goodygoblin

big bang teorisini ve karadeliklerin varlığı konusundaki teorisini ortaya atması daha sonra evrenin 11 boyutlu olduğunu söylemesi ile tüm fizik dünyasını şaşırtan kafalardaki birçok soru işaretine çözüm getiren ingiliz bilimadamı. fiziksel özrün zeka ve hayalgücünün önüne geçemeyeceğinin en büyük kanıtı...

kıç kadar büyüklüğüne rağmen o kadarcık adadan nasıl bu kadar büyük bir imparatorluk yarattıkları bende hep şaşkınlık uyandıran halen kraliyet ailesi bulunan ülke.nasıl mı bu kadar büyüdüler?tabiki casusuluk,mikserlik ve puştluk yaparak...

dünyanın en büyük yapay adasının üzerinde bulunan havaalanıdır.birçok insanın ölümüne sebebiyet vermiş olan kobe depreminin meydana geldiği osaka körfezinin 1,5 kilometre kadar açığında bulunur.yapay ada,mavnalarla getirilen milyonlarca ton kaya ve toprak ile oluşturulmuştur.her yıl denize gömülen havaalanı için devrim nitelinğinde batmayı engelleyici hidrolik bir sistem geliştirilmiştir.yolcu terminalinin hayli ilginç bir tasarımı vardır.gerçekten görülmeye değer biryer.japonların en büyük inşaat projelerinden birisi.

söyleyen kişi de işiten kişi de bunun bir yalan olduğunu bal gibi bilir ve ona göre davranır. zaten gerçek maksadıyla söylenip söylenmediği tonlamadan farkedilebilir."hadi hadi canım" havası verilmesi suretiyle karşıdaki kişiye gerçek maksadın hissetirilmesi çok daha kolay olacaktır.

durmadan saçmalayan,sürekli evet evet,aman aman diyen,sürekli pişmiş kelle gibi sırıtmakta ısrar eden sunucuların bulunduğu,kablo tv ve uyduda boy gösteren,hesaplı alışveriş falan deyip duran rezillik abidesi her geçen dakika tahmmül sınırlarını biraz daha zorlayan doğrudan satış kanalı.sıkı takipçilerinden biriyimdir onu da eklemeliyim. atraksiyon katsınlar diye ne yapacaklarını şaşırıyorlar.heyecan masası denen bişi uydurmuşlar birkaç ürün kalınca bağrınıp duruyolar etrafında.ilginç.bir nevresim takımı yada olaj terliği için nasıl dakikalarca saçmalanacağı konusunda örneklere rastlayabileceğimiz yegane yer.sıkıntılı veya üzüntülü bir zamanda izlenmesi tavsiye edilir.

epirojenik hareketin bir sonucudur,tamamen iç kuvvetlerle ilintilidir.ay tutuluması yada güneş tutulması gibi olayların ardından depremlerin yaşanması tamamen tesadüf olarak kabul edilir. med cezir olayının kıt’a ların hareketine bir etkisi yoktur.med cezir,sıvılar üzerinde gözlemlenebilecek bir etkiye sahiptir.katılar üzerindeki etkisi dikkate alınmayacak kadar küçüktür.dünyanın oluşumu devam etmektedir.milyarlarca yıl boyunca bu böyle olmuştur.ülkemiz 3.zamanda meydana gelmiş genç bir yerdir.güneydeki yaşlı arap plakası ve kuzeyde kalan yaşlı rus plakası arasında sıkışır. depremlerin sık yaşanma nedenlerinden biri budur.bu yüzden tvde çıkıp bu konuda bilgi veren tüm bilim adamlarımızın dediği gibi depremle yaşamaya alışmalı,insanları depremlerin değil çürük yapılmış binaların öldürdüğü gerçeğini bir an önce benimseyip binalarımızı sağlamlaştırma yoluna gitmeliyiz.tek başına depremden korkmak yeterli değildir.depremin hayatımızın bir gerçeği olduğunu kabul etmeli onu görmezden gelmektense kendimizce önlemler almalı,üzerimize düşen görevleri yapmalı,herşeyi de devletten beklememeliyiz...

kreş bebelerinin bile elinde görebildiğimiz acil durumlar dışında tamamen gereksiz bulduğum ama buna rağmen kullandığım ülkemizde fiyatları hayli uçuk olan fakat yurtdışında beleşe almayanı dövülen elektronik alet,kısaca mobil telefon.

bob marley ve the wailers grubuna ait,içinde bulunduğumuz dünyayı pek güzel ve basit bir dille açıklayan anlamlı,güftesi kadar bestesinin de müthiş olduğu şarkı.üsenmeyin,okuyun begeneceksiniz...




why’s this fussing and a-fighting?
i wanna know, lord, i wanna know
why’s this bumping and a-boring?
i wanna know, lord, i wanna know now

we should really love each other (love each other)
in peace and harmony (peace and harmony), ooh
instead, we’re fussing and fighting (fussing and fighting)
and them workin’ iniquity (... iniquity)

why’s this fussing and a-fighting?
i wanna know, lord, i wanna know (... know), i wanna know now
why’s this cheating and backbiting?
(i wanna know ...) i wanna know, oh, lord, i wanna know now

(stop your fussing and fighting, stop your fussing and fighting)

(stop your fussing and fighting, stop your fussing and fighting)

we should really love each other (love each other)
in peace and harmony (peace and harmony)
instead, instead, we’re fussing and fighting (fussing and fighting)
like we ain’t supposed to be (... supposed to be), tell me why

why’s this fussing and a-fighting?
i wanna know, lord, i wanna know, someone, please
why’s this (... bumping and ...) bumping and boring?
(i wanna ...) i wanna know (... i wanna know), lord, tell me now ...

buna benzer "madam dölebolamver" vardı.fenasikerimler familyasından...

bob marley’in birçok şarkısında rastladığımız çocukluğunun geçmiş olduğu semt.

crazy horse lakaplı kızılderili efsanevi savaşçı. yıllarca abd li askerlere karşı mücadele etmiş,33 yaşındayken bir askerin süngü darbesiyle can vermiştir.çok yakışıklı olduğu,ve yıkandığı nehirden dolayı ölümsüz olduğu rivayet edilir.

dolaşım sistemine olumlu etkide bulunduğu ve damarları açtığı rivayet edilen şifalı bitki.

saç stilleriyle dikkat çeken,bir zamanlar manhattan daki yüksek binaların yapımını üstlenen inşaat şirketlerinin ekiplerinin hepsinde çelik işçisi olarak bulunan,yükseklik korkusu olmayan kızılderili kabile.

shelby mustang gt 500 ve ac cobra modellerini yaratan tam adı carroll shelby olan otomobil dünyasının üstadlarından hız tutkunu değerli şahsiyet.

başbakanımızın son incilerinden.sorunlarını dile getirmek isteyen mağdur durumdaki çiftçinin yakarışına verilen ve "nereye gidiyoruz biz" sorusunu bir kez daha akıllara getiren yanıt.


(bkz: kasimpasa agzindan siyaset)

kanımca başbakanımızın açıksözlülük lafını esirgemezlik zannettiği fakat saygısızlıktan öteye geçemeyen,son 3 yıla damgasını vuran,bu da mı olacaktı dedirten,ulu önderimizin kemiklerini sızlatan siyaset çeşidi.

bi keresinde ingilizcecmiz olan zat kendisine laf yetiştirmeye çalışan arkadaşa: "lan bana bak bi çakarsam amele sümüğü gibi duvara yapışırsın " demişti. sınıfça kopmuştuk.

uç besleme maksadıyla arkadan uygulanan basınca hemen çatlayıp insanı çileden çıkartan pek dayanıksız alman menşeli bir kalem markası. eskiden inceleri vardı onlar pek sağlamdı bu tombul olanları çıktıktan sonra kalitesi düştü. birde çok kaliteli karbondan uç yapan bir firma.

almanların ününü doğu cephesinde 100 tank vurmasıyla kazanmış olduğu bu ününü villers bocage da sadece kendi tankıyla ingiliz zırhlı 7. tümenini telef etmesiyle pekiştirmiştir.bu mücadelede tankını tümenin arkasından sürerek 50 tane zırhlı aracı vurmuştur.daha sonra bir ingiliz tankçısının attığı mermi yüzünden tankının namlusu isabet almış fakat kaçmayı başarmıştır.nazilerin en büyük savaş kahramanlarından birdir.

ikinci dünya savaşı sırasında amerikanların kullandığı tank modeli.oldukça kolay kullanımlı ve bakımı kolaydır,hafiftir.75 lik silahlar kullanırlar atış gücü ve sağlamlığı güçlü alman panzerlerinin pek yanına yaklaşamasa bile sayıca üstünlükleri onları savaşta öne geçirmeye yetmişti.