kabuslar evinin ilk bolumu.
genelde soyle soylenir
oldu da bitti masallah
hey masallah masallah
x olur insallah.
burdaki x degiskendir damat olur mudur olur kaymakam olur pzevenk olur insanllah gibi dilekler dile getirilir.
oldu da bitti masallah
hey masallah masallah
x olur insallah.
burdaki x degiskendir damat olur mudur olur kaymakam olur pzevenk olur insanllah gibi dilekler dile getirilir.
bu kisinin durumu koltuga oturdugu andan itibaren cevirimdisidir.
(bkz: filler ve cimenler)
yazarinin mustafa sönmez oldugu iletişim yayınları tarafindan cikan
istanbul, 2003 basimi 267 sayfa, türkçe, karton kapaga sahip kitap ahanda ozeti:
türkiye medyası, 2001 krizi ile birlikte önemli bir kabuk değişimi yaşadı, yaşıyor. medya sektörüne egemen olan gruplar saflaştılar, daha doğrusu cepheleştiler. birbirlerini, "medyayı silah, gazetecileri de tetikçi" olarak kullanmakla kıyasıya eleştirdiler. medya dünyası ve daha birçok gözlemci bunu medya sektöründe bir cepheleşme gibi anladı, yorumladı. oysa, yaşanan daha boyutlu, daha kapsamlı ve daha derin bir çatışmaydı... son yıllarda birçok sermaye grubunun, özellikle kolay birikim sağlayan finans sektörüne yatırım yapanların hemen kendilerine bir medya şirketi kurup bir gazete, bir tv edinmek istemeleri, "medya ile silahlanmak" refleksinden başka bir şey değildi. finansta 2001’de yaşanan yaprak dökümü, medya mevzilerinin düşmesi ile paralel yaşandı. bu mevzileri kaybetmek istemeyenlerin direnirken medya silahına sarılmaları, cephanelerini birleştirip ittifaklarını medyadan başlatmaları da boşuna değil. bu kitap, bu nedenle filler savaşında medya ile finansta olanları içiçe süreçler olarak algılıyor ve analiz ediyor. hikayemizin baş kahramanı aydın doğan. o, hem cephelerden birinin önemli bir aktörü, hem de sözcüsü, taşıyıcısı. bu nedenle iktidar meydan muharebelerinin yapıldığı yer medya olunca cephe komutanlarından biri de o oluyor. çatıştığı kesimler de kah medya patronu, kah başkaları... bu kitapta doğan’ın (ya da doğan grubu’nun), halis toprak ile, dinç bilgin ile, m. emin karamehmet ile, cem uzan ile ve nihayet ilhan selçuk ile çatışmalarını, polemiklerini izleyecek, çatışmaların arka planlarını okuyacaksınız. filler, tabii ki, birer okuyucu, tüketici olan ve daha önemlisi çalışan ya da iş bekleyen "çimenler"in üzerinde tepişiyorlar. onlar kaynakları hortumladıkça, birbirinin pazarına göz diktikçe, birikim çarkları anarşik işleyişle tekledikçe, ceremesini, işsiz kalarak, ücreti düşürülerek, birbirine düşman edilip insanlıktan çıkarılarak, çimenler çekiyor. filler tepiştikçe çimenler eziliyor... bu haksızlığa karşı çimenlerin birşeyler yapması lazım. ama ne, nasıl?
ayrica benzer adli filmi icin: (bkz: filler ve cimen)
istanbul, 2003 basimi 267 sayfa, türkçe, karton kapaga sahip kitap ahanda ozeti:
türkiye medyası, 2001 krizi ile birlikte önemli bir kabuk değişimi yaşadı, yaşıyor. medya sektörüne egemen olan gruplar saflaştılar, daha doğrusu cepheleştiler. birbirlerini, "medyayı silah, gazetecileri de tetikçi" olarak kullanmakla kıyasıya eleştirdiler. medya dünyası ve daha birçok gözlemci bunu medya sektöründe bir cepheleşme gibi anladı, yorumladı. oysa, yaşanan daha boyutlu, daha kapsamlı ve daha derin bir çatışmaydı... son yıllarda birçok sermaye grubunun, özellikle kolay birikim sağlayan finans sektörüne yatırım yapanların hemen kendilerine bir medya şirketi kurup bir gazete, bir tv edinmek istemeleri, "medya ile silahlanmak" refleksinden başka bir şey değildi. finansta 2001’de yaşanan yaprak dökümü, medya mevzilerinin düşmesi ile paralel yaşandı. bu mevzileri kaybetmek istemeyenlerin direnirken medya silahına sarılmaları, cephanelerini birleştirip ittifaklarını medyadan başlatmaları da boşuna değil. bu kitap, bu nedenle filler savaşında medya ile finansta olanları içiçe süreçler olarak algılıyor ve analiz ediyor. hikayemizin baş kahramanı aydın doğan. o, hem cephelerden birinin önemli bir aktörü, hem de sözcüsü, taşıyıcısı. bu nedenle iktidar meydan muharebelerinin yapıldığı yer medya olunca cephe komutanlarından biri de o oluyor. çatıştığı kesimler de kah medya patronu, kah başkaları... bu kitapta doğan’ın (ya da doğan grubu’nun), halis toprak ile, dinç bilgin ile, m. emin karamehmet ile, cem uzan ile ve nihayet ilhan selçuk ile çatışmalarını, polemiklerini izleyecek, çatışmaların arka planlarını okuyacaksınız. filler, tabii ki, birer okuyucu, tüketici olan ve daha önemlisi çalışan ya da iş bekleyen "çimenler"in üzerinde tepişiyorlar. onlar kaynakları hortumladıkça, birbirinin pazarına göz diktikçe, birikim çarkları anarşik işleyişle tekledikçe, ceremesini, işsiz kalarak, ücreti düşürülerek, birbirine düşman edilip insanlıktan çıkarılarak, çimenler çekiyor. filler tepiştikçe çimenler eziliyor... bu haksızlığa karşı çimenlerin birşeyler yapması lazım. ama ne, nasıl?
ayrica benzer adli filmi icin: (bkz: filler ve cimen)
(bkz: filler ve cimenler)
emenems diye okunan ve iki cesidi olan disaridan ve tad bakimindan bonibona benzeyen seker.
online uyeler
myysteriouss (1. nesil gammaz) *
insomnia jim (1. nesil gammaz) *
ankakusu (2. nesil bilgic) *
goetica (moderator) *
schenardi (lawyer) *
ada (2. nesil bilgic) *
ohannessenpetersburgerking (2. nesil bilgic) *
sepulturk (2. nesil bilgic) *
lanetpanc (2. nesil bilgic) *
umuda (2. nesil bilgic) *
scapegoat (2. nesil bilgic) *
schumi (2. nesil bilgic) *
aloha haleluya (3. nesil bilgic) *
revenant (3. nesil bilgic) *
dilemma (3. nesil bilgic) *
die nutte (3. nesil bilgic) *
$u anda yonetimden
jedi,
1 moderator,
uyelerden ise
1 lawyer,
2 gammaz,
0 editor,
12 bilgic,
0 comez,
toplam 16 ki$i sozlukte at ko$turuyorlar.
bu kadinlar arabesk camiasi tarafindan ya topragin yada o kisilerin olurlar.
nedense bir asilzade turk hanfendiler icin soylelen garip isimlere aday kelime ama ne yazik ki bir isim degildir.
+manzume gel kizim
-geliyorum anne manzum u da cagirayim bekle.
+manzume gel kizim
-geliyorum anne manzum u da cagirayim bekle.
maldan kasit ne dusundugunuze baglidir.
+cana gelecegine mala gelsin
-ohh necati harikasin oh isir isir.
+cana gelecegine mala gelsin
-ohh necati harikasin oh isir isir.
malatya ile kardes olan ulke.
iki x den dolayi iki basamakli bir sayi oldugu anlasilan bireyin bundan daha kotusu muhakkak ki ben evlendigimde xxx kiloydum demesidir.
mehter marsi esliginde iki ileri bir geri alinir efenim bu saatler.
-aaa ahmet nasilsin olm ben davut
+yolda gorsem tanimam valla ne kadar cok degismissin
-zaten ben tanidim lan seni
+yolda degiliz farkindaysan mina koyim aslinin dogum gunu.
+yolda gorsem tanimam valla ne kadar cok degismissin
-zaten ben tanidim lan seni
+yolda degiliz farkindaysan mina koyim aslinin dogum gunu.
-ay cevdettt cevdett gelsene ayol
+yolda gorsem tanimam valla hulusi sen misin
-evet
+degismissin
-evet travesti oldum.
+yolda gorsem tanimam valla hulusi sen misin
-evet
+degismissin
-evet travesti oldum.
+sen ne anlarsin muzikten
-evet sen ne anlarsın anlat bakyımm cocuga
*muzik ruhun gidasidir oglum
+ruhunu sikiyim erman amca
-ehehe .
-evet sen ne anlarsın anlat bakyımm cocuga
*muzik ruhun gidasidir oglum
+ruhunu sikiyim erman amca
-ehehe .
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?