gary moore şarkısı.
a smoky room, a small cafe
they come to hear you play
and drink and dance the night away
i sit out in the crowd
and close my eyes
dream youre mine
but you dont know
you dont even know that i am here
i wish that i was in your arms
like that spanish guitar
and you would play me through the night
till the dawn
i wish youd hold me in your arms
like that spanish guitar
all night long, all night long
id be your song, id be your song
steal my heart with every note you play
i pray youll look my way
and hold me to your heart someday
i long to be the one that you caress with
tenderness
and you dont know
you dont even know that i exist
i wish that i was in your arms
like that spanish guitar
and you would play me through the night
till the dawn
i wish youd hold me in your arms
like that spanish guitar
all night long, all night long
id be your song, id be your song
te sientas entre la gente
cierras tu ojos
y suenas que soy tuyo
pero yo no siquiera se que estas ahi
me gustaria tenerte entre mis brazos amor
i sit in the crowd
and close my eyes
dream youre mine
and you dont know
you dont even know that i exist
i wish that i was in your arms
like that spanish guitar
and you would play me through the night
till the dawn
i wish youd hold me in your arms
like that spanish guitar
all night long, all night long
id be your song, id be your song
(bkz: finalin gotumuze girmesi)
(bkz: cok saoluaaaaaaan)
(bkz: falaka)
(bkz: olsa da yesek)
senfonik rock tarzının en iyi örnegi olan grup.
(bkz: damian marley)
(bkz: progressive metal)
paradigma grubunun oldukça başarılı bir şekilde coverladıgı pek bi güzel parça.
kayıtları tamamlanmış, albümlerinin çıkışını beklemekte olan vokali saglam bir grup.
hardcore tarzında bir grup.birkaç demosunu dinlemiş ve begenmiş bulundum.
gayret et güzelim şarkısı isim itibariyle gaz verecekmiş hissi uyandırsa da bunalmış bünyeyi daha da çıkmazlara sürükler.ama sevilir yine de dinlenilir.
üniversiteye yeni başlamıştım..zaten olabildigince cömez hissediyodrum ve inadına darbe üstüne darbe yiyordum ne hikmetse..şöyle bir hadise vuku bulmuş idi:
yine bir fizikokimya laboratuvarında deneyimiz var,uslu uslu deneyi yapıp rapor hazırlanacak,onay alınıp başlarımız bir bir göğe erecekti..sabah erkenden kalkmıştım,fotokopileri okudum..3 tane tanım vardı..ohoo dedim güzel mutlaka bunları sorar bir bedeviye de farklı soru gelir..bu serbest atışımın verdigi gazla ve güvenle bir daha okuma geregi duymadım ve lab.tan içeri girdim..önlügümü giydim ve masadaki yerimi aldım..racon teyze(hoca) geldi..
-evet arkadaşlar deneye başlamadan önce sözlü yapıyoruz hazır mısınız
en çok da benim sesim çıkıyor dangalak gibi.
+hazırız hazırız…(neyine hazırsın gerzek dedim sonradan)
kagıdı eline aldı..kitapları kapatın dedi..
-aslı.. reaksiyon kinetigini söyle
+bık bık bık
-murat reaksiyon hızı?
+bkı bık bık
-sevinç reaksiyon hedesi?
+bık bık bık
aman tanrım diyorum aman tanrım..piyango bana vurdu..
-ilean söyle bakalım bu reaksiyon kaçıncı derecedendir?
hocayı sanki masanın altından baş parmagını işaret ve orta parmagı arasına sokmuş bana nah çekerken görüyorum..ama yanıldıgımı hemen farkediyorum..kendime iyi bir haskktr çekiyorum..serbest atışım kafama düşmüştü zira..
-ilean sana diyorum hadi
+zzzt…
-çalışmadın mı
+ya yok ben çalıştım da o 3 soru çıkar diye şeettim
-şansa geldin yani
+eh biraz
-niye artislik yapıyosun çalışmıyosun sen..
o anda pemütasyon,kombinasyon ve olasılık konuları zihnimde canlanıyor.yerin yarılıp içine girme olasılıgımı düşünüyorum yok 5 milyonda bir diyorum olmaz..tüm bunlar zihnimde dans ederken suratımın rengi önlügüme tezat oluşturacak şekilde kırmızıya dogru yol alıyor…
-çık dışarı….diyor
+ama …ama
-hadi çık bu deneyde yok sayılıyorsun..bastım sıfırı
arkadaşların gözünde bir nusubetten bin nasihat çıkardıklarını gösteren endişe dolu bakışları görüyorum..
önlüğümü çıkarıyorum..çantamı topluyorum..ve içimden 7 yaşımdan itibaren ögrendigim tüm küfürleri bir bir sayıyorum..biri
-naber ilean?....... dese
+sanane lan orospu çocugu deme potansiyelim var oyle kaptırmışım küfüre…
kapıya dogru yol alıyorum..arkama dönüp bakıyorum.arkadaşlar mutlu mesut deneye devam ediyorlar..sanki demin atılan arkadaşları degil..”allah belanızı versin ipneler inşallah kalırsınız “diyorum sessizce..okuldan çıkıp eve dogru yol alıyorum..
sabah erkenden kalktıgıma mı yanayım,sıfır aldıgıma mı,rezil olduguma mı…otobüsün camına başımı yaslayıp hangisine üzüleyim diye düşünmeyi aniden sonlandırıyorum ve kendime söyleyebilicem en iyi şeyi söylüyorum..
boşver be diyorum…
boşver…
yine bir fizikokimya laboratuvarında deneyimiz var,uslu uslu deneyi yapıp rapor hazırlanacak,onay alınıp başlarımız bir bir göğe erecekti..sabah erkenden kalkmıştım,fotokopileri okudum..3 tane tanım vardı..ohoo dedim güzel mutlaka bunları sorar bir bedeviye de farklı soru gelir..bu serbest atışımın verdigi gazla ve güvenle bir daha okuma geregi duymadım ve lab.tan içeri girdim..önlügümü giydim ve masadaki yerimi aldım..racon teyze(hoca) geldi..
-evet arkadaşlar deneye başlamadan önce sözlü yapıyoruz hazır mısınız
en çok da benim sesim çıkıyor dangalak gibi.
+hazırız hazırız…(neyine hazırsın gerzek dedim sonradan)
kagıdı eline aldı..kitapları kapatın dedi..
-aslı.. reaksiyon kinetigini söyle
+bık bık bık
-murat reaksiyon hızı?
+bkı bık bık
-sevinç reaksiyon hedesi?
+bık bık bık
aman tanrım diyorum aman tanrım..piyango bana vurdu..
-ilean söyle bakalım bu reaksiyon kaçıncı derecedendir?
hocayı sanki masanın altından baş parmagını işaret ve orta parmagı arasına sokmuş bana nah çekerken görüyorum..ama yanıldıgımı hemen farkediyorum..kendime iyi bir haskktr çekiyorum..serbest atışım kafama düşmüştü zira..
-ilean sana diyorum hadi
+zzzt…
-çalışmadın mı
+ya yok ben çalıştım da o 3 soru çıkar diye şeettim
-şansa geldin yani
+eh biraz
-niye artislik yapıyosun çalışmıyosun sen..
o anda pemütasyon,kombinasyon ve olasılık konuları zihnimde canlanıyor.yerin yarılıp içine girme olasılıgımı düşünüyorum yok 5 milyonda bir diyorum olmaz..tüm bunlar zihnimde dans ederken suratımın rengi önlügüme tezat oluşturacak şekilde kırmızıya dogru yol alıyor…
-çık dışarı….diyor
+ama …ama
-hadi çık bu deneyde yok sayılıyorsun..bastım sıfırı
arkadaşların gözünde bir nusubetten bin nasihat çıkardıklarını gösteren endişe dolu bakışları görüyorum..
önlüğümü çıkarıyorum..çantamı topluyorum..ve içimden 7 yaşımdan itibaren ögrendigim tüm küfürleri bir bir sayıyorum..biri
-naber ilean?....... dese
+sanane lan orospu çocugu deme potansiyelim var oyle kaptırmışım küfüre…
kapıya dogru yol alıyorum..arkama dönüp bakıyorum.arkadaşlar mutlu mesut deneye devam ediyorlar..sanki demin atılan arkadaşları degil..”allah belanızı versin ipneler inşallah kalırsınız “diyorum sessizce..okuldan çıkıp eve dogru yol alıyorum..
sabah erkenden kalktıgıma mı yanayım,sıfır aldıgıma mı,rezil olduguma mı…otobüsün camına başımı yaslayıp hangisine üzüleyim diye düşünmeyi aniden sonlandırıyorum ve kendime söyleyebilicem en iyi şeyi söylüyorum..
boşver be diyorum…
boşver…
bazen kişinin kendi tercihi olmakla beraber çogu zaman mecburiyettir.."her insan kendi olmasi karşiliginda topluma bir bedel öder. az ya da çok ama mutlaka bir bedel. kimse bedelsiz kendi olamaz. bu bedel çogu kez yalnizliktir" demiş murathan mungan..agır bir bedeldir ödenmesi en zor olanlardan..ben kendime yetiyorum kimseye ihtiyacım yok türünden güç gösterisi yapmaya çalışan ama içten içe " beni yalnız bırakmayın,kalabalıklarda olmak istiyorum" manasını dibinde barındıran cümeleler kurulup,az da olsa bünye avutulmaya çalışır..kendi bile söylerken inanmadıgı bu sözlerle bir de başkalarını kandırmaya çalışır kişi..
aslında acizligin farkına varılması için en iyi fırsattır..gece olunca sabah olsun diye,sabah olunca gün bitsin diye beklenir..artık zaman bir an önce harcanması gereken,ceplerde agırlık yapan bozuk paralar gibidir..başka şeylerle kapatılmaya çalışır çogu zaman..kitaba,müziğe vurursun kendini..okudugun her iç acıtan satırda kitabı gözünden damlalar ıslatır,her ritm, her keman sesi bir darbe daha gibidir savunmasız sargı bezleriyle onarmaya çalıştıgın kalbine...mutsuz uyanırsın,kötü bir kabus oldugunu düşünmek istersin herşeyin..bir sabah uyandıgında herşey farklı olsun diye beklersin nafile.
yine de başın dik yürürsün sahilde.. tek başına taş sektirirken adeta etrafa "bakın ben böyle de güçlüyüm bakın size ihtiyacım yok" demeye çalışırsın bogazında dügümlenmiş aglamaklı sesinle..
haklı bir gururu vardır yalnızlıgın her bünye kaldırmaz,güç ister,yürek ister,göz yaşı ister,sonu ne zaman gelecegi bilinmeyen hüzünlü akşamlar ister..
sonunda kimi deli olur,kimi veli...
sezen aksu güzel bir şarkıyla tercüman olmuştur cümleye dökemedigimiz duygularımıza:
"yalnızlıgım yollarıma pusu kurmuş beklemekte,acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette,bekliyorum ,bekliyorum, bekliyorum,hadi gelin üstüme korkmuyorum"
korkmuyorum...
aslında acizligin farkına varılması için en iyi fırsattır..gece olunca sabah olsun diye,sabah olunca gün bitsin diye beklenir..artık zaman bir an önce harcanması gereken,ceplerde agırlık yapan bozuk paralar gibidir..başka şeylerle kapatılmaya çalışır çogu zaman..kitaba,müziğe vurursun kendini..okudugun her iç acıtan satırda kitabı gözünden damlalar ıslatır,her ritm, her keman sesi bir darbe daha gibidir savunmasız sargı bezleriyle onarmaya çalıştıgın kalbine...mutsuz uyanırsın,kötü bir kabus oldugunu düşünmek istersin herşeyin..bir sabah uyandıgında herşey farklı olsun diye beklersin nafile.
yine de başın dik yürürsün sahilde.. tek başına taş sektirirken adeta etrafa "bakın ben böyle de güçlüyüm bakın size ihtiyacım yok" demeye çalışırsın bogazında dügümlenmiş aglamaklı sesinle..
haklı bir gururu vardır yalnızlıgın her bünye kaldırmaz,güç ister,yürek ister,göz yaşı ister,sonu ne zaman gelecegi bilinmeyen hüzünlü akşamlar ister..
sonunda kimi deli olur,kimi veli...
sezen aksu güzel bir şarkıyla tercüman olmuştur cümleye dökemedigimiz duygularımıza:
"yalnızlıgım yollarıma pusu kurmuş beklemekte,acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette,bekliyorum ,bekliyorum, bekliyorum,hadi gelin üstüme korkmuyorum"
korkmuyorum...
uzuuun bir süre sonra tekrar sözlükte boy göstermiş pek sevgili yazar.saglıgından endişe etmekteydik derin bir oh çektik entrylerine rastlayınca.yeniden hoşgeldin diyorum.
güçlü bir sese sahip, işini hakkıyla yapan nadir insanlardan biridir.en azından sadece kıçını açıp para kazanma amacı gütmemesi bile sempati duymam için kafi bir nedendir.zaten okudugu şarkıların hakkını verir,kulak doldurur o da ayrıdır.
herkese tavsiye edilesi,süper bir gsm operatörüdür.konuşurken kesinlike arada ses falan gitmez,her yerde çeker,he bi de mesajlar öyle hızlı iletilir ki ben daha ne yazacıgımı düşünürken karşımdaki okumuştur bile o derece hızlı yani.çok ilginç bir operatördür vesselam, hiç adetim olmadıgı ve sevmedigim halde sayesinde oha olup kal geldigi bile olmuştur bünyeme.eklemeden edemiycem
(bkz: bir ibnelik abidesi olarak telsim)
(bkz: bir ibnelik abidesi olarak telsim)
(bkz: santrifuj tüpü)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?