sabahın ilk ışıklarına kadar ödev yapmakla ugraşan kardeşim.yakın zaman sonra ben de kendisine katılıcam ve beraberce kitapların içinde kendimizi kaybedicez belki de.dur bakalım hayırlısı allahtan.
benim de dönem düşmeden okulu bitirebilecegime kanaat getirmeyen,tembelsin diye şakkadanak suratıma söyleyen yazar.
(bkz: kuştur o kuş)
37 gün sonra en büyük asker bizim asker nidalarıyla havalara atılıp tutulacak kendisi.
yakında askere gidecek olan dostum.ayrıca çok cömert biridir ögrenci olan yazarlara harçlık dagıtmaktadır herkesin bilgisine.
(bkz: independence yedi)
yanlış ellerde silah gibi kullanılabilecek bir cümledir.jediden tırım tırım tırsan insan yavrusuna istedigimizi yaptırmak mümkün olabilir
-selam hede.bana 10 tane muhteşem oyu vericeksin
+yok ya niyeymiş kim dedi lan
-independence dedi
+yaa öyle mi emrin olur abim.
-selam hede.bana 10 tane muhteşem oyu vericeksin
+yok ya niyeymiş kim dedi lan
-independence dedi
+yaa öyle mi emrin olur abim.
ankete iştirak ediyorum ve
(bkz: arkadaşlık) diyorum..
(bkz: arkadaşlık) diyorum..
ben gidiyorum de hadi arkamdan su dökün entrylerinden oldum olası hiç haz etmemişimdir.lakin bu sefer nedense bir türlü kızamadım bunu yapan insana.zaman zaman hepimiz kırılıp incitiliyoruz kimileri tarafından ve herşeyi bırakıp gitmek en iyisi gibi düşünüyoruz.ama giderken bir de dönüp geride bıraktıklarına bakmalı..
yazar arkadaşımız yaptıgı gereksiz hareketin farkına varmış ve zararın kıyısından köşesinden biyerden dönmüş bu yüzden affediyoruz.
bir daha da küstüm oynamıyorum entrylerinin altında ne kendisinin ne de bir başkasının imzasını görmek istemiyorum.
e hadi hoşgeldin madem..
yazar arkadaşımız yaptıgı gereksiz hareketin farkına varmış ve zararın kıyısından köşesinden biyerden dönmüş bu yüzden affediyoruz.
bir daha da küstüm oynamıyorum entrylerinin altında ne kendisinin ne de bir başkasının imzasını görmek istemiyorum.
e hadi hoşgeldin madem..
işte yine gidiyorum
gözyaşlarım akıp boğmadan bu şehri
iste yine gidiyorum çınarlar
bir çifti bir sehre güzel demeye yeter
yine sana kalıyor, yine sana kalıyor
yanaklarında dört mevsim badem çiçekleri
başlasam sanki onlar da ağlayacak
binbeşyüz yıldır hâlâ çocuk kale burçları
yine sana kalıyor, yine sana kalıyor
okulunun duvari sana kaliyor
oturup söylesirsin çevreni mutlu edesin diye
ben hep yabancısı bu şehrin
sana doyasıya bakamadan gözlerim
işte yine gidiyorum
işte yine gidiyorum
binbir rüyanın oynastığı çiniler
biri olsun gecelerimi paylaşmadan
gözyaşlarım akıp boğmadan bu şehri
işte yine gidiyorum çınarlar
bir çifti bir sehre güzel demeye yeter
yine sana kalıyor, yine sana kalıyor
yine bana sensizlik kalıyor
yine sana sessizlik kalıyor
(bkz: yeni türkü)
gözyaşlarım akıp boğmadan bu şehri
iste yine gidiyorum çınarlar
bir çifti bir sehre güzel demeye yeter
yine sana kalıyor, yine sana kalıyor
yanaklarında dört mevsim badem çiçekleri
başlasam sanki onlar da ağlayacak
binbeşyüz yıldır hâlâ çocuk kale burçları
yine sana kalıyor, yine sana kalıyor
okulunun duvari sana kaliyor
oturup söylesirsin çevreni mutlu edesin diye
ben hep yabancısı bu şehrin
sana doyasıya bakamadan gözlerim
işte yine gidiyorum
işte yine gidiyorum
binbir rüyanın oynastığı çiniler
biri olsun gecelerimi paylaşmadan
gözyaşlarım akıp boğmadan bu şehri
işte yine gidiyorum çınarlar
bir çifti bir sehre güzel demeye yeter
yine sana kalıyor, yine sana kalıyor
yine bana sensizlik kalıyor
yine sana sessizlik kalıyor
(bkz: yeni türkü)
sen istinyede bekle ben burdayım
içimde köpek gibi havlayan yalnızlığım
çünkü ben buradayım karanlıktayım
belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
çünkü elimi kestim beni kan tutuyor
şarabım bütün ekşi suyum soğuk
yanımda olmadın mı seni daha bir çok seviyorum
belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
yüzünü ıslatmadan ağlayabilir misin
yarı geceden sonra telefon ettin mi hiç
karanlık adamlar hüvviyetini sordu mu
ben senin olmadığını arıyorum
belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
bana ait ne varsa hepsi seni korkutuyor sana ait ne varsa
hiçbiri benim değil
belki ölmek hakkımı kullanıyorum
belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git
belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git
attila ilhan
içimde köpek gibi havlayan yalnızlığım
çünkü ben buradayım karanlıktayım
belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
çünkü elimi kestim beni kan tutuyor
şarabım bütün ekşi suyum soğuk
yanımda olmadın mı seni daha bir çok seviyorum
belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
yüzünü ıslatmadan ağlayabilir misin
yarı geceden sonra telefon ettin mi hiç
karanlık adamlar hüvviyetini sordu mu
ben senin olmadığını arıyorum
belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
bana ait ne varsa hepsi seni korkutuyor sana ait ne varsa
hiçbiri benim değil
belki ölmek hakkımı kullanıyorum
belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git
belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git
attila ilhan
(bkz: kim kaldı)
elimden gelen bu ben iki kişiyim
çoğalmak neyse ne azalmak zor
birisi seni her an bırakıp gittiğim
öbürü kan gibi tutulmuş seviyor
ağzındaki acı alnındaki çizgiyim
gözlerine kirli bir bulut getirdim
hiçbir sevinç aydınlığı onu silemiyor
elimden gelen bu ben iki kişiyim
birisi kapadığın kapılardan gitmiyor
yağmur yağmaksa o güneş açmaksa o
bir yerin üşüse onun sıcaklığı
öbürü en içten çağrını işitmiyor
alıp tutmaksa o basıp gitmekse o
bakışları kıyısız deniz uzaklığı
elimden gelen bu ben iki kişiyim
ikisi birden çıkmaya uğraşıyor
bilmem ki hangisinden nasıl vazgeçeyim
birisi yeni baştan serüvene başlamış
öbürü silahında son mermiyi sıkıyor
çoğalmak neyse ne azalmak zor
(bkz: attila ilhan)
çoğalmak neyse ne azalmak zor
birisi seni her an bırakıp gittiğim
öbürü kan gibi tutulmuş seviyor
ağzındaki acı alnındaki çizgiyim
gözlerine kirli bir bulut getirdim
hiçbir sevinç aydınlığı onu silemiyor
elimden gelen bu ben iki kişiyim
birisi kapadığın kapılardan gitmiyor
yağmur yağmaksa o güneş açmaksa o
bir yerin üşüse onun sıcaklığı
öbürü en içten çağrını işitmiyor
alıp tutmaksa o basıp gitmekse o
bakışları kıyısız deniz uzaklığı
elimden gelen bu ben iki kişiyim
ikisi birden çıkmaya uğraşıyor
bilmem ki hangisinden nasıl vazgeçeyim
birisi yeni baştan serüvene başlamış
öbürü silahında son mermiyi sıkıyor
çoğalmak neyse ne azalmak zor
(bkz: attila ilhan)
silah atılmıyor
güvercin şakırtısıdır
şafakta yaldızlanan
şadırvanda su
ıhlamurlarda ezan
görkemli bir namaz uğultusu
heyhat
hamzabey cami-i şerifinden kim kaldı
kim kaldı eski selanikten
laternalar sustu
sürahiler tenha
tek kibrit çakılmıyor
kim kaldı ittihat ve terakkiden
o jöntürkler ki - `hariçten
evrak-ı muzırra celbederlerdi -
o fedailer ki barut öksürürler
sakal tıraşları mavi
kırmızı bıyıkları biber
kim kaldı
müdafaa-i hukuk cemiyetinden
avcı ceketi
körüklu çizme
astragan kalpak
bazen `ittihatçı
hafif `iştirakiyun
öfkeli kaşları salkım saçak
kumral bıyıkları mahzun
hani felaket tütün içerler
ceplerinde idam fermanları
bellerinde söğüt yaprağı bıçak
ya millet meclisinde mebus
ya kuva-yi seyyarede asker
kadehlerde rakı
nazlı beyaz
vaniköy korusunun `teşrinlerdeki sisi
gramofonda incesaz
meyhane musikisi
o şenliklerden heyhat kim kaldı
ezeli dalgınlığımızın ıslığıdır ney
keman yanlış anlaşılmasından tedirgin
utlar vahim sorular soruyor
öldü nazım samilof sarı mustafa
yıkılmış strasnoy ploscatın saat kulesi
eski bolşeviklerden kim kaldı
attila ilhan
güvercin şakırtısıdır
şafakta yaldızlanan
şadırvanda su
ıhlamurlarda ezan
görkemli bir namaz uğultusu
heyhat
hamzabey cami-i şerifinden kim kaldı
kim kaldı eski selanikten
laternalar sustu
sürahiler tenha
tek kibrit çakılmıyor
kim kaldı ittihat ve terakkiden
o jöntürkler ki - `hariçten
evrak-ı muzırra celbederlerdi -
o fedailer ki barut öksürürler
sakal tıraşları mavi
kırmızı bıyıkları biber
kim kaldı
müdafaa-i hukuk cemiyetinden
avcı ceketi
körüklu çizme
astragan kalpak
bazen `ittihatçı
hafif `iştirakiyun
öfkeli kaşları salkım saçak
kumral bıyıkları mahzun
hani felaket tütün içerler
ceplerinde idam fermanları
bellerinde söğüt yaprağı bıçak
ya millet meclisinde mebus
ya kuva-yi seyyarede asker
kadehlerde rakı
nazlı beyaz
vaniköy korusunun `teşrinlerdeki sisi
gramofonda incesaz
meyhane musikisi
o şenliklerden heyhat kim kaldı
ezeli dalgınlığımızın ıslığıdır ney
keman yanlış anlaşılmasından tedirgin
utlar vahim sorular soruyor
öldü nazım samilof sarı mustafa
yıkılmış strasnoy ploscatın saat kulesi
eski bolşeviklerden kim kaldı
attila ilhan
(bkz: mevsimidir)
mevsimidir
müphem bir meltem yoklar dal uçlarını
gizlice ürperir yaseminler
körfezde deniz dalgın
bilinmez hangi aşktan arta kalmış
vahim bir yalnızlığı dinler
mevsimidir
artık erken kararır sular
her biri bir bulut ardına sinmiş yıldızların
korular terk edilmiş
ağaçlar duman duman
yalılar tenha
kanlıca ilk yağmurla serinler
mevsimidir
nedense ölmeye heveslenir insan
uzaya
bir avuç yıldız tozu gibi savrulmaya
rayından çıkmıştır yaşamak
bir eskimişlik duygusu nereye baksan
gücü yetmez kimsenin kimseyi kurtarmaya
çünkü ne güzeller
zehir zemberek güzeldir artık
ne zehir zemberek çirkindir
yeni çirkinler
attila ilhan
müphem bir meltem yoklar dal uçlarını
gizlice ürperir yaseminler
körfezde deniz dalgın
bilinmez hangi aşktan arta kalmış
vahim bir yalnızlığı dinler
mevsimidir
artık erken kararır sular
her biri bir bulut ardına sinmiş yıldızların
korular terk edilmiş
ağaçlar duman duman
yalılar tenha
kanlıca ilk yağmurla serinler
mevsimidir
nedense ölmeye heveslenir insan
uzaya
bir avuç yıldız tozu gibi savrulmaya
rayından çıkmıştır yaşamak
bir eskimişlik duygusu nereye baksan
gücü yetmez kimsenin kimseyi kurtarmaya
çünkü ne güzeller
zehir zemberek güzeldir artık
ne zehir zemberek çirkindir
yeni çirkinler
attila ilhan
(bkz: sana ne yaptılar)
o sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
seni görür görmez özgürlüğümden utandım
söyle ne içersin, çay mı kahve mi
çok değişmişsin birden tanıyamadım.
saçların uzundu, omuzlarına akardı
gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından
onlar mı kestiler, sen mi kısalttın
gülerdin, içimize aylar doğardı
görünmez dağların arkasından
eski gülümsemeni beyhude aradım
o sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi
çok değişmişsin birden tanıyamadım.
bir çay içer misin, yoksa kahve mi
kibritim yok, demek cigaraya başladın
ellerin de titriyor, bir şeyin mi var
böyle bir kız değildin sen eskiden
sana ne yaptılar, sana ne yaptılar?
kirpiklerin ıslanıyor durup dururken
o sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
çok değişmişsin birden tanıyamadım
attila ilhan
bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
seni görür görmez özgürlüğümden utandım
söyle ne içersin, çay mı kahve mi
çok değişmişsin birden tanıyamadım.
saçların uzundu, omuzlarına akardı
gönlümüz şenlenirdi sarışınlığından
onlar mı kestiler, sen mi kısalttın
gülerdin, içimize aylar doğardı
görünmez dağların arkasından
eski gülümsemeni beyhude aradım
o sabah mı çıkmıştın bir gün önce mi
çok değişmişsin birden tanıyamadım.
bir çay içer misin, yoksa kahve mi
kibritim yok, demek cigaraya başladın
ellerin de titriyor, bir şeyin mi var
böyle bir kız değildin sen eskiden
sana ne yaptılar, sana ne yaptılar?
kirpiklerin ıslanıyor durup dururken
o sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
çok değişmişsin birden tanıyamadım
attila ilhan
daha önce bıçaktan hiç su içmedim
hiç kısılmadı kerpetene bıyıklarım
gururlu bir gemiyim oldum bittim
sabah olur yelkenlerimi saklarım
özgürlük dediğim yerde demirledim
üstüme varma bulutları tutamam
böyle paldır küldür gideceklerdir
gelmezsen farketmez kimseyi aramam
asıl sevdiklerim en içimdekilerdir
onlarla yaşarım eğer yaşarsam
olur mu gecemi yeşile çalmak
yıldız çivilemek parmakuçlarıma
ölüm kadar çabuksa eğer yaşamak
hiç doğmamayı isterdim ama
bir kere doğmuşum ölmek yasak
attila ilhan
hiç kısılmadı kerpetene bıyıklarım
gururlu bir gemiyim oldum bittim
sabah olur yelkenlerimi saklarım
özgürlük dediğim yerde demirledim
üstüme varma bulutları tutamam
böyle paldır küldür gideceklerdir
gelmezsen farketmez kimseyi aramam
asıl sevdiklerim en içimdekilerdir
onlarla yaşarım eğer yaşarsam
olur mu gecemi yeşile çalmak
yıldız çivilemek parmakuçlarıma
ölüm kadar çabuksa eğer yaşamak
hiç doğmamayı isterdim ama
bir kere doğmuşum ölmek yasak
attila ilhan
(bkz: ben artık küsüm)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?