türk işi çocuk yetiştirme yöntemi.
algısal deneyime dayanan veya algısal deneyimden elde edilen bilgi; ampirik bilgi. 'ankara orta anadolu bölgesindedir,' 'kan kırmızıdır,' bu tür bir bilgidir.
çocukta, doğal olgunlaşması ilerledikçe dili öğrenmesini mümkün kılan biyolojik bir yatkınlık yaratan doğuştan bir dil öğrenme aracı veya sistemi ( dil edinim mekanizması) bulunduğu savı. bu sava göre deneyim, doğrudan doğruya dil öğrenimini sağlamaktan çok, bu doğuştan mekanizmayı harekete geçirir.
bazen nevrotik depresyon da denir. klinik depresyona kıyasla semptomları nispeten daha hafif olan kronik, uzun süreli bir tür depresyon. semptomları arasında iştahsızlık veya aşırı yeme, uykusuzluk veya aşırı uyku, halsizlik, kronik yorgunluk, yoğunlaşma veya karar verme güçlüğü, umutsuzluk, normalde haz verici etkinliklerden haz alalamama, düşük öz-saygı, suçluluk, kendine acıma duyguları, huzursuzluk, vb. sayılabilir. bu teşhisin konulabilmesi için semptomların en az iki yıl devam etmesi ve başkaca bir ruhsal veya tıbbi rahatsızlıktan kaynaklanmaması gerekir.
davranışın gözlenebilir, dışsal etkenlerle (uyarıcı-tepki) ilişkilerini öne çıkan davranışçı yaklaşımların tersine, davranışı güdüleyen içsel etkenleri (itkileri, amaçları, duyguları, arzuları, ihtiyaçları, vb.) öne çıkaran, başka bir deyişle davranışın 'nasılını' belirlemeye yönelik davranışçılığın tersine, 'nedenini' açıklamaya çalışan psikolojik yaklaşımların ortak adı.
belleğin, kısa süreli ve uzun süreli bellek olmak üzere iki farklı biçimi bulunduğu teorisi.
yasal 'akli yetersizliği' tanımlayan bir standart: 'yasadışı eylemin, akıl hastalığının veya akli özürün bir ürünü olması halinde, sanık kriminal olarak davranışından sorumlu tutulamaz.'
hastanın, fiziksel görünüşünden hoşnut olmaması ve kafasının sürekli bununla meşgul olması. hasta eskiden beri görünüşünde kusur olduğu yolunda bir duyguya sahiptir. ona göre yaşlıdır, çirkindir, cildi buruşmuştur, burnu çok büyük veya kemerlidir, vs. aşırıya vardığında hasta örneğin plastik cerrahi gibi çareler arayabilir.
kan damarlarının daralması. özerk sinir sisteminin sempatetik bölümünün kontrolü altında olan bu işlem, acil durumlarda kanın yüzeyden iç organlara ve kaslara çekilmesini sağlar. bu süreç ayrıca aşırı soğuk havalarda ısı kaybını da önler.
zajonc tarafından ortaya atılan ve yüz ifadelerindeki değişmelerin, beyin ısısını düzenleyen kan damarlarını etkilediğini savunan bir duygu teorisi. bu teoriye göre olumsuz duygularda beynin ısısı artmakta, olumlu duygularda ise azalmaktadır.
doğrudan doğruya bilinçli erişime açık olan ve olgulara, kavramlara, olaylara ilişkin bilgileri (başkalarına bildirilebilecek, anlatılabilecek bilgileri) içeren bellek.
okumanın mekanik yanı olduğu kadar sözcükler gereğince deşifre edildikten sonra sözcüklerin anlamını kavrama konusunda da zorluk çekilmesiyle tanımlanan bir durum. bu kavrama sorunu anlamsal ve/veya sözdizimsel olabilir. konuşmayı kontrol eden beyin yarımküresindeki büyük lezyonlardan kaynaklanır.
söylenilene göre shaggy uyuşturucu bağımlısı bir genç. bu yüzden her bulduğunu yiyip köpeğiyle konusuyormus.
badanada şahane durur.
özel hayatını ve okul/iş hayatını başarılı bir şekilde yürütmek. bunun zevki hiçbir şeyde yok.
onu bilmiyorum ama bilinçli olarak dönem dönem öne çıkarttıkları veya haber yapmadiklari olaylar olduğu kesin. bu aralar babasindan hamile kalan cocuklar, tecavuze ugrayan ufakliklar gundemde. bir donem ofkeli eski koca dehset sacti lar vardi. belki benimki paranoya ama boylede bir durum var kucuk sincaplar.
aynı zamanda sünger bob da hayalet korsanın adı.
memurlar için söylenen laf.
galiba ben. entry girdigim başlıkta kıtlık başlıyor.
dfl gt ltfn.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?