iyi bir roman. önyargıları söker atar.
bugün bir çok sinemadada 14:53te değil de 14:54de başlamış olan filmmiş.
bir beş dakika daha.
kendi camiasındaki insanlar tarafından çok doğal ve mütevazi olduğu söylenen ama niyeyse söylemleri ve tavrıyla insandan çok ukala ve kendini beğenmiş bir insan izlenimi bırakan sunucu, yarışmacı, dizi oyuncusu, acunmedyagil ve reklam yıldızı.
yüzyıllık yalnızlık tahammül edilebilirse okunmaya, isimlere ve karmaşaya yer yer adamı gülme krizlerine sokabilen oldukça eğlenceli bir kitaptır.
hoş kadın vesselam, hiç iki çocuk annesi gibi değil. sen git bu kadını sanki tıpasını çıkarsan fısss diye sönüp gidiverecek kadar boş görünen donuk bakışlı bir süs bebeğiyle aldat. hakikaten bir tanıdığı olsam gidip sarsar, sağlı sollu bir iki tokat atardım acuna ne ayaksın sen diye!
googleı en çok sevdiğim ana vesile olan sihirli cümle.
panpişlerden geri kalan magazin şeyleri.
harika bir vücudu olup fındık kadar beyni olmayan twitter şeysi.
1969 doğumlu olan ama daha çok 1980li düşünülebilecek yakışıklı balet.
"hangi oje yakışmaz ki kız sana, ver ayağı bana" sanatlarının doruk noktasıdır.
senaryosu pek akıcı olmasa da yavrum kıvanç tatlıtuğ için izlediğim güzel bir dizi.
bir manava girip her yer elma armut doluyken gidip başkasının sepetinde duran elmaya göz diken kadın neyse bu da odur. elma ve sahip arasındaki ilişkinin bozukluğu, elmanın gel al beni diye bakması hiiiç önemli değildir. çok isterse terkeder sahibinin sepetini, özgür elmalar arasında seçtirir kendini sana. yok ben hem bu sepette durayım ama sen gel beni ye diyorsa, sen de bunu yiyorsan hırsızlıktır bu. yemeyip de yemek isteme haliyse kolay hallolur. gider hemen başka bir elma yersin, bir daha aklına bile gelmez eğer biraz namusun varsa sahipli olan elma.
erkekleri için beren saat neyse benim için de burak özçivit odur.
çiftleşmek değil tekleşmektir.
özel hayatıyla ilgili çıkan haberler insanda sinir kesiyor. sonradan görme bir kıro ne yaparsa tam da onu yapıyor ki ben bu adamın hiç de böyle olmadığını düşünmüştüm hep. bir yanda cici, iki çocuk annesi bir eş, diğer yanda da röportajlarından ve aslında her halinden görgüsüzlük ve cehalet akan nataşamsı bir kız. parasının nataşasını satın aldığı belli, onun için 20 yaşında hak etmediği mala mülke kavuşmak iyi bir fırsat olsa gerek. eşininse daha önce dava açmasından hoşnutsuz olduğu ve aldatma olayının emrivakiye getirildiği ama duygusal olarak ayrılmaya hazır olmadığı için evliliğini devam ettirdiğini tahmin ediyorum. halbuki ne kadar güzel bir çiftlerdi, acun ne kadar seven ve şöhretin kendisini bozmayacağını iddia eden bir erkekti. biz hangi erkeğe güvenicez yaaa?
bir de ben bu türkiş nataşayı anlamıyorum. gençsin yaa. o yaşın güzelliği fakirliktir, başı göğe mi eriyor sanki böyle. insan o yaşta çulsuz erkek arkadaşının tek kişilik yatağında kaloriferler yanmadığı için soğuk bir yatakta birbirine sokularak mutlu olur. evli ve zengin erkeklerin parasını yediği için değil. ben mi çok geri kaldım, yeni nesil bu kadar mı fıırsatçı geliyor!!!
bir de ben bu türkiş nataşayı anlamıyorum. gençsin yaa. o yaşın güzelliği fakirliktir, başı göğe mi eriyor sanki böyle. insan o yaşta çulsuz erkek arkadaşının tek kişilik yatağında kaloriferler yanmadığı için soğuk bir yatakta birbirine sokularak mutlu olur. evli ve zengin erkeklerin parasını yediği için değil. ben mi çok geri kaldım, yeni nesil bu kadar mı fıırsatçı geliyor!!!
acun ılıcalının türkiş nataşası. başka bir tabir bulamadım. adamın evli, çocuklu olduğu ve boşanmak istemediği ortadayken ilişkiye girip parasını yiyene ve bunu boşanma iptal olduktan sonra bile devam ettirene başka şey denmez. bir de bu kız röportaj verip acunun parasıyla açtığı butiği anlatıp aldığı jiple dolaşıyor ki bunu yapmaktaki esas hedefi de acunun eşinin gururunu kırıp boşatmak ya da ünlü olmak diye tahmin ediyorum. acun ılıcalı gibi özel hayatında eskiden baya ahlaklı ve sadık görünen bir adama hiç yakışmayan görgüsüz, cahil bir kız. eşi de aksine çok cici, hanım hanımcık bir kadın gibi sanki. erkekleri ve onların doyumsuzluklarını anlamak gerçekten çok zor.
arabeskte müjde arın çok doğru bir yerde hicvettiği klişe türk filmi repliği.
okuyan herkesi inanılmaz etkileyen bir kitap. etkilenmeyen tek bir insan tanımıyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?