doğal olmayan, bilerek veya insan aktiviteleriyle taşınmış bitkiler.
bazı talli bitkilerin oluşturduğu, sıfır derecenin altında iyi gelişme gösteren bitki grupları.
ayrışmamış orman toprağı.
“n” kromozomlu ( yarı kromozomlu) bitkiler.
fazla ışıktan hoşlanmayan, tersine gölgeli ortamları yeğleyen, kayın, gürgen, porsuk gibi ağaçlar.
mavi , boz renkli.
içinde yağ ve reçine siğilleri bulunan yapraklar.
çiçek dişi organlarını taşıyan sap.
bir canlıda, genlerle taşınan özelliklerin ilk ortaya çıktığı bölge.
kullanmak için, bir şeylerin de yapılması gereken söz grubu.
hadi len...
hadi len...
çalımsı bitkiler.
iplikçi. erkek organlarda çiçek tozu torbalarını taşıyan ipliksi bölümler ( filament ).
yelpazemsi ( yapraklar için ). flabellatus.
su içinde kalan bitki köklerinin yeterli oksijen alamaması sonucu, bitkilerde yaşamın durması hali.
lokal olarak birlik içerisinde dominant ( başat ) bir türün bol bir şekilde bulunması.
dış görünüşü (habitusu) sütun formunda olan ağaçlar.
odunsu bitkilerde, kabuklarda bulunan periderm hücreleri.
göbek bağı. tohum taslağını plesantaya bağlayan sap.
( phanerophyt ) çiçekli bitkiler topluluğu. veya, tomurcukları yerden en az bir karış ve daha yüksekte olan boylu, odunsu bitkiler olup; nanafaneroitler (cüce), mikrofaneoraitler ( küçük ), mesofaneoritler ( orta ) ve megafaneoroitler ( büyük ) olarak kendi aralarında 4 gruba ayrılırlar.
orak biçiminde ( yaprak şekli ).
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?