak . kimkimdir
1914 yılında "psikolojizmde yargı kuramı" adlı doktora tezini yayımlayarak insana ilişkin temel araştırma alanlarında felsefeye karşı psikolojinin etkili olmasını savundu. bu konuda hocası ve fenomenolojinin kurucusu olan edmund husserlden etkilenerek kaygı, düşünme, merak, sıkıntı, saygı gibi durumlar üzerine yazdıklarını psikolojik değil felsefi düzeyde ele aldı. 1923 yılında marburgda profesör oldu. 1927 yılında da en ünlü yapıtı ve tek derli toplu kitabı olan sein und zeit (varlık ve zaman)ı yayımladı. bu kitapta temel amacı varlık (sein, being) sorunu üzerine düşünerek varlığın anlamı, varlığın nasıl olup da var olabildiği, varlığın varoluşunu nasıl ortaya çıkardığı, insanın diğer varolanlar arasında nasıl olup da kendi varlığını anlayabildiği gibi soruları ortaya atarak felsefenin tekrar varlığa yönelmesine katkıda bulunmaktı. o, bu konuları zaman, ölüm, korku, hiçlik, kaygı gibi kavramlar çerçevesinde ele alıyor. en temel kavramı dasein olup buna, "kendini anlayabildiği kadarıyla insan, burada bulunan insan" anlamı veriyor. bu kitapta heidegger, 2000 yıllık kökeni olan batı felsefesini temelinden eleştiriyor ve onu metafizik olmakla, 2000 yıldır metafizik bir yöntemi kullanmakla suçluyordu. beklendiği gibi oldu ve kitap büyük yankı yaptı. heidegger ayrıca, teknik, sanat, şiir, tarih ve tarihsellik konuları üzerine de kafa yoruyor.
1927 yılında varlık ve zaman yayımlandıktan birkaç yıl sonra heideggerin düşüncelerinde dönüş (kehre) adı verilen bir değişme görüldü. heidegger, 1933 yılında siyasal olayların rüzgarına kapılarak nazi partisine girdi ve aynı yılın nisan ayında freiburg üniversitesine rektör oldu.*
heideggerin bu düşünsel dönüşümü ışığında nazi partisine girişi daha sonra büyük tartışmalara yol açacak, yanlış yaptığını itiraf etmesine ve benimsemiş olduğu faşist eğilimi terkettiğini açıklamasına rağmen ölene kadar bunun etkisini hissedecektir.
heidegger, 10 ay süren rektörlük görevinden nazi aleyhtarı iki dekanın görevden alınmasını ve üniversitedeki yahudi aleyhtarı kampanyayı protesto ederek istifa etti. bunun ardından ders vermesi ve kitaplarının okunması bir süre yasaklandı. 1936 yılından itibaren nietzsche üzerine dersler vermeye başladı. 1945te de bu sefer, daha önce nazilere yakınlık gösterdiği için fransız işgal kuvvetlerince üniversiteden uzaklaştırıldı. 1950 yılında görevine geri dönebildi.
heidegger, betimleyici psikoloji görüşleriyle tanınan franz brentanonun etkisiyle tüm yaşamı boyunca "olmak" (to be, sein, etre) fiilinin çeşitli kullanım biçimlerinin ardında temel bir anlamın yatma olasılığı üzerinde durdu. düşünce ve ilgilerinin oluşumunda eski yunan düşünürlerinden parmenides ve aristotelesin; gnostiklerin; modern varoluşçuluğun kurucularından danimarkalı filozof kierkegaardın; insan ve tarih bilimleri üzerinde yeni bir çığır açan ve açıklamaya değil "anlama"ya dayalı antropoloji yöntemini öneren wilhelm diltheyin ve tabii edmund husserlin olumlu ya da olumsuz etkileri görülmüştür. ancak o, bunların hepsinden farklılaşan bir düşünce geliştirmiştir. varlık ve zaman yayımlanınca varoluşçuluk (existentialism) akım içinde değerlendirildi ise de tam anlamıyla bir varoluşçu düşünür değildir. kendisi "varlık felsefesi" içerisinde ele alınmalıdır. heidegger, 26 mayıs 1976 tarihinde yine messkirch kasabasında öldü.
*onu nazilere yaklaştıran ve kehre olarak anılmasına yol açan değişiklikleri şöyle özetlenebilir:
- önceden reddettiği "halk tini" kavramını benimsiyor ve hegel ile aynı çizgiye geliyordu bu hususta. artık hakikat, bir halkın hakikatidir.
-büyük yaratıcılar, devlet önderleri yarı-tanrısal varlıklardır (hölderlindeki yarı-tanrı anlayışından mülhem (ilham edilmiş, esinlenmiş) ).
-önderler, büyük yaratıcılar, varolanın kendi varlığı içinde nereye yönlendiğini ve yönleneceğini bilirler, onlar varlığın hakikatini eylemleştirirler, olaylaştırırlar.
-düşünme, şiir ve sanat etkinliği kendilerini yaratıcı önderlere ve devlete adamalıdır.
- daseinımız, anlama yetisinin kendi düzleminde ele alamayacağı şeyleri de bilir. bu nedenle daseinın salt düşünsel ve şiirsel oluşu değil ancak eylemsel oluşu söz konusudur (pöggeler, 1994:64-70).
kaynak . kimkimdir
- süleyman bunlar nasıl sevisiyor cok merak ediyorum. panda mı üste cıkıyo fil mi cıkıo
- panda filin hortumuyla ...
- panda ipnemiymis ?
- zekiye yat uyu .
- panda filin hortumuyla ...
- panda ipnemiymis ?
- zekiye yat uyu .
- oğlum yemek yedin mi
- hayır anne, ben doydum
- yemeden nasıl doydun ?
- hissettim anne. üç atlı ve gilbert bize doğru yaklaşıyor anne
- at mı?
- yok yok atma. at mı dedim. israf niye atıyosun
- ben birsey atmıyorum evladım. sen atıyorsun
- atma?
- valla
- hayır anne, ben doydum
- yemeden nasıl doydun ?
- hissettim anne. üç atlı ve gilbert bize doğru yaklaşıyor anne
- at mı?
- yok yok atma. at mı dedim. israf niye atıyosun
- ben birsey atmıyorum evladım. sen atıyorsun
- atma?
- valla
"gerçekten" anlamına gelen diğer bir kelimede <gbkz:> filvaki dir. sonra ben aradım filhakikayı, mamafi bulamadım demeyin.
<bkz:> akıllara zarar
sen beni güldürdün, allahta seni güldürsündür. allahı meddahlık yapmakla görevlendiren aciz kulun, öbür tarafta verilecek hesabı vardır
<bkz:> recoice
<bkz:> hrant dink ile aynı eczaneden prezervatif almak
ilacın yapımından çok, yazımına uğraşılmış dedirten durum.
her ilacın prospektüsüne iyi kasıyorlar.
her ilacın prospektüsüne iyi kasıyorlar.
- abi bu game , o game ?
- evet o game bu game işte..
- vay anasını
* * *
- abi şimdi uzayda harbi harbi savaşıyomuyuz?
- kıran kırana.. 30. evrende en kısa sürede krüvezör, en kısa sürede koloni..
- vay anasını. kruvezor ha :o !
- baya zorlu oldu. en az inaktif çıkması gibi..
- çay içer misin abi?
- sen hap getir bana. burada çay yok oğlum. alış artık uzaya!
* * *
- abi ne kadar yakıyo bu ?
- hiç hesaplamadım
- tüplü mü?
- yok kurşunsuz
* * *
- evet o game bu game işte..
- vay anasını
* * *
- abi şimdi uzayda harbi harbi savaşıyomuyuz?
- kıran kırana.. 30. evrende en kısa sürede krüvezör, en kısa sürede koloni..
- vay anasını. kruvezor ha :o !
- baya zorlu oldu. en az inaktif çıkması gibi..
- çay içer misin abi?
- sen hap getir bana. burada çay yok oğlum. alış artık uzaya!
* * *
- abi ne kadar yakıyo bu ?
- hiç hesaplamadım
- tüplü mü?
- yok kurşunsuz
* * *
ayrıca <bkz:>www.tabut.net
<gbkz:> garry moore - still got the blues
kökeni, rusların tahıl tohumunu patatesle fermante etmeleri kadar eski bir zamana dayanan, ultimate motto
okan kaan bayülgen, 23 mart 1964te istanbulda dünyaya geldi. okul hayatına, istanbul göztepedeki taş mektepte başladı. daha sonra istanbul şişli 19 mayıs ilkokulunda ilkokula devam ederek oradan mezun oldu. eğitimine galatasaray lisesinde devam eden bayülgen müzik, edebiyat, folklor gibi kollarda etkin oldu. ardından bodrum lisesinde en son olarak da şişli lisesinde okuyarak, 1984 yılında mezun oldu. lise hayatından sonra fransa tours üniversitesi - hukuk ve ekonomik bilimler fakültesinde hukuk okumaya başladı. daha sonra fikir değiştiren bayülgen, aynı üniversitenin ekonomi bölümüne geçti.orada bir yıl okudu.ardından ekonomi eğitimini de yarıda bırakarak türkiyeye döndü ve mimar sinan üniversitesi konservatuar sınavları’nda başarılı oldu. 1989 yılında mimar sinan üniversitesi’nde okumakta olduğu bölümü bitirdi ve aynı üniversitenin sosyal bilimler fakültesi’nde master yaptı. okan bayülgen, 1989 yılında devlet tiyatrolarında yönetmen olarak çalışmaya başladı. bu sıralarda "genç indiana jones" dizisinin türkiyede çekilen bölümünde rol aldı. 1993 yılının sonunda ise trabzon devlet tiyatrosu’na tayini çıktı. 1994 yılında ise devlet tiyatrolarından ayrıldı.
radyoculuk hayatına ilk olarak 1991 yılında kent fm’de başladı. burada "son saatler" adlı programı sundu.ardından 1995 yılında radyo contactta çalıştı.1997 yılında kiss fmde "okan bayülgen on air" programını sundu. radyo dde drive timeda "hayat bilgisi" programını yapan okan bayülgen en son 2001 yılında radio contactta drive timeda "yol" programı ile karşımıza çıktı. televizyon hayatına satel tvde klipler sunarak başlayan bayülgen, 83 gece boyunca yaptığı "gece kuşu" adlı program ile tanındı. daha sonra televizyon hayatına 100 gece "televizyon çocuğu" olarak devam etti. gece şovlarından sonra "utanmaz adam" adlı televizyon dizisinde şeref haktanırı canlandırdı. uzun bir aradan sonra "zaga" ile geri döndü. bu arada 2004 eylül ayında ise "size baba diyebilir miyim?" adlı dizide aziz’i canlandırdı. 2005 yılı sezon sonunda, yedi yıldır ekranlarda olan "zaga" ve bir yıldır ekranlarda olan "herkes bunu konuşuyor" bitti. şu an ise "televizyon makinası" adlı program ile bizlerle...
sinema hayatına 1996 yılında "istanbul kanatlarımın altında" filminde lagari rolü ile başladı ve ilk kez bir film için kafasını kazıttı. 1997 yılında "ağır roman" adlı filmde gli gli salihi canlandırdı ve "sadri alışık en iyi erkek oyuncu" ödülünü aldı. 1999 yılında "romantik" adlı filmde ömer karakterini canlandırdı fakat film gösterime girmedi. 2000 yılında "oyunbozan" adlı filmde metin kahraman karakterini canlandırdı ve ikinci defa bir film için kafasını kazıttı. 2001 yılında "hemşo" ve "komser şekspir" filmlerinde başrol oynadı. son olarak da 2002 yılında "gülüm" adlı filmde rol aldı...
birçok firmaya katolog çekimi yapan okan bayülgen, çekimlerini zekai demir ile madagaskarda gerçekleştirdiği "baobab yolu" adındaki ilk fotoğraf sergisini 02 mayıs 2006 tarihinde dolmabahçe sarayı sanat galerisinde açtı.
okan bayülgen, tiyatro çalışmalarına yaklaşık bir senedir ortaoyuncular tiyatrosunda rol aldığı "kiralık oyun" ile devam etmektedir.
radyoculuk hayatına ilk olarak 1991 yılında kent fm’de başladı. burada "son saatler" adlı programı sundu.ardından 1995 yılında radyo contactta çalıştı.1997 yılında kiss fmde "okan bayülgen on air" programını sundu. radyo dde drive timeda "hayat bilgisi" programını yapan okan bayülgen en son 2001 yılında radio contactta drive timeda "yol" programı ile karşımıza çıktı. televizyon hayatına satel tvde klipler sunarak başlayan bayülgen, 83 gece boyunca yaptığı "gece kuşu" adlı program ile tanındı. daha sonra televizyon hayatına 100 gece "televizyon çocuğu" olarak devam etti. gece şovlarından sonra "utanmaz adam" adlı televizyon dizisinde şeref haktanırı canlandırdı. uzun bir aradan sonra "zaga" ile geri döndü. bu arada 2004 eylül ayında ise "size baba diyebilir miyim?" adlı dizide aziz’i canlandırdı. 2005 yılı sezon sonunda, yedi yıldır ekranlarda olan "zaga" ve bir yıldır ekranlarda olan "herkes bunu konuşuyor" bitti. şu an ise "televizyon makinası" adlı program ile bizlerle...
sinema hayatına 1996 yılında "istanbul kanatlarımın altında" filminde lagari rolü ile başladı ve ilk kez bir film için kafasını kazıttı. 1997 yılında "ağır roman" adlı filmde gli gli salihi canlandırdı ve "sadri alışık en iyi erkek oyuncu" ödülünü aldı. 1999 yılında "romantik" adlı filmde ömer karakterini canlandırdı fakat film gösterime girmedi. 2000 yılında "oyunbozan" adlı filmde metin kahraman karakterini canlandırdı ve ikinci defa bir film için kafasını kazıttı. 2001 yılında "hemşo" ve "komser şekspir" filmlerinde başrol oynadı. son olarak da 2002 yılında "gülüm" adlı filmde rol aldı...
birçok firmaya katolog çekimi yapan okan bayülgen, çekimlerini zekai demir ile madagaskarda gerçekleştirdiği "baobab yolu" adındaki ilk fotoğraf sergisini 02 mayıs 2006 tarihinde dolmabahçe sarayı sanat galerisinde açtı.
okan bayülgen, tiyatro çalışmalarına yaklaşık bir senedir ortaoyuncular tiyatrosunda rol aldığı "kiralık oyun" ile devam etmektedir.
cinsiyeti hafızaya yüklenirken error verendir, küçüktür, iskenderdir.
bitter çikolata ve tarz-ı hususi fincanınız varsa, hele birde markası madenciyse, o kahve içilmez, yanında yatılır..
ayrıca viva la <gbkz:> starbucks
ayrıca viva la <gbkz:> starbucks
toplumdan kendini ayrıştıran yada en azından ayrıştırmak isteyen kişilerde, limitli entellektüelliğin körüklediği istengeç yegane kavram
(bkz: gel gel gel bilgi ye gel bilgi dekiler kankardeşler)
(bkz: bilgi sözlük te kızlar teklif ediyormuş)
(bkz: ailenizin sözlüğü bilgi)
(bkz: bilgi sözlük te kızlar teklif ediyormuş)
(bkz: ailenizin sözlüğü bilgi)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?