gavatar the last failbender

ali’nin içinde bulunduğu durum hakkında hiç bir fikire sahip olmaması ve kontrolü kaybetmesi sonucu eskiden böyle bir sorunu olmadığını hatırlayıp o sorunu olmadığı anlara dönme arzusu içerisinde çeşitli organlarından uydurduğu asılsız eylem.

ideal barbekü havasıdır. ateşle ısınır, yağmur sesiyle yer/içersiniz. keyiften ağaçları falan kemirirsiniz, kemirmeyiniz.

pencere açık uyuyup yağmur sesiyle uyanmak
(bkz: priceless)

en güzel olmasına rağmen en kötü muameleyi gören şehir.

makina bölümünün tesviye atölyesinde geçirdiğimiz, külçeyi anlamsız bakışlarla eğeleme ritüelinden sonra stage dive kadar eğlenceli gelen diş açma eylemi.

"hardcore will never die, but you will" isimli albümleriyle de yine bu işi bildiklerini kanıtlamış gruptur. ayrıca istanbul’a gelmelerine rağmen izleyememiş olmam hala kendime kızmama sebeptir.

kullanmış olduğum tek torrent kaynağı. tabii ki korsana hayır! kınıyoruz hepsini.

zamanında cenk eroğlu’nun yapmış olduğu bir parçayı hatırlattı.

ellesem bozulur mu?
doktor bey sağlam yaptı
çeksem çeksem uzar mı?
silikonlar patlar mı?

(bkz: aperatif)

kimse kimsenin inancına dokunmamalı, bu doğrudur ancak diğer yandan inanç bireyseldir. kişiler görev uğruna hayatını kaybeden yakınlarının şehit olduğunu düşünebilir yalnız bunun ulusal kademede ilan edilmesi yapılan işi, yani bir bireyin hayatını elinden alma durumunu meşrulaştırır ve kimse bunların gerçek sorumlularını düşünmez, kızmaz, sorgulamaz. burada hayatını kaybeden insanlara karşı söylemiş olduğum birşey yok, yanlış anlaşılmasın. söylemiş olduğum şey ortadaki gerçeğin yüzyıllardır yapıldığı gibi, tamamen bireysel olması gereken maneviyat kavramıyla insanlardan gizlenmesi, karanlıkta bırakılmasıdır.
bir de şöyle düşünmek lazım;
hayatını kaybeden askerlere şehit kimi teselli etmek için deniyor? yakınları, sevenleri veya bu duruma kızacak herkes için. e adam hayatını kaybetti? gitti yani. artık yaşamıyor. bu gerçeği bırakıp etrafındaki insanların egosunu mu düşünmek gerek? hayatını kaybeden insana şehit ünvanı + teröre lanet = dosya kapanmıştır, an itibariyle ailesinden başka kimse o hayatını kaybeden kişiyi hatırlamayacaktır. hayat bu kadar ucuz olmamalı.

kişilerin şehit sayılması bugünlerde en geçerli mazeret olmaya başladı ve bazı şeylerin daha yoğun sorgulanma ihtimalini zayıflatıyor. ortada kaybedilen bir hayat, kazanılan bir ünvan var (ki bu ünvan da pek dünyevi sayılmaz zira vatan uğruna hayatını veren kişinin hayatını verirken kazandığı şey kendi milleti için savunmuş olduğu topraktır, reeldir). pek adil bir alışveriş gibi görünmüyor bana. bugün verilen kayıplar geçmişte olduğu gibi vatan uğruna değil, birkaç kişinin bozuk karar ve amaçları uğruna veriliyor.

yüzyıllar önce olduğu gibi itaat uğruna ölümün yüceltilmesi durumu.

izlediğim dizinin (bkz: fringe ) bir bölümünde tesadüfen yakaladığım çok hoş bir parçanın detroit’li yaratıcısı.

http://tinyurl.com/yf4r3r7

zamanında (bkz: paranın para olduğu zamanlar ) en kolpa web sayfalarında bile üyelik sırasında "mynet mail adresleri kabul edilmemektedir" şeklinde bir mesaj görmenizi sağlayan gereksiz şeyler portalı.

bir sonraki bölümü çıkana kadar sabırsız olacağınız bir dizi değil. karanlık bir gelecekte kısa bir başlangıç yapıp, geri kalanında bizleri dinozorlarla başbaşa bırakmış, yeni yapımların hemen hepsinde bulunan "her bölümde ayrı konu, arka planda ilerleyen asıl konu" formülünü ise bozmamış herhangi bir özelliği bulunmayan dizi. başarısız olacağı kanaatindeyim.

(bkz: cok guzel sorguladim lan hehe)

acının yakışmadığı tek şey olarak düşündüğüm çikolata türüdür. bunu düşünerek girdiğim istisnai tüketici kategorisi nedeniyle acı çikolata üreticileri tarafından görmezden geliniyor, umursanmıyor, değersiz bir varlıkmışım muamelesi görüyor olmam ise iyice nefret etmemi sağlıyor. öyle böyle değil çok kızgınım bu çikolataya.

şubelerinde en adil sıralama sistemiyle hizmet veren bankalardan birisi olması nedeniyle takdirimi kazanmış bankadır.

ilk seferi faciayla sonuçlanmış tren.

eski sevgiliyle selamlaşmaktan öteye gidecek olan herşey temelde tarafların egosuyla ilişkilidir. farkında olunmasa bile "sensiz daha iyiyim ama sen fena halde boka batmış görünüyorsun?" telkini uygulama amaçlıdır. esasında eski sevgiliye acı çektirmeye çalışmak değil, kendisini buna inandırmaktır amaç. bir diğer olasılık ise "sen biraz kenarda dursana bak bişey deniycem, olmazsa yine sevişmeye devam ederiz" düşüncesiyle yeni deneyimlere açılırken işlerin yolunda gitmeme ihtimaline karşın zararı minimuma indirmektir.

her durumda da eski sevgiliyle dost olmanın önerilmeyeceği açık... ama selam verin, birşey olmaz.