henuz uc yasinda bir kardesim var

the eraser isimli solo albümü an itibariyle piyasaya sürülmüş.

sanıyorum aradaki çukura düşmüştü bikere de.

ilk olarak mona lisa’nın elindeki kase aranır, son yemek tablosuna bakılıp denilirki

-burada kaçtane kase var ?

-1 tane

diye cevaplar kız

-isa’nın elindeki şarap çanağı

ama gözleri açılınca bakılınca

-"oha"

der kız çünkü ortada kase mase yoktur arkasından gelen soru ilginçtir

-peki bu masada kaç tane kadın var ?

bu arada kız düşünür "ulann anladım bu hatunun kase’yi kastediyor bitane kase var masada oda hatunun kasesi" ama

-"yok heralde"

sözcükleri dökülür ağzından. mc kellen isa’nın yanındaki avradı işaret ederek

-bak işte burda var bitane !

diye gösteriverir adam (ama...ama kase ! o nolacak ?) resme x ışınları gönderilir isa’ ve magdalalı’nın arası kase gibi açılır bu arada sir lan mc kellen elini ’v’ gibi yaparak

-işte kase bu !
der ve sorar bu ne anlama geliyor tom hanks

(şifre magdala’lının rahmini işaret etmektedir )

-tam tersi ’tarraaa...k’ anlamına geliyor
(kız kıkırdayarak -"aynısı" der)

tom hanks "kim bilir kaç kere yedin" der gibi bakar kıza, neyse sonra bizimkiler çözmüştür olayı lan mc kellen kız arkasını döndüğü sırada tom hanks’e işaret parmağıyla başparmağını birleştirerek "yumicik" işareti yapar end credits girer.
tabi seyirciye düşen bir görev vardır filmde "da vinci’nin şifresini çözmek". bana kalırsa da vinci’nin verdiği en has şifre "250 gr. için değmez hiç uğraşmayın şifreyle mifreyle".

fransızca, pencere .

(bkz: yann tiersen).

kafaya düşecek potansiyel sux’ı.

apışarasına bir tekmeyle eşdeğer bir kelimedir.

günümüzde hemen hemen nesli tükenmiş olup sadece doğu anadolunun yüksek kesimlerinde nadiren yetişmektedir.

-filmi skin’in şarkısı kurtarıyor
(diyalogtan birşey anlamamış elaman cvp verir)
-tabi ya bi skime yaramaz film film olsa mona koyyum. (bkz: kill everything) .

unutulmuş diyarlarda, çok sert ve acımasız savaşlara girecek olan kılıcın dövüleceği ateşin alınmasıyla başlar. altı45 yayıncılık serisiydi yanılmıyorsam.

süper frpci özlemle beklediğimiz insanlardan. kendisiyle wow judgement kapışmak istiyorum. (ben level 24 heal’ciyim bunu da burda belirtmek isterim).

meyve suyu’nun dondurulumasıyla elde edilen dondurmamsı. çocukluk anılarından ve vazgeçilmezlerindendi, kayseri meysu firması tarafından üretiliyordu ama akıbeti şimdi nedir bilmiyorum.

mızıkamla sıkça çaldığım şarkı.

çağrı cihazı zamanlarından kalan bir alışkanlık, eskiden çağrı cihazı vardı öttü mü o adamın seni çağırdığını anlardın, telefonu çağrı cihazı sanan zihniyetin bir ürünü olsa gerek.

husnu senlendirici versiyonu + büyük rakı = biter mi.

kibar olmak veya tikky olmak adına ağzını eğen hatun kişinin gelebildiği son nokta. gün gün ilerlemekte ve ayrı bir dile bürünmekte. telefon konuşmalarını bir dinleyin aynen şu şekilde

- şayniii, vicudczz akeakkel
- atiyasuuuun !

erkekler top olmamak adına bu dile pek yanaşmamakta.

dipnot : (burada yaptığımız şey bir cinsiyet polemiğinden yararlanıp tartışma yaratmak değil ne mutlu düzgünce konuşan bayanlarımıza)

sade’in parçası.

tahminimce girişi en iyi olan şarkı.

belediye başkanının heykeltraş olması sebebiyle heryerde heykel dikili olan il. sevimli, sakin ve yaşanılası bir yer. eskişehirspor’un 2 ligte aldığı bir başarı üzerine 3 haftadır kutlama yapan futbol görgüsüzü taraftarlara sahip il.

eskişehir’in trafiğe kapalı volta ve piyasa mekanı.

yann tiersen’in kendisinin seslendirdiği özel ve güzel kompozisyonu. sözleri :

anyway, i can try anything it’s the same circle that leads to nowhere and i’m tired now.
anyway, i’ve lost my face, my dignity, my look, all of these things are gone and i’m tired now.
but don’t be scared, i found a good job and i go to work every day on my old bicycle you loved.
i’m pilling up some unread books under my bed and i really think i’ll never read again.
no concentration, just a white disorder everywhere around me, you know i’m so tired now.
but don’t worry i often go to dinners and parties with some old friends who care for me, take me back home and stay.
mochrome floors, monochrome walls, only abscence near me, nothing but silence around me.
monochrome flat, monochrome life, only abscence near me, nothing but silence around me.
sometimes i search an event or something to remember, but i’ve really got nothing in mind.
sometimes i open the windows and listen people walking in the down streets. there is a life out there.
but don’t be scared, i found a good job and i go to work every day on my old bicycle you loved.
anyway, i can try anything it’s the same circle that leads to nowhere and i’m tired now.
anyway, i’ve lost my face, my dignity, my look, all of these things are gone and i’m tired now.
but don’t be scared, i found a good job and i go to work every day on my old bicycle you loved.
mochrome floors, monochrome walls, only abscence near me, nothing but silence around me.
monochrome flat, monochrome life, only abscence near me, nothing but silence around me.