(bkz: gidiyorum)
duygularını ifade edemeyenlerin en sonunda patlayış cümlesi. bazen daha kibar söyleyişlerden daha inandırıcıdır.
senaryo kalitesi sıfır olan film. izlemeniz size 2 saat kaybedecektir.
ben de pamuk prensesim o zaman.
anca büyüğünce onun gibi olmaması gerektiğini cocuğunun gözüne sokmak isteyen anne babalardır onlar. ha bide gülben ergen dart oynamak icin kullanıyor olabilir tabi.
bu kadar övüldükten sonra abdullah gül’ün mantıcısının mantılarının tadına bakmak icin mükemmel bir fırsat.
(bkz: aldım verdim)
gelmesini istemediğim an. iyi böyle kücük olmak, hata yaptığında, üzüldüğünde ailenin yanına koşmak ve hayatın sorumluluklarını üstlenmemek diyerek benden uzak olasıca an.
kendimi yaprak dökümü dizisindeki aile nin bir bireyi olarak görmem ve ali rıza bey’e baba demem. oğuz ve necla’nın eve dönmesi ve ali rıza bey’in onları affetmesi sonucu hayır baba affedemezsin onları diye bağırıyordum.
hoşgelmiş bilgic olasıca insan. ayrıca emeklilerin bodrum’a gidip üretmek istedikleri sebzedir kendileri.
15-20 metre ilerisinde parmaklarınızı yemenize sebep olacak kumrucu erol vardır, buluşulup oraya gidilir.
70’li senelerde roberta flack’tan duyulmuş daha sonra pek cok cover ı yapılmıs sarkı. 2002 yılında aynı adla bir film de cekilmiştir.
kitabın kısa bir özeti icin
http://www.gramerimiz.com/dudaktan_kalbe.htm
http://www.gramerimiz.com/dudaktan_kalbe.htm
birinci sınıfta havadaki toz taneciklerini hayal gücüyle baska seyler olarak görmem ve sınıfın ortasında puahaha seklinde yarılmamla basıma gelmiş olay. (bkz: lisedeyim hala atılıyorum)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?