valla itiraf edeyim ki ben kastim evet 24 harf var.
nickindeki yaraticiligi onayini alirsa yazarliginda da gormek dilegiyle.
(bkz: tiner)
aslinda bir nevi "benim sana gonlum var da babam,abim duyarsa boku yerim" cumlesinin ustu kapali hali de olabilir.
(bkz: kahin)
ahir zaman, kiyamete yakin bir vakitte kuran ahlakinin tum dunya uzerinde hakim olacagi ve insanlar arasinda yaygin olarak yasanacagi bir donemdir. gecmis donemlerde yasanan ahlaksizliklar, baskilar, zulumler, adaletsizlikler ve dejenerasyon bu kutlu donemde ortadan kalkacak, her turlu sikintinin yerini bereket, bolluk, zenginlik, guzellik, baris ve huzur alacaktir. teknolojide cok buyuk gelismeler yasanacak ve bunlar tum insanlarin hayri ve rahatligi icin kullanilacaktir.gunumuzde gerceklesen olaylari ahir zaman alametleri ile kiyasladigimizda, ahir zamanin, icinde yasadigimiz donem oldugunu gosteren isaretler bulunur.
(bkz: me myself and i)
zaman hakkindaki su ornegi oldukca dikkatimi cekmistir.
bu ornege gore ikiz kardeslerden biri dunyada kalirken, digeri isik hizina yakin bir hizda uzay yolcuguna cikar. uzaya cikan kisi, geri dondugunde ikiz kardesini kendisinden cok daha yasli bulacaktir. bunun nedeni uzayda seyahat eden kardes icin zamanin daha yavas akmasidir. ayni ornek, isik hizinin yuzde doksan dokuzuna yakin bir suratle hareket eden roketle uzayda yolculuk yapan bir baba ve dunyada kalan oglu icin de dusunulebilir. einsteine gore, "eger babanin yasi 27, oglunun yasi 3 olsa, 30 dunya senesi sonra baba dunyaya dondugunde ogul 33 yasinda, baba ise 30 yasinda olacaktir.
zamanin izafi olusu, saatlerin yavaslamasi veya hizlanmasindan degil; tum maddesel sistemin atomalti seviyesindeki parcaciklara kadar farkli hizlarda calismasindan ileri gelir.
bu ornege gore ikiz kardeslerden biri dunyada kalirken, digeri isik hizina yakin bir hizda uzay yolcuguna cikar. uzaya cikan kisi, geri dondugunde ikiz kardesini kendisinden cok daha yasli bulacaktir. bunun nedeni uzayda seyahat eden kardes icin zamanin daha yavas akmasidir. ayni ornek, isik hizinin yuzde doksan dokuzuna yakin bir suratle hareket eden roketle uzayda yolculuk yapan bir baba ve dunyada kalan oglu icin de dusunulebilir. einsteine gore, "eger babanin yasi 27, oglunun yasi 3 olsa, 30 dunya senesi sonra baba dunyaya dondugunde ogul 33 yasinda, baba ise 30 yasinda olacaktir.
zamanin izafi olusu, saatlerin yavaslamasi veya hizlanmasindan degil; tum maddesel sistemin atomalti seviyesindeki parcaciklara kadar farkli hizlarda calismasindan ileri gelir.
tavsanlida yasayan bir cocugun pakistana yolladigi mektupta sunlar yazmaktadir:
ben fakir bir evin ogluyum. babam yok, annem hasta. 2 milyon lira ekmek paramiz vardi.
bunun size 1 milyonunu gonderiyorum. cunku ben bugun copten ekmek buldum. aksam iftari onunla yapacagiz. bu 1 milyonla depremdeki cocuklara ekmek alin. bu para helaldir. pul parasi da verecegim icin paranin hepsini gonderemedim. ozur dilerim.
bircok insanin duygulanmasina ve durup kendini sorgulamasina sebebiyet veren bir davranistir.
ben fakir bir evin ogluyum. babam yok, annem hasta. 2 milyon lira ekmek paramiz vardi.
bunun size 1 milyonunu gonderiyorum. cunku ben bugun copten ekmek buldum. aksam iftari onunla yapacagiz. bu 1 milyonla depremdeki cocuklara ekmek alin. bu para helaldir. pul parasi da verecegim icin paranin hepsini gonderemedim. ozur dilerim.
bircok insanin duygulanmasina ve durup kendini sorgulamasina sebebiyet veren bir davranistir.
unlu fizikci julian barbour demistir ki:
zaman esyalarin pozisyonlarini degistirme olcusunden baska birsey degil. bir sarkac sallanir, saatin kollari ilerler.
zaman, beyinde ani olarak saklanan birtakim bilgiler, goruntuler arasinda kiyas yapilmasiyla var olmaktadir. eger bir insanin hafizasi olmasaydi, o insan sadece icinde bulundugu ani yasayacak, beyni bu tur yorumlar yapamayacak ve dolayisiyla zaman algisi da olusmayacakti.
Zaman mutlak de?ildir, meydana gelen olaylara göre farkly algylanan göreceli bir kavramdyr.
zaman esyalarin pozisyonlarini degistirme olcusunden baska birsey degil. bir sarkac sallanir, saatin kollari ilerler.
zaman, beyinde ani olarak saklanan birtakim bilgiler, goruntuler arasinda kiyas yapilmasiyla var olmaktadir. eger bir insanin hafizasi olmasaydi, o insan sadece icinde bulundugu ani yasayacak, beyni bu tur yorumlar yapamayacak ve dolayisiyla zaman algisi da olusmayacakti.
Zaman mutlak de?ildir, meydana gelen olaylara göre farkly algylanan göreceli bir kavramdyr.
madde hayaldir.madde hayaldir demek, madde yoktur demek degildir. aksine biz gorsek de gormesek de maddesel bir dunya vardir. ancak biz bu dunyayi beynimizin icinde bir kopya ,diger bir deyisle algilarimizin yorumu olarak goruruz. dolayisiyla madde, bizim icin hayaldir.
yapay sinyallerle olusturulan ortam.
gercek olan varlik ruhtur madde ise sadece ruha hissettirilen hayallerden ibrarettir.
seyh hamid-i velî (somuncu baba) (1331-1412)
asil adi hamid hamiduddindir. somuncu baba olarak da bilinen seyh hamid-i veli hazretleri, osmanli padisahi yildirim bayezid han zamaninda yasamistir.
miladi 1331 tarihinde kayserinin akcakaya koyunde dogmustur. anadoluyu manevi fetih icin gelen horasan erenlerinden semseddin musa kayserinin ogludur. soyu peygamber efendimiz (s.a.s)e ulasir, 24. kusaktan torunudur, seyyiddir. seyh hamid-i veli hazretleri ilk tahsilini babasi semseddin musa kayseriden almistir. bilge kisiligi olan seyh hamid-i veli hazretleri, ilim alanindaki calismalarini sam, tebriz ve erdebilde surdurmustur. alaaddin erdebiliden ve bayezid-i bistaminin ruhaniyetinden manevi terbiye almistir.
dini ve dunyevi ilimlerle ilgili icazet alarak, irsad vazifesi icin anadoluya donmus bursaya yerlesmistir. bursada cilehanesinin yaninda yaptirdigi ekmek firininda somun pisirip carsi pazar dolasarak "somunlar muminler" nidasiyla insanlara ekmek dagitmistir. bu sebeple seyh hamid-i veli hazretleri, somuncu baba ve ekmekci koca olarak da taninmistir. zamanin padisahi yildirim beyazid han nigbolu zaferini kazaninca allaha sukur nisanesi olarak bursa ulu camiini yaptirmistir.
ulu cami’nin acilis hutbesini seyh hamid-i veli hazretleri okumus, hutbede fatiha suresini yedi farkli sekilde yorumlamistir. bu olaganustu hutbeyi dinleyen cemaat seyh hamid-i veli hazretlerine buyuk bir teveccuh ve tazim gostermistir. manevi kisiligi ve bilgelik yonu ortaya cikan seyh hamid-i veli hazretleri sohretten korktugu icin talebeleriyle birlikte bursadan ayrilarak aksaraya gelmistir. aksarayda haci bayrami veli hazretlerini dunyaya ve ahirete ait ilimlerde egiterek yetistirmis, irsad vazifesi icin ankaraya gorevlendirmistir.
http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=3239
asil adi hamid hamiduddindir. somuncu baba olarak da bilinen seyh hamid-i veli hazretleri, osmanli padisahi yildirim bayezid han zamaninda yasamistir.
miladi 1331 tarihinde kayserinin akcakaya koyunde dogmustur. anadoluyu manevi fetih icin gelen horasan erenlerinden semseddin musa kayserinin ogludur. soyu peygamber efendimiz (s.a.s)e ulasir, 24. kusaktan torunudur, seyyiddir. seyh hamid-i veli hazretleri ilk tahsilini babasi semseddin musa kayseriden almistir. bilge kisiligi olan seyh hamid-i veli hazretleri, ilim alanindaki calismalarini sam, tebriz ve erdebilde surdurmustur. alaaddin erdebiliden ve bayezid-i bistaminin ruhaniyetinden manevi terbiye almistir.
dini ve dunyevi ilimlerle ilgili icazet alarak, irsad vazifesi icin anadoluya donmus bursaya yerlesmistir. bursada cilehanesinin yaninda yaptirdigi ekmek firininda somun pisirip carsi pazar dolasarak "somunlar muminler" nidasiyla insanlara ekmek dagitmistir. bu sebeple seyh hamid-i veli hazretleri, somuncu baba ve ekmekci koca olarak da taninmistir. zamanin padisahi yildirim beyazid han nigbolu zaferini kazaninca allaha sukur nisanesi olarak bursa ulu camiini yaptirmistir.
ulu cami’nin acilis hutbesini seyh hamid-i veli hazretleri okumus, hutbede fatiha suresini yedi farkli sekilde yorumlamistir. bu olaganustu hutbeyi dinleyen cemaat seyh hamid-i veli hazretlerine buyuk bir teveccuh ve tazim gostermistir. manevi kisiligi ve bilgelik yonu ortaya cikan seyh hamid-i veli hazretleri sohretten korktugu icin talebeleriyle birlikte bursadan ayrilarak aksaraya gelmistir. aksarayda haci bayrami veli hazretlerini dunyaya ve ahirete ait ilimlerde egiterek yetistirmis, irsad vazifesi icin ankaraya gorevlendirmistir.
http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=3239
piposu agiz kenarinda
bodrum un entel barinda
herkesin yargilamaktan
kimse kalmamis yaninda
sakallari sarap tasinda
dikilmis barin ortasinda
taninsin diye bekliyor
sanirsin dev aynasinda
behey sanat hirsizi
behey uretme kabizi
birazcik efendi ol
birak elinden su sazi
bir eli televizyonda
oteki eli basinda
bir seylerin tadi kalmis
dislerinin arasinda
baskalarina humanist
karisina karsi dayi
nasil beceriyor bilmem
ikisi birden olmayi
behey sanat hirsizi
behey uretme kabizi
birazcik efendi ol
birak elinden su sazi
konusurken solcusun
yasarken karambolcusun
oportinizme bulasmis
tipik bir orta yolcusun
bir allah’ ci bir kulcusun
bir davulcu bir pulcusun
ne kadar inkar etsen de
hem jigolo hem dulcusun
o yandasin bu yandasin
hovardasin hep bardasin
artik rol yapmayi birak
sen bir entel magandasin
behey sanat hirsizi
behey uretme kabizi
birazcik efendi ol
zehir etme su yazi
bodrum un entel barinda
herkesin yargilamaktan
kimse kalmamis yaninda
sakallari sarap tasinda
dikilmis barin ortasinda
taninsin diye bekliyor
sanirsin dev aynasinda
behey sanat hirsizi
behey uretme kabizi
birazcik efendi ol
birak elinden su sazi
bir eli televizyonda
oteki eli basinda
bir seylerin tadi kalmis
dislerinin arasinda
baskalarina humanist
karisina karsi dayi
nasil beceriyor bilmem
ikisi birden olmayi
behey sanat hirsizi
behey uretme kabizi
birazcik efendi ol
birak elinden su sazi
konusurken solcusun
yasarken karambolcusun
oportinizme bulasmis
tipik bir orta yolcusun
bir allah’ ci bir kulcusun
bir davulcu bir pulcusun
ne kadar inkar etsen de
hem jigolo hem dulcusun
o yandasin bu yandasin
hovardasin hep bardasin
artik rol yapmayi birak
sen bir entel magandasin
behey sanat hirsizi
behey uretme kabizi
birazcik efendi ol
zehir etme su yazi
ne kadar kucuk seyler icin aglardik...
bir tutam sac, bir oyuncak araba, bir bebek..
simdi buyuduk,
cok buyuk olaylar bile aglatamiyor bizleri
olumler, iflaslar , savaslar..
simdi daha mi gucluyuz
yoksa daha mi aliskin?
hayati ogrenmek alismak mi acaba?..
bir tutam sac, bir oyuncak araba, bir bebek..
simdi buyuduk,
cok buyuk olaylar bile aglatamiyor bizleri
olumler, iflaslar , savaslar..
simdi daha mi gucluyuz
yoksa daha mi aliskin?
hayati ogrenmek alismak mi acaba?..
(bkz: olumu ozledim anne)
back to bedlam(2004) albumunden guzel bir parca.
-kosede bekledim, cikinca da kafasina tepsiyle vurdum.
-iyi de, yaninda silahin bicagin da varmis. neden tepsi?
-bi yerde okumustum. oyle yapinca tepsi mudaafadan az ceza aliniyomus.
-nefsi mudafaa olmasin o?
-hepsi mudafaa degil mi sonucta?
-yaz kizim, sanigin yirmi yil hapsine..
-ama yirmi yil cok fazla.. bilseydim yanimda hafifletici sepetler getirirdim.
-iyi de, yaninda silahin bicagin da varmis. neden tepsi?
-bi yerde okumustum. oyle yapinca tepsi mudaafadan az ceza aliniyomus.
-nefsi mudafaa olmasin o?
-hepsi mudafaa degil mi sonucta?
-yaz kizim, sanigin yirmi yil hapsine..
-ama yirmi yil cok fazla.. bilseydim yanimda hafifletici sepetler getirirdim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?