confessions

greyfurt

- Yazar -

  1. toplam entry 2267
  2. takipçi 3
  3. puan 45579

anne reçeli

greyfurt
mutfağa gerçekleştirilen gece operasyonlarının baş hedefidir. gece gece insanın ahlakını bozacak kadar enerji şarjı yapar. halk arasında "düz duvara tırmanma" şeklinde adlandırılan yetileri kazandırır.
sabah kahvaltılarında da umarsızca tüketilir ve akabinde kedi gibi yalanılır. aile bireylerinin "yeter çok yedin hasta olucaksın" uyarılarına aldırmaksızın, fırından yeni alınmış, dumanı tüten çıtır ekmek dilimleri tereyağı ile sıvanır. tatlı kaşığı ile bir kaç gidiş geliş sonucu hedeflenen reçel öbeği oluşturulunca fütursuzca tek lokmada yutulur. ağzımızda kalan son boşluklara beyaz peynir ve zeytin tıkıştırmak, karizma açısından sakıncalı olursa da, aile evi doygunluğunu yaşamak açısından mübahtır.
marmelat yada endüstriyel reçeller asla ve asla yerini tutamaz.

saklambaç oynarken eve kaçan sinsi çocuk

greyfurt
kafasına ıslak kazağa sarılmış briketle vurulası insanlardır. eylemi gerçekleştirmek için genelde havanın kararmasına yakın zamanları seçerler. siz sokak lambalarının cılız ışıklarına toplaşıp "öküzcan çııık" diye bağrışırken, o evinde oturmuş günlük istihkakını zıkkımlanmaktadır. ertesi gün yapılan mahalle maçında oynatılmaz, hatta meşin top sahibi olduğu için oynatılsa bile pas atılmaz. hibinodur. döttür.

salatanin suyuna ekmek banmak

greyfurt
yaşam tarzıdır. ruhumuzu okşayan lezzet silsilesidir. insanı ayrı deryalara götüren olgudur. ağzının tadını bilen kişilerce yapılır. "ay kaç kere söyledim yaaa" diye mızıklanan hatun kişilere gıcıklık olsun diye on parmak kullanılarak barbarca yapılırsa daha bir tadı çıkar.

sıcak renkler

greyfurt
insanlar açısından farkedilebilirliği yüksek renklerdir.kurtarma çalışmalarını kolaylaştırmak için can yelekleri, kurtarma botları bu renklerden (özellikle turuncu) yapılırlar. trafik ikaz işaretleridende de bu renkler kullanılır.

tansiyonu yükselttikleri ve dolayısıyla vücudun şeker ihtiyacını arttırdıkları için çikolata, gofretlerde en çok bu renk ambalaj kullanılır.

duman rengi

greyfurt
kedilerde çok şirin duran renktir. duman rengi kediler yakalandıkları yerde şiddetle mıncıklanarak sevilmeli, kulak arkaları ve gıdıları kaşınmalı, en yakın bakkaldan alınacak küçük paket sütle sevindirilmelidirler.
(bkz: sokak pisisi)
(bkz: kedi)

bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti

greyfurt
mümkündür. karaktersizlikten ziyade okunan kitabın niteliğine göre de değişir. "cin ali paris metrosunda" yada "suyundan da koy mustafali" türevi eserler elbetteki “öğrenme” denen uzun yolda fazla katkı sağlamayabilirler.
ancak ilk aklıma gelenlerden örnek vermem gerekirse;
"istatistikle yalan söyleme sanatı", "stephen hawking: teorileri ve biyografisi", "vahşetin çağrısı" adlı kitaplar kritik şeyleri görmeden, yapmadan, içinde olmadan yaşamamı, sorgulamamı ve anlamamı sağlamış, "bir gun bir kitap okudum ve butun hayatim degisti" başlığının ruhumdaki cevabı olmuşlardır.
kitaplardan da bahsedeyim tam olsun bari.

vahşetin çağrısı (jack london-1903): çocukluğumundan bana kalan en güzel hatıralardan biridir. filmleri de vardır. sahibi sayesinde, aklınıza gelebilecek her türlü lükse ve prestije sahip olan bir köpeğin, gün gelip kendi ayakları üzerinde durma mücadelesini konu alır. dayak yer, aç kalır, öldürene kadar çalıştırılır. kimi zaman “ölse de kurtulsa” diye dua edersiniz. bir kitap, sahip olduğumuz şeylerin aslında bir “hiç” olduğunu, onların değerlerinin, kendi içimizde yüklediğimiz anlamlardan ibaret olduğunu kabul ettirebilir mi ? ben cevabı bu kitapta buldum.

stephen hawking: teorileri ve biyografisi (?-?): kozmoloji konusunda baş ucu kitabıdır. s.h.’in hayatını, engelli biri olarak mücadelesini, kişisel gelişimini sunmasının yanında, kozmoloji gibi az bilinen ve anlaşılması zor bir bilimdeki teorilerini anlatır. üniversite yıllarımda “ha sittir. allah varmış olm” diyerek dine dönmemi sağlayan kitaptır.

istatistikle yalan söyleme sanatı (?-?): sırf ucuz olduğu için aldığım kitap tomarının arasından çıkan, 100 sayfalık bir kitap/kitapcıktır. istatistik hesaplamalarını yapabilmekle, istatistiği değerlendirmenin ne kadar farklı olduğunu anlamamı sağlamış, istatistik bölümünde okuyan arkadaşlarıma bile titreme geçirtmiş ulu eserdir. bütün bildiklerinizi yeniden öğreneceksiniz.

-----------------------------spoiler----------------------------:
(10 yıl oldu okuyalı. bu iki örneği aklımda kaldığı kadarıyla yazıyorum)
mektupla bir anket yaptığımızı var sayalım. anketin tek sorusu şu olsun: “mektupla yapılan anketleri güvenilir buluyor musunuz?”. cevapların %98’inin “evet” çıkması şaşırtıcı olmayacaktır. zira mektupla yapılan anketlere ilgi göstermeyenler zaten anketimizi çoktan çöp tenekesine yollamışlardır.

yeni ürettiğimiz diş macununun sadece 20 günde diş etleri sağlığı konusunda deneklerin %96’sında etkili olduğu gibi inanılmaz bir başarı elde ettiğini ispatlamak istiyoruz. 12 kişiden oluşan bir denek grubu 20 günün sonunda kontrolden geçirilir. hedeflenen oran tutturulamazsa deney hedef tutturulana kadar inatla tekrarlanır.
-----------------------------spoiler----------------------------

-bütün tv kanalları birincidir. kimi tüm gün izlenme oranlarında kimi prime time’da kimi bilmem ne zıkkımda...
-bütün yüz kremleri ciltteki kırışıklıkları ilk 3 haftada yüzde bilmem kaç azaltır. istatistik bilgisi kullanılan denek grubunun 12-15 kişi olması, yaş grubu, stres ve zor yaşam koşullarından uzak, çalışmayan hatunlar olmaları gibi ayrıntılar önemsizdir. denek gruplarından biri yüzdeyi tutturmuştur ve hemen kampanyası yapılır.

son olarak; bence evet. bir kitap hayatınızı değiştirebilir.

allah ın adiyla yakmak

greyfurt
bu yazar olayları eleştiriyor ve devletin artık kalıcı tedbirler almasını istiyor gibi. yoksa benmi yanlış anladım ?

"ve şimdi, eğer bir daha ellerinde ateşle insan avına çıkanların olmaması isteniyorsa, bu kez "galeyan" denen muammanın cezalandırılması gerekiyor. osmanlı’dan kalma bu kavramla bir hukuk devleti tesis edilemeyeceğini hem sorgunlulara hem de bütün türkiye’ye göstermek gerekiyor. yoksa, siz de ben de biliyorum ki bir gün onlar bize günümüzü gösterecekler..."

yeni nesil

greyfurt
pepsinin uzun yıllar abandığı pazarlama söyleminin temel dayanağıdır. "yeni neslin seçimi" sloganı, ardı arkası kesilmeyen reklam sağanağıyla beyinlerimize kazınmış, bu acılı süreci coca cola’nın tekrar tartışmasız şekilde liderliği ele geçirmesi izlemiştir.

hilal taktigi

greyfurt
toplu halde denize koşarken, sudan godzilla gibi fırlayan amcaya uygulamaya çalıştığımız taktiktir. kanatlardaki çevirme manevramız amacına ulaştıysa da, hümkürerek ilerleyen amcaya temas etmemek için merkezdeki arkadaşlarımızda kanat hareketine katılmış ve çevirme başarısız olmuştur. "temiz hissedilene kadar açığa yüzülmesi" olgusunu ayrı bir entry’de irdelemek isterim.

pırasa

greyfurt
öğrenci dostu sebzedir. hazırlanması çok kolay ve fiyatıda ucuzdur. "hayatta ağzıma sürmem" diye övünen bendenizi bile açlık ve sefaletin pençelerinden kurtararak, okul hayatımı tok karnına tamamlattırmış ulu bitkidir.

yapılışı: soğan gibi yıka, soy sonra dilimle, at tencereye pişir ve afiyetle ye.

online oyunlar

greyfurt
-vanishin point-
microsoft’un 720 bin ytl ödüllü oyunudur. puzzle’lardan oluşur. her isteyen katılabilir. (büyük ödül uzay yolculuğu. ciddiyim)
adres: "http://www.vanishingpointgame.com/"
(bkz: vanishing point)

-ogame-
online bir strateji oyundur. ücretli ve ücretsiz olarak 2 versiyonu vardır. gezegen ve sistemlere yayılmak, yeni teknolojiler geliştirmek, ittifaklar kurmak, diğer kullanıcılarla ticaret ve savaş yapmak gibi bir çok fonksiyonuda bünyesinde barındırır. grafikleri gaza getirici öğeler içerir.(7/24 hiç durmaz)
(bkz: ogame)
adres:http://www.ogame.com.tr/

-travian-
eski çağlarda geçtiğinden ogame alternatifi olabilecek bir oyundur. gene teknoloji sahibi olmak, diplomasi ve savaş için çırpınır durursunuz. grafikler şirindir (7/24 hiç durmaz)
adres:http://www.travian.com.tr/

çocuğu yıkarken kafasina sabunla vuran anne

greyfurt
sıcaktır, samimidir, bizden biridir. yeri gelir kendi boğazından arttırıp yavrusunu besler, yeri gelir mermi taşır, yeri gelir asker yolu bekler... canımızdır, kanımızdır, tutkalımızdır.

edit: nopanic’in #562794 no’lu entry’sini okuyup "sevgi izdüşümü hezeyanı" yaşayan "ben" kişisi, o şevk ve heyecanla, aynı sözcükleri sıralayarak entry katliamı yapmıştır. evet öküzümdür, samurumdur ama "sevgi öküzüyüm"dür, "şevkat samuruyum"dur
106 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol